SPOR - 05 Eylül 2022 Pazartesi 12:36

Ezgi Başaran: 'Hedefim olimpiyatlarda altın madalya kazanmak'

A
A
A
Ezgi Başaran: 'Hedefim olimpiyatlarda altın madalya kazanmak'

Milli okçu Ezgi Başaran, hedefinin 2024 Paris Olimpiyat Oyunları olduğunu söyleyerek, "Her sporcunun da hedefi olimpiyatlara katılıp, altın madalya kazanmaktır. Bu da benim en büyük hayallerimden bir tanesi" dedi.

Avrupa Gençler Şampiyonası'nda altın madalya kazanan milli okçu Ezgi Başaran ile antrenörü Ayhan Kaya, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Okçuluk sporuna nasıl başladığını anlatan Ezgi Başaran, "Okçuluk sporuna 2013 yılında ailemin televizyonda görmesi üzerine başladım. Çocukluğum okçuluk ile içli dışlı olarak geçti. Soğuk bakmadım asla. Sürekli yarışmalara katıldım. Antrenmanlarım çok zevkli geçiyordu. Bu şekilde başladım. Şu an severek devam ediyorum. Bireysel spor olduğu için beni bağladı galiba. Bire bir rekabet olması, mücadelenin çok fazla olması okçuluğa beni daha fazla çektiğini düşünüyorum. Artık kendim örnek olmaya çalışıyorum. En büyük hedeflerimden bir tanesi. Milli takım antrenörlerimizin hepsi daha önce milli takımda yarışmış, olimpiyatlarda yarışmış sporculardı. En başta onları örnek aldım. Onlar gibi olmayı hedefledim. Şimdi de ben örnek olmaya çalışacağım" diye konuştu.
Bu sezon katıldığı yarışmalarından bahseden 19 yaşındaki milli okçu, "İlk önce Almanya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda takım halinde ikinci olduk. Hemen arkasından Akdeniz Oyunları’nda şampiyon olduk. Orada bireyselde dördüncü oldum. Daha sonra sezonun son yarışması olarak Gençler Avrupa Şampiyonası’nda bireyselde şampiyon oldum. Karışık takımda da ikinci olduk" şeklinde konuştu.

"Olimpiyatlarda altın madalya kazanmak hayallerimden bir tanesi"

Hedefleri hakkında da konuşan Başaran, "Bu sezon gibi 2023’ü de aynı şekilde geçirmek istiyorum. Olimpiyatlar için kota yarışması olacak. İlk başta zaten 2024 Olimpiyatları için kota almak takım halinde en büyük hedefimiz. 2024 Paris Olimpiyatları için kota alacağımıza herkes çok inanıyor. Biz de inanıyoruz. Her sporcunun da hedefi olimpiyatlara katılıp, altın madalya kazanmaktır. Bu da benim en büyük hayallerimden bir tanesi" ifadelerini kullandı.

"Mete’yi olimpiyat finalinde izlerken orada olmayı çok istediğimi fark ettim"

Pekin Olimpiyatları’nda milli okçu Mete Gazoz’un altın madalya kazandığında neler hissettiğinin sorulması üzerine Ezgi Başaran, "Mete’nin o final atışı yaptığı anda biz gençler olarak Dünya Şampiyonası kampındaydık. Takım halinde Mete’yi izliyorduk. Gerçekten gurur verici ve duygusal bir andı. Mete’yi izlerken, orada olmayı çok istediğimi fark ettim. Onun için elimden gelen her şeyi yapıyorum, çalışıyorum" dedi.
Okçuluğun çok zevkli bir spor olduğunu söyleyen başarılı sporcu, "Rekabet içeren, mücadele duygusu barından sporlardan biri. Gerçekten çok keyifli ve zevkli bir spor. Bunu yapacak olan küçük kardeşlerimize de bırakmamalarını öneriyorum. Eğer zaten yapmayı düşünüyorlarsa her şer şekilde başlayabilirler" değerlendirmesinde bulundu.
Türk okçuluğunu da değerlendiren Ezgi Başaran, "Türk okçuluğu dünyada örnek alınan takımlardan birisi. Çok iyi bir yerdeyiz. Herkesin korktuğu takımlardan bir tanesiyiz. Bu başarımız git gide artacak. Buna inancım sonsuz" ifadelerini kullandı.

Ayhan Kaya: "Ezgi, 2024 Olimpiyatları için güçlü isimlerden biri"

Kaya Okçuluk Spor Kulübü sahibi aynı zamanda Ezgi Başaran’ın antrenörü Ayhan Kaya, Ezgi ile 13 yaşında tanıştıklarını söyleyerek, "İlk derecesini Türkiye şampiyonu olarak aldı. Ezgi, yıldızı parlak bir sporcu. Kumaşı kaliteli derler ya, o öyle bir sporcu. Daha sonrasında Ezgi, milli takımlar için çalışmaya başladık. Hedefimiz Kadet Milli Takımı’ydı. 15 yaşında milli takıma girdi. O günden beri milli takımda. Şu an as sporculardan. Bu yıla beraber kendi tanıdı ve 2024 Olimpiyatları için güçlü isimlerden biri. Onu da önümüzdeki yıl hep beraber göreceğiz. Ezgi inanmazken, ben ona çok inanıyordum. Benim işim inanmak ve bunu ona aşılamak. Çok şükür bugüne kadar yanılmadım, Ezgi de diğer sporcularımda da. Ben Ezgi’den olimpiyat madalyası bekliyorum. Bir sporcu rüyalarınıza giriyorsa o yapabilecek kapasitedir" dedi.

"Dünyanın gözde olan ülkelerinden biri haline geldik"

Türk okçuluğu hakkında düşüncelerini dile getiren Kaya, "Mete’nin şampiyon olması 1 yılda olmadı. Bunun tohumları 2014 yılına başladı. Mete ve Yasemin, proje çocukları olarak, şu anki Milli Takım Antrenörü Yusuf Göktuğ Ergün hocamız ve federasyonumuz tarafından alındı. Bu 8 yıl sonra meyvesini şampiyonlukla verdi. Tarihimizde ilk defa bir altın madalya kazandık olimpiyatlarda. Daha önce hep köşeden dönmüştük. Şu anki A Milli Takım’ın sistemi dünyada bizi çok önemli bir noktaya çıkardı. Okçuluk son 3-4 yıldır altın çağında. Bir kabuk atladık komple. Şu anda güzel gidiyor. Şöyle düşünün 24 kişi gidiyor 23’ü madalya alıyor. Öyle bir milli takıma sahibiz. Gelecekten de umutluyum. Şu anda okçuluk camiamızda tüm antrenörlerimiz canla başla çalışıyor. Artık sisteme ayak uyduruyor. Dünyanın gözde olan ülkelerinden biri haline geldik” açıklamasında bulundu.

Okçuluğun 7’den 70'e herkesin yapabileceği bir spor olduğunu ifade eden Ayhan Kaya, “Gönül rahatlığıyla gelip en azından deneyebilirler. Çünkü kimin ne olacağı inanın belli olmuyor. Yapamam deyip de hiç o kısma girmesinler. Bir ok attıktan sonra hayatları komple değişebiliyor. Ailelerimiz şunu bilmiyor. Bizim önceliğimiz güvenlik. İlk gelen öğrencimize özellikle bunu öğretiyoruz. Kesinlikle onlar zarar verecek bir spor değil. Ön yargılarını kaldırsınlar. Her sporu denesinler. Çocukların hayatlarında en az bir spor branşı olmalı. Onların geleceği için de önemli. İlla sporcu olacakları için değil. Onları rahatlatmak, streslerini atabilmek adına bir sporla uğraşmaları güzel olacaktır. Güçlü bir nesil yetiştirmek istiyorsak bunlardan bir tanesi de spordur" diyerek sözlerini tamamladı.

Oğuzhan Ort - Ozan Buğra Koşar - Samet Yalçın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın Açık Cezaevi’nde tahliye heyecanı: Yaklaşık 300 hükümlü serbest kalıyor Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan 11’inci Yargı Paketi ile Aydın’da yaklaşık 300 hükümlünün tahliye işlemi başladı. İşlemleri tamamlanan ve cezaevinden tahliye edilenler, uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarıyla kucaklaştı. Yasanın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından, tahliyelerin başlamasıyla birlikte hükümlü yakınları Aydın Açık Cezaevi önüne gelmeye başladı. Sevinç ve heyecanın hakim olduğu bekleyişte kimi aileler uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarına kavuşurken kimilerinin ise bekleyişi sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ettiler Eşinin tahliye olmasını bekleyen Aliye Sarıçiçek, "Benim eşim trafik cezasından dolayı içeride. 3 aydan beri cezaevinde. Gerçekten mezardan önceki son durak burası. Görüş günleri olsa da eşim aylardır evde değil, yokluğu zor geldi. Allah kimseyi buralara düşürmesin" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden hükümlü yakını Ramazan Eren Sarıçiçek, "Bu kararı çıkartan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese sevgi ve saygılarımı sunarak teşekkür ediyorum. Rabbim kimseyi ayrılıkla sınamasın, dertsiz derman vermesin. Babamın bugün çıkacak olmasından dolayı çok mutluyum. Heyecanla bekliyoruz, Allah bir daha buraları kimselere göstermesin" ifadelerini kullandı. Açık Cezaevi İnfaz Kurumu’ndan tahliye olan Gökhan Uyar, "Aile ve kurulu düzenim bozuldu. Bundan sonra her şeyi inşallah yeniden toparlamaya çalışacağız. Herkes için hayırlısı olsun" dedi. Dışarıda kendilerini yeni bir hayatın beklediklerini kaydeden Emrah Aktaş, "Çok şükür bugünlere kavuştuk. Allah herkese hakkında hayırlısını versin. Allah geride kalanların ailelerine sabır versin. Ailelerine kavuşanlar için de hayırlısı olsun" dedi.
Bursa Başkan Bozbey’den Antakya Ulu Cami çağrısı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sözleşmesinin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesine tepki gösterdi. Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp süresinde teslim edecek bilgi birikimimiz de ekonomik gücümüz de var" dedi. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Hatay Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sürecine ilişkin sözleşmenin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesi üzerine CHP Genel Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremde 11 kentin muhtelif tarihi yapılarında farklı farklı hasarların meydana geldiğini hatırlatan Gökan Zeybek, bunlardan birisinin de Antakya Ulu Cami olduğunu söyledi. Tarihi caminin depremle birlikte taş üstünde taş kalmayacak biçimiyle yıkıldığını belirten Zeybek, 2023 yılında yapılan anlaşmayla caminin Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmasının imza altına alındığını hatırlattı. Rolöve, restorasyon ve konstrüksiyon projelerinin tamamlanmasıyla inşa faaliyetlerinin başladığını anlatan Zeybek, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 7 Ekim 2024 tarihinde imalatların başlaması için projelerin onaylanması gerektiğini açıklamıştı. 9 Ekim 2024 tarihinde ise projeler onaylandı. Sonrasında Mustafa Bozbey başkanlığındaki Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yönetimi, kurumlardaki devamlılık ilkesiyle caminin rekonstrüksiyon inşaatına başladı. 20 ay boyunca projeyi onaylamayan Vakıflar Genel Müdürlüğü Koruma Kurulları, 12 ay sonra cami inşaatının yeteri kadar ilerlemediğini gerekçe göstererek anlaşmanın 13. maddesine dayanarak tek taraflı olarak sözleşmenin feshettiğini açıkladı" diye konuştu. 12 Aralık 2023’te yıkım rölovesinin, 14 Mart 2024’te kalıntı rövolesinin, 20 Haziran 2024’te restitüsyon projesinin, 9 Ekim 2024’te rekonstrüksiyon ve güçlendirme projesinin, 22 Ekim 2025’te minare projesinin Koruma Kurulu tarafından onaylandığını hatırlatan Zeybek, bu dönemde ihaleyi Mustafa Bozbey’in yapmadığını, müteahhidi Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin seçmediğini, rakamları belirlemediğini anlattı. 97 milyon TL’lik keşif bedelinin 86 milyon 317 bin TL’sini Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ödediğini açıklayan Zeybek, "54 milyon TL üzerindeki bir rakamın doğrudan doğruya keşiften geldiğini, geri kalan rakamların da fiyat farklarından geldiğini görüyoruz. Keşif incelemesine bakıldığında inşaatın yüzde 60’ının tamamlandığını görüyoruz. İnşaat, Haziran 2026’ta tamamlanacak. Hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel de açılışın bir Cuma günü yapılacağını ve ilk Cuma namazını hep birlikte kılacaklarını söylemişti. Ancak Bakanlık, 23 Aralık tarihinde Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yazdığı yazıda, alandaki fiziki gerçekleşme oranı göz önüne alındığında cami inşaatının yapılamayacağını ya da zamanında teslim edilemeyeceği ileri sürerek sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini açıklıyor" dedi. Antakya Ulu Cami’de önce zemin iyileştirmesi, arkasından temel güçlendirmesi yapıldığını söyleyen Zeybek, daha sonra orijinal yapıdan çıkartılan taşların kullanıldığını belirtti. İnşaatın son hali hakkında da resimlerle birlikte bilgi veren Zeybek, "Cumhurbaşkanı, Cumartesi günü Hatay’a gidecek. Bitmiş olan konutların kura çekimiyle sahiplerine teslimini yapacak. Tam da bu teslimden iki gün önce böyle bir yazının Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne iletilmesini anlamak mümkün değildir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz, üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmenin huzuru içerisindedir. Bütün yetkililere çağrı yapıyorum. Bir yanlış yapılmaktadır. Bu yanlıştan hızlı biçimde dönülmelidir. Davulu vermişler Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sırtına, tokmağı almışlar ellerine, tek taraflı tokmak çalıyorlar. Bursa Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle, Başkan Mustafa Bozbey’in iradesiyle ve Genel Başkanımız Özgür Özel’in desteğiyle projeyi zamanından önce bitirmenin sözünü verdi. Sözünün de arkasında durduğunu belirtmek istiyorum" diye konuştu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, son durumu kabul etmekte güçlük çektiklerini belirtti. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yazısını doğru bulmadıklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Göreve geldiğimiz günden beri Bursa Ulu Cami’yle aynı ismi taşıyan kardeş Hatay Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırma konusunda hassasiyet gösterdik. Yaklaşık yüzde 60’ını da tamamladık. Bu tip yapılarda tabanın yapılması hayli zaman alıyor. Üzerinin yapılması daha kolay. Tam kolay kısma geldik ki sözleşmenin feshedildiği belirtildi. Bizler hassasiyetle süreci takip ettik. Müteahhite her hak edişinin tamamını ödeyerek çalışmanın hızla devam etmesini istedik. Buna rağmen Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, bazı siyasilerin oradaki söylemleri doğrultusunda hareket ettiğini gördük" dedi. Antakya Ulu Cami’yi bitirmekle ilgili sorumluluğu üstlenmeye devam ettiklerini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, Haziran 2026’da teslim edeceklerini de bir kez daha tekrarladı. İbadet alanlarına sahip çıkan, koruyan ve bu alanlarda Türkiye’de örnek hizmetleri yürüten bir anlayışa sahip olduklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Var olan ekiplerimizi sahadan çekmeden aynı hızla devam etmesini ve Haziran ayında ibadete açmayı hedefliyoruz. Bu proje için ilave kaynak da ayırdık. Yaklaşık maliyetinin iki üç katından fazlasının harcanacağını bilerek bütçemizden pay ayırdık. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp teslim etmek istiyoruz. Bunu yapacak bilgi birikimimiz ve ekonomik gücümüz var. Süresinde tamamlayacak kapasitemiz de var" diye konuştu.