GÜNDEM - 28 Aralık 2014 Pazar 16:20

Görmez: ' Kudüs onların değil Müslümanların'

A
A
A
Görmez: ' Kudüs onların değil Müslümanların'

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Bizim ecdadımız tarih boyunca Kabetullah’ı ziyarete gittiğinde mutlaka Kudüs’e uğrardı. Biz bıraktık, ihmal ettik ve onu başka bir ülkeye adeta teslim ettik. Bu doğru değil, bu bir ibadettir. Benim Kabetullah’ı ziyaret etmem nasıl bir ibadet ise Kudüs'üde ziyaret etmem bir ibadettir” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği 2014 Hac Değerlendirme Toplantısı Retaj Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıya Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İstanbul İl Müftüsü Rahmi Yaran, turizmi acenteleri ile davetliler katıldı. Toplantı Kur’ani Kerim tilaveti ile başladı. 

Ardından kürsüye davet edilen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, hac ibadeti ve yaşanılan sorunlar ile çözüm önerileri hakkında bir konuşma yaptı. 

Hac ibadetinin hiçbir milletin milli meselesi olmadığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Hac ibadeti bütün dünya Müslümanlarının, İslam’ın meselesidir. Öncelikle bize ev sahipliği yapan kardeşlerimizle bizim bu koynu artık açık yüreklilikle konuşmamız lazım. Bu önümüzde ki Ocak ayının 21’inde inşallah her sene olduğu gibi sizleri temsilen hep birlikte gideceğiz ve Hac Bakanlığı yetkilileri ile karşı karşıya oturup onlarla müzakereler yapacağız. Orada bir protokol çıkıyor ortaya ve o protokolü imzalayacağız ama o protokolü imzalarken de bunları açık yüreklilikle konuşuyoruz, bugüne kadar konuştuk bundan sonra daha da fazla konuşacağız” dedi. 

“HAC İBADETİNE YILLIK 25 MİLYON TALEP VAR”
Suudi Arabistan’ın Türkiye’deki hacı adayları için belirlediği kotayı eleştiren Görmez, “Her şeyden önce kota meselesi, siz turizmcisiniz her ülke kendi ülkesine ziyaretçi cezp etmek için çok büyük yatırımlar yapıyor. Ama Cenabı Hak İbrahim’in duasıyla hepimizin kalbine bu kardeşlerimize gitme, burada bu ülkeyi ziyaret etme sevgisini sevdasını yerleştirdiği halde bugün Müslümanların talebine karşılık veremiyor olması, yani sadece yılda 12 milyon umre, geçen seneyi esas alacak olursak resmi rakamlara göre 1 milyon 350 binde hacı var. Hac ibadetine yıllık 25 milyon talep var. Umre ziyaretine de talep artıyor. Onun için İslam dünyasının bunu herhangi bir ülkenin milli meselesi olarak görmeden birlikte istişare ederek, birlikte konuşarak Hac ibadetinin 100 yıl sonrasını nasıl planlayabiliriz bunun üzerinde durması lazım. Bu bütün Müslümanların artık çok önemli bir meselesidir” diye konuştu. 

‘Kabe’nin çevresindeki gökdelenlerle bu sorunu çözemeyiz’ diyerek sözlerini sürdüren Başkan Görmez, “Bunu sadece Kabe’ye nefes aldırmayacak şekilde gökdelenler dikmekle çözemeyiz. Bunu Kabetullah’ı o binaların arasında bir minyatüre dönüştürerek sadece 50 bin, 100 bin insanın rahat etmesini sağlayabilecek oteller inşa etmekle çözemeyiz. Bunu İslam’ın, Müslümanların ortak bir meselesi olarak görerek ama elbette o ülkenin yöneticilerinin, kendi ülkelerindeki egemenliklerini bir kenara bırakarak değil, İslam kardeşliği çerçevesinde İslam’ın bir meselesi olarak görerek bunu çok güzel bir şekilde konuşabilmeliyiz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

Kontejan uygulamasındaki adaletsizliğe dikkat çeken Görmez, “İkinci önemli bir mesele kontenjandaki adaletsizlik meselesi, bu mesele önemli bir meseledir. Geçen resmi rakamlara göre 1 milyon 389 bin 53 kişi hac ibadeti yapmış. Bunun 237 bin 23’ü Suudi sadece Arabistan vatandaşı olan kardeşlerimiz bu ibadeti yapmışlar. 459 bin 162 kişi ise bizatihi Suudi Arabistan’da yaşayan ama başka ülke vatandaşları tarafından işgal edilmiştir. Yani toplam 1 milyon 389 bin 53 hacının 696 bin 185’i sadece Suudi Arabistan’ın içinden gelip katılan Hacılar olmuştur. Bir taraftan sadece kendi ülkemizi örnek alacak olursak 1,5 milyon bekleyen gözü yaşlı şekilde bekleyen gözü yaşlı hacı adayımız var. Dünyanın her tarafında bu gözyaşını dökenler insanlar varken ve uluslar arası kurallara göre bir kota varken, bu kotayı bizatihi bizi misafir eden ülkenin bunu tamamen bu şekilde kullanıyor olması doğru değil” diye konuştu. 

“MEKKE’DE CİDDİ BİR ULAŞIM SORUNU VAR”
Mekke’de çok ciddi bir ulaşım sorunu olduğunu belirten Görmez, günümüz teknolojileri ile bu tür sorunların aşılabileceğine dikkat çekti. Görmez, “Şehir planlaması açısından Mekke’nin 100 yıl, 200 yıl sonra ki hacılara hazır hale gelmesi noktasında istişareleri yapabilmeliyiz. Ulaşım meselesi, yani servisleri birleştirsek ne olur ayırsak ne olur. Ama Mekke’de ciddi bir ulaşım sorunu var. Bu teknoloji çağında bu sorunlar çözülebilir. Bu noktada da eksikliklerimiz var. Bilhassa havaalanındaki beklemeler. Artık bu çağda hele hele Kabetullah’ı ziyaret etmeye giden, bir an önce oraya ulaşmak için sabırsızlanan hacı adaylarımız 4 saat, 5 saat, 6 saat havalimanlarında beklemesi… Ciddi havalimanlarını kast ediyorum. Bu konunun üzerinde durmalıyız, duracağız” dedi.

“GÖREVLİLERİN DİL SORUNU VAR, İLETİŞİM SORUNU VAR”
Kabe’de görevli kimselerin dil ve iletişim sorununa de değinen Görmez, “Orada görev yapan, bu görevi ifa eden insanların dil sorunu var, iletişim sorunu var. Yani Kabetullah’ta görev yapan kardeşlerimiz orada her milletten insanlara kendi lisanlarıyla hitap edebilecek imkanı olsa ne kadar güzel olur” diye konuştu.
Hac farizası için giden kadınların yaşadığı ibadet etme sorunlarına dikkat çeken Görmez, “Temizlik meseli, kadınların ibadetleri meselesi, hem Kabetullah’ta hem Ravza-ı Mutahhara’da kadınların durumu, kadınların ibadetlerini rahat yapabilmeleri… Yani tam namaza durulacağı zaman insanların aralara girerek her birinin nereye gideceğini de belirlemeden orayı terk etmeye zorlaması kabul edilebilecek bir şey değildir” dedi. 

“KUDÜS ONLARIN DEĞİL, KUDÜS MÜSLÜMANLARINDIR”
“Evet tarih değişmiştir, zorluklarımız ve sıkıntılarımız vardır ancak bizin tarihimizde bu ibadet yapılırken Kudüs bilhassa umre ibadetinin bir parçası kabul edilmiştir. Biz bunu terk ettik ve Kudüs’ü başka bir ülkeye adeta teslim ettik. Kudüs onların değil, Kudüs Müslümanlarındır. Kudüs bütün peygamberlerin makamıdır. Kudüs bütün peygamberlerce kutsal kabul edilmiştir. Kudüs Resulüekrem aleyhi selamın Mescid-i Aksa’sıdır. Bir yakın mescidimiz var birde uzak mescidimiz var. İkisi de bizim Mescitlerimizdir. Biz bunları birbirinden ayıramayız. Bizim ecdadımız tarih boyunca Kabetullah’ı ziyarete gittiğinde mutlaka Kudüs’e uğrardı. Biz bıraktık, ihmal ettik ve onu başka bir ülkeye adeta teslim ettik. Bu doğru değil, bu bir ibadettir. Benim Kabetullah’ı ziyaret etmem nasıl bir ibadet ise Kudüsü’de ziyaret etmem bir ibadettir” diye konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.