GÜNDEM - 18 Mayıs 2021 Salı 14:50

Evlat nöbetindeki baba, HDP’nin kapısına siyah çelenk bıraktı

A
A
A
Evlat nöbetindeki baba, HDP’nin kapısına siyah çelenk bıraktı

HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde evlat nöbetinde olan Celil Begdaş, oğlu Yusuf'un teröristler tarafından kaçırılmasının 2'nci yılı nedeni ile parti binası önüne siyah çelenk bıraktı. CHP ve İYİ Parti'yi eleştiren baba Celil Begdaş, "Biz devlet ile gelmedik buraya, CHP ve İYİ Partililer kulaklarını tıkıyorlar. Allah onların da başına getirsin böyle bir durumu" dedi.

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır il binası önünde 3 Eylül 2019'dan itibaren oturma eylemi yapan ailelerden Celil Begdaş, oğlu Yusuf’un (16) dağa kaçırılmasının ikinci yılında, evlat nöbetindeki ailelerle birlikte HDP il binası kapısına siyah çelenk bıraktı. Amed Direniş Grubunun oğlunu bizzat kaçırıp HDP’lilere teslim ettiğini HDP’lilerin ise çocuğunu PKK’ya gönderdiğini iddia eden baba Celil Begdaş, "Bir Kürt baba olarak yüreğim çok yanıyor. Benim oğlum 2019 yılı 5 Mayısta evden çıktı ve kendisinden bir haber alamdık. Oğlum evden çıktın bir süre sonra ben kendim emniyete başvuruda bulundum. Ben başvuru yaptığım sırada oğlum HDP il binasındaydı. Amed Direniş Grubu adlı grup üyeleri oğlumu buraya getirdiler. Ben buradan bütün Müslümanlara ve vicdanı olanlara sesleniyorum, biz aile olarak 3 bayramdır bayram yapmıyoruz ve kimi analar babalar 8 bayramdır evladından yoksun bir şekilde yaşıyor ama ben 3 bayramdır evladımdan haber alamıyorum. Benim evim yıkıldı, hem maddi olarak hem de manevi olarak beni yıktılar. Bir Kürt olarak beni yıktılar, Allah onları da yıksın" diye konuştu.

''CHP ve İYİ Partililer kulaklarını tıkıyorlar”

Terör örgütüne yakın sosyal medya hesaplarından ailelerin devlet destekli eyleme başladığı iddialarına da cevap veren Begdaş, “Biz devlet ile gelmedik buraya, CHP ve İYİ Partililer kulaklarını tıkıyorlar. Allah onlarında başına getirsin böyle bir durumu. Anne ve baba olsalardı kulaklarını tıkanmayıp gözlerini de kapatmayarak bizlerin yanında olurlardı. 4 ağaç için dünyayı yıktılar ve adalet ile insan haklarından söz ediyorlar onlar için biz insan değiliz. Burada bulunan bütün anne ile babalar hepsi Kürt ama ne yazık ki evimizi yıktılar. Allah da onların evini yıksın. Biz buradan asla kalkmayacağız. Burada bulunan çadır barış ve zafer çadırıdır. Bu çadır zaferi kazanmıştır. Oğlum gelinceye kadarda buradan asla ama asla kalkmayacağım'' şeklinde konuştu.

''HDP olmadan PKK bir kuşu bile dağa götüremez''

Bagdaş’ın ardından konuşan evlat nöbetindeki anne Ayşegül Biçer ise, "Çocuklarımızı HDP alıp PKK’ya veriyor. Bunu bütün dünya bilsin ki, HDP olmadan PKK bir kuşu bile dağa götüremez. Biz burada eyleme başladığımız gün, ya zafer ya da ölüm sonuna kadar kararlıyız. Hakkımız olan evlatlarımızı alıncaya kadar buradan gitmeyeceğiz. Yusuflar, Mustafalar, Şeymalar ve Özkanlar gitmesin diye biz burada mücadele ediyoruz. Evlatlarımızı dağdan indireceğiz, evlatlarımızın yolunu dağdan keseceğiz, PKK ve HDP’nin gerçek yüzünü de bütün dünya görecektir'' dedi.

Sedat Irmak - Rıdvan Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
Elazığ Başkan Şerifoğulları, Kent Müzesi’ni inceledi Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığ’ın kültür ve turizmine yeni bir değer olarak hayata geçirilecek olan Kent Müzesi’nin sona gelinen çalışmalarında incelemelerde bulundu. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ‘Müzeler Şehri Elazığ Projesi’ kapsamında hayata geçirdiği Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’nin ardından Kent Müzesi’ni de kente kazandırmaya hazırlanıyor. 1896 yılında dönemin Elazığ Valisi Enis Paşa tarafından Çarşı Mahallesi’nde inşa edilen ve geçmişte hükümet konağı olarak hizmet veren, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan tarihi bina, çalışmaların ardından kent belleğinin kayıt altına alındığı, toplumsal hafızayı canlı tutacak Kent Müzesi olarak faaliyet gösterecek. Kent Müzesi bünyesinde, şehrin tarihi dönemleri, coğrafi, sosyal ve ekonomik yapısı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler bölümü ile geleneksel yaşam kültürü bölümleri yer alacak. Başkan Şerifoğulları, müzede devam eden çalışmaları inceledi. Yetkililerden bilgi alan Başkan Şerifoğulları; “Aziz Şehrimiz Elazığ’ımızın kültür ve turizmine katkı sağlama adına Müzeler Şehri Elazığ projemiz doğrultusunda Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’ni kentimize kazandırmanın onurunu ve gururunu yaşamıştık. Şehrimizin kadim kültür ve medeniyetini, övündüğümüz tarihini geleceğe taşımanın bilinciyle, geleceğimizi inşa etme hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Bu kapsamda Elazığ’ın tarihi ve kültürel değerlerinin geleceğe aktarılması, yaşatılması, ve korunması için kent belleğinin nesilden nesile aktarabileceği Kent Müzemize ilişkin çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Şehir merkezimizde hayata geçireceğimiz bu Kent Müzemiz, hem kıymetli hemşehrilerimize, hem de farklı illerden şehrimizi ziyaret edecek olan vatandaşlarımıza kentimizin geçmişine dair önemli bir deneyim yaşatacaktır. Kent Müzemizi de geleceğimize kazandırmış olmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız” dedi.