POLİTİKA - 01 Mart 2015 Pazar 18:01

Feyzioğlu, HDP’nin silah bırakma çağrısını değerlendirdi

A
A
A
Feyzioğlu, HDP’nin silah bırakma çağrısını değerlendirdi

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, HDP tarafından Abdullah Öcalan’ın Kandil’e yaptığı silah bırakma çağrısını değerlendirdi.

Feyzioğlu, “Bilmediğimiz bir konuda bir karanlığın içerisinde ilerlemek istemiyoruz. 77 milyonu bir karanlık tünelde kim götürüyor, rehberimiz kimdir? Bunu bilmeden olumlu yorumlar yapmakta tereddütlü davranıyorum” dedi. 

Manisa Toplumsal Dayanışma ve Kültür Derneği tarafından Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Sitesi Lale Salonunda düzenlenen “1 Mart Tezkeresi ve Türkiye’de Hukuk ve Demokrasi” söyleşisine katılmak üzere Manisa’ya gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, söyleşi öncesi basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.

Türkiye’de hukukun dış politika ile çok fazla iç içe yürüdüğünü belirten Feyzioğlu, gerçekleştireceği söyleşide konuşacaklarını şöyle özetledi:

“Dış politikadaki gelişmeler Türkiye’nin rejimini etkiliyor. Türkiye’nin hukuk sistemini etkiliyor bunları konuşacağız hep birlikte. Ortadoğu’nun sınırlarının değişmesi, emperyal devletlerin bir takım menfaatleri uğruna yeni yapılandırmalar, Türkiye’de de rejimi zorluyor. Bunları konuşacağız.”

HDP’NİN SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISI

HDP tarafından Abdullah Öcalan’ın Kandil’e yaptığı silah bırakma çağrısını da değerlendiren Feyzioğlu, “2013 yılında Öcalan’ın İmralı’dan yazdığı söylenen mektup, hükümetle birlikte yazılmıştır dediğim bir mektup bir manifesto var. O zaten bir yol haritası. Dünkü 10 emri ya da 10 maddeyi bu yol haritası ile birlikte okumak lazım. Biz Türkiye’de kimsenin burnu kanasın istemeyiz. Bunu tartışmak söz konusu bile değil. Askerimizin, polisimizin, yurttaşlarımızın, saçının teline zarar gelsin istemeyiz. Kan dursun istiyoruz, bunda tartışma yok. Kanı durdurmak için, toplumsal barışı sağlamak için, ne yapılması gerekir işte bu noktadayız. Bugün müzakere ya da çözüm süreci denilen süreç, hükümetle ve özelde Tayyip Erdoğan’la PKK arasında yürüyen ve kimsenin içeriğini aslında bilmediği bir süreç. Nereden öğreniyoruz içeriğini? Yine hükümetten değil, 10 emri okuyanlardan öğreniyoruz. Yani ‘İmralı böyle dedi’ diye öğreniyoruz, Abdullah Öcalan’ın mektubundan öğreniyoruz” dedi.

“OLUMLU YORUMLAR YAPMAKTA TEREDDÜTLÜ DAVRANIYORUM”

Yapılan görüşmelerde Anayasanın ilk 3 maddesinin değiştirilip değiştirilmeyeceğini soran Feyzioğlu, “Bana birisinin ağız dolusu şunu söylemesi lazım; Anayasa’nın ilk 3 maddesini değiştirmek istiyor musunuz? Yani o 10 emirde anayasanın ilk 3 maddesinin değiştirilmesi var mı? Müzakere masasında anayasanın ilk 3 maddesini değiştirebiliriz sözü verdiniz mi? Bunu duyalım. ‘Hayır asla ilk 3 maddede bir değişiklik düşüncemiz yoktur’ desinler, ağız dolusu bir desinler devam edelim. Ama Türk milletini parçalara ayırıp, farklı milletler yaratıp, o farklı milletler üzerinden yeni bir yapılanma sonuç itibariyle Türkiye’yi bugünden de kötü koşullara zorlar. 2010 tarihinde ‘yetmez ama evet’ diye bir yola çıktık. Bir sandala bindirildik. Bugün 2010’da ‘yetmez ama evet’ diyenlerin bir kısmı ya hapse girdi, ya da ‘bin pişmanız’ dedi. Unutmayın bunu. Niye, çünkü düşünmediler. ‘Olsun bir kere değişsin de nasıl değişirse değişsin’ dediler. Biz kalıcı bir toplumsal barış için tartışmak zorundayız. Tartışmayı, konuşmayı ‘vatan hainliği, sen barış istemiyor musun?’ gibi duygusal salvoyla karşılamak bu millete iyilik ve hayır değildir. Biz tartışmak, konuşmak, öğrenmek istiyoruz. Bilmediğimiz bir konuda bir karanlığın içerisinde ilerlemek istemiyoruz. 77 milyonu bir karanlık tünelde kim götürüyor, rehberimiz kimdir? Bunu bilmeden olumlu yorumlar yapmakta tereddütlü davranıyorum” şeklinde konuştu.

PROTOKOLDE AYRILAN YERE OTURMADI

Feyzioğlu daha sonra söyleşi için Lale Salonuna çıktı. Salonu dolduran kalabalık tarafından coşkulu bir şekilde karşılanan Feyzioğlu, protokolde kendisi için ayrılan yere oturmak yerine salonun ortalarında bir alana oturdu. Salonu dolduranlar sık sık ‘Faşizme karşı omuz omuza’ ve ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganlarıyla tempo tutarken, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından kürsüye çıkan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “1 Mart Tezkeresi ve Türkiye’de Hukuk ve Demokrasi” konulu söyleşisini verdi. 

ÖNDER AYDIN - SADIK CANGEL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Hurdaya dönen araçtan çıkan bebek ve çocuğa ’112 Acil Anne’ Antalya’da iki aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada hurdaya dönen araçta bulunan 4 kişilik aile kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Kaza sonrası huysuzlanan 40 günlük bebek ile 3 yaşındaki ağabeyine sağlık görevlileri anne şefkati ile sakinleştirdi. Olay, dün öğle saatlerinde Muratpaşa ilçesi Yenigün Mahallesi 1060 sokak üzerinde meydana geldi. Henüz 40 günlük olan bebeğini kontrol için hastaneye götürmek üzere eşi ve çocukları ile birlikte ikametinden yola çıkan Ali Rıza Sakarya (30) kontrolünde ki 46 D 1861 plakalı araç Yenigün Mahallesi 1060 sokak ile 1058/2 sokak kesişiminde Onur Otun’un yönetimindeki 07 BLY 899 plakalı kamyonet ile çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle savrularak kontrolden çıkan araç, sokak üzerinde ki bir sitenin duvarına çarparak durabildi. Yaralıları vatandaşlar çıkardı Çevredeki vatandaşların ihbarı ile olay yerine 112 Sağlık ve polis ekipleri sevk edilirken, araç içerisinde bulunan Ali Rıza Sakarya, Havva Sakarya ile birlikte çocukları Ahmet (3) ve henüz 40 günlük Yaren bebek vatandaşlar tarafından araçtan çıkartıldı. 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından tedbir amaçlı ambulansla hastaneye götürüldü. Sağlık ekiplerinin yaralılara müdahalesi sırasında kaza nedeniyle korktuğu tahmin edilen ve huysuzlanan Yaren bebeği kadın 112 görevlisi anne şefkati ile sakinleştirmeye çalıştı. Bir süre sonra ambulansa alınan anne Havva Sakarya’nın sağlık görevlisine ilk sorusu küçük kızının sağlık durumu oldu. Sağlık görevlisi tarafından annesinin kucağına verilen ve anne kokusunu alarak sakinleşen minik Yaren, aynı ambulansta hastaneye götürüldü.
İzmir 5 yıl sonra, kalbinin normal atışını duydu 5 yıldır kalbinde şiddetli çarpıntı şikayetine sahip 84 yaşındaki Serap Arak, İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nde yapılan 3 boyutlu Ablasyon işlemi ile sağlığına kavuştu. Serap Arak, “Kalbimin sesi artık normale döndü. Kendimi çok iyi hissediyorum” dedi. Kalp ritim bozukluğu ve şiddetli çarpıntı şikayeti olan 84 yaşındaki Serap Arak, İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nde Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Doğduş ve ekibi tarafından yapılan müdahale ile sağlığına kavuştu. Serap Arak’ın, 3 boyutlu haritalama yöntemi ablasyon işlemi ile kalp ritmi düzenlendi ve çarpıntı şikayeti sona erdi. “Yoğun ilaç kullandı” İEÜ Medical Point Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Mustafa Doğduş, “Serap hanımın yaklaşık 5 yıldır çarpıntı şikayeti vardı. Çarpıntı şikayetlerinin artması sonucunda, merkezimize başvurdu. 5 yıl önce kendisine kalp ritim bozukluğu tanısı konmuştu. Serap hanımda iki farklı kalp ritim bozukluğu vardı. Bu iki tip bozukluk kalp yetmezliğini tetikleyebilirdi. Yoğun ilaç almak zorunda kaldı. Şikayetleri artmaya başlayınca, 3 boyutlu haritalama yöntemi ile ablasyon işlemi yapmaya karar verdik. Ablasyon işlemi, kateter adını verdiğimiz ince esnek kablo şeklinde malzemeler ile kalp içerisinde aritmiye neden olan hedefin bulunup yakılması işlemidir. Bu işlem sonrası hastamızın kalp ritmi düzeldi, çarpıntı şikayeti sona erdi. Şu an kendisini gayet iyi hissediyor” ifadelerini kullandı. “Kendimi iyi hissediyorum” 5 yılın sonunda kalbinin normal attığını hissettiğini söyleyen Serap Arak da “Şiddetli çarpıntım vardı. Biraz yol yürüsem nefes darlığı yaşıyordum. Sırt üstü yattığım zaman, kalbim çıkacak gibi hissediyordum. 5 yıldır bu şikayetleri yaşıyordum. İşlem sonrası, şimdi kendimi iyi hissediyorum. Kalbimin normal sesini 5 yıl sonunda duydum” dedi.