SAĞLIK - 31 Mayıs 2021 Pazartesi 17:20

'Glutatyon; sağlıklı ve uzun bir yaşam için güçlü antioksidan'

A
A
A
'Glutatyon; sağlıklı ve uzun bir yaşam için güçlü antioksidan'

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nihal Bayar Bal, ''Glutatyon; glutamin, glisin ve sistein aminoasitlerinin bileşiminden oluşan, güçlü bir antioksidandır. Vücudun temel yapı taşı olan hücrelere enerji üreten mitokondrilerin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamaktadır. Vücutta oluşan serbest oksijen radikallerinin ortadan kaldırılmasını sağlar ve vücudumuz tarafından üretilir'' dedi.

Son zamanlarda adı sık sık duyulan glutatyon tedavisi hakkında Medistanbul Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nihal Bayar Bal, önemli bilgiler verdi. Dr. Bal, glutatyonun güçlü bir antioksidan olduğunu vurguladı.

Glutatyonun; glutamin, glisin ve sistein aminoasitlerinin bileşiminden oluşan, güçlü bir antioksidan olduğunu belirten Dr. Nihal Bayar Bal, ''Vücudun temel yapı taşı olan hücrelere enerji üreten mitokondrilerin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamaktadır. Vücutta oluşan serbest oksijen radikallerinin ortadan kaldırılmasını sağlar ve vücudumuz tarafından üretilir. Böylece hücrelerin yaşlanmasına ve bozulmasına, buna bağlı olarak bazı hastalıkların ortaya çıkmasına ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına engel olur. Virüsler, bakteriler ve vücudumuzda biriken ağır metallerle mücadele ederek bağışıklık sistemini güçlendirir. Ancak son yıllarda GDO içeren besinlerin artması, besinlerdeki katkı ve koruyucu maddeler, tarım ilaçları, pestisitler, deterjanlar, şampuan, aseton ve makyaj malzemelerinde bulunan zararlı maddeler nedeniyle vücudumuzda üretilen glutatyon eksik kalmaktadır. Yine parasetamol kullanımının artışı, X ışınlarına (röntgen, tomografi gibi) maruziyet, kronik stres, aşırı kaygı ve endişe, depresyon gibi durumlar vücudun glutatyon üretimini düşürerek bağışıklık sistemimizi olumsuz yönde etkilemektedir. Sigara ve yoğun alkol kullanımı ve hava kirliliği de bu duruma katkıda bulunmaktadır'' şeklinde konuştu.

''Glutatyon ve vitaminler anksiyeteyi, migrene bağlı baş ağrılarını, kas spazmlarını ciddi oranda hafifletir''
Dr. Bal, sözlerine şöyle devam etti: ''Ağız yoluyla alabileceğimiz vitamin ve mineral destekleri bir yere kadar işe yarar, çünkü yüksek dozda alınan vitamin ve mineraller, sindirim sisteminin emilim kapasitesini aşarak bulantı, kusma, ishal gibi yakınmalara neden olup, bağırsak florasında bozulmaya yol açabilir. Bütün bu bilgilerin ışığında, bilim adamları tarafından bazı araştırmalar yapılmış ve bu bilimsel çalışmalar sonucunda, IV Glutatyon terapisi fikri doğmuştur ve günümüzde de bu tedavi yöntemi güvenle kullanılmaktadır''.

Intravenöz (IV) yani damar içi yoldan verilen glutatyon ve vitaminler anksiyeteyi yani kaygıyı, migrene bağlı baş ağrılarını, kas spazmlarını ve fibromiyalji yakınmalarını ciddi oranda hafifletir. Astım, alerji, kronik yorgunluk, uykusuzluk , migren ve soğuk algınlığı şikâyetlerinde etkindir. Cildin yenilenmesine ve parlak görünmesine katkı sağlar, kas eklem ağrılarının azaltılmasında, yorgunluğun ve halsizliğin giderilmesinde oldukça etkindir. Özellikle otoimmun hastalıklarla vücudun savaşmasına destek olur. Özellikle yoğun sigara kullanıcıları, bağışıklık sistemi düşük olup sık sık hastalanan kişiler, dengesiz ve yetersiz beslenenlerde, yaşlılarda ya da gençliğini korumak isteyenlerde, özellikle COVID-19’un çok arttığı şu günlerde bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak için ayrıca COVID sonrası dönemde de güvenle kullanılabilir. COVID geçirdikten 1 ay sonra özellikle, yani post covid sendromunda ‘Glutatyon Terapi’ uygulanması ile ilgili devam eden bilimsel çalışmalar da mevcuttur''.

Glutatyon terapi nasıl uygulanır?
Glutatyon terapisinin nasıl uygulanacağını aktaran Dr. Bal, ''Her bir kür haftada 1 gün olmak üzere toplam 5 hafta süreyle uygulanır, her bir seans 15-20 dakika sürer. Yapılan işlem sonucunda hastanın hastaneye yatışı gerekmez. Hasta uygulama sonrasında hemen günlük yaşamına dönebilir'' açıklamasında bulundu.

Glutatyon tedavisi kimlere uygulanamaz?
Dr. Bal, glutatyon tedavisinin kimlere uygulanmayacağını şöyle açıkladı: ''Gebeler, emziren anneler ve çocuklar üzerinde yapılmış yeterli çalışma bulunmadığı için uygulanmamaktadır. Kemoterapi ve radyoterapi alan hastalarda kullanılması uygun değildir. Ancak hastanın tedavisi bittikten sonra rahatlıkla kullanılabilir''.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da iş yeri hırsızlığına 5 tutuklama Manisa’nın Turgutlu ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi’nde bir iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayıyla ilgili adım adım iz takip eden Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri 7 şüpheliden 3’ünü İstanbul’da yakaladı, şüphelilerden 2’sinin farklı suçlardan cezaevinde oldukları öğrenildi. Mahkemeye çıkarılan 5 kişi tutuklanırken, 2 şüpheliyi yakalama çalışmaları devam ediyor. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 13 Ekim 2025’i 14 Ekim 2025’e bağlayan gece saatlerinde Turgutlu ilçesi Selvilitepe Mahallesi Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşanan iş yeri hırsızlığı olayıyla ilgili geniş çaplı çalışma başlatıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalarda, iş yeri ve çevresinde bulunan çok sayıda güvenlik kamerası görüntüsü incelendi. Yapılan incelemelerde, yüzleri maskeli 4 şüphelinin iş yerine girdikleri, iş yerinde bulunan çelik kasayı keserek içerisindeki paraları aldıkları ve olayın ardından ara yolları kullanarak Manisa’dan ayrıldıkları belirlendi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik olarak 13-14 Ekim tarihlerinde kente giriş ve çıkış yapan yaklaşık 3 bin 500 araç incelemeye alındı. Yapılan çalışmalar sonucunda şüphelilerin İstanbul’dan Turgutlu’ya geldikleri tespit edilirken, olaya karıştığı belirlenen toplam 7 şüpheli şahıs belirlendi. Şüphelilerden H.K. (31) ve M.T. (25), İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 26 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen 2 şüpheli, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. D.Ç. (27) ve M.K. (24) isimli şüphelilerin ise farklı suçlardan cezaevinde bulundukları tespit edildi. Söz konusu 2 şüpheli, 29 Aralık 2025 tarihinde dosya kapsamında SEGBİS yöntemiyle sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. Z.S. (27) isimli şüpheli ise İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 30 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen şüpheli, çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı. Olayla bağlantılı 2 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü belirtilirken, soruşturma kapsamında şu ana kadar toplam 5 şüpheli tutuklandı.
İstanbul Somali Cumhurbaşkanı Mahmud: "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez" Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrasında Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Somali’nin zor zamanlarında yanında olduğu ve liderliği için teşekkür eden Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Özellikle Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenlikle ilgili tehditle karşılaştığı bu dönemde biz, Türkiye’nin, Türk milletinin desteğini hissettik. Somali olarak biz de kendi kuvvetli hükümetimizi kurmak toprak bütünlüğümüzü eğemenliğimiz korumak için çalışıyoruz. Türkiye çok uzun yıllar önce Somali arasında arabuluculuk çalışmaları yapmıştır. O zamandan beri bu sorunun barışçıl dostane bir şekilde çözülebilmesi içinde çalışmalar yürütmüştür. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Türkiye’nin Somali’nin yanında olduğunu bir kere daha tekrarlamıştır. Türkiye, Somali’yi desteklemek üzere Somali’nin yanında olacaktır. Türkiye’nin desteği, Somali’nin ilerlemesinde son derece önemli. Barış, istikrar ve iyileşme için Türkiye’nin işbirliği bizimle çok önemli" dedi. "Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyor" Türkiye ve Somali’nin yaptığı çalışmalarla dikkat çektiğini belirten Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir. Birleşmiş Milletler kurucu anlaşmasını ihlal eder niteliktedir. Yine Afrika Birliği’ni bir araya getirmiş olan anlaşmaların da diplomasinin de her türlü ilkesini ihlal eder niteliktedir. Toprak bütünlüğü, egemenlik ve bunlara müdahale etmemek bütün uluslararası sistemlerin altındaki temel değerlerdir. Somalili gruplar içerisinde de bazı gerginlikler var. Bu ayrımcılığı aşırı uç gurupları destekleyerek daha da derinleştirmek uluslararası ve dışarıdan müdahalelerle bunu derinleştirmek kimseye faydalı olmaz. Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyorlar. Güvenlik alanındaki çalışmalar buna bir örnek. Yine insani yardım çalışmaları da Somali’nin geçmiş olduğu en zor dönemde Türkiye’nin uzatmış olduğu yardım eli de çok önemli" şeklinde konuştu. Mahmud, "Bugün ortak olarak dedik ki Somali’nin petrol ve gaz kaynaklarının tetkik edilmesinde beraber çalışmalar yapıldığını ve anlamlı başarılar elde edildiğini duyurduk. Bu alanda uzun zamandır çalışma yapıyoruz. Türkiye’ye çok müteşekkiriz bu alanda öncülük ettiği için ve Somali’nin yanında durduğu için. Teknik ve bilimsel değerlendirmeler yapıldı ve bunun sonucunda olumlu sonuçlar elde edildi. Bu uzun süreli bir iş birliği ve yatırım. Bundan sonraki fazda yine sondaj çalışmaları devam edecek bu da çok büyük bir çalışma. Ağır bir görev. Fakat çok kısa süre içerisinde sondaj çalışmaları da başlayacak. 2026’ya çok iyi bir başlangıç yapacağız" diye konuştu. "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır" Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının önemli olduğunu vurgulayan Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır. Somalili insanın hayatını da iyileştirecektir. Somali insanı bu sayede daha yüksek bir refah seviyesine ulaşacaktır. Bunların yönetimi de hesap verebilirlik, eşitlik ve nesiller arası sorumluluk ile sürdürülmelidir. Biz bugün bu ilkelerin, bu sürecin temellerini atıyoruz. Biz, Somali-Türkiye işbirliğinin daha da kuvvetlenmesi yönünde kararlılığımızı bir kere daha tekrarlamak istiyoruz. Allah’ın izniyle bu çabaların somut sonuçlarını artık görmeye ve ülkemize bahşedilen bu zenginlikten fayda sağlamaya biz de başlıyoruz. Bu son derece önemli ve tarihi bir başarı bizim için. Ülkemizin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zayıflatmaya çalışanlara karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdürürken bu zorlukların bizi doğal kaynaklarımızın sorumlu ve sürdürülebilir biçimde geliştirilmesi yönündeki hedefimizden alıkoymasına asla izin vermedik. Ve bu süreçte de Sayın Erdoğan’dan ve Türkiye’den her zaman destek gördük. Amacımız, halkımız için daha iyi ve daha müreffeh bir geleceği güvence altına almaktır" dedi.