EĞİTİM - 17 Mart 2020 Salı 17:35

'Gençlere gerçekçi bilgiler verilmeli ve kaygılarını tetikleyecek konuşmalar yapılmamalı'

A
A
A
'Gençlere gerçekçi bilgiler verilmeli ve kaygılarını tetikleyecek konuşmalar yapılmamalı'

Tüm dünyanın aktif gündemi olan koronavirüs salgını, yetişkinleri endişelendirdiği kadar doğal olarak çocukları da kaygılandırmaktadır. Okul ortamından ve akranlarından da uzak kalan her yaştan çocuğun hem kaygısını yönetmek hem de uzaktan eğitime yönlendirerek, öğrenime devamını sağlamak ebeveynler açısından son derece önemlidir.

Konuyla ilgili olarak Mektebim Koleji Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Tuba Kıncak, ailelerin ele alması gereken ilk kuralın çocuğun hissettiklerini ve düşündüklerini rahatça ifade edebileceği bir atmosfer oluşturmaları gereğini söyledi.

Kıncak sözlerini şöyle sürdürdü: "Bireyde anksiyetenin oluşum nedenlerine bakıldığında en önemli sebeplerden biri, ebeveynlerin ya da etraftaki yetişkinlerin korku dolu ruh halleri ve arkadaşlarıyla yaptığı endişeli konuşmalara maruz kalmalarıdır. Gençlere yaklaşım hassasiyet gerektirmekte ve sağlıklı iletişimin önemi bu grupta da ortaya çıkmaktadır. Gündemi takip edebilen ve kendilerine özgü iletişim ve bilgi ağları bulunan gençler, ailelerine oranla arkadaşlarına güvenmeye daha meyillidirler. Aynı zamanda daha gerçekçi bir bakış açıları bulunmaktadır. Örneğin 15 yaşında bir gence "Endişelenme, bir sorun olmayacak" gibi bir ifade kullandığınızda "İyi olup olmayacağını bilemezsin" gibi bir geri dönüş alabilirsiniz. Bu nedenle gencin kendini ifade edebileceği bir atmosfer oluşturulmalı, birey olduğu karşılıklı iletişimde hissettirilmeli ve süreçte alabileceği sorumluluklar paylaşılmalıdır." dedi.
Okullara zorunlu olarak ara verildiği bu dönemde, uygulanan uzaktan eğitim programlarının tam olarak etkili olması için ebeveynlerin de sorumlulukları olduğunu hatırlatan Kıncak, öğrencilerin ev ortamında erteleme davranışları ve dikkat dağınıklığı olabileceğini söyleyerek, bu durumun oluşmasının en yaygın nedenlerinin kontrolsüz medya ve sosyal medya kullanımı ve uyku ve beslenme düzensizliği olduğunu söyledi.

Kıncak, uzaktan eğitim programlarında maksimum verim almak için ailelere şu önerilerde bulundu:
"Zaman düzenleme çizelgesi oluşturması için öğrenciyi yönlendirin: Yüksek sınav puanları alan öğrenciler üzerinde yapılan bir araştırmada, bu öğrencilerin ders çalışma programlarını hazırlarken, ortalama sınav sonuçları alan öğrencilerden farklı olarak yaptıkları tek çalışmanın programlarına öncelikle onları motive eden etkinlikleri yerleştirmeleri olduğu gözlemlenmiştir. Bu gruptaki öğrenciler çoğunlukla programlarında ilk olarak matematik, fen ve Türkçe gibi dersleri değil, onları motive eden her güne bir etkinlikleri yerleştirmektedir. Ayrıca bu yönelim, zaman yönetimi becerilerini geliştirdiği gibi öğrencinin dinlenme vakitlerini planlayabilmesi de oto kontrol mekanizmasını güçlendirmeye yardımcı olacaktır. Hayatın her alanında önemli olan bu beceri, uzaktan öğrenim sürecinde öğrenci için bir fırsat olarak düşünülebilir.

Uzaktan öğrenim uygulamalarının sağlıklı ilerlemesi için ailelerin sorumluluğu unutulmamalı

Uzaktan öğrenim sürecinde öğrenciye verilen dijital platformlardaki sürecin sağlıklı ilerleme sorumluluğu ebeveynlerdedir. Uzaktan Öğrenme ortamının ev olması sebebiyle takip, kontrol ve geri bildirim yönetimi ailelerin denetiminde olmalıdır.

Güvenli internet kullanımı ve uygunsuz içerikleri engellemek için;

İnternette filtreler kullanabilirsiniz.
Telefon, tablet ve bilgisayara ebeveyn denetimi ve filtreler kurabilirsiniz. (Her kullanıcı için ayrı bir oturum açılabilir.)
Google’da güvenli arama seçeneğini açabilirsiniz.. (Sistem otomatik olarak engeller.)
Youtube kullanırken güvenlik modunu açabilirsiniz.
Çocuklar için olan internet tarayıcılarını kullanabilirsiniz.
Youtube’da listeler oluşturabilirsiniz.(Kids video, Kids youtube playlist gibi)
İnternette dolaşım için salon, mutfak gibi ortak kullanım alanları belirleyebilirsiniz, bunun dışında ki alanlarda kullanım olmasına dikkat etmelisiniz.
Bu yöntemlerin hiçbiri yüzde 100 koruyucu değildir, ebeveyn gözetimin şart olduğunu unutmamalısınız.

Eğitim videosunda önemli olan kısımları not alabilmesi ve takip edebilmesi için kitapları, kalemi ve defteri hazır mı? Videoları nasıl izleyeceğini biliyor mu? Örneğin uzun süre kesintisiz izlemek yerine 5 dakika izledikten sonra konuyla ilgili öğrendiklerine dönük notlar alabilir.

İzleyeceği videonun konusu nedir? İzlediğini nasıl bir mekanizmayla kontrol edeceğim. Eğitim videolarının sonrasında verilen ödevleri yapıyor mu? Önerimiz sağlıklı iletişim ve öğrencinin öğretmeniyle bu süreci birlikte yürütmek için desteklerini talep etmektir.

Videoları izlediği çalışma alanları belli olmalıdır. Bu süreçte telefon kullanımı sınırlandırılmalı okulda uygulanan düzenin evdeki eğitimde de devam edilmesi sağlanmalıdır.

Sınav grubu öğrencilerinin günlük soru çözme sayıları ilgili ders bazında takip edilmeli, düzenli deneme çözebilmeleri için öğretmenlerinden destek alınmalı ve evde deneme saatleri uygulaması gerçekleştirilmelidir. Ev üyelerinin bu planlamaya destek olması (sessizlik gibi) ve birlikte gerçekleştirilecek aktivitelerde bu planlamaların göz önüne alınarak ciddiyetle yaklaşması önemlidir.

Uzaktan öğrenme derslerinin takibi, ödevlerin yapılması ve ek çalışmalarla birlikte günlük 7-8 saat çalışmaları yeterli olacaktır.

Öğrencinin motivasyonu takip edilmeli ev ortamında birlikte ilgi çekici etkinlikler planlanmalıdır. Sürece aile bağlarını güçlendirmek, karşılıklı empati becerilerini geliştirmek kapsamında yaklaşılmalıdır."

Tuba Kıncak, öğrencilerin günlük rutinlerini değiştirmeden, panik ve kaos oluşturmadan süreci yönetebilmek ve eğitim hayatlarının aksamaması için sağlıklı iletişim ve takiple destek olunması gereğini ailelere hatırlatarak sözlerine son verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Burdurlu öğrenciler Yörük kültürünü yaşayarak öğrendi Burdur’un Tefenni ilçesinde Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerine BESTE projesi çerçevesinde öğrencilere Yörük kültürünü aşılamak amacıyla temsili Yörük yaşantısı etkinliği düzenlendi. Etkinlikte Yörük çadırında Yörük çalgıları eşliğinde yöresel türküler söylenirken yüzlerce öğrenci aynı anda yöresel halk oyunlarını oynadı. Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı’nda başlatılan "Burdur’da Etkin Sürdürülebilir Tamamlayıcı Eğitim Projesi (BESTE)" çerçevesinde yıl boyunca öğrencilere yönelik çeşitli etkinlikler ve eğitim faaliyetleri düzenlendi. Proje çerçevesinde öğrencilere müfredat haricinde kişisel gelişimlerine de katkı sağlamak hedefleniyor. Burdur’un Tefenni ilçesinde bulunan Tefenni Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrencilere Teke yöresinin ata kültürü olan Yörük kültürünü aşılamak amacıyla okul futbol sahasında temsili Yörük yaşantısı etkinliği düzenlendi. Futbol sahasına kurulan Yörük çadırında Yörük çalgıları olarak bilinen sipsi, cura, kabak kemane ve saz eşliğinde yöresel türküler söylenirken bir yandan da Yörüklerin günlük yaşamlarında kullandığı malzemeler ve binek hayvanları olan develer ile öğrencilere atalarının yaşantısı tanıtıldı. Yörüklerin başlıca yemeklerinden olan etki pilav, yayık ayranı ve gözlemelerin de dağıtıldı etkinlikte öğrenciler hep birlikte yöresel halk oyunlarını oynayarak unutulmaz bir an yaşadı. Etkinlikte konuşan Tefenni Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Feyyaz Korkmaz, "ESTE projesi çerçevesinde öğrencilere Yörüklerin nasıl yaşadığını aktarmak amacıyla böyle bir etkinlik düzenledik. Düzenlediğimiz bu etkinlikte Yörük kültürünün nasıl olduğunu, Tefenni halkına ve öğrencilere güzel bir şekilde aktarmaya çalıştık. Kültürümüzdeki bu yöredeki sipsi, yayık ayranı, Yörüklerin kullandığı elbiseler, hayvanlar olsun bunları öğrencilere ve Tefenni halkına tanıtmaya çalıştık. Güzel bir program oldu, inşallah devamını da getireceğiz" dedi.
İstanbul Sarıyer’de öğretmenin darp edilmesiyle ilgili yeni gelişme: Veli, başka öğretmeni darp etmiş Sarıyer’de bir okulda öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğramış, olay sonrası Polis ekipleri tarafından gözaltına alınan veli Ali Ç., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Öğretmenin darp edilmesiyle ile ilgili Veli’nin öğrencinin yanlış yönlendirmesi nedeniyle olayla ilgisi olmayan başka bir öğretmeni darp ettiği öğrenildi. Sarıyer’de bulunan Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana gelen olayda iddiaya göre okulda görevli olan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyarmış. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürülmüştü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. ‘Başka öğretmene yumruk atmış’ Öğrencisi ile birlikte okula gelen Veli Ali Ç., koridorda darp ettiği öğretmenin öğrencisini uyaran öğretmen olmadığı ve öğrencinin yanlış bilgilendirmesi nedeniyle olayla ilgisi olmayan başka bir öğretmenin darp ettiği ileri sürüldü. Öte yandan öğrencinin daha önce de disiplinsiz davranışlar sergilediği ve akran zorbalığı nedeniyle birden fazla okul değiştirdiği, Veli Ali Ç.’nin ise daha önceden ‘hırsızlık’, ‘kasten yaralama’ ve ‘kötü muamele’ gibi 3 farklı suçtan sabıka kaydının olduğu öğrenildi. Adalet Bakanı paylaştı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan Prof. Dr. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda öğretmeni darp eden velinin tutuklanarak cezaevine gönderildiğini aktardı. Tunç mesajında şunları paylaştı: "Evlatlarımızı geleceğe hazırlayan, bilgili ve ahlaklı bireyler yetiştirmek uğruna kutsal bir görevi yerine getiren öğretmenlerimize yönelik şiddet eylemi asla kabul edilemez. Hepimizi üzen olayın hemen ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli, İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmıştır."
Ankara Koru Ankara Hastanesi’nde yenilikçi hizmet anlayışında yeni dönem Koru Ankara Hastanesi, hastalarına daha iyi hizmet vermek amacıyla yenilikçi hizmet anlayışında yeni bir dönemin kapılarını araladı. Hastaların, Hastaneye girişinden tüm tedavi ve konaklama süreçlerine kadar dönüşümüne giden Koru Ankara Hastanesi, açtığı dijital dönüşüm ofisi ile de hem yurtiçi hem de yurtdışındaki birçok farklı noktaya da üstün nitelikte hizmet sunabilecek. Ankara’nın önde gelen sağlık kuruluşlarından Koru Sağlık ve Turizm Grubu, “Koru’da Yeni Dönem” başlığıyla başlattığı dönüşüm çalışmalarını düzenlediği lansman toplantısı ile paydaşlarına duyurdu. Koru Sağlık ve Turizm Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Biri, burada yaptığı konuşmada, sağlık alanında dünyadaki tüm gelişmeleri takip ettiklerini belirterek, “2024 yılı bizim açımızdan yeniden gelişim ve dönüşüm yılı olacak. Bu kapsamda yurtiçinde ve yurt dışında yeni projeleri uygulamaya koyduk. Bugün geniş katılımlı paydaşlarımızla bir araya geldik. Sağlık sistemlerinin geldiği noktayı ve kurum olarak da neler yaptığımızı paylaştık” ifadesini kullandı. “İngiltere, ABD ve Irak’ta Merkezler Oluşturuldu” Koru Sağlık Grubu’nun yurtdışında da çalışmalarına hız kesmeden devam edildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Biri, “Dünya’da 3 merkezde yeni açılımlar yaptık. İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri New York’ta merkez oluşturduk. New York’ta kendi şirketimizin merkezini kurduk ve aynı zamanda bir sağlık turizmi ofisi açtık. Benzer bir şekilde Irak’ta da çalışma yaptık. Dünyanın çeşitli ülkelerinde sağlık turizmi alanında çalışmalarda yapıyoruz” diye konuştu. “Paydaşlarımızla Birlikte Hareket Ediyoruz” Söz konusu çalışmaları uyumlu bir şekilde iş ortaklarıyla beraber gerçekleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Biri, “Hizmet standartlarımızı da yükseltmek için dijital dönüşüm ofisi kurduk. Dijital ofis aracılığıyla hem sistemimizi dönüştürmeye hem de dünya ile entegre olmaya gayret ediyoruz. Tüm çalışanlarımızın eğitimi ile de ‘e-nokta’ adı altında bir eğitim platformu ile arkadaşlarımızı yeni dönüşüm dönemine hazırlamaya gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı. Koru Sağlık ve Turizm Grubu COO ve İcra Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Ali Özön de Hastanenin teknolojik ve akademik dönüşümü verdiği bazı örneklerle dile getirdi. Yatan hasta katlarında 150 metrekare 3 king suit odanın yanı sıra 4 suit oda ve 13 connect oda çok konseptini çok yakında hayata geçireceklerini ifade Uzm. Dr. Ali Özön, bu konseptin Ankara’da başka bir örneğinin olmadığına dikkat çekti. Uzm. Dr. Ali Özön, Hastanede fark oluşturan bazı hizmet alanlarını şöyle sıraladı: “1000 metrekareye yayılan alanla Türkiye’nin tek yapı altında en donanımlı Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine sahibiz. Kadın Hastalıkları ve Doğumla ilgili tüm işlemler bu alanda gerçekleştirilmektedir. Ankara’da 7/24 Acil Servis, Pediatri, Kadın Hastalıkları ve Doğum, hizmeti veren tek hastaneyiz. Çok yakın zamanda 7724 evde bakım hizmetimiz de devreye girecek. Hastane içinde bir kat tamamen Pediatri Kliniğine ayrılarak diğer tüm branşlardan ayrı tutulmuştur. Ankara’da uçuş hekimliğine ev sahipliği yapan nadir Hastaneler arasında bulunmaktayız. Patoloji haricinde şu anda modent tıpta tanılı ve tadevi için kullanılabilecek tüm bölümler aynı çatı altında ev sahipliği yapıyoruz. Hastanemizde toplam 31’i prof., 14’ü doçent olmak üzere 120 hekimle hizmet vermekteyiz. Önemli bir akademik kadroya sahibiz. Koru Ankara Hastanesi, son teknoloji ürünü da Vinci Robotik cerrahi sistemi ile ülkemizin nadir robotik cerrahi merkezlerinden biridir. Robotik cerrahide yaklaşık iki bin 500 ameliyat gerçekleştirdik. Ameliyathanelerimizde ileri teknoloji ile donatılmış; 10 adet operasyon odası, 3 adet laminer folow donanımlı, 2 adet skopi uyumlu, 1 adet da Vinci Robotik Cerrahi ameliyat odamız bulunmaktadır. Hastanemiz bünyesinde Girişimsel Nöroradyolojide kullanılan cihaz en ileri teknoloji ürünüdür. Bu kapsamda hocalarımız dünya çapında isim sahibi hocalarımızdır. Birçok laboratuvar testini kendi laboratuvarımız bünyesinde gerçekleştirmekteyiz. Hemşirelik bakımı konusunda hasta deneyimi açısından son derece yüksek deneyime sahiptir. Teknolojik anlamda tüm teknolojiler bina içinde bulunmaktadır. Bu nedenle hastalar herhangi bir sebeple başka bir mekze yöneltecek hiçbir eksik bölüm bulunmamaktadır. Gastroenteroloji merkezi Ankara’da en kapsamlı merkez olma özelliğine sahipdir. 2 profesör hekim tarafından yönetilmektedir. EUS gibi ileri teknoloji ürünü cihazlarla donatılmıştır. Türkiye’deki 7 gama knife cihazından birine ev sahipliği yapıyoruz. Beyin tümörlerinde hastanın kafa tası açılmadan işlem gerçekleştirilebilmektedir. Kardiyoloji kliniğimizde kalp ritim bozukluklarında kullanılan son teknoloji ürünü ‘Carto 3’ cihazı kullanılmaktadır. Mikro ultrason füzyon biyopsi, ABD’li Johns Hopkis ile geliştirilen bir teknoloji. Ülkemizde ilk olarak hastanemizde uygulanmaya başlandı. Özellikle prostat kanseri tedavisinde kullanılan en ileri teknolojidir.”