DÜNYA - 24 Mart 2019 Pazar 08:03

Golan’a evet Kırım’a hayır

A
A
A
Golan’a evet Kırım’a hayır

Trump’ın, Golan’ı İsrail’e peşkeş çekmeye çalışması, Washington yönetiminin Rusya’nın ilhak ettiği Kırım konusunda takındığı tavırla çelişiyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Golan’ı İsrail’in bir parçası olarak tanıma yolunda attığı son adım, 2014 yılında Rusya’ya ilhak eden Kırım’ı ve ABD’nin bu süreçteki tavrının sorgulanmasına yol açtı. Rusya’nın Ukrayna’daki iç karışıklığa müdahil olması ve Kırım’ın ilhakını gerekçe gösteren ABD ve Avrupa Birliği, 5 yıldır çok sayıda Rus vatandaşına, Rusya’nın finansal sistemine ve bazı kurumlara yönelik yaptırımlar uyguluyor.

KIRIM YAPTIRIMLARI DEVAM EDECEK

ABD Dışişleri Bakanlığı geçen yıl yayınladığı ‘Kırım Deklarasyonu’nda, “Rusya, demokratik devletlerin paylaştığı bir uluslararası ilkenin temelini baltalıyor. “Hiçbir ülke bir başkasının sınırlarını zorla değiştiremez” diyerek ABD ve AB’nin uyguladığı yaptırımların haklılığını savunmuştu. Şubat ayında ise ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo “Rusya, Kırım’ı Ukrayna’ya geri verene kadar Moskova’ya yönelik yaptırımlar sürecek” diyerek ABD’nin sınır değişikliklerine karşı kararlı tutumunun sürdüğünü dile getirmişti.

AB ÜLKELERİ ŞOKA GİRDİ
Rusya’yı Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü hedef almakla suçlayan ABD, 1981 yılında kendisin de imzaladığı “Golan’ın Suriye’ye ait olduğu ve İsrail’in derhâl çekilmesi gerektiği” yönündeki 497 sayılı BM kararını da yok sayarak Golan’ın İsrail’e ait olduğunu deklare etmesi hem AB ülkelerinde, hem de diplomatik çevrelerde krize yol açtı. ABD’nin baskıları sonucu en büyük enerji tedarikçisi olan Rusya’ya yaptırım kararı alan AB ülkeleri hem ABD tarafından yarı yolda bırakılmaktan hem de yaptırım için gerekçe saydıkları fiilin ABD ve İsrail tarafından da uygulanacak olmasından dolayı âdeta şoka girdi.

GÜVENİLMEZ ÜLKE OLACAK
Washington, Golan’ı İsrail’in resmî bir parçası olarak tanıdığına dair kararın İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun yarın yapacağı ABD ziyareti sırasında onaylanması bekleniyor. Bu hamle korkunç bir uluslararası hukuk dalgalanmasına yol açacak. ABD’nin bundan sonraki süreçte başta Orta Doğu olmak üzere birçok kriz noktasında müttefiklik ve arabuluculuk çabalarında istenmeyen taraf olarak ilan edilmesine sebep olacak. Dahası Orta Doğu’da Filistin-İsrail barış görüşmelerini sekteye uğratacağı gibi bölgedeki huzursuzlukları da tetikleyecek.

KUSURSUZ TESADÜFLER
Ekim 2018’de “Golan, İsrail için ‘kutsalların en kutsalı’ güvenliğimiz için İsrail’in buradaki varlığını uluslararası sistemin resmi olarak tanımasını istiyoruz” diyerek Kudüs sonrası Golan’ı isteyen Netanyahu’nun mesajının ABD tarafından alındığı anlaşılıyor. Ancak Trump’ın Golan zamanlaması da manidar. Politik çevrelere göre açıklamanın zamanı kusursuz tesadüfler ve gerekçelerle dolu. İşte onlar:
¥ DEAŞ’ın Suriye’de yenilgiye uğratıldığının resmen açıklandığı gün: ABD Suriye’de yeni krizler aralayıp kalmak için bahane bulmuş oldu.
¥ 9 Nisan’da seçime gidecek Netanyahu’ya destek: Sandıkta güç kaybeden Netanyahu’nun
İsrail için umut olduğu algısı.
¥ Arap Birliği’nin kuruluşunun yıl dönümü: İsrail’le yıllardır husumet içinde olan Araplara karşı İsrail’in yanındayım mesajı.
¥ Denizaltı ihalesinde rüşvet iddiaları sebebiyle Netanyahu hakkında soruşturma açılacağı gün: Bu açıklamayla dikkatlerin dağılmasına yardımcı olmak çabası.
¥ Suriye savaşının 8. yıldönümü: Savaşın süreceği mesajı.
¥ Yahudiler tarafından kutsal gün olarak kabul edilen Purim’e denk getirilmesi: Antik Pers İmparatorundan kurtuluş günü. Pers kökenli İran’a mesaj.
¥ Kırım’ın Rusya’ya ilhakının kutlandığı hafta: Rusya’ya ‘sen yapamazsın, ama ben istediğimi yaparım’ göndermesi.
¥ ABD merkezli bir petrol şirketi Genie Oil, Golan’da 2015’te petrol rezervleri buldu: Bu şirketin ortakları arasında Trump’ın, damadı Jared Kushner’ın ailesi de
yer alıyor.

Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.