SAĞLIK - 23 Haziran 2016 Perşembe 12:47

Fibrocell kök hücre tedavisi ile yüz gençleştirme

A
A
A
Fibrocell kök hücre tedavisi ile yüz gençleştirme

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Asuman Sevin, fibrocell kök hücre tedavisi hakkında bilgi verdi.

Koru Ankara Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Asuman Sevin, fibrocellin hastanın kendi hücrelerinden elde edilen otolog fibroblast hücre uygulaması olduğunu belirtti. Uygulamanın deride meydana gelen kötü etkileri geri çeviren popüler ve ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemlerinden biri olduğunu söyleyen Doç. Dr. Sevin, fibrocell uygulamasının hamilelikte meydana gelen karın bölgesindeki çatlaklar, akne skarları ve yara izlerinin tedavisinde de kullanıldığını ifade etti. Fibrocellin avantajlarını sıralayan Doç. Dr. Sevin, “Toksik değildir, kalıcı ve uzun etkilidir, karsinojenik değildir, alerjik değildir. Enjekte edildiği yerden başka yerlere kaymaz, herkeste aynı etkilidir ve güvenlidir” diye konuştu.

Otolog fibroblast enjeksiyonunun iyileşmenin dereceli olarak 12 aya kadar arttığı dinamik ve canlı bir protein tamir sistemi sunduğunu vurgulayan Doç. Dr. Sevin, deri altında kollajen ve elastinin arttığını belirtti. Sevin, “Bu iyileşme uzun sürelidir ve ortalama iki yıl olmak üzere araştırmalara göre 4,5 yıla uzayabilir” dedi.
Dolgu enjeksiyonu ile fibroblast tedavisinin iki farklı uygulama olduğunun altını çizen Doç. Dr. Sevin, dolgu malzemelerinin özellikle deri kırışıklıklarında kısa vadede geçici bir dolgunluk sağlarken, otolog fibroblast enjeksiyonunun bir tedavi yöntemi olarak kırışıklıkların yok edilmesinde etkili fakat dolgu malzemelerine nazaran daha uzun sürede etki gösteren bir yöntem olduğunu söyledi. Doç. Dr. Sevin, “Otolog fibroblast hücre tedavisi uygulaması dolgu malzemeleri ile ya da botoks etkileri ile karıştırılmamalıdır. Operasyon gerektirmeksizin bu teknik yüzdeki çevresel defektlerde kalıcı iyileşme gösteren, güvenilir şekilde kullanılan ve neredeyse yüzde sıfır alerjik reaksiyonu olan bir yöntemdir” diye konuştu.

Bu yöntemin özel bir kültür yöntemi ile özel laboratuvarlarda otolog canlı fibroblast hücre topluluğu oluşturmak için hastanın kulak arkasından punch ile alınan küçük bir biyopsi gerektirdiğini ifade eden Doç. Dr. Sevin, sayısal olarak çoğaltılan bu canlı otolog fibroblastların hastanın direkt olarak derisine enjekte edilerek burada sürekli bir protein tamir sistemi oluşturduklarını söyledi. Uygulamanın hücreler çoğaltıldıkça 3 seans olarak 3-4 hafta aralıklarla yapıldığını belirten Doç. Dr. Sevin, “Son bulgular yüz gençleştirmede 12 aydan 48 aya kadar ölçülebilir bir iyileşme olduğunu göstermektedir. Bu çalışmalardaki histolojik analizler fibroblast enjeksiyonunun kolajen artışını sağladığını ve bununla birlikte dermal kolajenin kalınlığını ve yoğunluğunu da artırdığını kanıtlamaktadır” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Sevin, yıpranan dokuda canlılığını kaybeden hücrelerle birlikte kollajen ve elastin üretimini azalttığını ve artık bu durumun doku mühendisliği teknikleriyle önlenebildiğini ifade etti. Doç. Dr. Sevin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu bölgeye nakledilen fibroblast hücreleri dokunun eski canlılığını kazanmasını sağlar. Uygulama, yaşayan, dinamik bir protein tamir sistemi ile tedavinin ardından 12-24 ay boyunca kademeli olarak düzeltme sağlar. Bu düzelme uzun sürelidir. Araştırmacılara göre dağılmadan 4,5 yıl boyunca sürer. Ayrıca çoğaltmada kullanılan hücreler, sizin adınıza on yıl boyunca laboratuvar ortamında saklanacağından başka tedavi edici amaçlarla kullanılması söz konusudur ki bunlardan yazımızın başında söz ettik; hem de yıllar sonra yeniden yüz gençleştirme işlemine ihtiyaç duyulduğunda başvurulacak bir kaynak oluşturur.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta yeni yıl öncesi gıda denetimleri artırıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde vatandaşların güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla il genelinde gıda denetimlerini sıklaştırdı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaklaşan yeni yıl öncesinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla denetim çalışmalarını artırdı. İl Müdürlüğüne bağlı resmi gıda kontrolörleri tarafından il genelinde gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelerde denetimler aralıksız sürdürülüyor. Yılbaşı döneminde tüketimi artan ürünler başta olmak üzere her türlü içecek, kuruyemiş, beyaz et ve kırmızı et satışı yapan işletmeler ile şekerleme, pastane ve benzeri gıda işletmeleri denetim kapsamına alındı. Denetimlerde ürünlerin hijyen, muhafaza ve satış şartları ile mevzuata uygunluğu titizlikle kontrol ediliyor. İl Müdür Yardımcısı Muhammed Şen, denetimlere ilişkin yaptığı açıklamada, "Halk sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sürdürülebilirliği amacıyla yılbaşı sürecinde denetimlerimiz artırılarak devam edecektir. Tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir ve kaliteli gıdaya en hızlı şekilde ulaşması sağlanacaktır" dedi. Vatandaşların da gıda güvenliği konusunda duyarlı olmalarının önemine dikkat çeken Şen, "Karşılaşılan her türlü gıda güvenliği ihlali, hijyen eksikliği veya şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı’na bildirilmesi, hızlı ve etkin müdahale açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yeni yıl öncesinde denetimlerini hız kesmeden sürdüreceği bildirildi.
Bartın BARÜ’de "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" söyleşisi düzenlendi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Turgut Tan’ın bağışta bulunduğu kitaplık açılırken akademik yaşamı, bilimsel çalışmaları ve mesleki deneyimleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanlığı tarafından Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tan’ın konuk olduğu "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Bartın’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Prof. Dr. Tan, "İlkokul ve ortaokul yıllarım Bartın’da geçerken liseyi İstanbul’da okudum. Ankara Üniversitesi o dönem Mülkiye olarak geçen Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdim. Mezun olduktan sonra kabul aldığım burslarla Fransa’da bulundum. Türkiye’de özellikle idare hukuku alanında ders verdim. Bugün Bartın’a geldiğimde yıllar önce dersine girdiğim başarılı bir öğrencimi memleketimin mülki idaresinin başında vali olarak görmekten mutluluk duyuyorum. Diğer bir mutluluğum ise benim zamanında devam edebileceğim bir lisenin olmadığı memleketime bugün Bartın Üniversitesinin kazandırılmış olmasıdır" dedi. BARÜ Merkez Kütüphanesinde "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı" açıldı Ayrıca Bartınlı Prof. Dr. Tan, uzun yıllardır biriktirdiği yaklaşık bin 400 kitabı ve süreli yayını kendisinden sonraki nesillere fayda sağlaması için bölgenin en büyük kütüphanesi olarak bilinen BARÜ Kütüphanesine kitap bağışladı. Söyleşi programı kapsamında, bağışlanan eserlerden oluşan "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı"nın da açılışı yapıldı. Bağışlanan eserlerin bir referans niteliğinde olduğunu vurgulayan Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanı Burak Beygirci, "Bu koleksiyon idare hukuku, anayasa hukuku, vergi hukuku ve kamu yönetimi alanlarında büyük bölümü klasikleşmiş eserlerden oluşmaktadır. Bu alanların dışında ekonomi, siyaset bilimi, tarih ve edebiyat gibi konularda Türkçe ve Fransızca olmak üzere eşsiz eserleri kütüphanemize bağışlamıştır. Yapılan teknik işlemler esnasında koleksiyonda yer alan pek çok eserin kütüphanemiz tarafından ilk kez girişinin yapıldığı ve ülkemizde ilk kez BARÜ Merkez Kütüphanesine tarafından kataloglandığı tespit edilmiştir. Koleksiyon erişime açıldıktan sonra farklı üniversite kütüphanelerinden bu eserler için kütüphaneler arası ödünç taleplerinin gelmesi söz konusu bağışın eşsiz ve referans niteliğinde bir koleksiyon olduğunu ortaya koymuştur" dedi.
Bartın BARÜ’de farklı kültürler bir araya geldi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) eğitimlerine devam eden uluslararası öğrenciler "Kültür Buluşması" etkinliğinde geleneksel giysilerini, yöresel yemeklerini ve danslarını tanıttı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ile Uluslararası Öğrenci Kulübü tarafından kültürler arası etkileşime katkı sağlamak amacıyla "Kültür Buluşması" etkinliği düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan programda Türkmenistan, Kazakistan, Yemen, Azerbaycan ve Endonezya’ya ait kültürler; geleneksel giysileri, yöresel yemekleri, müzikleri ve danslarıyla tanıtıldı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da etkinliğe katılarak uluslararası öğrencilerin kültür buluşmasına ortak oldu. Öğrencilerin hazırladığı gösterileri ilgiyle izleyen Rektör Akkaya, kültürel çeşitliliğin üniversite yaşamına kattığı değere dikkat çekerek "Bugün dünyanın farklı coğrafyalarından gelen öğrencilerimizin kendi kültürel değerlerini tanıtmalarına eşlik ediyoruz. Burada Türk kültürünü öğrendiniz. Her ne kadar başka diyarlardan gelmiş olsanız da Anadolu kültürünü buradan yaşayıp dostluklar edindiniz. Biz Bartın Üniversitesi olarak dili kültürün bir taşıyıcısı olarak görüyoruz. Hepiniz birer Bartın Üniversitesi ve Bartın elçisisiniz. Gittiğiniz ülkelerde Türkiye’nin bir sesisiniz. Burada yaşanmışlıklarınız sizlere rehberlik sunacaktır. Bu vesileyle kültürler arası etkileşimi güçlendiren etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Uluslararası öğrencilerin kültürel zenginliklerini tanıttığı stantların yoğun ilgi gördüğü program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.