GÜNDEM - 30 Mayıs 2016 Pazartesi 09:04

Firmalar destekliyor mezunlar ve öğrenciler hayata geçiriyor

A
A
A
Firmalar destekliyor mezunlar ve öğrenciler hayata geçiriyor

Ankara’da bulunan Atılım Üniversitesi bünyesindeki Ön Kuluçka Merkezi’nde birçok robot projesi mezun öğrencilerin kurdukları veya çalıştıkları firmaların desteğiyle hayata geçiyor. Örneğin merkezde geliştirilen 60’a yakın İnsansız Hava Aracı (İHA) şuanda Türk Silahlı Kuvvetleri, Sağlık Bakanlığı, Devlet Su İşleri gibi birçok kurum ve kuruluşta aktif olarak sahada kullanılıyor.

Robotlar ve robotik uygulamalar üzerinde yoğunlaşılan Atılım Üniversitesi Ön Kuluçka Merkezi’ndeki projeler, üniversiteden mezun olan öğrencilerin bünyesinde çalıştıkları veya kendi kurdukları firmaların desteğini sağlamasıyla hayata geçiyor. Merkezde; gül hasadı yapan robottan mayın tarama robotuna, çok amaçlı yardımcı robottan uçan robotlara kadar üretim alanında, endüstriyel sektörde hatta gündelik yaşamda kullanılacak buluşlara kadar çeşitli başlıkları bir arada bulmak mümkün. Ayrıca Kuluçka Merkezi’nde geliştirilen 60’a yakın İnsansız Hava Aracı (İHA) şuanda Türk Silahlı Kuvvetleri, Sağlık Bakanlığı, Devlet Su İşleri gibi birçok kurum ve kuruluşta aktif olarak sahada kullanılıyor. Amaçlarının henüz fikir aşamasında olan projelerin üzerinde çalışmak, destek vermek ve somut ürünlerin oluşmasına yönelik çalışmaları gerçekleştirmek olduğunu söyleyen Atılım Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Erden, “İlk deneyler, ilk çalışmalar, ilk prototip ürünleri bu mekanda yapıyoruz. Daha sonra destekleyen bir firma varsa ya da mezunumuz bu çalışmayı dışarıya taşımak istiyorsa çalışmayı alıp buradan götürebiliyor belirli bir ticari ortamda geliştirebiliyor. İlk fikrin bir ürüne dönüşmesi sürecini ise sadece bu kuluçka merkezinde yaşıyoruz. Merkezimiz öncelikle mezunlarımıza sonra dışarıdan destek vererek bu çalışmalara katılmak isteyen TÜBİTAK, Kalkınma Bakanlığı, KOBİ’ler gibi bütün kurum ve kuruluşlara açık” dedi.

“MÜZEDE REHBER, FABRİKADA GECE BEKÇİSİ, EVDE HASTA BAKICI”
Merkez bünyesinde çalışılan robot projelerini aktaran Prof. Dr. Abdülkadir Erden, “İlgi alanımız tamamen robotlar ve robot uygulamaları. Bu kapsamda şuanda altı tane proje yürütülüyor. Bunlardan biri; seralarda kesme gül hasadı yapan bir robot çalışması. TÜBİTAK TEYDEB destekli iki yıldır süren bir proje ve sonuçlanma aşamasında. Diğer projelerimizden mayın tarama robotu, bildiğimiz klasik mayın taramadan biraz farklı bir mekanizmaya sahip. Yeni başladığımız bir proje. Uydu tasarımı ile ilgili bir çalışmamamız var. Henüz başlangıç aşamasında ama yine çalışmaları devam ediyor. Uzun süredir devam eden bir başka proje ise çok amaçlı, insanlara yardımcı olabilecek bir robot çalışması. Çok amaçlı bu robot gerektiğinde bir müzede rehber, engelli bir kişiye yol gösterici, bir AVM’ de yol gösterebilecek, bir fabrikada ya da bir laboratuarda gece bekçiliği yapabilecek, lokantada garsonluk yapabilecek bir robot. Farklı özellikleri modüler bir yapı içerisinde topladık ve çok amaçlı bir robot yapmayı planladık. Aynı zamanda bir hasta veya bir engellinin evde bakımını kendi yetenekleri içerisinde sağlayabilecek. Yine benzer şekilde hastanelerde hizmet verebilecek. Bunların hayata geçirilmesi ise gerekli destek sağlandığı takdirde birkaç yılı geçmez” ifadelerini kullandı. 

“MEKATRONİK YAPIDA AKILLI PROTEZ”
“Şirket işbirliği kapsamında yapılan çalışmalardan birisi de akıllı protez yapımına yönelik diz altı protezi. Ancak alıştığımız protezlerden farklı olarak akıllı mekatronik yapıda bir protez” diyen Prof. Dr. Erden, “Diğer kuluçka bölmemizde de uçan robotlar var. Kendi geliştirdiğimiz dört pervane robotlar var. Ayrıca var olan robotlar üzerine eklediğimiz bazı özel düzenekler var. Şu anda değişik alanlarda kullanılıyor” açıklamalarında bulundu.

“TSK, SAĞLIK BAKANLIĞI, DEVLET SU İŞLERİ GİBİ BİRÇOK KURUMDA İHA’LARIMIZ SAHADA KULLANILIYOR”
“Firma olarak 2010 yılından beri bu Kuluçka Merkezi’nde görev alıyoruz. Havadan görüntüleme ve ölçüm sistemleri üzerine Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiriyoruz. İnsansız Hava Araçlarıyla (İHA) uzaktan ölçüm, havadan haritalama, termal görüntüleme gibi alanlarda farklı inovatif çözümler sunuyoruz” diyen Atılım Üniversitesi Mekatronik Bölümü Mezunu Doğan Küçük, “Ayrıca İHA’ların uçuş sürelerinin geliştirilmesi üzerine Ar-ge çalışmaları gerçekleştiriyoruz. 2010 yılından beri 60’a yakın İHA’nın Türkiye’de çeşitli kamu kurum ve kuruluşlara teslimatını gerçekleştirdik. Aktif olarak ürünümüz kullanılıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, Sağlık Bakanlığı, Devlet Su İşleri gibi birçok kurumumuzda İHA’larımız aktif olarak sahada kullanılıyor. İHA’lar otonom şekilde uçuş gerçekleştirebilir. Farklı faydalı yüklerle görev tanımına göre, 2-3 boyutlu harita üretimi, arazi modeli çıkartılması, termal görüntüleme, güneş paneli takibi, fabrikalarda kaza kırım takibi gibi birçok uygulamada görevini otonom şekilde önceden haritadan yüklenerek gerçekleştirir ve görevini tamamladıktan sonra iniş yapar, bu zaten standart bir hava aracının görevidir. Bizim sağladığımız yeniliklerse daha çok görev sırasında aldığımız verileri işleyerek analiz konusunda da firmalara ve kurumlara olumlu sonuçlar verebiliyoruz” diye konuştu. 

“TÜRKİYE’DE İLK DEFA DÜNYADA BEŞİNCİ KEZ YAPILAN AKILLI DİZ PROTEZİ YAPIYORUZ”
Atılım Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği bölümü mezunu Can Sivrioğlu ise, “Mezun olduktan sonra bir AR-GE İnovasyon projesi başvurusunda bulundum. O alındıktan sonra bu çalışmayı kendi laboratuarımıza aldık ve çalışmalarımıza burada devam etmeye başladık. Şu anda Türkiye’de ilk defa dünyada beşinci kez yapılan akıllı diz protezi yapıyoruz. Projeleri burada daha gelişmiş hale getiriyoruz. Diz itibariyle bacak uzvu olmayan kişilerin yürüme, koşma, bisiklete binebilme gibi hareketleri mikro işlemli kontrol sayesinde ayırt edilmeyecek biçimde gerçekleşiyor. Hayata geçmek üzere, son endüstriyel dokunuşları kaldı. Şu anda AR-GE’si bitti hatta bir üst modelini de yapıyoruz. Bir üst modelde ise dünyada olmayan yenilikler var” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa İnegöl mobilya ile büyümeye devam ediyor İnegöl Mobilya Fuarının tamamlanmasının ardından açıklama yapan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, başta mobilya sektörü temsilcileri olmak üzere tüm şehre bu başarılı organizasyon için teşekkür etti. İnegöl’de geçtiğimiz hafta 50. Uluslararası İnegöl Mobilya Fuarına ev sahipliği yaptı. 200 firmanın 25 bin metrekarelik fuar alanında ürünlerini sergilediği organizasyonda, sadece fuar alanı değil tüm şehir adeta açık bir fuar havasında güzel bir hafta geçirdi. 124 üreticinin 120 bin metrekare kapalı alanda üreticiden tüketiciye aracısız hizmet veren Wobilimoda Mobilya AVM’de yurt içi ve dışından binlerce kişiyi ağırladı. 3 bini aşkın mobilya firması, ihracatı ve ekonomiye sağladığı katma değer ile bu alanda Türkiye’nin Mobilya Başkenti olarak gösterilen İnegöl’de, Belediye Başkanı Alper Taban fuar sonrası bir değerlendirme yaparak tüm ilçe halkına teşekkür etti. İnegöl her şeye rağmen büyümeye devam ediyor Hamuru ticaretle yoğrulmuş İnegöl’ün mobilya sektöründe öncü şehir olduğuna vurgu yapan Taban, “Şehrimiz bu alanda Türkiye’de trendi belirleyen, 170 ülkeye ihracat yaparak adeta dünyanın da mobilyasını üreten şehir konumunda. 2023 ekonomi verileri de mobilya sektöründeki kalitemizi ortaya koyuyor. Dünyanın ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiği günlerde, İnegöl Mobilyası ihracatını arttırmış ve katma değer sağlamaya devam etmiş. 2023 yılında İnegöl’ümüz bin 447 firma ile 1 milyar 480 milyon 700 bin 130 dolar ihracat yaparken, bunun 822 milyon dolarını mobilya sektörü karşılamış. Mobilya sektöründe Türkiye’nin toplam ihracatı 3 milyar 906 milyon dolar olarak gerçekleşti. İnegöl bu ihracatın yüzde 21’ini gerçekleştirmiş oldu. Ayrıca şehrimiz ülkemizin toplam ihracatının yüzde 0,64’ünü gerçekleştirerek ülke ekonomisine de ciddi katkı sağladı. Geçtiğimiz yıl bu oran yüzde 0,60 olarak gerçekleşmişti. Dünyanın krizlerle boğuştuğu dönemde, İnegöl özellikle mobilyadaki yükseliş ivmesini sürdürerek ülke ihracatına olan katkısını arttırmış oldu” dedi. Fuara katkı koyan herkese teşekkür ediyorum Bu veriler ışığında geçtiğimiz hafta İnegöl’de 50. Uluslararası Mobilya Fuarı gerçekleştirildiğini de hatırlatan Başkan Taban, “Sektöre yön veren üreticilerimiz, yeni sezonun trend ürünlerini de ilk kez bu fuarda görücüye çıkardı. 6 gün boyunca bereketli bir fuar yaşadık. Açılışta üreticilerimizle birlikteydik. Cuma günü de yine fuar alanımızı ziyaret edip sektör temsilcilerimizin yanında olduk. Bu süreçte belirli günlerde ziyaretçi rekorları kırıldığı yönünde açıklamalar bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Bir fuarı daha en güzel şekilde tamamlamış olduk. Ben başta sektör temsilcilerimiz olmak üzere fuar süresince bu işe katkı koyan herkese, gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlayan esnaflarımıza ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. İnegöl’de fuarlar sadece mobilya sektörünün değil, şehrin sahiplenmesiyle bugünlere geldi. İnşallah yine bu birliktelikle gelişerek devam edecek. Yapılan organizasyon İnegöl’ün. Bu şehir ise hepimizin” diye konuştu. Wobilimoda Mobilya AVM Genel Müdür Sedat Beşiktepe ise, “Fuar için son dört aydır yoğun bir ar-ge çalışmasıyla çalışmıştık. 2024 trend mobilyalarını gelen misafirlerimize tanıttık. Fuarda hem yeni tasarımları hem de renklerini büyük beğeni kazandı. Wobilimoda Mobilya AVM, artık ‘mobilya dünyası modası’nın adresi haline geldi” dedi.
İstanbul Kaspersky, İstanbul Şeffaflık Merkezi’ni açtı İSTANBUL (İHA) – Kaspersky, İstanbul Şeffaflık Merkezi’ni Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ile açtı. Merkez, şirketin iş ortakları ve müşterilerinin yanı sıra siber güvenlik alanındaki düzenleyicilerin tüm Kaspersky şirket içi ürünlerinin kaynak kodunu, yazılım güncellemelerini ve tehdit tespit kurallarını inceleyebileceği bir tesis olarak hizmet verecek. Şeffaflık Merkezi’nin açılışı, Kaspersky Kurucusu ve CEO’su Eugene Kaspersky’nin katılımıyla 12. Boğaziçi Siber Güvenlik Zirvesi’nde yapıldı. Merkez, şirketin iş ortakları ve müşterilerinin yanı sıra siber güvenlik alanındaki düzenleyicilerin tüm Kaspersky şirket içi ürünlerinin kaynak kodunu, yazılım güncellemelerini ve tehdit tespit kurallarını inceleyebileceği bir tesis olarak hizmet verecek. Ziyaretçiler, merkezde şirketin çözümlerine yönelik bağımsız denetimlerin sonuçlarını inceleyebilecekler ve Kaspersky çözümlerinde kullanılan yazılım bileşenlerinin listesine (Software Bill of Materials - SBOM) erişebilecekler. Şirket, siber güvenlik sektöründe faaliyet gösteriyor. Akademik kurumlarla yapılan eğitim projeleri de faaliyetlerin önemli bir parçasını oluşturuyor. Kaspersky CEO’su Eugene Kaspersky ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci tarafından imzalanan Mutabakat Anlaşması, gelecekteki akademik programlarda karşılıklı teknolojik işbirliği için bir çerçeve oluşturmayı amaçlıyor. Kaspersky ve Boğaziçi Üniversitesi, Mutabakat Anlaşması’nın önemli bir bileşeni olarak, şirketin GTI’nın temellerinden biri olan Siber Kapasite Geliştirme Programı doğrultusunda, öğrencileri tedarik zincirindeki çözümlerin kalitesini ve güvenilirliğini değerlendirmeye yönelik metodolojiler ve teknikler konusunda eğitmeye odaklanacak bir Şeffaflık Laboratuvarı kuracak. Laboratuvarın çalışmaları aynı zamanda siber tehditleri tanıma konusunda yeterlilik geliştirmeye öncelik verecek. Şeffaflık Laboratuvarı, Kaspersky tarafından hem yerinde hem de çevrimiçi formatta sunulan uygulamalı eğitim seminerlerinden oluşacak. İstanbul Şeffaflık Merkezi’nin açılışına ve Boğaziçi Üniversitesi ile imzalanan Mutabakat Anlaşması’na ilişkin görüşlerini paylaşan Kaspersky Kurucusu ve CEO’su Eugene Kaspersky, "Türkiye ile profesyonel ve ticari bağlarımız bugün daha da güçlendi. Uzun süredir devam eden iş birliğimizi geliştirmenin bir sonraki adımı olarak İstanbul’da Şeffaflık Merkezi açtık ve Boğaziçi Üniversitesi ile iş birliğimizi pekiştiriyoruz. Türkiye dijitalleşmesini sürdürürken ve tüm META bölgesinde bu trendin itici gücü olarak yer alıyor. Dijital yolculuklarının mümkün olduğunca sorunsuz olmasını sağlamak için yerel kuruluşlarla uzmanlığımız kapsamında bilgi paylaşımımızı geliştirmekten onur duyuyoruz” dedi. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci de son dönemde özellikle yapay zeka, veri bilimi ve siber güvenlik alanlarında ortaya konan projeler ile ulusal ve uluslararası iş birliklerinin arttığını vurguladı. Rektör Prof. Dr. İnci, Kaspersky iş birliğiyle kurulacak Şeffaflık Laboratuvarı’nın bu alanda ilerlemek isteyen öğrencilere katkı sunacağını belirterek, "Ülkemizi sadece bir teknoloji pazarı olarak görmek yerine, ülkemize yatırım yapan ve teknoloji transferini teşvik eden şirketlere öncelik verilmesinin önemini vurgulayan bu anlaşma, milli teknoloji girişimimiz çerçevesinde büyük değer taşıyor. Küresel siber güvenlik şirketleri çoğu zaman ülkemizi sadece kendi ürünleri için bir pazar olarak algılıyor ve ülkenin gelişimine yatırım yapmayı düşünmüyor. Ancak Kaspersky ile yapılan iyi niyet anlaşması, ülkemize yatırım yapma kararlılığını ortaya koyarak öncü bir örnek teşkil ediyor. Bu iş birliğiyle üniversitemiz Teknoloji Transfer Ofisi ve Kaspersky, genç yeteneklerimize siber güvenlik alanında araştırma yapma olanağı sağlayacak ortak bir laboratuvar kuracak. Bu girişim hem alandaki yeterliliklerini artıracak hem de yurt içinde yeni siber güvenlik girişimlerinin ortaya çıkmasına katkı sağlayacak. Bu iş birliği için üniversitemizin tercih edilmesi, siber güvenlik alanındaki liderlik konumumuzun bir kanıtıdır. Rektör olarak göreve başladığım 2021 yılından bu yana, özellikle teknolojik alanlarda, dünyaca ünlü üniversitelerden doktorasını almış değerli bilim insanlarının bünyemize kazandırılması konusunda önemli ilerlemeler kaydettik. Ayrıca Veri Bilimi ve Yapay Zeka Enstitüsü’nü kurarak teknolojik ilerlemeye olan bağlılığımızı daha da güçlendirdik. Bununla beraber düzenlediğimiz siber güvenlik kampları gibi girişimlerle siber güvenlik alanında genç yetenekleri sürekli olarak yetiştirdik. Sanayi-üniversite işbirliği vizyonumuzla akademik dünyada artan başarımızı sürdürerek oyunun takipçisi değil, oyunun kurallarını değiştiren olmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar ise "16 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Kaspersky olarak getirdiğimiz en büyük fark, çalıştığımız iş ortaklarımızla birlikte teknik ekibin yetiştirilmesine ciddi bir yatırım yapıyoruz. Türkiye’de en büyük açığı siber güvenlik iş gücünde görüyoruz. Dolayısıyla bu iş gücünü geliştirmek, siber güvenlik farkındalığını artırmak için işbirliklerinde bulunuyoruz. Bugün Boğaziçi Üniversitesi ile bunlardan birini gerçekleştirdik. Şeffaflık Merkezi’nde siber güvenlik ile ilgili üst seviyede eğitimler verilecek" ifadelerini kullandı. Siber güvenlik ortamının evrimini sürdürdüğü günümüz koşullarında, Kaspersky dijital ekosistemleri koruma ve bireylerle kurumların dijital dünyada güvenli bir şekilde gezinmelerini sağlama görevini sürdürüyor. İstanbul’daki Şeffaflık Merkezi, Kaspersky GTI’ın bir parçası olarak zincirdeki 12’inci merkeze karşılık geliyor.
İzmir Sakız Adası’nda dostluk turnuvası İzmir’in köklü kulüplerden Karşıyaka Voleybol ile Altay Voleybol, 10-12 Mayıs tarihlerinde Sakız Adası’nda düzenlenecek Voleybol Turnuvası’nda Yunan ekipleri AS Nireas Kardamylon ve Sporting Kambochora takımlarıyla dostluk maçına çıkacak. Son dönemlerde Türkiye ile Yunanistan arasında atılan dostluk adımlarına bir yenisi de İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Yunanistan’ın yerel yönetimleri tarafından atıldı. Voleybol turnuvasına imza atacak iki ülke, Sakız Adası’nda dostluk rüzgarı estirecek. Turnuvaya İzmir’den Karşıyaka Voleybol ve Altay Voleybol katılırken, Yunanistan’dan ise AS Nireas Kardamylon ve Sporting Kambochora takımları yer alacak. Tamamen prestij mücadelesi olacak bu karşılaşmalarda sıralamaya göre her takıma kupa verileceği ifade edildi. İzmir Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen törende İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, önemli açıklamalarda bulunarak, “Fikir bize ait değil, bir süredir Sakız Adası’nın iki voleybol takımı ile Altay ve Karşıyaka ortak turnuva yapmak istemişler. Sakız ile İzmir arasında dostluk var, Sakıza çok İzmirli gider, tarihsel olarak yakınlık ve ilişkiler var” ifadelerini kullandı. “Müsabakaların güzel geçmesini diliyorum” Yıllar öncesinde yaşanan çok hoş ve mutlu hissettikleri anılarının olduğunu anlatan Tugay, “Karşıyaka’nın futbol takımı ile Sakız Adası’nın futbol takımı dostluk maçı yapıyor, müsabakanın 3. dakikasında yağmurdan dolayı maç yarıda kalıyor. Bu maçı daha sonra oynar ve tamamlarız diyorlar. 2016’da tekrar iki takım karşı karşıya geliyor ve müsabaka tamamlanmak üzereyken taraftarlar sahaya giriyor. Yine ‘Bu maç tamamlanmasın’ diyorlar. Bu turnuvanın bu maçla ilgisi yok ama aramızdaki dostluğu her zaman hatırladığımız bir hikayedir. Bugün de yapacağımız turnuva geçmişten gelen aramızdaki dostluğun birikimidir. Bu kadar güzel fikri desteklememek olmazdı. 10-12 Mayıs’ta düzenlenecek turnuvanın destekçiyiz. Bizler de bu güzel fikrin destekçisi olduğumuz için mutluyuz. Sakız Adası ile diğer adalarla dostluğumuzun gelişmesini sağlayacağız. Komşu ülkemiz Yunanistan ile de kültür ve sosyal ilişkilerimizin kuvvetlenmesini istiyoruz. Dostluğumuz her zaman devam edecek ve çabalarımız daha da artacak. Bu organizasyon için herkese teşekkür ediyorum. Şimdiden müsabakaların güzel geçmesini diliyorum” dedi. Giorgos Christakis: “Voleybolcular için güzel bir deneyim olacak” Sakız Adası Belediye Başkan Yardımcısı ve Sakız Adası Turistikleri ve Voleybol Maçları Organizasyonu Başkanı Giorgos Christakis, “Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Biz de Ocak 2024’ten itibaren belediye başkanlığındayız. Benim görevim başkanımızın turizm için çalışan yardımcısıyım ve birlikte oynayacağımızın turnuvadaki takımın başantrenörüyüm. Biz Sakız Adası olarak bu tür birlikteliklerin yanındayız. Hem Kios Adası ve hem de İzmir, turizm olarak birbirine destek veren iki yer. Davet için teşekkür ediyorum. Kios Adası’ndaki voleybolcular için çok iyi bir deneyim olacak” diye konuştu. Giorgos Mylonadis: “İzmir’i çok seviyorum” Konaklama Birliği Başkanı Giorgos Mylonadis de, “Çok sağlam dostluklarımızın olduğu İzmir şehrini çok seviyorum. Uzun süredir Sakız Adası ile İzmirli ziyaretçiler arasında güçlü bir bağ oluştu. Yıl boyu Türk ziyaretçilerin olması bizi memnun ediyor. Biz de turist profesyonelleri olarak Türkiye’den gelenlerin mutlu ayrılması için elimizden geleni yapıyoruz. Karşılaşmaların son günü olan Pazar günü ortaçağ köylerine ziyaretler ve geziler düzenlendi. Bu karşılaşmalar yarış gibi değil tüm katılımcılar başarılı sayılacak ve ilk 4 ekibe kupa verilecek. Şu anda durum müsait değil ama ileride futbol turnuvası da yapmak isteriz” şeklinde konuştu. Alexandros Konstas: “Bu tarz girişimleri her zaman destekleriz” Yunanistan İzmir Başkonsolosu Alexandros Konstas ise, “Başkanı kutlarım görevinde başarılar dilerim. Bu çok önemli girişimde katkısı olanları tebrik ediyorum. İki halkı bir araya getiren gayret olduğunu düşünüyorum. İzmir Yunanistan başkonsolosluğu bu yöndeki girişimleri destekler. Çünkü iki taraflı ilişkilere katkı sağlar. Tabii bu girişimlerin devam etmesi gerek. Ben İzmir’e şahsım adına teşekkür ediyorum, çok sıcak bir şekilde karşıladılar” cümlelerine yer verdi. Karşıyaka’dan hazırlık maçı daveti Yunan tarafını da İzmir’de hazırlık maçına davet eden Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Akdeniz’in iki büyük ülkesinin kültürel ve turistik çalışmaları olmuştur. Sakız Adası İzmir’e en yakın olan ada. Geçmişte futbolda bitmeyen maçı inşallah benim sözüm olsun başkanlığım devam ederse gelecek sene bir hazırlık maçı olarak Karşıyaka’ya davet edelim ve burada dostluğumuzu sürdürelim. İnşallah bu turnuva gençlerimiz için kaynaşma fırsatı olur. Uzun yıllar bu voleybol turnuvası konuşulmaya devam etsin” değerlendirmesini yaptı. Dostluk kazanacak Altay Voleybol Şube Başkanı Aybars Akoğlu, "Altay başkanının rahatsızlığı nedeniyle aramızda değil kendilerinin selam ve sevgilerini iletiyorum. Bir 1912, bir kulüp 1914 yılında kurulmuş, sadece sahada futbol oynamak değil topluma öncülük etmek, toplumu ileriye götürme hedefleriyle kurulmuş. Her iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirmek kuruluş ilkelerimize sadık kalmaktan çok mutluyuz. İzmir kulüpleri kültür miraslarıdır, dostluk kazanacak” açıklamasında bulundu.