GÜNDEM - 14 Kasım 2016 Pazartesi 16:01

EURAS; “Batı 15 Temmuz’a duyarsız kaldı”

A
A
A
EURAS; “Batı 15 Temmuz’a duyarsız kaldı”

15 Temmuz’daki hain darbe girişimi, Avrasya Üniversiteler Birliği’nin (EURAS) düzenlediği “Türkiye’deki Darbe Girişiminin Dünyada Yansımaları” konulu konferansta ele alındı. Uluslararası birçok akademisyenin katıldığı etkinlikte konuşmacılar, Batı’nın 15 Temmuz’a karşı oldukça duyarsız kaldığına vurguda bulundu.

15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişiminin yaraları hızla sarılırken, konuyla ilgili Batı’nın vurdumduymaz tutumu sorgulanıyor. Avrasya Üniversiteler Birliği’nin, darbe girişiminin Avrupa’da ve dünyadaki yansımalarının masaya yatırdığı panele alanında uzman birçok uluslararası akademik isim katıldı. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde (İAÜ) gerçekleşen konferansa konuşmacı olarak Londra’dan Diplomasi Akademisi Onursal Başkanı Prof. Joseph Mifsud, İsviçre’den siyasi analist ve Avrasya bölgesini yakından izleyen uzmanlardan Dr. Stephen Roh, Uluslararası Hukuk Uygulamaları Takip Merkezi Başkanı Dr. Nagi Idris, İtalya’daki La Sapienza Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan aynı zamanda da Türkiye ile ilgili yazmış olduğu kitaplarıyla bilinen Fabio Grassi ve İAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Nazım İrem katıldı.

“BATI’NIN BİZİ ANLAMASI İÇİN KENDİMİZİ ANLATMAMIZ LAZIM”

Avrasya coğrafyasında bulunan yükseköğretimlerin kalitesini arttırmak ve akademik çalışmalara imza için 8 yıl önce kurulan EURAS’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda da İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, “15 Temmuz’un önemini Batı’nın anlaması için öncelikle kendimizi anlatmamız lazım” dedi. Mustafa Aydın aynı zamanda, “Paneldeki konuşmacılarımızı özellikle yabancı akademisyenlerden seçtik ve hiç Türk konuşmacı koymadık. Çünkü tamamen onların bakışı ve görüşüyle 15 Temmuz darbe girişiminin algısını ve yankısını izlemek istedik. Birçok uluslararası akademisyen de Batı’nın bu anlamda yanlı davrandığını, 15 Temmuz’daki Türk halkının ortaya koymuş olduğu demokratik duruşun gerçek niyetini algılamaktan uzak olduğunu düşünüyor ve dile getiriyor. Dolayısıyla bu tarz çalışmaların Türkiye’de değişik platformlarda yapılması, özellikle de Avrupa’ya 15 Temmuz hain darbe girişiminin altında yatan sebepleri ve Türk halkının buna karşı göstermiş olduğu reaksiyonu anlatmamız lazım. Biz burada oturup kızarak bir yerlere varamayız. İğneyle kuyu kazar gibi anlatmak zorundayız. Eğer anlatmazsak karşı taraf bizi anlamaz” şeklinde konuştu.

“AB ORTAYA ÇIKAN GELİŞMELERE YAVAŞ TEPKİ VERDİ”

Konferansın moderatörlüğünü yapan İAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Nazım İrem de, “Panelin ortak sonucu olarak AB’nin 15 Temmuz ile ortaya çıkan gelişmelere yavaş tepki verdiği konusunda hem fikir olduk” şeklinde konuştu.

AB için “Aslında başta ilgisiz kaldı” diyen Prof. Dr. Celal Nazım İrem konuşmasına şöyle devam etti; “Başta ilgisiz davrandılar. Sonucun ne olacağını görmeye çalıştılar ve daha sonra da ikili bir tutum sergilediler. İlerleyen zamanlarda da sanki bu darbe girişimi hiç olmamış ve ondan sonrası daha önemliymiş gibi davranmaya başladılar. Aslında AB ile Türkiye birbirleriyle çok değişik şekillerde bağlantılı iki bölge. AB’nin ortaya çıkan zayıf tutumu için iyileştirici bir sürece ihtiyaç var. Bu da iki bölgenin karşılıklı bağımlılıklarını ve sorumluluklarını hatırlamasıyla oluşabilecek bir süreç. Konferansta aynı zamanda Türkiye’nin kritik rolü de değerlendirildi. Hem enerji coğrafyası açısından hem de çevresindeki rejimlerin oluşturduğu iktidarsızlık ortamının Türkiye’ye etkileri konuşuldu. Bunun sonucunda da askeri rejimler, ülkelerde küresel şartlar altında bir çözülme sürecini tetikliyorlar. Sonuç olarak da panel, demokrasinin daha da geliştirilmesinden başka bir çözüm yolu oluşturulmadığına dair bir sonuca vardı.”

Konferans sonunda konuşmacı olarak katılan akademisyenlere plaket verilirken aynı zamanda da İAÜ Müzik Kulübü tarafından 15 Temmuz için hazırlanan klip de büyük beğeni topladı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş 1984 Muşspor play-off hazırlıklarına başladı TFF 3. Lig’de mücadele eden Muş 1984 Muşspor, 20 yıl sonra play-off oynamaya hak kazandı. Muş 1984 Muşspor Teknik Direktörü Ercüment Çoşkundere, taraftarları maça davet etti. Muş’un gururu ve tek profesyonel futbol takımı Muş 1984 Muşspor, uzun bir aranın ardından TFF 2. Lig’e çıkmak için play-off mücadelesine katılmayı başardı. Şehrin futbol tutkunları, takımlarının başarısıyla gururlanırken, 20 yıllık bir bekleyişin ardından bu önemli başarıya ulaşmanın heyecanını yaşıyor. TFF 3. Lig 4. Grup 30. haftasında sahasında karşılaştığı Çankaya FK ile 1-1 berabere kalarak play-off oynamayı garantileyen Muş 1984 Muşspor, perşembe günü sahasında oynayacağı Bursa Yıldırımspor maçı hazırlıklarını başladı. Muş 1984 Muşspor Teknik Direktörü Ercüment Coşkundere, Muşspor’un 20 yıl sonra play-off oynamaya hak kazandığını belirterek, "Muşspor 20 yıl sonra böyle bir başarı yakaladı. Bence başarının birinci mimarı Başkan Nevzat Bey’dir. Şu ana kadar Muş şehri ve Muşspor’la ilgili elinden gelen her şeyi yapıyor. Şu anda yapmaya da devam ediyor. Bir avantaj tabii sahamızda bir eleme tek maç oynayacağız. Bu maçı kazanmak istiyoruz. Bu maçı kazanmak için de Muş taraftarının, Muşspor’u sevenlerin desteğine ihtiyacımız var. Onlardan bu desteği görmek istiyoruz. İyi yolda olduğumuzu düşünüyorum. Biz ilk maçı da geçip şampiyonluğa adım atmak istiyoruz. Zorlu bir sezon geçirdik. Tabii biz de en az ikinci olmayı istiyorduk. O şans da geldi ama ilk iki maç beraber kalınca o şansı kaybettik. Sonuçta üçüncü bitirdik. İlk maçı içeride oynayacağız. Çocuklarla da konuştuk, lig bitti. Artık eleme maçlarımız var. Bu maçlara en iyi şekilde hazırlanacağız" dedi. Play-off maçlarını geçerek 2. Lige çıkmak istediklerini söyleyen Kaptan Efe Karaoğlu ise, "İki yıldır bu takımdayım. Buraya bir hedef uğruna geldik. Şampiyonluk yaşamak için hepimiz buradayız. Sezonun ilk bölümünü tamamladık. Gönül isterdi grubumuzdan birinci sırada şampiyon olarak çıkalım ama sezon içinde yaşadığımız bazı aksaklıklar, bazı sıkıntılar, bazı hakem hatalarından dolayı sezonu üçüncü bitirdik. Artık hedefimiz play-off’ta şampiyon olarak çıkmak. O kapasitemiz, o gücümüz var. Arkamızda iyi bir taraftar grubumuz var. Bizlere sezon başından beri her zaman destek veren, arkamızda duran iyi bir kitlemiz var. Bu şehir zaten şampiyonluğu hak ediyor. Biz de yıllar sonra bu şampiyonluğu, 2. Lig’i tekrar yaşatmak için üzerimizde olan misyonu, görevi tamamlamak için play-off son maçına, inşallah son dakikaya kadar bu şampiyonluğu ne kadar hak ettiğimizi göstereceğiz " şeklinde konuştu.
İstanbul AB Büyükelçisi Türkiye Delegasyon Başkanı İstanbul Yarı Maratonu’na katıldı İSTANBUL (İHA) – Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut bu yıl 19’uncusu gerçekleştirilen İstanbul Yarı Maratonu’na katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul’un düzenlediği Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu bu sabah gerçekleşti. Koşuya Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut da katıldı. Elit atletlerin katıldığı koşunun startını veren Meyer-Landrut ardından 10 kilometrelik parkurda koşusunu gerçekleştirdi. Yaklaşık 2 saat içinde koşusunu tamamlayan Meyer-Landrut açıklamalarda bulundu. Büyükelçi Meyer-Landrut "Parkur boyunca İstanbul’un tarihi bölgelerini gördük. Öncelikle belediyeyi bu güzel organizasyonu yaptıkları için kutluyorum. Pek çok tarihi binayı görerek bu yarışı gerçekleştiriyorsunuz. Birçok insan ile birlikte koşuyorsunuz. Yağmur da problem teşkil etmedi. Umarım bu yarış birçok şeye ve koşuculara ilham kaynağı olur. Bu koşu etkinliğinin benzer spor etkinliklerine ilham kaynağı olmasını diliyorum. Sonuçta hareket etmek veya koşmak hepimizin sağlığı için gerekli" dedi. Dünyanın en iyi 11 "Gold Label" yarı maratonundan biri olan İstanbul Yarı Maratonu, 10 kilometre ve 21 kilometre kategorilerinde koşuluyor. Yenikapı Miting Alanı’ndan start alan yarı maratonda koşucular, sahil yolunda Kennedy Caddesi boyunca Kumkapı, Cankurtaran, Çatladıkapı, Sarayburnu, Sirkeci ışıklar, Eminönü’nden Karaköy istikametine saparak Galata Köprüsü’nü geçti. Köprü bitimindeki ışıklardan "U" dönüşü yapan sporcular, Eminönü, Unkapanı, Cibali, Abdülezelpaşa Caddesi, Ayvansaray, Haliç Köprüsü’ne varmadan Fatih ilçe sınırından "U" dönüşü yaparak ters istikamette aynı sahil yolunu kullanarak Yenikapı’ya ulaştı. Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu’na 72 farklı ülkeden yaklaşık 14 bin sporcu katıldı. Elit atlet kategorisinde ise 34 farklı ülkeden 47 erkek, 21 kadın olmak üzere toplam 68 sporcu yarıştı.