DÜNYA - 19 Nisan 2024 Cuma 17:56 | Son Güncelleme : 19 Nisan 2024 Cuma 17:58

G7: “İran’a yaptırım uygulamaya ve önlem almaya hazırız”

A
A
A

G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından yayınlanan ortak bildiride, İran hükümetinin kötü niyetli ve istikrarsızlaştırıcı eylemlerinden sorumlu tutulacağı belirtilerek, “Artan istikrarsızlaştırıcı girişimlere karşılık daha fazla yaptırım uygulamaya veya başka önlemler almaya hazırız” ifadeleri kullanıldı. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, İsrail'in İran'a yönelik saldırısında ABD'nin "son dakikada bilgilendirildiğini" söyledi.

ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada ve Japonya'dan oluşan G7 ülkelerinin dışişleri bakanları, İtalya’nın Capri Adası’nda bir araya geldi. G7 ülkelerinin bakanları ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, üç gün süren toplantıların ardından Orta Doğu'daki son duruma ilişkin ortak bildiri yayınladı. İran'ın 13-14 Nisan'da İsrail'e yönelik doğrudan ve benzeri görülmemiş saldırısının en güçlü şekilde kınandığı belirtilen bildiride, İran’ın yüzlerce füze ve insansız hava aracı ile gerçekleştirdiği saldırının tehlikeli bir gerginlik artışı olduğu ifade edildi. İran’ın Hürmüz Boğazı yakınlarında Portekiz bandıralı MSC Aries adlı konteyner gemisine hukuka aykırı bir şekilde baskın düzenlemesi ve gemiye el koymasını da kınayan bakanlar, geminin ve mürettebatın derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

İsrail hükümetine ve halkına desteklerini yineleyen bakanlar bildiride, “İran'ın eylemleri, bölgenin istikrarsızlaştırılmasına yönelik kabul edilemez bir adıma ve kaçınılması gereken daha fazla gerilime işaret ediyor. 19 Nisan'daki saldırı nedeniyle tüm tarafları gerilimin artmasını önlemek için çalışmaya çağırıyoruz. G7 bu amaçla çalışmaya devam edecek. Bölgedeki ve bölge dışındaki tüm tarafları bu ortak çabaya olumlu katkılarını sunmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
İran’a Hamas, Hizbullah ve Husilere desteğini durdurma çağrısı yapılan bildiride, tüm devletlerden İran'ın İHA ve füze programlarına yönelik malzeme tedarikinin engellenmesi istendi. İran hükümetinin kötü niyetli ve istikrarsızlaştırıcı eylemlerinden sorumlu tutulacağı ifade edilen bildiride, “Artan istikrarsızlaştırıcı girişimlere yanıt olarak daha fazla yaptırım uygulamaya veya başka önlemler almaya hazırız” denildi.

İran’a Rusya çağrısı

G7 ülkelerinin İran’ın nükleer silah geliştirmesine ve sahip olmasına karşı duruşunun yinelendiği bildiride, İran’a nükleer gerilimi azaltması ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurması çağrısı yapıldı. İran-Rusya ilişkisine de değinilen bildiride, “İran'ın Rusya’ya balistik füze ve teknolojisi göndermeyi düşündüğü yönündeki haberlerden son derece endişeliyiz. İran'ı bunu yapmamaya çağırıyoruz. Çünkü bu, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşına verdiği desteğin önemli bir şekilde arttığı anlamına gelecektir. İran'ın Rusya'ya balistik füzeler veya ilgili teknolojileri sağlamaya devam etmesi halinde, İran'a karşı yeni ve önemli tedbirler de dahil olmak üzere hızlı ve koordineli bir şekilde karşılık vermeye hazırız” ifadeleri kullanıldı.

“Refah’ta geniş çaplı askeri operasyona karşıyız”

Gazze’deki savaşla ilgili açıklamaların yer aldığı bildiride, İsrail’in kendini savunma hakkını kullanırken uluslararası hukuka uymak zorunda olduğuna dikkat çekilerek, Hamas’a tüm rehineleri serbest bırakması çağrısı yapıldı. Gazze'de binlerce kadın, çocuk ve savunmasız insanın da aralarında bulunduğu kabul edilemez sayıdaki sivilin can kayıplarından büyük endişe duyulduğu vurgulanan bildiride, “Gazze'deki yıkıcı ve büyüyen insani krize, özellikle de bölge genelinde sivillerin içinde bulunduğu kötü duruma çözüm bulmak için acil eylem çağrısında bulunuyoruz. Refah'ta sivil halk üzerinde yıkıcı sonuçlar doğuracak geniş çaplı bir askeri operasyona karşı olduğumuzu yineliyoruz” denildi.

Ateşkes çağrısı yapıldı

Açıklamada, mevcut kara geçişleri üzerinden yardım akışının genişletilmesi, yeni geçişlerin açılması, kuzey Gazze’ye yardım gönderilmesinin kolaylaştırılması da dahil olmak üzere İsrail hükümeti tarafından duyurulan adımların hızla uygulanması istendi. Bildiride Gazze'ye yardım akışını önemli ölçüde artırmak için spesifik, somut adımlar atılmasına acil ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. Acil insani yardımın Gazze geneline güvenli bir şekilde ulaştırılmasını sağlayacak sürdürülebilir bir ateşkes çağrısının yapıldığı açıklamada, bu çerçevede rehinelerin serbest bırakılması ve saldırıların sona erdirilmesi amacıyla ABD ve bölgesel ortakların sürdürdüğü arabuluculuk çabalarının desteklendiği ifade edildi. İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerinin artmasından endişe duyulduğu ifade edilen açıklamada, bu eylemleri gerçekleştirenlerden hesap sorulması gerektiği vurgulandı. Bildiride, “İki devletli çözüme ve İsrail ile Filistinliler için güvenlik garantisi veren bağımsız bir Filistin devletinin kurulması temelinde kalıcı ve sürdürülebilir bir barışın sağlanması konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz. Kudüs'te kutsal mekanlardaki tarihi statükonun değişmeden korunması çağrısında bulunuyoruz. Filistin devletinin nihai topraklarının 1967 sınırları çerçevesinde müzakerelerle belirlenmesi gerektiği konusunda hemfikiriz. Filistin devletinin uygun zamanda tanınmasının bu siyasi sürecin çok önemli bir bileşeni olacağını ifade ediliyoruz” denildi.

"ABD’nin saldırıdan son dakikada haberi oldu"

G7 Dışişleri Bakanları toplantısına başkanlık eden İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, toplantının ardından yaptığı açıklamada, ABD’nin bakanlara İran’a yönelik saldırı konusunda İsrail tarafından “son dakikada bilgilendirildiğine” yönelik açıklama yaptığını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. Blinken, İsrail’in İran’a yönelik saldırısıyla ilgili ABD’nin herhangi bir operasyona karışmadığını belirtti. G7 bakanlarının bölgede gerilimi azaltmaya odaklandığını kaydeden Blinken, İsrail'in kararlarını kendisinin verdiğini ancak ABD'nin İsrail’in güvenliğinin sağlanması konusunda kararlı olduğunu ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek: Milli Mücadeleye destek veren 155 din adamından 4’ü Yozgatlıydı Yozgat’ta düzenlenen ‘Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Yozgatlı Devlet Adamları’ isimli panel düzenlendi. Yozgatlı devlet adamlarının tarihî süreçteki yeri ve önemine değinilmesi amacıyla düzenlenen panele TBMM Eski Başkanı Cemil Çiçek katıldı. Açılış konuşmasını yapmak üzere söz alan Cemil Çiçek, "Elbette bizim binlerce yıllık tarihimiz var. Anadolu coğrafyasında resmi tarihi 1071 kabul edersek 953 senedir yani bin yıldır bu coğrafyada geçmişimiz var. İnşallah burası bizim ebedi vatanımızdır. Allah atalarımızın cümlesinden razı olsun ki bu coğrafyayı bize vatan yaptı. Ama bunun ne kadar farkındayız? Zaman geçtikçe, teknoloji geliştikçe biz büyük ölçüde köklerimizden kopuyoruz. Köklerimizden koptuğumuz için de o kökten gelen ağaçtan meyve yemeyi hak ettiğimizi düşünmüyorum" dedi. "Milli mücadele kahramanlarını anmalı ve çocuklarımıza bunları öğretmeliyiz" Çevre devletlere bakıldığında milli mücadelenin ne kadar önemli olduğunu vurgulayan Çiçek, "Milli mücadelenin bütün kahramanlarını başta aziz Atatürk, silah arkadaşları ve Yozgatlı hemşerilerimiz de dahil olmak üzere hepsini rahmetle anıyoruz ve anmalıyız. Bunu bizim bu salondaki belli sayıda insanlarla anmamız yetmiyor. Çocuklarımızın da bunu bilmesi gerekiyor" ifadelerine yer verdi. "Milli Mücadeleye destek veren 155 din adamından 4’ü Yozgatlıydı" Milli Mücadele dönemine ve o dönemde Yozgatlı önde gelen isimlere değinen Çiçek, şu ifadelere yer verdi; "Cumhuriyet olmasaydı, kurulmasaydı, imparatorluklar çağının sonu gelmişti zaten. Cumhuriyeti ortaya çıkaramasaydık bugün halimiz nice olurdu? Cumhuriyeti iyi anlamamız, iyi bilmemiz ve bunu kökleştirip daha da kurumsallaştırmamız lazım. Bir diğer kazanımımız demokrasidir. Demokrasinin olmadığı yerlerde huzur da yok, barış da yok. Orada insanların ne halde yaşadıklarını hep beraber görüyoruz biliyoruz. Bu kazanımlarımıza siyasi görüşünüz ne olursa olsun, dini yorumlarımız nasıl olursa olsun, mesleğimiz, meşrebimiz ne olursa olsun sahip çıkmak ve kökleştirmek, bunları bizlere kazandıranlara her fırsatta rahmet okumak gerekmektedir. Milli Mücadelenin meşruiyetini biz fetvalardan öğreniyoruz. Anadolu’nun her yerinde Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kuruluyor. Yozgat’ta da kuruluyor. Başındaki insan Yozgat Müftüsü Mehmet Hulusi Efendi. 155 din adamı ‘Milli Mücadele haktır. Şeriata uygundur, gereklidir, sevaptır’ denilen bildiri imzalıyor. Bu 155 kişiden 4’ü Yozgatlıdır"
Ankara Ankara’da 1 Mayıs etkinlikleri nedeniyle bazı bölgeler araç trafiğine kapatılacak Ankara Emniyet Müdürlüğü, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde yapılacak etkinlikler nedeniyle kentteki bazı noktaların araç trafiğine kapatılacağını açıkladı. Ankara Emniyet Müdürlüğü, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinlikleri nedeniyle bu akşam saat 23.00’ten itibaren trafiğe kapatılacak yolları açıkladı. Buna göre yarın Kolej Kavşak, Anıtpark ve Anadolu Meydanı’nda düzenlenecek etkinliklerle ilgili alınacak emniyet tedbirleri kapsamında 30 Nisan saat 23.00’ten itibaren ihtiyaç olması halinde Anıt Caddesi’nin Turgut Reis Caddesi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde/sokakların tamamı çift yönlü, Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi’nin Şehit H. Temel Kuğuoğlu Sokak ile Akdeniz Caddesi arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde/sokakların tamamı etkinlikler sona erene kadar trafiğe kapatılacak. 1 Mayıs saat 04.00’ten itibaren etkinlikler sona erene kadar kapalı olacak yollar ise şöyle: "Anıt Caddesi ve buraya açılan cadde/sokakların tamamı, GMK Bulvarı’ndan Kazım Karabekir Caddesi’ne bağlanan varyantın tamamı, Gençlik Caddesi’nin Akdeniz Caddesi kesişimi ile Anıt Caddesi kesişimi arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde/sokakların tamamı, Dögol Caddesi’nin Beşevler Kavşağı ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde/sokakların tamamı, GMK Bulvarı’nın Strazburg Caddesi kesişimi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde/sokakların tamamı, Hipodrom Caddesi’nden Kazım Karabekir Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ile Kazım Karabekir Caddesi’nden Hipodrom Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantların tamamı, İstanbul Caddesi’nden Kazım Karabekir Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ile Kazım Karabekir Caddesi’nden İstanbul Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantların tamamı, Kazım Karabekir Caddesi’nin Aslanbey Caddesi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü çift yönlü, Celal Bayar Bulvarı’ndan Kazım Karabekir Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ile Kazım Karabekir Caddesi’nden Celal Bayar Bulvarı’na bağlantıyı sağlayan yan varyantların tamamı, Celal Bayar Bulvarı’nın Mehmet Rauf İnan Sokağı’na bağlantıyı sağlayan yan varyantın tamamı, Celal Bayar Bulvarı’nın Ahmet Adnan Saygun Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantların tamamı, Celal Bayar Bulvarı’nın tamamı, Toros Sokağı’nın tamamı, Strazburg Caddesi’nden Celal Bayar Bulvarı’na bağlantıyı sağlayan yan varyantların tamamı, Kolej Kavşağı’nın Aksu Caddesi ve Ziya Gökalp Caddesi ile Mahmut Esat Bozkurt Caddesi kesişimi arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde/sokakların tamamı, Ziya Gökalp Caddesi’nin 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı ile Kurtuluş Kavşak arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde/sokakların tamamı, Mahmut Esat Bozkurt Caddesi’nin Kolej Kavşak ile Cemre Sokak arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde/sokakların tamamı, Aksu Caddesi’nin tamamı, Cemal Gürsel Caddesi’nin tamamı, ayrıca yukarıda belirtilen yollara bağlanan cadde ve sokakların tamamı."
Sakarya SUBÜ ve SGB’den çok yönlü iş birliği SUBÜ ve Sakarya Gazeteciler Birliği (SGB) arasında +1 Eğitim Modeli, eğitim-öğretim, Ar-Ge, sosyal ve kültürel alanlardaki iş birliğini kapsayan protokol imzalandı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) ile Sakarya Gazeteciler Birliği (SGB) arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokol, SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık ve SGB Başkanı Müjdat Çetin tarafından imza altına alınırken; törende SUBÜ’nün ilgili akademisyenleri ve SGB üyesi basın mensupları da hazır bulundu. Protokolle SUBÜ öğrencileri, +1 Eğitim Modeli kapsamında işletmelerdeki mesleki eğitim uygulamalarını SGB’ye bağlı işletmelerde yapabilecek. Ayrıca SUBÜ ve SGB arasında imzalanan protokol ile projeler hazırlanabilecek, birlikte Ar-Ge faaliyetleri yapılabilecek. Bugüne kadar +1 Eğitim Modeli kapsamında yerel basın ile ciddi bir iş birliğine sahip olduklarını ve bunu protokol ile güvence altına aldıklarını kaydeden SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, "Ayrıca iş birliğimizi eğitim-öğretimin dışında Ar-Ge ile sosyal ve kültürel alanlara da taşımış olduk. Artık SGB üyesi yerel medya kuruluşlarımız ve ilgili temsilciler öğrencilerimizin işletmede mesleki eğitim almalarına protokol çerçevesinde katkı sağlayacak. Hem şehrimiz hem de ülkemizdeki medyayla ilişkili departmanlar saha becerisine sahip nitelikli medya çalışanı ihtiyaçlarını daha kolay karşılayabilecek. Protokolümüzün hayırlı olmasını ve güzel çıktılar üretmesini diliyorum" diye konuştu. SUBÜ’nün +1 Eğitim Modeli’nin yerel basının güç kazanması için önemine değinen SGB Başkanı Müjdat Çetin, "Halihazırda model çerçevesinde öğrencileri medya kuruluşlarımızda saha tecrübesi ile donatıyorduk. İmzaladığımız protokol aslında bu birlikteliği resmi ve daha köklü hale getirmiş oldu. İş birliğimizi diğer alanlarda da canlandırma amacındayız. Üniversiteleri ile birlikte hareket eden şehirlerin dünyada ne kadar mamur olduklarını görüyoruz. İnşallah biz de SUBÜ ile şehrimizin her yönden güzel bir geleceğe kavuşmasına birlikte katkı sağlayacağız. Basının yanlışları ortaya koymak ve bunların düzelmesini sağlamak gibi bir gücü var. Üniversitelerimiz ise bu gücün altyapısını hazırlıyor. Protokolümüz hayırlı olsun" şeklinde konuştu.