Yüzyıllar öncesinden bugüne ulaşan Türkiye’nin ve İstanbul’un sembol yapılarından Galata Kulesi, her gün yerli ve yabancı çok sayıda vatandaş tarafından ziyaret ediliyor. 2020 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen restorasyonun ardından kuledeki restoran gibi alanlar kaldırılırken, alanda daha fazla ziyaretçiye imkan sağlanmıştı. 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilen kuleyi geçtiğimiz yıl korona virüs önlemleri çerçevesinde uygulanan kısıtlamalara rağmen 750 bin kişi ziyaret etti.
Galata Kulesi’nin mest eden manzarası havadan görüntülendi
2021 yılının ilk 3 ayında kuleyi 124 bin kişi ziyaret ederken, bu yıl ilk 3 aylık ziyaretçi sayısı 247 bin oldu. Kulenin katlarında Galata Kulesi ve surlarına ait bilgi veren eserler yer alırken, İstanbul’un mest eden manzarasını gösteren seyir dürbünleri de bulunuyor. Girişinde uzun kuyruklar oluşan kulenin, 8. katında yer alan seyir terasına vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor.
Kuleye ilişkin bilgi veren Galata Kulesi Birim Amiri Sanat Tarihçisi Ali Efe Kazık, 2022 yılı ziyaretçi hedefinin 1,5 milyon olduğunu ifade etti. Yüzyıllar öncesinden tarihin izlerini günümüze ulaştıran dünyanın en eski kulelerinden olan Galata Kulesi’nin hayran bırakan manzarası ise havadan dron ile görüntülendi.
“Restorasyon öncesinde insanların tüm katları gezme olanağı yoktu”
Kulenin geçmişine ilişkin bilgi veren Galata Kulesi Birim Amiri Sanat Tarihçisi Ali Efe Kazık, “528’de Bizans İmparatorluğu zamanında İmparator Justinianos döneminde gözetleme kulesi olarak ahşaptan bir kule olarak yapılıyor, daha sonrasında çeşitli eklemeler, çıkarmalar, yangınlar atlatıyor. Devamında çeşitli el değiştirmelerden sonra Cenevizliler döneminde 1248-1250 civarında buraya taştan bir kule inşa ediyorlar. Daha sonra da yerinin önemi, jeopolitik konumu, denize hakimiyetinden dolayı yüksele yüksele günümüzdeki kule formuna kavuşuyor. Bu günümüzdeki kule formu 1128-1300 arasında inşa edilmiş diyebiliriz. Restorasyon öncesinde farklı bir işletme türü vardı burada. 8. katımız restorandı, 7. katta kafeterya bölümü, bunun yanı sıra kulede mutfak, tuvalet birimleri vardı. Restorasyonla birlikte bunların hepsi kaldırıldı, tamamen temizlendi. Kule nefes aldı bir anlamda. Sonra da müzeleştirme çalışmalarına geçildi. Bununla beraber 3 katımız müze olarak hizmet veriyor. 8. kat seyir terası olarak hizmet veriyor. Tüm katlarımızı restorasyon öncesinde insanların gezme olanağı yoktu şimdi ise tüm katları insanlarımızın gezme olanağı oldu, bu yönden iyi oldu. Herkesten de olumlu geri dönüşler alıyoruz. İstanbul’un ve ülkemizin sembol yapılarından biri olduğundan dolayı olağanüstü bir ilgi var. Çok yoğun bir talep var” dedi.
“Geçen yıl kısıtlamamıza rağmen 750 bin kişi ziyaret etti, bu yıl hedef 1,5 milyon”
Kuleye yönelik ziyaret sayılarına ilişkin bilgiler veren Ali Efe Kazık şöyle konuştu:
“Geçen yıl ziyaretçi sayımız pandemi şartlarıyla birlikte 750 bindi kısıtlamamıza rağmen. Bu yıl hedefimiz 1,5 milyon. Geçen yıl ilk 3 aylık dönemdeki ziyaretçi sayımız 124 binken, bu yıl ilk 3 aylık ziyaretçi sayımız 247 bin oldu. Yurtdışından gelen ziyaretçilerimiz de aşklarını yaşamak İstanbul’a gelmişken, İstanbul’u en güzel görebilecekleri yerden gün batımını izlemek istiyorlar. Şu an için giriş biletimiz 100 TL ama Türk vatandaşlarına Müzekart imkanımız var. Bu şekliyle de avantajlı hale geliyor. Bakanımızın da açıkladığı gibi Eylül ayında da Kız Kulesi’nin açılışı olacak. Zaten efsanelere konu olmuş Galata Kulesi ile Kız Kulesi’nin aşkı. UNESCO’nun Geçici Miras Listesi'nde üst düzey koruma çabaları sarf ediyoruz. En çok talep gören yer 8. katımızda bulunan teras bölümü. 8. kattaki arkadaşlarımız yeterli sayıya ulaştığında girişe haber veriyorlar ve girişi bir süre durduruyoruz. Yukarıdaki insanların hem salgın anlamında hem de yeterli vakit harcayarak orada keyifli vakit geçirebilmeleri anlamında böyle bir uygulamamız var. Bu şekilde kulenin de korunmasına önem veriyoruz, aynı zamanda ziyaretçilerimizi de koruyoruz. Buraya ilk kez aşık olup da gelenler, burada aşık olanlar, tanışanlar yoğun bir evlenme teklifi talebi var hem kule meydanında hem de kulede” şeklinde konuştu.
“Galata Kulesi İstanbul’un sembolü”
Kuleyi ziyarete eşiyle birlikte gelen Can Çetin Çelik, “Galata Kulesi İstanbul’un sembolü, burayı gelip görmek, burada olmak çok güzel bir duygu. Buranın tarihini bilmek de güzel” diye konuştu.
“Üçüncü gelişim, her seferinde çok mutlu oluyoruz”
Kuleye daha önce gelmiş olmasına rağmen yeniden geldiğini anlatan Oya Bayır Çelik ise, “O kadar uzun zamandır gelmeyi planlıyorduk ki hep geliyorduk kuyruk vardı, sıra bekliyorduk. Bugün artık dedik ki gidelim, bir görelim. Geldik çok güzel, bu 3. gelişim. Her seferinde çok mutlu oluyoruz, bu manzarayı görmek çok güzel. Bizim ülkemize ilginin olması çok güzel bir şey, bundan mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Hasibe Karadağ - Emre Baba
