GÜNDEM - 22 Kasım 2022 Salı 11:32

Göçerlerin çoluk, çocuk demeden hayvancılığa adanan zorlu yaşamları

A
A
A
Göçerlerin çoluk, çocuk demeden hayvancılığa adanan zorlu yaşamları

Doğu Anadolu’da soğuk havaların etkili olmasıyla Güneydoğu Anadolu bölgelerine varan göçerlerin zorlu 6 ayı başladı. Muş’tan Diyarbakır’a gelip yerleşen Bingöl ailesi, 6 ay boyunca birçok imkandan uzak hayvanlarıyla ilgileniyor.

Türkiye’de, hayvancılığın en önemli ayaklarından biri de göçebelikle hayvancılıkla uğraşan aileler var. Her bir aile, sahip olduğu yüzlerce küçükbaş sürüyü yaklaşık her 6 ayda bir yer günlerce süren zorlu yolculukla yer değiştirerek sıcak bölgelere geçerek besliyor. Bu aileler, teknolojiden, sağlık hizmetlerine, eğitimden sosyal aktivitelere kadar gerek kendileri, gerekse çocukları bunlardan uzak, sadece hayvanlarına adadıkları bir yaşam sürdürüyor.

Bir aylık zorlu yolculuktan Muş’tan Diyarbakır’a gelen Mehmetşah Bingöl ve ailesi, 6 ay boyunca hava şartlarının geldiği bölgeden daha iyi olmasından dolayı burada hayvanlarına bakacaklar, koruyacaklar. İki aile olarak gelen Bingöl ailesinin tüm işleri sabah ezanıyla birlikte başlayıp, gecenin ilerleyen ve her iki saatte bir nöbet tutmaya kadar devam ediyor. Kadınlar ev işleriyle ilgilenirken, erkekler ise asker gibi iki saatte bir nöbet tutup, hayvanların ve evin tüm işleriyle ilgilenip, koruyor. Çocuklar ise, aileden gelen hayvancılık geleneğini sürdürüp başta eğitim olmak üzere birçok imkandan uzak yaşıyor.

Göçerlerin çoluk, çocuk demeden hayvancılığa adanan zorlu yaşamları

“Sabah ezanının okunmasıyla birlikte ayaktayız”

Muş Varto’dan geldiklerini söyleyen Mehmetşah Bingöl, yaya olarak yola çıktıklarını ve yola çıkıp yerleştikleri noktaya kadar 1 ay sürdüğünü ifade etti. 4-5 gündür evlerini yerleştikleri yere kurduklarını aktaran Bingöl, “İlkbahara kadar, 4’üncü ayın 25’ine kadar buradayız. Sabah ezanının okunmasıyla birlikte ayaktayız. Ondan sonra kalkıp hayvanların yemini veriyoruz. Yemden sonra hayvanları otlamaya gönderiyoruz. Ot da çok fazla yoktur ama ahırlar biraz kurusun diye” dedi.

“İhtiyaçlarımızı araba elimizde var” diyen Bingöl, “Onunla çarşıya gidip getiriyoruz. Biz, burada iki aileyiz. Her iki evde 5’er kişiyiz çocuklarla birlikte. Bazıları hayvanların yanına gidiyor, diğerleri de evde kalıyor. Normal hayat devam ediyor. Bizim dedemiz, babamız bu işi yaptı. Şimdi de biz devam ediyoruz. Ama çok zor. Şu an eğitime giden yok. Bizde 2-3 kişi vardı onlarda okulu bıraktı. Çobanlığa başladı, çobanlıkta da her hangi bir şey yok” diye konuştu.

“Bizde 2 aylık, 3 aylık bebek var”

Diyarbakır’da bulundukları yere kira verdiklerini belirten Bingöl, sözlerini şöyle tamamladı:
“Memlekette ise bizim köyümüz var. Burada 6 ay kira veriyoruz. Bazılarıyla köyün büyükleriyle anlaşıyoruz. Bazılarıyla da hayvan sayısına göre anlaşıyoruz. Çifti 100-150 liradan anlaşıyoruz. Geçen sene 100 lira verdik, bu sene daha belli değil. İki senedir buraya geliyorum. Burada şükür elektriğimiz var. Elektrik ve su oldu mu hayat biraz kolaylaşıyor. Televizyon varsa televizyon izliyoruz. Yoksa da mecburen hayvanların nöbetini tutuyoruz. Askeriyedeki gibi bizde de iki saatte bir, ya da bir saatte bir nöbet tutuyoruz. Hırsız var, kurt var, hayvanlarımıza bir şeyler olmasın, çoluk çocuk hasta oluyor. Bizde 2 aylık, 3 aylık bebek var. Bunlar hastalanır, gece kalkıp onlar için soba kuruyoruz. Durumumuz böyle.”

Rıdvan Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.