EKONOMİ - 25 Kasım 2021 Perşembe 11:30

Gıda sektörünün en hızlı büyüyeni vegan pazarı oldu

A
A
A
Gıda sektörünün en hızlı büyüyeni vegan pazarı oldu

Gıda sektöründe son yıllarda bitki bazlı gıda çeşitliliğinin artması ile birlikte pazar paylarında değişimler meydana geldi.

 Sektöre yön veren firmaların da çeşitlilikte bitki bazlı ürünleri tercih etmesiyle birlikte vegan pazar payı sektörün en hızlı büyüyen pazar payına sahip oldu. ABD'de bitki bazlı gıdaların perakende satışları 2020'de yüzde 27 artarken piyasa değeri ise 5,5 milyar dolardan 7 milyar dolara çıktı. Sektörün ayrıca 2027 yılına kadar 74 milyar ABD dolarına ulaşacağı öngörülüyor.

Vegan ve vejetaryen beslenme çeşidi benimseyen insan sayısı gün geçtikçe artıyor. Gerek hayvan hakları gerek karbon ayak izinin azaltılması adına belli duyarlılıklarla tercih edilen bitkisel bazlı beslenme ayrıca artan nüfusun beslenme ihtiyacına da çare olarak düşünülüyor. Her ne kadar sağlıklı olduğu konusunda tartışmalar devam etse de gıda sektörü son yıllarda vegan ve vejetaryenlere uygun olan bitkisel bazlı ürün piyasasına hızlı bir giriş yaptı.

Özellikle büyük firmalar, hayvansal gıda ürünlerine ek olarak aynı ürünlerin bitkisel bazlı çeşitlerini de bünyesine kattığı için marketlerde de vegan-vejetaryen reyonların artmasına neden oldu. Restoranlar da aynı şekilde menülerine uygun yemek çeşitleri bulundurmaya başladı.

Alternatif proteinler için büyük yatırımlar
Tercihler doğrultusunda etkilenen gıda sektöründeki pazar paylarındaki değişim Türkiye Vegan Derneği'nin V-Label Almanya Ofisi tarafından yapılan Proveg International raporu ile net bir şekilde ortaya konuldu. Rapora göre küresel bitki bazlı gıda sektörünün 2027 yılına kadar 74 milyar ABD dolarına ulaşacağı ve yıllık büyüme oranının yüzde 12 olacağı öngörülüyor. Büyük ülkelerin et, süt, peynir gibi hayvansal proteinlerin yerini alacak olan alternatif bitkisel bazlı proteinler için önemli yatırımlar yapıldığını aktaran raporda ayrıca pazarın bu sayede 2035 yılına kadar dünya çapında 290 milyar dolara ulaşacağı kaydedildi.

Gıda sektörünün en hızlı büyüyeni vegan pazarı oldu

“Yapay et 2030’a kadar yüzde 95 değer artışı gösterecek”
Rapor ayrıca uzun vadede geleneksel protein ürünlerinin yerini laboratuvar ortamında üretilecek olan kültür ve bitki bazlı ürünlerin alacağını ön görürken şuanda tüketilen ve yüzde 90’ı hayvansal ürün olan etin 2040’ta yüzde 40 oranına düşeceğine örnek verildi ve yapay etin (kültür et) 2030’a kadar yüzde 95 oranında değer artışı göstereceği bilgisi aktarıldı.

“Satış rakamları 9 kat daha hızlı”
Gıda sektöründeki satışların son iki yılda yüzde 43 arttığı belirtilen raporda daha sağlıklı olduğu düşüncesi ile pandemi zamanı bitki bazlı ürünlerin satış rakamlarının normal gıda satışlarından 9 kat daha fazla arttığı da kaydedildi.

“Sera gazı salınımının yüzde 30’u hayvansal üretimden kaynaklanıyor”
Bitkisel bazlı ürünlerin artmasının sera gazı salınımı için de daha iyi olacağını ifade eden Bahçeşehir Üniversitesi Gastronomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Y. Birol Saygı daha sürdürebilir bir dünya için gıda sektörünün özellikle nüfus artışı adına değişim göstereceğini söyledi. Prof. Dr. Y. Birol Saygı, “Vejetaryenliğin ve veganlığın en büyük nedenlerinden birisi çevreyi korumak. Çünkü sera gazı salınımının yüzde 30’u hayvansal üretimden geliyor. Başka bir sıkıntı da bu kadar insana nasıl hayvan yetiştireceğiz. Çünkü gıda üretimini 2050’ye kadar 2 katına çıkarmamız gerekiyor. Şuanda 7.8 milyar insan var. 2050’lerde bu rakamı 10 binlerde bekliyoruz. Önemli olan yeterli ve kaliteli gıdanın sağlanması. Bir Amerikalı sanki 4.9 dünya varmış gibi yaşıyor, Türkiye de ise 1.9 dünya varmış gibi yaşıyoruz. Ortalamaya baktığımızda ise insanlar 1.7 dünya varmış gibi yaşıyor. Birleşmiş Milletler şuanda bu kadar insana nasıl gıda sağlayacak olduğunu düşünmeye başladı ve iki olay ortaya çıktı. Birincisi temel gelir diğeri, temel diyet. Temel diyette insanların kaliteli ve sağlıklı beslenmesi gerekiyor bu yüzden de düşündükleri hayvansal gıdadan kaçmadan ama daha çok bitkisel ağırlıklı gıdalar üretmek. 2021 gıda eğilimlerine ve trendlerine baktığımızda bir takım temel noktalar var. En önemli trendlerden bir tanesi de yine bitkisel bazlı gıdalara yönelmek Bu çerçevede gıda sanayi zaten değişecekti” şeklinde konuştu.

“Önü açık bir sektör ama tüketicinin kabul edeceği şekilde olması lazım”
Sektörde vegan ve vejetaryen ürün yatırımı yapmak isteyenlerin önünün açık olduğunu fakat lezzet noktasında çok dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Birol Saygı, “Pazar paylarında da bitki bazlı ürünlerde 2020-2025 dilimine baktığınızda nerden baksanız yüzde 30’luk bir büyüme öngörülüyor. Bu eğilim artarak devam edecek. Belli bir yatırım yapılması lazım ancak tüketicinin kabul edebileceği lezzete de ulaşmak gerekiyor. O yüzden doğru bir reçete ile bilimsel çalışmaların yapılması lazım. Kesinlikle önü açık bir sektör” dedi.

Beslenme alışkanlıklarından hangisi daha sağlıklı?
Saygı ayrıca sadece bitki bazlı beslenme alışkanlığının ne kadar sağlıklı olduğuna dair sorulara ithafen bu anlamda yapılan başka bir araştırmaya da değinerek, “Yaklaşık 4 ay önce ‘dünyada nerelerde 100 yaşının üzerinde yaşayan insanlar daha fazla’ denilerek bir araştırma yapıldı. Yapılan çalışmalarda 5 bölge tespit edildi. Beslenme dışında tabi ki de birçok etken var ama ortak beslenme alışkanlıklarına bakıldığında gıdaların bitkisel ağırlıklı olduğu ve bunun yanında balık tüketiminin es geçilmediği görüldü. Beslenmenin temel ilkelerine baktığımızda günlük aldığımız enerjiyi mevcut gıda gruplarından almak zorundayız. Beslenme için iki kelime çok önemli; yeterli ve dengeli. Bir diğer üçüncü kural ise çeşitlendirilmiş. Tek bir gıdadan bütün faydaları sağlayamayız. O yüzden çeşitlendirmeliyiz. Çok fazla diyet modelleri var. Her diyetin artıları veya eskileri var. Önemli olan beslenme ilkeleri çerçevesinde o diyeti yorumlamak fakat bu işlerin en kritik noktası bilinçli yapmak. Vegan ve vejetaryenlik de bir diyet modelidir. Hangi diyeti tercih ederseniz edin mutlaka sağlık kontrolü altında yapmanız gerekmektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

“Son yıllarda ürün çeşitliliği arttı”
9 yıldır vegan olarak beslenen ve en büyük sebebinin ise hayvan hakları olduğunu ifade eden Merve Arlı ise gıda sektöründe yaşanan değişim sonrası veganlar ve vejetaryenler için alternatif ürünlerin arttığını söyledi. Bu değişim öncesi çeşit ürün bulmakta zorluk çektiğini vurgulayan Arlı, “Özellikle sosyal hayatta dışarıda yemek yemek benim için çok zordu. Çünkü alternatiflerim yoktu. Ama artık böyle bir durum yok. Hemen hemen tüm restoranların menüsüne bizim için çeşitler eklendi. Ayrıca temel gıda olarak adlandırılan peynir, süt gibi ürünlere de vegan alternatifler eklendi. Bu çeşitlerin artması bizim için çok umut verici. Çünkü insanlar bunları merak edip deniyor ve arasında çok büyük bir fark olmadığını da görüyorlar. Hayvansal kaynaklı ürünlerin tüketilmesindense bitkisel kaynaklı ürünlerin tüketilmesi bizim için daha sevindirici bir durum” dedi.

Şeyda Ceylan Görgenç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.
Erzurum Meteorolojiden bölge için kuvvetli yağış, rüzgar, buzlanma ve çığ uyarısı Meteoroloji uzmanları, Erzurum ve bölge için kuvvetli yağış, rüzgar, buzlanma, don ve çığ uyarısında bulundu. Bölge genelinde havanın çok bulutlu, aralıklı kar yağışlı geçeceği, yağışların, Erzurum’un güney kesimleri ile Erzincan ve çevrelerinde kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Buzlanma ve don olayı görülmesi bekleniyor. Rüzgarın güney ve güneydoğu yönlerinden hafif ve orta kuvvette, yer yer kuvvetli ve kısa süreli fırtına(40-70 km/saat) şeklinde esmesi bekleniyor. Erzurum’da kuvvetli yağış var Uzmanlar kuvvetli yağış uyarısında bulunarak, "Bölgemiz genelinde beklenen yağışların sabah saatlerinden itibaren Erzincan ve çevresinde, öğleden sonra Erzurum’ un güney kesimlerinde kuvvetli kar yağışı (5-20 cm.) şeklinde görüleceği tahmin edildiğinden meydana gelebilecek (ulaşımda aksamalar, buzlanma ve don olayı, tipi, çığ tehlikesi vb.) olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır" denildi. Kuvvetli rüzgâr uyarısı Bölge genelinde rüzgarın, güney ve güneydoğu yönlerinden kuvvetli ve kısa süreli fırtına (40-70 km/saat) şeklinde esmesi beklendiğinden yaşanabilecek (ulaşımda aksamalar, çatı uçması, ağaç devrilmesi, soba ve doğalgaz kaynaklı baca gazı zehirlenmesi ile yüksek kesimlerde tipi vb.) olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması çağrısı yapıldı. Buzlanma ve don olayı ikazı Bölge genelinde buzlanma ve don olayı beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, "Bölgemizde yüksek kar örtüsü bulunan dik ve eğimli yamaçlarda çığ tehlikesi bulunduğundan yetkililerin ve vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir" denildi.
Adana Ekonominin lokomotifi inşaat sektörü 2026’dan umutlu Bu yıl zorlu bir süreçten geçen inşaat sektörünün 2026’ya umutla baktığını belirten DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu,"2026 yılından beklentilerimiz çok büyük, faizlerin düşmesiyle birlikte konuta ulaşım daha da kolaylaşacak. 2025’teki fahiş fiyatların 2026’da olacağını düşünmüyoruz" dedi. İnşaat sektörü, hazır beton, demir-çelik, çimento, seramik ve lojistikten mobilyaya kadar birçok yan sektörü besleyen lokomotif alanlar arasında yer alıyor. Bu nedenle sektördeki durgunluk, tedarik zincirindeki esnaf ve çalışanları da doğrudan etkiliyor. Son dönemde özellikle hazır beton ve diğer temel girdilerdeki maliyet artışları projelerin hesaplarını zorlaştırırken, finansmana erişimdeki sıkıntılar da yeni yatırımların hızını düşürdü. Sektör temsilcileri, rekabetin artması ve fiyatların daha öngörülebilir hale gelmesinin 2026’da üretimi yeniden canlandıracağını belirtiyor. "TOKİ konutlarının inşaatı, sektörümüze can simidi gibi gelmiştir" "Konuyla ilgili genel merkezi Adana’da bulunan Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Karslıoğlu, "2025 yılı sektörümüz adına zor geçti. Maalesef üzülerek söylüyorum ki sektörümüzü sadece deprem konutları canlandırdı. TOKİ konutlarının inşaatı, sektörümüze can simidi gibi gelmiştir. Ancak yap-sat işletmeleri için bu yıl biraz buruk geçmiştir" ifadelerini kullandı. "2026, 2025’ten daha güzel geçecek" Enflasyonun gerilemesi ve faiz oranlarının düşmesiyle birlikte 2026 yılından umutlu olduklarını belirten Karslıoğlu, "2025 yılında yerel yönetimlerin imar konusundaki başarısızlıkları, inşaat maliyetindeki girdilerin hızlıca artması, beton kartelinin devam etmesi sektörü zorladı. 2026 yılından beklentilerimiz çok büyük. Faizlerin düşmesiyle birlikte konuta ulaşım daha da kolaylaşacak ve TOKİ’nin 500 bin konut hamlesi sektöre canlılık katacak. Yerel yönetimlerden de baskılarımız neticesinde imar konusunda olumlu hareketler bekliyoruz. İnşallah 2026, 2025’den daha güzel geçecek" diye konuştu. "Fiyatların yerinde seyredeceğini bekliyoruz" 2026 yılında ev fiyatlarında fahiş bir fiyat artışı beklemediklerini anlatan Mustafa Karslıoğlu, "Hükumetimiz enflasyonu baskıladı. Artık fiyatları istikrarlı gidiyor. 2025’teki fahiş fiyatların 2026’da olacağını düşünmüyoruz. Ekonomik programdaki gidişat artık seyir halini aldı. Fiyatların yerinde seyredeceğini bekliyoruz. Ancak beton karteline hükumetimizin ve rekabet kurumunun el atması gerekiyor" şeklinde konuştu. "Sektöre verilen zarar çok büyük" Beton fiyatlarının inşaat maliyetlerini arttırdığına, beton kartelinin fiyatlarda istediği gibi oynama yaptığına dikkat çeken DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, daha sonra şunları söyledi: "İnşaat sektörü 2026 yılında beton kartelinin bitmesini istiyor. Yolumuza bu şekilde devam etmesini istiyoruz. Faizlerin de biraz daha aşağı çekilmesiyle kamu bankalarının konut faiz oranlarını düşürüp sektöre can suyu olmasını bekliyoruz. Şu anda beton kartelinin her an ne yapacağını kimse kestiremiyor. Beton dökmeye mecbur olduğun için bugün aldığın fiyat 2 gün sonra yükselmiş olabiliyor. Beton kartelinin inşaat sektörüne verdiği zararı rakamlarla, kelimelerle ifade etmek mümkün değil."