EĞİTİM - 22 Eylül 2018 Cumartesi 11:41

Felsefe bölümleri feryatta: Kontenjanlar yüzde 56 azaldı

A
A
A
Felsefe bölümleri feryatta: Kontenjanlar yüzde 56 azaldı

Üniversitelerin felsefe bölümlerine yapılan başvuru oranı tüm Türkiye’de yüzde 56 oranında azaldı. Kontenjan azalmasıyla birlikte bazı üniversitelerin felsefe bölümleri kapanma riskiyle karşı karşıya kaldı.

2010 - 2011 yıllarında fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimlerin karşı karşıya kaldığı kapanma riski bu eğitim öğretim döneminde de felsefe bölümleri için söz konusu oldu. Geçen yıl Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, 5 yıl boyunca felsefe öğretmeni ataması yapılmayacağına dair açıklamanın, kendi alanlarında kontenjan düşüşüne neden olduğunu düşünen felsefe bölümü akademisyenleri ve öğrencileri, bölümlerinin kapanma riskine karşı feryat ediyor.

Felsefe bölümleri kapanma riskiyle karşı karşıya

Konuyla ilgili bilgi veren Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. Arslan Topakkaya, kendi üniversitelerinde gündüz eğitiminde 28, ikinci öğretimde ise 56 kontenjanın boş kaldığını ifade etti. Ek kontenjandan öğrenci gelmemesi durumunda ikinci öğretimin kapanacağını belirten Topakkaya, Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde gündüz eğitimine 5, ikinci öğretime de hiç öğrenci gelmemesinin durumun vahametini ortaya koyduğunu dile getirdi.

“Temel bilimlerin kendisinden çıktığı felsefe bu kadar mı değersiz”

2010-2011 yıllarında temel bilimlerde yaşanan kontenjan sıkıntısına bulunan çözümün, felsefe bölümleri için de uygulamaya alınması gerektiğini vurgulayan Topakkaya, “2010-2011 yıllarında temel bilimlerde yaşanan kontenjan sıkıntısına haklı olarak bütün üniversiteler, bütün öğretim üyeleri isyan etti, ayağa kalktı, haykırdı. Bunu Bakanlık, YÖK duydu. Gerekli tedbirleri aldı ve şu anda o bölümler tekrar yavaş yavaş dolmaya başladı. Temel bilimler bu kadar önemli de temel bilimlerin kendisinden çıktığı, tabiri caizse kendisinin çocuğu olan felsefe bu kadar değersiz mi” dedi.

Neden: Felsefe öğretmeni ataması yapılmayacağı açıklaması

Topakkaya, felsefe bölümlerinde yaşanan kontenjan sıkıntısının nedenlerine dair şunları söyledi:

“Bunun nedenleri var. Geçen yıl Mart ayında Bakanlık 5 yıl felsefe öğretmenine ihtiyaç olmadığını açıklamıştı. Bu açıklamadan iki hafta sonra yine Bakanlık, liselerde zorunlu felsefe dersi saatini 2 saatten 4 saate çıkardı. Bu bile aslında felsefe öğretmenine olan ihtiyacın iki katına çıkması demekti. Bir başka enteresan durum; bu açıklamaya rağmen en son öğretmen alımında 70’e yakın felsefe öğretmeni atandı, ki zaten felsefe öğretmeni her yıl 70 tane alınıyordu. Bürokratın bu açıklamasına rağmen aslında hiçbir şey değişmedi. Değişen şu oldu; öğrenciler felsefe öğretmeni de alınmıyorsa neden okuyalım diye düşünmeye başladılar. Böylece felsefe bölümlerinde ciddi bir kontenjan eksikliği söz konusu oldu.”

“Topluma da zararı olur”

Felsefe bölümlerinin sayısının azalmasının, topluma olumsuz yansımaları olacağının da altını çizen Topakkaya, “Kontenjanların azalması sorununun, felsefe bölümünün geleceğini kurtarmak için bir an önce düzeltilmesi gerekir. Yoksa bu bölüm yavaş yavaş kapanacaktır. Toplumda zaten eleştirel sorgulamada bir gerileme söz konusu, felsefeye olan ilgi bu şekilde azaldığında da bunun zararını toplumca hep beraber çekeceğiz” ifadelerini kullandı.

Felsefe bölümü öğrencileri de, kontenjanların azalmasına neden olan bu tür açıklamaların, zaten işsizlik sıkıntısı yaşadıkları ve toplum tarafından anlaşılamadıklarını belirttikleri bölümlerine karşı olumsuz yargıları pekiştireceklerini kaydetti.  

Selma Kara
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer, belediye personellerinin bayramını kutladı 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla belediye personellerini görev yerlerinde ziyaret eden Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, işçi bayramını kutlayarak “Emek en yüksek değerdir. Dolayısıyla bir belediyenin de en önemli aktörleri ve isimsiz kahramanları çalışan emekçileridir. Bu yüzden siz benim isimsiz kahramanlarımsınız. Her birinizin yüreğinden tek tek öpüyorum. Sizlerle el ele, gönül gönüle çalışacağız” dedi. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla belediye personellerini görev yerlerinde ziyaret etti. İlk olarak Fen İşleri Müdürlüğü şantiyesindeki personellerle bir araya gelen Başkan Özer, Esenyurtlulara hizmet etmek için gece gündüz demeden çalışan emekçilerin gününü kutladı. Burada yaptığı konuşmada işçi ve emekçilerin önemli bir değer olduğunu vurgulayan Başkan Özer şöyle konuştu: “Bir şehrin yolları bir insanın vücudundaki damarlar gibidir. Bir damar tıkandığında insan kalp krizi geçirir. Şehrin yolu tıkandığı zaman şehir de kriz geçirir. O yolları Fen İşleri açar, temizler ve düzgün hale getirir. Dolayısıyla Fen İşleri adeta bir belediyenin kalbi gibidir. Siz de o kalbe giden damarları temizleyen emekçilersiniz, değerli çalışanlarımızsınız. 1 Mayıs 1977’de katledilen işçi kardeşlerimizin ruhları şad olsun. Onlar ve aileleri başta olmak üzere tüm emekçilerin gününü yürekten kutluyorum. Belediye Başkanınız olarak her zaman işçinin ve emekçinin yanında ve sizlerle birlikte olduğumu bilmenizi isterim. Sizlerle el ele, gönül gönüle çalışacağız. Sizler benim isimsiz kahramanlarımsınız. Verdiğiniz emeklerden dolayı teşekkür ediyor, her birinizi yürekten selamlıyorum.”
Balıkesir Başkan Hakan Şehirli’den 1 Mayıs mesajı Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Tüm çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayan Başkan Şehirli, “1 Mayıs umut dolu bir gün geleceğe dair umutlarımızı birlikte daha güçlü bir şekilde haykırdığımız bir gün” dedi. Şehirli, “Bugün Altıeylül Belediye Başkanı olarak burada olmak sadece benim değil tüm emekçilerin sesi olma sorumluluğunu taşımak demek. Gece gündüz demeden çalışan alın teri döken her bir işçi kardeşim için buradayım. 1 Mayıs tüm dünyada işçilerin, emekçilerin, birlik ve dayanışma günü olarak kutlanır. Ancak bugün benim için sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bir hayatın bir mücadelenin ta kendisidir. Yıllardır sendikada emekçilerin hakkını savunmak için mücadele ettim. İçimdeki adalet duygusu hiçbir zaman susmadı, hiçbir zaman yılmadı. Tehditlere rağmen hiçbir zaman geri adım atmadım. Çünkü biliyorum ki mücadele etmek haklı olduğunu bilmek insanın en temek hakkıdır. Gece gündüz demeden çalışan alın teri döken her bir işçi kardeşim için buradayım. Onların haklarını savunmak en önemli görevimdir. 1 Mayıs umut dolu bir gün geleceğe dair umutlarımızı birlikte daha güçlü bir şekilde haykırdığımız bir gün. Birlikte olduğumuz sürece hiçbir bir zorluk bizi yenemez. Bugün tüm emekçi kardeşlerimin yüreklerine sesleniyorum. Geçmişte yaşadığımız zorluklar ve acılar bizi yıldırmasın. Birlikte omuz omuza vererek daha adil daha insanca bir dünya için mücadeleye devam edeceğiz. 1 Mayıs İşçi Bayramımız kutlu olsun” diye konuştu.