Azerbaycan’da üretilen doğalgazın Türkiye’ye ardından da Avrupa’ya taşınması hedeflenen Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) Avrupa Bağlantısı geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen törenle açıldı. Bu tarz ticari ilişkilerin her zaman yapılması gerektiğini ve Azerbaycan’ın Türkiye’ye en fazla yatırım yapan ülkelerin başında geldiğini dile getiren Gökhan Türkeş Öngel Türkiye’nin de kardeş ülke Azerbaycan’ın ekonomik fırsatlarını kaçırmamasını gerektiğini dile getirdi.
“Yatırımcılar için eşi benzeri bulunmayan potansiyele sahip bir ülke”
“Ülkemizle ilgili her olumsuz durumda ilk, bazen de tek destek açıklaması yapmasına alıştığımız, ‘İki Devlet, Bir Millet’ dediğimiz Azerbaycan’la, tarihi, kültürel ve sosyolojik olarak derin bağlarımızın olduğunu herkes bilir” diyerek ilişkilerin neden ekonomik boyutta önemli olduğuna dair değerlendirmelerde bulunan Gökhan Türkeş Öngel açıklamalarına şu şekilde devam etti;
“Azerbaycan, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri ile coğrafi yakınlığı ve o ülkelerle olan özel gümrük anlaşmaları ile ülkemizin yatırımcıları için eşi benzeri bulunmayan potansiyele sahip bir ülkedir. Azerbaycan ve Türkiye, dünyanın en büyük stratejik projelerine birlikte imza atmış olsalar da, Azerbaycan’ın Sovyetlerden ayrıldığı ilk yıllarda, iki ülkenin acemi tüccarlarının yaptığı yanlış ticaretler, bu devasa projeleri ve Azerbaycan’ın, bizim için taşıdığı özel fırsatları maalesef gölgede bırakmaktadır.”
Zamanında bir grup iş adamıyla birlikte yapmış oldukları ziyarette Türkiye’den önce başka ülkelerin Azerbaycan’ın ekonomik anlamdaki önemini fark ettiğini vurgulayan Öngel, “Seyahatimiz de Kafkasların göz kamaştıran yıldızı Azerbaycan’ın kendi için de barındırdığı ekonomik fırsatları bizden önce başkalarının fark etmiş olduğunu görüyoruz. Türkiye’den bakarken bizim gördüğümüz Azerbaycan’la, dünyanın gördüğü ve gerçekte olana Azerbaycan çok farklı.
Küçük kardeş ülke olarak görüp, sempati duyduğumuz Azerbaycan’ın, Türkiye ye en fazla yatırım yapan ülkelerin başında geldiğini birçoğumuz bilmemiş olabiliriz. Türk Akım projesi TANAP başta olmak üzere, dünya çapında stratejik önemi olan projelere iki devlet olarak imza atmışız. Devletlerin bu hamlelerine birkaç büyük firma ilgi duysa da, Türk müteşebbislerin, Azerbaycan’daki fırsatları umumiyetle fark edemedikleri dikkatimizden kaçmıyor” şeklinde konuştu.
“400 milyonluk bir pazar fırsatı açıyor”
Azerbeycan’ın Türkiye’ye özel gümrük anlaşmaları sayesinde 400 milyonluk bir pazara kapı konumunda olduğunu da anlatan Öngel, “Azerbaycan, zengin yer altı kaynakları, tarıma elverişli toprakları, yüzde 98 okuma yazma oranı, tüm sanat dallarında geldiği nokta ve sportif alanlarda elde ettiği başarılarla dünyanın dikkatini kendi üzerinde toplamaktadır. Fakat Azerbaycan’da ki saklı fırsat bunlardan ibaret değildir. Azerbaycan Rusya ve Türk Cumhuriyetleri ile olan özel gümrük anlaşmaları sayesinde 400 milyonluk, yani yaklaşık Avrupa Kıtasının nüfusu kadar bir pazara açılan kapı konumundadır. Bu 400 milyonluk Pazar, Türk mallarına, Türk teknolojisine ihtiyaç duyan pazarlardır. Yani Azerbaycan’da kuracağınız bir fabrikanın müşterisi sadece 12 milyonluk Azerbaycan değil, gümrük anlaşması ile kısmı serbestisi olan 400 milyonluk devasa bir pazar olacaktır” dedi.
“Yatırıma ve yatırımcıya açık bir ülke”
Son olarak da ülkenin yatırımlara karşı çok açık olduğunu ifade eden Öngel, “Azerbaycan hükümeti ayrıca, son yıllarda yabancı yatırımları, yer tahsisi, personel yardımı, makine ithalatında vergi muafiyeti, alt yapı desteği vb. özel teşviklerle desteklemekte olup yabancı yatırımcıyı koruyup kollayacak hukuki alt yapıyı da çağdaş normlara taşımıştır. El Terazi, Göz Nizam. Görünen köyde kılavuz istemiyor. Kafkaslarda bizi bekleyen kardeş fırsatı, biz görmezsek eloğlu mutlaka görür. Kafkaslarda ki fırsatlar denizinin güvenli limanı Azerbaycan, tarihi, kültürü, doğal zenginlikleri ve tüm ihtişamı ile bizi beklemektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.
