KÜLTÜR SANAT - 25 Ağustos 2017 Cuma 17:18

Fatih Erkoç'tan cazca 'Emmoğlu'

A
A
A
Fatih Erkoç'tan cazca 'Emmoğlu'

86. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında bir konser veren Fatih Erkoç, arabesk müziğin efsane parçalarından Emmioğlu'nu caza uyarlayarak yoğun alkış aldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Folkart’ın ana sponsoru olduğu 86. İzmir Enternasyonal Fuarı (İZEF), binlerce kişiyi ağırlıyor. Bu yıl 2. kez organize edilen Mogambo Caz Gecelerinin konuğu ise ünlü sanatçı Fatih Erkoç oldu. Caz müziğinin sevilen ismi Fatih Erkoç, sahne performansıyla İzmirlilere unutmaz bir gece yaşattı. Sahnede İzmir’i çok sevdiğini dile getiren Erkoç, İzmir’de her sahneye çıkışında ayrı bir heyecan hissettiğini belirtti. Erkoç, sahnede farklı dillerde caz parçaları seslendirdi. Özellikle arabesk müziğin efsane parçalarından 'Emmioğlu'nu caza uyarlayan Erkoç, dinleyicilerinden yoğun alkış aldı.

Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosunda ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen Zihni Göktay’ın başrolünü oynadığı Hisse-i Şayia “Bir Evlilik Komedisi” oyunu önceki gün olduğu gibi dün de yoğun ilgi gördü. Oyun sonunda Folkart Fuar Koordinatörü ünlü oyuncu Volkan Severcen, usta tiyatro sanatçısı Zihni Göktay ve beraberindekilere çiçek vererek teşekkür etti.

Aydan Şener: “Çok seviyorum İzmir seyircisini”

İsmet İnönü Kültür Merkezinde ise yine ünlü isimler sahnedeydi. İzmirliler, Haldun Dormen'in sahneye koyduğu Aydan Şener’in ve birçok ünlü ismin rol aldığı 'Sevgilime Göz Kulak Ol' isimli tiyatro oyununa büyük bir ilgi gösterdi. Tiyatroseverler oyun bitiminde oyuncuları uzun süre ayakta alkışladı. Oyun sonrası konuşan oyuncu Aydan Şener, İzmir’i ve İzmirlileri çok sevdiğini söyledi. Aydan Şener, “Güzel İzmir, Türkiye’nin incisi ve her bakımdan gururu olan İzmir’i ve İzmirlileri çok seviyorum. İzmir’e ne zaman gelsek hep aynı tatlılık ve sevecenlikte bir seyirciyle karşılaşıyoruz. Çok seviyorum İzmir seyircisini” dedi.

Öte yandan, Folkart Academy bünyesinde tiyatro eğitimi alan öğrenciler, ilk oyunları Sersefil Müzikali ile sahneye çıkıyor. “Sanata Değer” sloganıyla yola çıkan Folkart Academy’de tiyatro eğitimi alan öğrenciler, usta tiyatro sanatçıları ile aynı sahneyi paylaşacak. Ustalarla Tiyatro Atölyesinde eğitim alan 28 özel sınıf öğrencisi “Sersefil” isimli müzikali 86. İzmir Enternasyonal Fuarında sahneleyecek. Öğrencilerin profesyonel tiyatro oyuncuları ile birlikte sunacağı müzikal, Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosunda 26-27 Ağustos tarihlerinde İzmirlilerle buluşacak. Müzikalin ise uyuşturucu bağımlılığının, insan hayatlarına olumsuz etkilerini, darmadağan olan büyük bir aşk hikayesi üzerinden ele aldığı belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.