ASAYİŞ - 01 Temmuz 2021 Perşembe 13:19

Eylemdeki anne Elhaman'dan PKK'ya tepki

A
A
A
Eylemdeki anne Elhaman'dan PKK'ya tepki

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır il başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti 668’inci gününe girdi.

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019'da farklı kentlerden Diyarbakır'a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti korona virüse rağmen 668'inci gününde de devam ediyor. Oğlu için oturma eylemini sürdüren Ayten Elhaman, çocuğunu alana kadar eylemini sürdüreceğini söyledi.

"Evladımdan vazgeçeyim diye ölüm haberi yayınladılar"

2017 yılının mayıs ayında çocuğunu işe gönderdiğini ve o günden beri kendisini aradığını kaydeden Elhaman, “4 yıldır evladıma hasretim oğlum Bayram beni görüyorsan kaç gel oradan sana hayır gelmez, senin yerin orası değil. HDP almış götürüp PKK’ya vermiş, PKK ise Amerika askeri yapıp dağlarda süründürüyorlar. Ben bütün evlatlara sesleniyorum orada size hayır yok kaçın gelin.

Taşlarda kurda kuşa yem ediyorlar, onlar zalim bir kapısı Kandil’e diğer kapısı meclise açılıyor, HDP’ye inanmayın kaçıp gelin annelerinize kavuşun. Evlatlarımızı almadan buradan gitmeyeceğiz. Bize daha önce evladımızın Avrupa’da çalıştığını söylediler, HDP bizi kandırarak başka yerlere yönlendirdiler. 3 ay öncede kendi sayfalarında oğlunuz öldü gitmeyin çadıra diye yayınlamışlar. Ben oğlumun öldüğüne inanmıyorum, ölmüş ise cesedi nerede, ölü ya da diri evladımı versinler” dedi.

“Askere gidip daha sonra polis olacaktı”

Evladını askere göndermek için hazırlık yaptığını kaydeden anne Elhaman, oğlunun okuyup polis olma hayali olduğunu kaydetti. Anne Elhaman, “Oğlumun hayalleri vardı, hayallerini yıktılar ne hakları var. 4 yıldır bizi ayırdılar oğlum yarım saat geç kalsa merak etmeyeyim diye haber ederdi, 1 hafta içerisinde kandırıp HDP il binasından PKK’ya teslim etmişler. Ne hakları var, ben evladımı istiyorum ölü ya da diri, yılmayacağız son nefesime kadar evladımı arayacağım ve onlara bırakmayacağım” diye konuştu.

Murat Başal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.