ASAYİŞ - 17 Kasım 2014 Pazartesi 13:35

Gizem Akdeniz davasında yeni gelişme

A
A
A
Gizem Akdeniz davasında yeni gelişme

Adana'da, altı yaşındaki Gizem Akdeniz'i bıçakladıktan sonra yakarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Süleyman Akdeniz, ilk duruşmada olayı Kürt Kerim’in adamlarının işlediğini kendisinin sadece Gizem’i onlara götürdüğünü anlattı.

Adana'da, altı yaşındaki Gizem Akdeniz'i bıçakladıktan sonra yakarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Süleyman Akdeniz'in güvenlik gerekçesiyle Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmasında yoğun güvenlik önlemi alındı. Süleyman Akdeniz daha önce polis ve Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinde verdiği ifadeleri kabul etmediğini belirterek, olayı Kürt Kerim’in adamlarının işlediğini kendisinin sadece Gizem’i onlara götürdüğünü anlattı.

Çok sayıda polisin adliye önü ve içinde görev yaptığı duruşmaya Gizem Akdeniz’in amcaları katıldı. Duruşma sırasında Süleyman Akdeniz’in ifade değiştirmesi ve suçu başkalarının işlediğini belirtmesi üzerine sinirlenen Gizem Akdeniz’in bir yakını mahkeme salonundan dışarı çıkarıldı. Sabah saatlerinden itibaren güvenliğin en üst seviyede tutulduğu Manisa Adliye Sarayında x-ray cihazlarından geçen vatandaşlar polislerin üst araması ve kimlik kontrolü yapmalarının ardından binaya alındı. Aynı işlem mahkeme salonu önünde de gerçekleştirildi.

Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada mahkeme başkanı Süleyman Akdeniz’in cezaevi savcısına verdiği yeni ifadeyi sözlü olarak tekrar etmesini istedi. Bunun üzerine Süleyman Akdeniz olayın üzerinden zaman geçtiği için cezaevi savcısına verdiği ifadenin dışında söyleyecek bir şeyi olmadığını, birçok yeri hatırlamadığını ve suçunu kabul ettiğini söyledi. Mahkeme başkanının ısrarla sormasına rağmen konuşmayan Süleyman Akdeniz, kendisinin sadece Gizem’i, Kürt Metin’in adamlarına götürdüğünü anlattı. Bunun üzerine mahkeme başkanı Süleyman Akdeniz’in cezaevi savcısına verdiği 9 sayfalık ifadesini okudu.
Süleyman Akdeniz’in ifadesinde şunlar yer aldı:

“Olaydan önce salı ve çarşamba günü işten eve geldiğimde gri renkli bir arabadan 4 kişi inerek kendilerini sivil polis olarak tanıtıp onlarla gitmemi istedi. Kimlik sordum göstermediler beni zorla araca bindirip gözümü bağlayarak yarım saat bir yol gittik. Burada bana Mustafa Akdeniz ile aralarında alacak verecek meselesi olduğunu ve kendilerine Kürt Kerim’in adamı olduğunu bildiğim Metin isimli şahıs Mustafa’nın küçük kızını getirmemi istedi. Neden benden istiyorsunuz diye sorduğumda sen kızı bize getireceksin suçta senin üzerine kalacak dediler. Ben kabul etmedim. Sonra arka tarafta beni yere yatırıp yanıma ağzı yüzü kan içinde sarışın bir kadın getirdiler.

Silahlarına susturucu takıp kadını gözlerimin önünde vurdular ve bana dediğimizi yapmazsan senin annenin, kardeşinin babanın da sonu böyle olur dediler. Ben de kabul ettim. Sonra gözümü açtığımda ıssız bir yerdeydik etrafta birkaç villa vardı sadece. Eve gittim. Pazar günü ailemi pikniğe götürecektim. Gizem’i evde kimsenin olmadığı bir zamanda adamlara götürürüm diye düşündüm. Ailemi pikniğe bıraktıktan sonra mahalleye geri döndüm.

Gizem’e 5 lira verip kola almasını istedim. Sonra kimse yokken arabaya bindirip adamların tarif ettiği yere gittim. Gizem’in ellerini, ayaklarını ve ağzını bağlayarak bavulun içine arabanın arka koltuğuna koydum. Hava alsın diye de bavulun ağzını biraz açık bıraktım. Kürt kerim’in adamları, yoldayken beni arayarak benzin ve çakmak istediler. Ben de şüphelendim. Cep telefonum android olduğu için konuşmaları kayda aldım."

Süleyman Akdeniz, ifadesinde, tarif ettikleri yere gittiğinde bir adam olduğunu sonra 5 kişi daha çıktığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "İki kişi beni tuttu diğerleri kızı alıp aşağıya götürdü. Ne yaptıklarını sordum hani sadece para isteyecektiniz dedim bana kızdılar. Sonra içlerinden biri kayıtta olan telefonumu fark etti ve içindeki videoları kayıtları sildi. Sonra beni Gizem’in yanına götürdüler. Gizem yanmıştı. Bakamadım. Bana Gizem’in karnına bir bıçak darbesi vurduğumu ve ölmediği için üzerine benzin döküp yakmamı söylememi istediler.

Bana suçu üstlenmezsem ailemin sonunun da böyle olacağını söylediler. Bir de prezervatif verip kıza cinsel istismarda bulunduğumu itiraf etmemi istediler. Prezervatifi alıp içini odamdaki kıyafetlere dökmemi ve suç aletlerini de evde bırakmamı istediler. Ben bunu kabul etmedim. Ama aileme zarar vereceklerinden korktuğum için hem poliste hem de ilk duruşmada olayları abartarak anlattım ve her şeyi kendimin yaptığını itiraf ettim. Sonra olay yerinden ayrıldım. Eve gittiğimde herkes Gizem’in kaybolduğundan bahsediyordu. Polis olayla ilgili beni de ifadeye çağırdı.

Gizem’i en son ben gördüğüm için bütün şüpheler benim üzerimdeydi. Sabaha kadar sorguladılar ve bilgim olmadığını söyledim. Polisler beni bıraktığında Kürt Kerim’in adamlarından biri dışarıda beni bekliyordu. Korktum. Sonra mahkemede olayı onların bana yapmam istedikleri gibi anlattım. Aileme zarar vermelerinden korkuyordum çünkü mahkemede anlatılanlar basına yansıyacaktı. Suçsuz olduğum ancak iki şekilde ispat edilebilir birincisi android cep telefonları yapılan her kaydı hafızasında saklar ve geri getirilebilir bir de Kürt Kerim ve adamları araştırılabilir.”

Mahkeme başkanı Süleyman Akdeniz’in ifadesini okumasının ardından sanığa, “Bu adamlar anlattığın kadarıyla oldukça kirli işlere bulaşmış insanlar. Bunlar seni bu suça alet etmek yerine kendileri de bu işi yapabilirlerdi neden seni seçtiler” dedi. Bunun üzerine Süleyman Akdeniz, şöyle karşılık verdi: “Benim onlarla olan husumeti biliyorlardı ve bir de Metin denilen şahıs bana dedi ki ‘O Süleyman her 4 senede bir evlat acısı yaşayacak ve evlat acısının ne olduğunu anlayacak’ dedi."

Mahkeme başkanının “Peki o zamandan bu zamana ne değişti de artık ailene zarar vermelerinden korkmuyorsun” diye sordu. Bunun üzerine sanık Süleyman Akdeniz, “Mahkemenin gizli kalacağını sanıyordum” diye cevap verdi.

Mahkeme heyeti, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da müdahil olduğu davayı Adli Tıp Kurumundan istenilen Gizem Akdeniz’e yönelik cinsel istismar olup olmadığı yönündeki raporun henüz gelmemesi nedeniyle davayı 13 Şubat 2015 tarihine erteledi. Sanığın tutukluluk halinin de devam etmesine karar veren mahkeme heyeti sanığın bu duruma 50 gün içinde Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinde itiraz edebileceğini söyleyerek mahkemeyi sonlandırdı.

OLAY
Olay, 17 Nisan'da meydana geldi. Seyhan ilçesi Tellidere mahallesinde sokak ortasında oyun oynarken ortadan kaybolan Gizem Akdeniz'in cesedi, 36 saat sonra bıçaklanmış ve yakılmış olarak bulundu. Olayla ilgili çalışma başlatan polis, cinayet zanlısı olarak ailenin akrabası özel güvenlik görevlisi Süleyman Akdeniz'i gözaltına aldı.

Gizem'i, ablası Gamze Akdeniz ile evlenmesine izin verilmemesi üzerine intikam için öldürdüğünü itiraf eden Süleyman Akdeniz, "Cinayetten ağırlaştırılmış ömür boyu, "Çocuğun istismarı ve hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 33 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlandı. Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi, güvenlik gerekçesiyle davanın başka bir ilde görülmesi yönünde karar almasının ardından Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Süleyman Akdeniz'in Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına karar verdi.

ERSAN ERDOĞAN - SADIK CANGEL
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Veysel Bilen: "Musaba’nın transferi etik açıdan doğru değil ama Samsunspor yönetiminin başarısıdır" Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, Anthony Musaba transferinin etik açıdan doğru olmadığını ancak kulüp adına bir yönetim başarısı olduğunu söyledi. Bilen, Samsunspor’un yaklaşık 20 yıl sonra ciddi bir gelirle oyuncu satmasının kulüp adına önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Trendyol Süper Lig’de ara transfer dönemine günler kala dikkat çeken gelişmeler yaşanmaya devam ederken, Fenerbahçe Samsunspor’un 25 yaşındaki sol kanat oyuncusu Anthony Musaba için devreye girdi. Musaba’nın sarı-lacivertlilerin ile anlaşmasının ardından Karadeniz temsilcine karşı tutumu kulüp tarafından tepki toplamıştı. Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, konuyla alakalı basın mensuplarına kapsamlı bir açıklama yaptı. Musaba’nın sözleşmesinde sezon başında yurt içi ve yurt dışı transferler için serbest kalma maddesi bulunduğunu hatırlatan Bilen, "Buraya kadar her şey normal. Oyuncunun belirlenen bedel ödendiğinde serbest kalma hakkı vardı. Ancak normal olan, böyle bir talep geldiğinde menajerin ya da oyuncunun kulübü bilgilendirmesidir. Bu yapılmadı" şeklinde konuştu. "Bu durum hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir" Transfer görüşmelerinin perde arkasında yürütüldüğünü ve Samsunspor yönetimi ile teknik heyetin bu süreçten haberdar edilmediğini belirten Bilen, "Birkaç maç öncesinden sözlü bir anlaşma yapılmış, resmiyeti beklenmiş. Bu durum bizim nezdimizde hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir. Oyuncunun hocasına, futbol direktörüne ya da yöneticilerine bunu paylaşması gerekirdi" diye konuştu. "Sorumlular; menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticisidir" Sosyal medya ve ulusal basında yer alan haberlerin ardından transfer sürecinin ortaya çıktığını aktaran Bilen, görüşmeleri yürüten kulübün o ana kadar Samsunspor’a herhangi bir resmi bilgilendirme yapmadığını söyledi. Bilen, "Bu davranış etik değildir. Eksik ve hatalıdır. Bu hatanın sorumluları menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticileridir" ifadelerini kullandı. Fenerbahçe camiasıyla ilgili tepkileri de değerlendiren Bilen, yanlışların camialara mal edilmesinin doğru olmadığını dile getirerek, "Bir kulübün yöneticileri hata yaptığında bunun bedelini tüm camiaya yüklemek doğru değil. İki büyük camiayı karşı karşıya getirecek bir dil kullanılmasını biz de doğru bulmuyoruz" dedi. Kırmızı-beyazlı kulübün transfer politikasını nasıl şekillendirdiklerini anlatan Bilen, "Biz bugüne kadar etik dışı bir transfer sürecinin içinde olmadık, olmayız. Bir oyuncuyla ilgileniyorsak önce kulübünün kapısını çalar, izin isteriz. Futbolun marka değerini korumak bunu gerektirir" dedi. "Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz" Musaba transferinin kulüp için ciddi bir ekonomik getiri sağladığını vurgulayan Bilen, "Altı ayda Samsunspor, oyuncusunu vitrine koyup satabilecek bir noktaya geldi. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz. Bu, yönetimimizin ve başkanımızın başarısıdır. Samsunspor yeniden sahnelere döndü" ifadelerine yer verdi. "Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz" Samsunspor’un bundan sonra da oyuncular için cazip bir vitrin olmaya devam edeceğini ve bu doğrultuda transfer politikasını kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Bilen, "Oyunculara ‘gel, oyna, Samsunspor’da vitrine çık’ diyebileceğimiz bir noktadayız. Bu kulübümüzün imajı açısından çok değerlidir. Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz. Biz kendi yolumuza bakacağız" sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Bingöl Bingöl’de depremlere karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor Bingöl’de muhtemel bir deprem riskine karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor. . Üç büyük fay zonunun kesişim noktasında bulunan Bingöl’de muhtemel depremlere karşı hazırlıklar hız kesmeden sürüyor. Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta öncülüğünde merkez başta olmak üzere ilçelerde konteyner kentler sürüyor. Merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanı hazır hala getirilirken Yedisu ilçesinde ise 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi ile 42 konteyner kullanıma hazır duruma getirildi. Diğer ilçelerde de hazırlıkların yapılacağı bildirildi. Vali Usta, "Muhtemel bir depreme hazırlık anlamında Bingöl merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanını hazır hale getirmiştik. Benzer şekilde ilçelerimizde de konteynır kent alanları yapıyoruz. Bu kapsamda Yedisu Kaymakamlığımız tarafından Yedisu ilçemizde kurulan konteyner kentte, afetlere hazırlık kapsamında altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanmıştır. Mevcut durumda 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi, 42 konteyner ise vatandaşlarımızın kullanımına yönelik olmak üzere 44 konteyner İhtiyaç olduğu anda kullanıma hazır durumdadır. Tamamlanan bu alana ilaveten; ikinci bir yedek konteyner toplama alanı oluşturulmuştur. Köylerde boş, kullanılmayan ve konutları teslim edilen vatandaşlarımızdan konteynerler toplanmıştır. Toplanan konteynerler toplama alanında nizami şekilde depolanmıştır. Afet durumunda hemen kuruluma geçilebilecek şekilde alan planlanmıştır. Arazi; altyapı ve üstyapı açısından kaba hazırlıkları yapılmış ve kuruluma uygun olarak seçilmiştir. Bu şekilde toplanan 40 yedek konteyner ihtiyaç duyulması halinde hızla kurulum yapılabilecek durumda bekletilmektedir. Kalan 6 ilçemizde de benzer hazırlıkları yapacağız" dedi.