ASAYİŞ - 24 Eylül 2020 Perşembe 09:22

Evini basan polisler sordu, şüpheli tek tek cevapladı

A
A
A
Evini basan polisler sordu, şüpheli tek tek cevapladı

Balıkesir'in Gönen ilçesinde polis ekipleri uyuşturucu olduğu iddia edilen bir eve baskın düzenledi. Farklı türde uyuşturucu maddeleri sehpanın üzerinde koymuş vaziyette yakalanan 65 yaşındaki şüpheli, polisin tüm sorularına tek tek cevap verdi. Çeşitli miktarlarda 4 farklı uyuşturucu türü ile yakalanan şüpheli M.A., tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Gönen İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekiplerin koordineli çalışması sonucu evinde uyuşturucu olduğu iddiası ile M.A. (65) isimli şüphelinin evine baskın düzenledi. Operasyonda polis timlerini karşısında gören M.A. şaşkınlıktan ne yapacağını bilemedi. M.A., daha sonra memurların sorularını tek tek cevapladı. İlginç diyalogların yaşandığı evde uyuşturucuları sehpanın üzerine koyduğu görülen M.A. evde saklanmış olan uyuşturucuların da yerlerini gösterip, açıklamalarını yaptıktan sonra gözaltına alındı. Sorgu sonrası adli makamlara çıkan şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Operasyonda ise 118,4 gram esrar, 21 gram bonzai, 11 gram toz kubar, 10 gram metamfetamin ile şahsın üzerinde çok miktarda nakit para ele geçirildi.

Hüseyin Efe G.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Galericiler ÖTV kararından memnun Galerici Ahmet Yurtlu, ÖTV’siz araç alımında limitin yükselmesi ve alternatiflerin de çoğalması ile araç piyasasının da hareketleneceğini söyleyerek, “ÖTV’siz araçların satış süresinin uzaması suistimal ve rant olayını yok edecek” dedi. 2025 yılında ÖTV’siz araç alımındaki limitin yükseltilmesi ile araç alımında daha fazla seçeneğin olacağını söyleyen Ahmet Yurtlu, “Malumunuz geçen sene 1 milyon 604 bin lira olan indirimde bu sene limitler biraz yükseltildi. Vatandaşın da bu konuda çok ciddi beklentileri vardı çünkü birçok arabaya ulaşamıyorlardı. Hatta bir kısmı da tehir etti 2025’te yeni oranları görüp öyle alalım diye. Tabi güncelleme de geldi şu anda 2 milyon 290 bin TL’ye yükseldi. Artık işi görür motor olarak da 1.6 motorun altında olacak çünkü alternatiflerde çoğaldı. 5 marka 10 model şeklinde alternatifleri de var. Tabi bunun piyasaya etkisi faydası oluyor. Şöyle oluyor vatandaş bu arabayı alacak olunca ikinci el aracını piyasaya sürüyor. Orada bir sirkülasyon oluyor. Aslında Normal şartlarda sıfır satışların ikinci eli ters orantılı dengesizleştirdiği gibi düşünür ama tam tersi. Çünkü sıfır alanların yüzde 90’ının mutlaka ikinci el aracı olduğu için oraya talep olduğu zaman ikinci elde de bir hareketlilik bekliyoruz. Oranlar da gerçekten makul alınabilecek seviyeye geldi. 2 milyon 290 bin TL de ideal bir araba almak için uygun bir fiyat oldu” dedi. “Satış süreci rantı yok edecek” Yurtlu, engelli araç indiriminin suistimal edilerek rant şekline dönüştüğünü ve satış süresinin uzatılmasının ardından da bu rant alanının yok olacağını söyleyerek, “Bundan sonraki süreçte biraz daha hızlanacağını düşünüyoruz ama işte 10 yıla çıkarılması vatandaşlar için biraz dezavantaj oldu. Çünkü 5 yılda satabiliyorlardı şimdi 10 yıla çıktı. Aslında olması gereken de buydu. Çünkü bu çok suistimal edilmeye başlamıştı. Engelli araç indirimi ile çok suistimal eden vardı. Tabii bu 10 yıl süresi gerçek reel alıcıların alacağı sonuca ulaştırdı. Bu rant şekline dönüşüyordu. Yani yapılan ticaretin yüzde 40’ı böyle rant amaçlı oluyordu. Tabi bunun 10 yıla çıkarılmış olması bu rantı yok ettiği için gerçekten reel, buna ihtiyacı olan, engelli ve alıp kullanacak nihai tüketicilere hitap edecek oldu. Bu açıdan doğru bir karar oldu. Tabi bunlar biliyorsunuz bandrolden de muaf olduğu için o açıdan da faydaları olacak. Sonuçta da piyasayı da hareketlendireceğini düşünüyoruz bunun” ifadelerini kullandı.
Ankara Palandöken: “Adil rekabet ortamı oluşmadan fiyatlar düşmez” Piyasada adil rekabet ortamı oluşmadığı sürece fiyatların düşmesinin mümkün olmadığını söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Enflasyonu düşürmeyle ilgili hedeflenen gelişmelerin sağlanabilmesi için önemli olan kuralların belirlenmesi ve yol haritasının çıkarılmasıdır. Esnaf ve sanatkârın rekabet edebilmesi için şartların oluşmasının sağlanması lazım. Gelişmiş ülkelerde bu mesele halledilebiliyor ancak burada zincirler, hiper marketler, gross marketler derken piyasadaki denge bozuluyor” dedi. “Herkes kendi işini yaparsa memleket rahatlayacak” Herkes kendi işini yaparsa memleketin rahatlayacağını ifade eden Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf sanatkârın mahallesinde, sokağında caddesinde rekabet edebileceği ortamlar hazırlanmalı. Benim sermayem var istediğim işi yaparım ama karşılığında da kimsenin mani olmayacağı bir alan açarım mantığı yanlış. Örneğin kışın lastik satacaksınız, ilkbaharda boya malzemesi, hırdavat satacaksınız, işiniz olmayan her meslekteki ürünü siz satmaya gayret edeceksiniz. Dünyada böyle bir sistem yok. Dolayısıyla bütün piyasa hâkimiyetini ele aldıklarında esnaf ve sanatkar gibi babasının işini yapan, aynı meslekten gelen insan kalmıyor. Fırını ben yapacağım, ekmeği ben satacağım, balığı, eti, tavuğu ben satacağım diyorlar. Halbuki bunların hepsinin bir arada satılması doğru değil. Kuralı olan şeyler. Ama ben her şeyi satarım çamaşır, terlik, cam suyu, otomobil zinciri, kırtasiye ürünleri, deniz yatağı vs. derken çok sayıda sektör bitiyor. Piyasada fiyatların geri çekilebilmesi için hükumetin almış olduğu tedbirlerin desteklenmesi lazım” diye konuştu. “Özel markalı ürünler diğer büyük markaları da yok ediyor” Büyük marketlerin sattığı özel markalı ürünlerin 50-60 yılda markalaşan firmaları da yok ettiğine değinen Palandöken, “Aynı marka deyip bir harfini veya üç harfini değiştirerek satılan, kendi dükkânınızın amblemini koymak suretiyle kendi ürünlerinizi pazara getirmek 50-60 yılda markalaşan firmaların da yok olmasına neden oluyor. Bu konunun halledilmesi ve bir an evvel diğer ülkelerde nasıl oluyor, nerelere açılıyor, hangi şartlarda açılıyor, rekabet şartları oluşuyor mu, otoparkları var mı bunların bulundukları alanlardaki esnafın çalışma hayatını etkiliyor mu diye sorulması lazım. Birçok semtte görüyorsunuz bir tane limon almak isteseniz bir file almanız gerekiyor. Hem israfa neden oluyor hem fiyat istikrarsızlığına hem de o işi yapan insan kalmıyor. Bunların hepsinin birden satılan bir alan şekline getirdiklerinde haksız rekabet oluştuğu için iş yerlerini kapatmak zorunda kalan onlarca, yüzlerce esnaf iş kolu değiştiriyor” şeklinde konuştu. “Eskisi gibi 50 yıllık işletmeler kalmadı” Mahalle esnafının neredeyse 2-3 yılda bir el değiştirdiğini söyleyen Palandöken, “Eskisi gibi 50, 60, 80 yıllık iş yerleri dikkat ederseniz kalmadı. En fazla esnafın dayanabileceği ölçekte çevrenize bir bakın kasabınız, manavınız, konfeksiyoncunuz, ayakkabı tamirciniz 2-3 yıl içerisinde mutlaka el değiştiriyor. Öte yandan böyle bir haksız rekabetin karşısında fiyatları düşürmek mümkün değil. Bir kuralın koyulması lazım. Açma kapama saatleri, otoparkların oluşmasının sağlanması ve o şartların temin edilmesi yoksa ben yaptım mantığıyla enflasyonun düşmesi mümkün değil. Adil rekabet ortamı, kaliteyle ve o semti tanıyan, alışveriş yaptığınızda sizin ağzınızın tadını bildiği, kendi yemediğini yedirmeyen esnafla ancak mümkün olur” ifadelerini kullandı.