EKONOMİ - 16 Mayıs 2017 Salı 15:38

EVTEKS fuarı kapılarını açtı

A
A
A
EVTEKS fuarı kapılarını açtı

EVTEKS fuarı Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin katılımıyla düzenlenen törenle kapılarını açtı.

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD ) tarafından CNR Fuarcılık işbirliği ile bu yıl 23.’üncü kez düzenlenen EVTEKS Uluslararası Ev Tekstili Fuarı Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin katılımıyla gerçekleştirilen açılış töreniyle kapılarını açtı. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş yaptığı açılış konuşmasında iş adamlarına yönelik “Siz bir yerde ev tekstili üretirken aslında muktedir Türkiye’nin geleceğini de üretiyorsunuz” dedi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’tan çnce kürsüye gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, tekstil sektörüne dair rakamları paylaştı. Tüfenkci, ”Ülkemiz tekstil sektöründe dünyanın sayılı ülkelerinden birisidir. 2002 yılında 12,2 milyar olan tekstil ihracatımız bugün itibariyle 2,2 kat artarak 26,2 milyar dolara çıkmıştır. Bunu ev tekstil sektöründe de gerçekleştirdiğimizi görmek gerçekten önemlidir. Baktığımız zaman ev tekstili ihracatımız 2016 yılı Ocak ve Aralık dönemlerinde yüzde 2,3 oranında artarak 1.8 milyar dolar değerinde gerçekleşmiştir” dedi.

“Atacağınız adımlarda yanınızdayız”

AR-GE yasasının hayata geçirildiğinin altını çizen Tüfenkci, “Buradaki çalışmalarla beraber oluşturacağınız markalarla özellikle dünya piyasalarında haklı olarak Türk tekstilinin yer almasını istiyoruz. Yeni getirdiğimiz teşviklerle beraber hem yeni markaları oluştururken yapacağınız masrafları hükümet olarak destekliyoruz. Aynı zamanda dünyada var olan bir markayı da satın alsanız bunu da hükümet olarak teşvik ediyoruz. Onun için markalaşma konusunda her türlü atacağınız adımlarda biz yanınızdayız” diye konuştu.

"Türkiye’nin küresel ölçekte rekabet edebilir markalarını ortaya koyan bütün işadamlarımıza hükümet olarak her türlü desteği veriyoruz"

Son 15 yıllık dönemde Türkiye’nin ekonomik olarak güçlü konuma geldiğini belirten Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Özellikle son 15 yıllık Ak Parti dönemlerinde makro dengeleri bakımından güçlü bir ülke haline geldik. Bu çerçevede Türkiye’nin ekonomisinin temelleri sağlam bir vaziyete geldi. Ancak tek başına makro dengelerin güçlü olması tek başına yeterli değildir. Bunun için ülkelerin üretim gücü esastır. Adama sorarlar ‘hangi oranda nerede ne orana sahipsiniz?’ diye ama aynı zamanda şunu da sorarlar ‘Ne üretiyorsunuz?, Ne satıyorsunuz?, Hangi markalarınız var?’ ve ‘Dünyada hangi markalarla rekabet edebiliyorsunuz?’ bunları da sorarlar. İşte bu görüşten hareketle özellikle 65’inci hükümet döneminde Türkiye ekonomisinin yönetimi üretim ekonomisi esaslı bir hale dönüştürülmüştür. Türkiye’de üreten taş,taş üstüne koyan teknolojiyi geliştiren inovasyonda ileriye giden istihdam sağlayan ve Türkiye’nin küresel ölçekte rekabet edebilir markalarını ortaya koyan bütün işadamlarımıza hükümet olarak her türlü desteği veriyoruz. Siyasetçiler olarak bizim yapacağımız sizin önünüzü açmaktır. Sizin yapacağınız da elinizi yüreğinizi fiziğinizi bu taşın altına koymak ve Türkiye’yi süper lige sıçratacak bu üretim seferberliğini gerçekleştirmektir” dedi.
Türkiye’nin bulunduğu coğrafya güçlü konuma gelmesinde her alanda sağlanacak yükselmelerin önemli olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, “Bu coğrafya bize atalarımızdan mirastır. Bu coğrafya bize kültürümüzün büyük bir lütfudur. Ama aynı zamanda bugün itibariyle de büyük problemleri ve büyük bir yükü de ortaya çıkarmaktadır. Bu coğrafyada başka ülkelerin aksine her alanda güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Ev tekstilinden savunma sanayiine kadar Türkiye’de inşaat sektöründen ulaşım sektörüne kadar her alanda güçlü olmak durumundayız. Türkiye’nin güçlü olması sadece gayrisafi milli hasılasını yükseltmesi anlamına gelmez. Türkiye’nin ekonomik bakımdan güçlü olması bölgesindeki bütün siyasal sorunları çözebilecek muktedir bir ülke olması anlamına gelir. Bunun için siz bir yerde ev tekstili üretirken aslında muktedir Türkiye’nin geleceğini de üretiyor, katkıda bulunuyorsunuz” şeklinde konuştu.

Törenin ardından Kurtulmuş ve Tüfenkci, fuarda stantları gezerek ürünler hakkında bilgi aldılar.

Ali Canberk Özbuğutu 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.