ASAYİŞ - 15 Mayıs 2009 Cuma 10:18

Futbol topu, çocuğu öldürdü

A
A
A
Futbol topu, çocuğu öldürdü

Bursa'nın Yenişehir ilçesinde akıllara durgunluk veren bir olay meydana geldi.

Okul bahçesinde arkadaşlarıyla maç yapan 12 yaşındaki bir çocuk, karnına çarpan top yüzünden hayatını kaybetti. Savcılık çalışkanlığıyla arkadaşlarına örnek olan minik Adem'in ölümünü şüpheli bularak olayla ilgili soruşturma başlattı.

Yüzde 44 engelli olan baba ise çocuğunun ölümünde ihmal olduğunu iddia ederek doktorları suçladı.  

Edinilen bilgiye göre, Yenişehir ilçesindeki Aydoğdubey ilköğretim okulu 6. sınıf öğrencisi olan Adem Pilgi (12) okul çıkışında ablasından izin alarak, arkadaşlarıyla maç edeceğini söyledi. Sınıfın en çalışkan öğrencilerinden olan Adem Pilgi'nin karnına, maç sırasında top isabet etti. Ağlayarak eve gelen çocuk, karnının ağrıdığını söyledi.

İstifra etmeye başlayan minik Adem, babası tarafından Yenişehir Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Röntgen çekilen Adem Pilgi'nin durumu giderek ağırlaştı. Hayati tehlike kaydıyla Bursa'daki Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne sevk edilen minik Adem, yapılan tüm müdahalele rağmen kurtarılamadı. 

Savcılık, çocuğun akıllara durgunluk veren ölümle ilgili soruşturma başlattı. Adem Pilgi'nin cesedi kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.

Otopsinin ardından evladının cansız bedenini almaya gelen baba, gözyaşlarına boğuldu. Çocuklarını okutabilmek için yüzde 44 engelli olmasına rağmen inşaatlarda çalıştığını ifade eden baba Mehmet Sadık Pilgi (52), "O en küçük çocuğumdu. Hersene takdir getirerek sınıfını geçiyordu. Okul çıkışında birlikte eğitim gördükleri ablasından arkadaşlarıyla top oynamak için izin istemiş. Maç sırasında karnına top gelince ağlayarak eve geldi. Karnını tutuyor ve sürekli kusuyordu. Hemen Yenişehir Devlet Hastanesi'ne götürdük. Röntgen çektiler. Çocuğuma hiç bir şey yapılmadı. Öylece beklediler. (Onu verin Bursa'ya götüreyim) diye yalvardım. 4.5 saat sonra Bursa'ya sevk ettiler" dedi.  

Çocuğunun, Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne sevk edildiğini ifade eden Mehmet Sadık Pilgi, "Burada iç kanama olduğu belirlendi. Hemen yoğun bakıma alındı. Kurtarılması için kan verdik ama çocuğum hayatını kaybetti. Şikayetçiyim. Ben yavrumu devlete bıraktım. Yenişehir'deki doktorlar adeta bilerek bekleyerek çocuğumu öldürdüler. Oğlum sürekli karnını tutuyordu. Sonuna kadar bu işin takipçisi olacağım. O benim yavrumdu. Engelli olmama rağmen inşaatlarda çalışarak okusunlar büyük adam olsunlar diye didiniyordum. Onunla ilgilenilmedi. Doktorların cezalandırılmasını istiyorum" dedi.  

Kardeşini kaybetmenin acısını yaşayan Süleymanpaşa İlköğretim Okulu öğrencisi Muhammet Pilgi (9) ise, "Maç yaparken karnına top çarpmış. Ağlayarak eve gelmişti" derken kardeşini son yolculuğunda yalnız bırakmadı.  

Ölümüyle herkesi şaşırtan Adem Pilgi'nin cesedi ailesine teslim edildi. Ağabey Muhammet Pilgi kardeşinin tabutuna şaşkın gözlerle bakarken, acılı baba gözyaşlarına boğuldu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.