ASAYİŞ - 23 Mart 2017 Perşembe 18:35

FETÖ’nün 'mahrem imamları' iddianamesi tamam

A
A
A
FETÖ’nün 'mahrem imamları' iddianamesi tamam

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ’nün Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki mahrem yapılanması ve örgüt üyesi askerler hakkında hazırlanan iddianamede, her komutanlığın bir müdürünün bulunduğu, bu müdüre bağlı müdür yardımcıları, müdür yardımcılarına da bağlı öğretmen gruplarının bulunduğu belirtildi.

Ayrıca, sadece müdürlerin kullandığı tablet ve telefonlara “panik buton” adında bir uygulama yüklendiği, bu butona basınca cihazın tüm hafızasının silindiği ve bir daha bilgilerin geri getirilemediği vurgulandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunca FETÖ’nün Hava kuvvetleri Komutanlığındaki “mahrem imamları” ve örgüte üye askeri personel hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonucunda hazırlanan 596 sayfalık iddianamede, 76’sı “mahrem imamı”, 81’i askeri personel olmak üzere toplam 157 kişi şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, örgütün mahrem hizmetlerini yürüten müdür, müdür yardımcıları ve öğretmenlerin yapısı hakkında bilgiler verildi.

HER KOMUTANLIĞA BİR “MÜDÜR” ATANMIŞ

Her komutanlığın bir müdürünün bulunduğu, bu müdüre bağlı müdür yardımcıları, müdür yardımcılarına bağlı öğretmen gruplarının bulunduğu, müdür yardımcılıklarının 4-7 arasında, öğretmenlerin ise 2-6 kişilik gruplardan oluştuğu belirlendi.

Müdürlerin tüm sorumluluk bölgesini denetleme ve kontrol etme yetkisinin bulunduğu, müdür yardımcılarının haftalık toplantılar düzenlediği, bu toplantılara tüm öğretmenlerin katıldığı, öğretmenlerin öğrenci subaylardan aldığı aidat (himmet) ve bilgileri müdür yardımcısına verdiği, öğretmenlerin her ay bulundukları örgüt evlerinde yarım gün kamp yaptıkları, okulların yarıyıl tatili dönemlerinde 5, yaz tatillerinde ise en az 7 gün kamp yapıldığı, kamplara müdür yardımcılarının da katıldığı ve sorumluluğun bunlarda olduğu, bu kampların yapılış sebebinin, öğretmenlerin maneviyatının ve motivasyonunun artırılması olduğu, zaman zaman il dışı kamp programlarının da yapıldığı tespit edildi.

MAHREM İŞLER BİRİMİNDE GİZLİLİK ÜST DÜZEYDE

İddianamede, örgüt içerisinde özellikle mahrem işler biriminde tedbirin her zaman üst düzey olduğu, bu nedenle kod isim kullanma zorunluluğunun bulunduğu, deşifre olunmaması için her türlü gizlilik faaliyetini yürütüldüğü vurgulanarak şunlar kaydedildi:

“Toplantıya katılan sorumlu düzeydeki şahıslarda kırmızı ve mavi kodlu iki ayrı SD kartı ile üçüncü bir kartın daha bulunduğu; kırmızı kodlu olanında askerlerin telefon numaraları ve görev yaptıkları yerlerle alakalı yazdırdıkları gündemler ile örgüt tarafından onlara iletilen gündemlerin bulunduğu, Mavi kodlu kartta askerlerin kod isimleri ile çetelelerinin olduğu, bu çetelelerde haftalık kaç gün geldiği, kaç sayfa Kur’an, meal, cevşen, oruç, dua kitabı okuduğu, teheccüt kıldığı, ne kadar sadaka, aidat, kurban ayı ise kurban verip vermediği, yatılı program yapıp yapmadığı, verilen CD’nin açılıp açılmadığı gibi bilgilerin bulunduğu, ayrıca müdür tarafından müdür yardımcılarına, müdür yardımcılarının da öğretmenlere verdiği sohbet konularının olduğu, bu sohbet konularının genellikle Fetullah Gülen’in yazılarından ya da örgütün üst düzey abilerinin köşe yazıları, röportajlar gibi şeylerden oluştuğu, üçüncü kartın ise sadece bilgisayarı açıp kullanabilmek için sistem denilen Linux tabanlı programı çalıştırmak için bulundurulduğu, kullandıkları laptop bilgisayarların hiç birinde HDD bulunmadığı, bu nedenle sistemi açabilmek için bu kartı abilerin yanlarında taşıdıkları tespit edilmiştir.”

OYUN CD’Sİ GÖRÜNÜMLÜ FETULLAH GÜLEN SOHBETLERİ

İddianamede, sohbete gelen askerlere dağıtılan CD’lerin olduğu, bu CD’lerin oyun CD’si olarak göründüğü ancak bu CD’lerin içerisinde şifrelenmiş vaziyette bulunan Fetullah Gülen’e ait videolar, Kur’an-ı Kerim meali gibi şeylerin bulunduğu, CD’yi herhangi bir bilgisayara takıp bakıldığında içerisinde oyun programı olduğunun görünmesinden dolayı bunu yakalamanın çok zor olduğu tespiti yapıldı.

İddianamede, “CD’yi açmaya çalışıldığında da oyun açıldığı, ancak belli bir süre mevcut görüntüyü izledikten sonra karşınıza şifre çıktığı, sistemin bu şifreyi girdikten sonra tekrar başka bir sayfaya geçip tekrar 64 haneli farklı bir şifre istediği, şifreyi açınca aranan her şeyin o CD içerisinde bulunabildiği, bir örgüt mensubunun izlemesi veya görmesi gereken her şeyin bu şekilde şifrelendiği, bu şifreleme işlemini yapan özel bir ekibin bulunduğu, bu ekibin sürekli bu şifreleme işlemlerini geliştirmek için çalışmalar yaptığı, yani bilmeyen biri için bir oyun CD’si gibi görünen dijital materyalin, aslında örgüt tarafından şifrelenmiş ve elamanlarına servis edilmiş örgütsel bilgiler içeren CD olduğu tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Her öğretmende örgüt adına kullandıkları başkalarının adına kayıtlı cep telefonu bulunduğu, bu telefonların eski telefonlardan oluştuğu kaydedildi. Bu telefonların öğretmenlerin kendi aralarında ve müdür yardımcısı ile haberleşmesi için istisna olarak da müdürle iletişim kurmak için kullanıldığı aktarılarak, öğretmenlerin kullandığı telefon numaralarının öğrencilere yani subaylara verilmesinin kural olarak söz konusu olmadığı, istisnai olarak öğretmen ile öğrenci arasındaki kişisel ilişkiden kaynaklı olarak bu kuralın ihlal edilerek numaranın öğrenciye verilmesi halinde öğrencilerin bu telefonları marketlerde veya büfelerde bulunan kontörlü telefonlardan aradıkları, nadir olarak da “şarjım bitti” bahanesiyle, taksiciden, vatandaştan yardım alarak onların telefonlarını kullanmak suretiyle irtibat kurdukları kaydedildi.

İddianamede, “Müdür yardımcılarında ise bu telefonun yanında ayrıca yine başkaları adına hat takılı bir tabletin bulunduğu, bu tablette örgüt tarafından kullanılan internet tabanlı kriptolu haberleşme programlarının bulunduğu, müdür yardımcılarının kendi aralarında haberleşmelerinin ve müdürleri ile haberleşmelerinin bu tablet içerisinde kurulu programlar ile sağlandığı, ayrıca müdür yardımcılarının birinde ise buna ilave olarak bir telefon daha bulunduğu, bu telefon ile askeri kanatta bulunan öğrencilerin okul, dershane, izdivaç gibi ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla örgütün diğer sivil kanadı ile irtibat kurduğu, daha çok izdivaç konusunda ağırlıklı görüşmeler yapıldığı” tespitlerine yer verildi.

MÜDÜRLERE “PANİK BUTON” UYGULAMASI

2014 yılından itibaren örgütsel faaliyetlerde akıllı telefonlar ve tabletler kullanıldığı, bu telefon ve tabletlerde data hatların kullanılmaya başlandığı ve son zamanlarda müdürlerin iletişimi tamamen tabletler üzerinden yaptıkları ifade edildi. Sadece müdürlerin kullandığı tablet ve telefonlara “panik buton” adında bir uygulama yüklendiği, bu butona basınca cihazın tüm hafızasının silindiği ve bir daha bilgilerin geri getirilemediği vurgulandı. İddianamede, müdürlerin bir dönem “shu” adlı program kullandıkları, bu program üzerinden hiçbir konuşmayı şifrelemeden çok rahatça konuştukları, her şeyi alenen açık açık birbirlerine anlatıp bilgi paylaşımı yaptıkları, tabletlerde özel mesajlaşma programlarının kullanıldığı yer aldı. Daha alt kadrodaki örgüt elemanlarının ise ByLock, Tango, Kakao Talk, Eagle, Tik tok, Skype, Ovo gibi sosyal medya mesajlaşma programlarını kullandıkları bilgisi verilerek, bu ismi belirtilen programların ikonlarının aynı görünmekle beraber içeriği örgüt tarafından kodlanmış özel programlar olduğu, ayrıca kullanılan bütün bilgisayar, tablet ve telefonlarda VPN programları kullanıldığı, VPN’yi çalıştırmadan belirtilen mesajlaşma programların çalışmadığı, müdürlerin özel VPN programlarını kullanırken, müdür yardımcıları ve öğretmenlerin ise tunnel, bear, golden frock, hotspot gibi VPN programları kullandıkları kaydedildi.

Abdullah Sarıca

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Dina’nın babası Guy Serge Ibouanga: "Kızım için adalet istiyorum" Karabük’te Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın ölü bulunmasına ilişkin soruşturmada sanık Dursun A.’nın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Karabük-Yenice karayolu Yeşilköy mevkiindeki Filyos Çayı’nda 26 Mart 2023 tarihinde cesedi bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (17) ile ilgili davanın üçüncü duruşması görüldü. Polis ekipleri adliye önünde ve içerisinde geniş güvenlik önlemleri alırken, duruşmaya Gabon’un Ankara Büyükelçisi Jean Bernard Avouma, İstanbul ve Ankara’dan gelen dernek temsilcileri ile Gabonlu öğrenciler de katıldı. Dina’nın bodrum katından koşarak çıktığını aktaran baba Guy Serge Ibouanga, “Kızım bir arabaya yardım çağrısı yapıyor ve biniyor. Hastaneye götürülmek için arabaya biniyor. Araba hastaneyi geçiyor ve yoluna devam ediyor. Dina da arabadan iniyor. Yolun karşısına koşarak gidiyor. Sanık ise oraya geri dönüyor. Bu durum videolarda da açıkça görülüyor. Ben kızımı okumaya gönderdim ama tabut içinde geri aldım. Gerçeği öğrenmek ve adalet bulmak istiyorum" diye konuştu. Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan sanık Dursun A. ise, Dina’yı yardım etmek için aracına aldığını ve suçsuz olduğunu tekrarlayarak, tahliyesini talep etti. Dursun A., “Ben ölen kızımıza hiçbir şey yapmadım. Arabayı durdurunca karşıya gittiğini gördüm. Arabada en ufak bir taciz içeren kelime kullanmadım. Diğer kişileri de tanımıyorum. Çayın kenarına şeker hastası olduğumdan ihtiyaç gidermek için döndüm. İhtiyaç giderip sigara içtim" dedi. Sanığın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 5 Ağustos tarihine erteledi.
İstanbul Muhammed Dursun, Dubai’ye bileniyor Kick boksçu Muhammed Dursun, Dubai’de yapacağı maça hazırladığını belirterek, "Bu yıl kilom ve formum 130 olacak. Çıkacağız yine şampiyon olacağız ülkemize döneceğiz" dedi. Altın kemer sahibi milli kick boksçu Muhammed Dursun, gelecek dönemdeki hazırlıklarına ve hedeflerine dair İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Eylül - Ekim ayı gibi Dubai’de bir şampiyonluk maçı yapacağını söyleyen Dursun, "Dubai için bir hazırlık sürecim var, buna hazırlanıyorum önümüzde Ramazan ayı vardı Ramazan ayını atlattık ve bu seneki formu biraz daha farklı çekeceğim 130 kilo olana kadar çıkıp ve bu kilolarda mücadele vereceğim. Şu an için antrenman süreçlerim güzel gidiyor formum iyi çünkü biliyorsunuz ki rakibim çıkmadı ve ünvan direkt bana geldi. Hiçbir şekilde yorulmadan unvanı kazandık. Dubai’de tahminen Eylül Ekim gibi dövüşeceğim. Oraya bir hazırlık sürecim olacak. Şu an için İstanbul’dayım, 2 gün sonra İran’a gideceğim. Önümde kamp süreçlerim var" diye konuştu. "İnşallah Çin’de şampiyon olacağım" Bu yılki takvimi ve hedefleri hakkında da konuşan Dursun, "Dubai için sözleşme yaptık, geldik. Eylül - Ekim için Dubai’de ringte olacağım. Ondan öncesinde Türkiye’nin en büyük organizatörlerinden Mehmet Müftüoğlu aracılığıyla Çin’den bir maç teklif aldım ve inşallah bir aksilik olmazsa Çin’de dövüşeceğim. Orada ağır sikletle mücadele edeceğim ve inşallah orada da şampiyon olacağıma inanıyorum ama benim için buradaki süreçte en önemlisi Dubai. Çünkü neden, dünyanın birçok dövüş sporlarında en iyi sporcularının olduğu yer Dubai" dedi. "Çıkacağız ve şampiyon olacağız" Milli boksör açıklamalarını şöyle tamamladı: "Biliyorsunuz ki bundan 6 ay önceki maçımda 110 kiloydum ve şu an 130 kiloyum ve kendimi şu an çok iyi hissediyorum. Bu seneki form ve kilom 130 kilo olacak ve bu şekilde dövüşeceğim. Dünyanın çok yerinde dövüşmüş bir sporcuyum ve uluslararası birçok derecem var. İnşallah da çıkacağız yine şampiyon olacağız, ülkemize döneceğiz."
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı.Emrah DODUKKüçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi.İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi.Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi.Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.