SAĞLIK - 05 Aralık 2022 Pazartesi 12:09

'Gözlerde retina yırtılmasına dikkat'

A
A
A
'Gözlerde retina yırtılmasına dikkat'

Gözlerde ışık çakmaları, uçan cisimler görme, görme alanı içerisinde gri ya da siyah perde görme gibi belirtilerin retina yırtılmasının habercisi olabileceğini söyleyen Göz Hastalıkları ve Retina Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, retina dekolmanı tedavisinde erken teşhisin ve hızlı tedavi sürecinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, “Retinada oluşan yırtıklar tedavi edilmediği takdirde retina yerinden ayrılır ve görmede ciddi azalma olur. Retina dekolmanı dediğimiz bu durum gelişince, tek tedavi seçeneği cerrahi müdahaledir" dedi.

Retina dokusunda meydana gelen retina yırtılması ve retina dekolmanı hastalığıyla ilgili açıklamalarda bulunan Göz Hastalıkları ve Retina Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, hastalığın belirtileri ve tedavi süreci hakkında uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, "İnsanları dünyaya bağlayan pencere olarak nitelendirebileceğimiz gözlerimiz, beş duyu organımız arasında öğrenme ve algılama yeteneğimizin yüzde 80’ini borçlu olduğumuz en önemli duyu organımızdır. En hassas organlarımızdan olan gözlerimiz aynı zamanda çok karmaşık bir yapıya da sahiptir. Gözlerde yaşanan problemlerde zaman kaybetmeden harekete geçmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

“Tedavi edilmezse kalıcı görme kayıpları ile sonuçlanır”
Retina dekolmanının ciddi bir göz hastalığı olduğunu belirten Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, “Yarı saydam bir tabaka olan retina, beynimize çok ince bir sinir ile bağlıdır. Bu bağlantı aracılığıyla görme eylemini gerçekleştiririz. Ciddi bir göz hastalığı olan retina dekolmanı, sağlam retina tabakasının yapışık olduğu göz küresinin iç yüzeyinden ayrılması şeklinde karşımıza çıkar. Retinanın yerinden ayrılmasının en sık nedeni ise retinada oluşan yırtıklardır. Eğer retina yırtığı hemen tedavi edilmezse retina yerinden ayrılmaya başlar ve bütün retinaya yayılır. Görüşümüz de, önce bir alanda bozulmaya başlayarak saatler ve günler içerisinde ışık görme seviyesine kadar azalır. Tedavi sürecinde zaman kaybedilmesi durumunda da bu hastalık kalıcı görme kaybı ile sonuçlanır. Dolayısıyla belirtileri iyi anlayarak risk grubunda olan kişilerin rutin olarak göz kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir. Aynı şekilde diyabet ya da yüksek kan basıncı gibi sistemik hastalıkları olanlarda kan akımı retinayı da etkileyeceği için söz konusu sağlık sorunlarının da düzen içerisinde tutulması gerekmektedir” açıklamasında bulundu.

'Gözlerde retina yırtılmasına dikkat'

Retina dekolmanının sebepleri
Hastalığın sebepleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Göçgil, “Yüksek miyopi ve buna bağlı retinanın uç noktalarında tam gelişmemiş ince dejenerasyonların bulunması, göz ve çevresine olan travmalar, göz ameliyatı geçirmiş olma, katarakt ameliyatı geçirmiş olma, ilerleyen yaşla göz içindeki jel kıvamındaki sıvı tabakanın yoğunluğunun değişmesi, ailede retina yırtılmasının yaşanması gibi durumları genel olarak retina dekolmanının sebepleri arasında sayabiliriz. Katarakt ameliyatı sonrasında retina dekolmanı gelişme oranı ise yüzde 1 olmak üzere sık görülmektedir. Genel olarak gözlerimizin birinde retina dekolmanı durumu yaşanmışsa aynı problem diğer gözümüzde de yüzde 10 ihtimalle gerçekleşebilir. Bu durumların dışında da retinada yırtık gelişebilir ve önlenmesi için yapılabilecek bir durum olmayabilir. Dolayısıyla erken tanı her zaman çok önemlidir” şeklinde konuştu.

"Bu belirtileri yaşıyorsanız zaman kaybetmeyin"
Gözlerde ışık çakmaları, ani gelişen uçuşan cisimler, siyah noktalar görme, görme alanı içerisinde gri ya da siyah perdeli görme, şekilleri olduğundan daha büyük ya da küçük görme, düz hatları kırık, eğri görme şeklinde belirtilere karşı dikkatli olmak gerektiğini aktaran Prof. Dr. Göçgil, “Hastalığın ilk bulgularından sonra etkilenen bölümde görme alanında bozulma ortaya çıkmaktadır. Görme fonksiyonumuz bulanıklaşmaya, bazı durumlarda ise görüşümüz sırasında hareket eden gri bir perde algılamaya başlarız. Retina dekolmanı tedavisinde erken teşhis ve tedavi büyük önem taşıyor. Tedavi yönteminin belirlenmesinde birçok faktörün göz önüne alınması gerekiyor. Örneğin, retinanın olması gereken yerden ne kadar ayrıldığı, retina yırtıklarının sayısı, yırtığın büyüklüğü ve yeri ameliyat yöntemini etkileyen faktörlerden bazılarıdır” ifadelerini kullandı.

"Miyopi kırma bozukluğu olanlar dikkat"
Retina yırtığı ve dekolmanı için riskli gruba da değinen Prof. Dr. Göçgil, “Miyop kişiler ve özellikle diyoptrisi yüksek olanlar, (5-6 ve üstü), ailesinde retina yırtığı ve dekolmanı hikayesi olanlar, katarakt ve bazı göz ameliyatı olanlar, göz ve kafa travması geçirenler, ileri yaş grubundakiler, bazı sistemik hastalığı olanlar riskli grup içerisinde yer alıyor. Miyopisi olanların ise retina yırtılması konusunda daha da dikkatli olmaları gerekiyor. Çünkü miyop kişilerin gözleri normal kişilere göre daha uzun, retina ve koroid gibi tabakaları daha incedir. Bu gözlerde, gelişimsel olan retinada ince alanlar diğer adıyla dejenerasyonlar, retinada delikler ve yırtıklar daha sıklıkla görülür. Dolayısıyla miyop hastalarının rutin göz kontrollerinde ilaçla göz bebekleri büyütülüp retinaları da büyük bir dikkatle kontrol edilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.

"Ameliyat ile tedavi mümkün"
Retina dekolmanının ameliyatla tedavisinin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, “Retinada meydana gelen yırtıklara zamanında müdahale edilirse, tabaka ayrılmadan yani dekolman durumu yaşanmadan hastalığın önüne geçebiliriz. Sorun sadece yırtılma şeklindeyse kısa bir müdahale ile Argon Lazer kullanılarak yırtık etrafına set çekilir ve ilerlemesi durdurulur. Ancak hastada retina dekolmanı gerçekleşmişse tek tedavi seçeneğimiz cerrahi müdahaledir. Cerrahi müdahalede de ne kadar hızlı davranırsak ameliyat sonrası tedavi ve başarı şansımız o kadar yükselecektir. Hastalarımızın şunu bilmesi gerekiyor. Gecikilen durumlarda retinadaki sinir hücreleri kayba uğrayacağı için, ameliyatta retina yerine yerleştirilse bile görme artışı yaşanmayabilir. Dolayısıyla bu konunun hastalar tarafından önemsenmesi ve belirtiler hissedildiğinde zaman kaybedilmemesi gerekiyor” dedi.

"Ameliyat sonrası dönemde hastaya büyük görev düşüyor"
Retina dekolmanı ameliyatlarının bu konuda özel eğitim almış ve tecrübeli göz cerrahları tarafından uygulandığını ve genellikle vitrektomi cerrahi yönteminin kullanıldığını belirten Prof. Dr. Göçgil, “Vitrektomi tekniğiyle gerçekleştirdiğimiz retina dekolmanı ameliyatında mikrocerrahi yöntemlerini uygulayarak göze içeriden müdahale ediyoruz. Her türlü işlemi uygulayabileceğimiz mikro aletleri kullanarak retina içeriden yerine yerleştiriliyor. Öte yandan yüksek miyop olan, kataraktı olmayan ve genç hasta ile çocuklarda, gözün etrafındaki beyaz dokunun üzerine yerleştirilen silikon bantlarını kullandığımız yöntemler de oldukça başarılı. Cerrahi tekniklerimizi gözün ve hastanın durumu olmak üzere birçok faktöre göre seçiyoruz. Ameliyat sonrası süreç de hasta ve doktor kontrolü açısından büyük önem taşıyor. Bu yüzden ameliyat sonrası takiple ilgili hastalarımızı iyi bilgilendirmek onların uyumunu artırıyor. Hastalarımıza bu süreçte de büyük görevler düşüyor. Ameliyattan sonra verilen ilaçlar aksatılmadan kullanılmalı, bir hafta boyunca gözleri suyla yıkamamalı ve asla göz ellenmemeli, kaşınmamalıdır. Ameliyat sonrası hastalarımız, duruma göre değişmekle birlikte 1-2 ay sonrasında rutin yaşantılarına dönebilmektedirler” diyerek sözlerini noktaladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Yalova’da devre mülk dolandırıcılığı davası Yalova merkezli devre mülk dolandırıcılığı davasında 6’sı tutuklu toplam 38 sanığın yargılanmasına devam edildi. Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen devre mülk dolandırıcılığı davasının son celsesinde, "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık", "rüşvet vermek" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlamalarıyla 6’sı tutuklu toplam 38 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul, Adana, Aydın, Kütahya ve Balıkesir illerinde düzenlenen operasyonlar sonucu yakalanan tutuklu sanıklardan örgüt lideri olduğu ileri sürülen Karaderili Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Karaderili, Yaprak Dökümü dizisindeki Ahmet rolüyle tanılan ünlü oyuncu Yusuf Kemal Atala, Çağatay Kermen ve Koray Öngen Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Diğer tutuklu sanıklar Kaan Karadereli, Aral Sarıtürk ve avukatlar duruşmada hazır bulundu. Mahkemede örgüt lideri Orhan Karaderili hakkında 2017 yılında açılan dosyanın Yargıtay tarafından bozulması üzerine mevcut dosyayla birleştirildiği bildirildi. 3 müştekili dosya ile ilgili Orhan Karaderili suçsuz olduğunu savundu. Karaderili savunmasında elektronik kelepçe ya da ev hapsiyle yargılanmasının devama edilmesini talep etti. Diğer sanıklar da tutuksuz yargılanmak üzere tahliyelerini talep etti. Duruşmaya ara veren mahkeme daha sonra sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için duruşmayı 3 Şubat 2026 tarihine erteledi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olarak sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından ekonomi programına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Uyguladıkları ekonomi programının olumlu çıktılarının yansıması olarak gelir dağılımının iyileşmeye devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, ekonomide daha dengeli bir yapı oluşmaya devam ettiğini söyledi. TÜİK tarafından gerçekleştirilen ve gelir referans yılı 2024 olan Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2025yılı sonuçlarının gelir dağılımdaki eşitsizliğin azaldığına işaret ettiğini söyleyen Yılmaz, "Araştırma sonuçlarına göre 2024 yılında en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,1 puan azalarak yüzde 48 olurken en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,4 olmuştur" ifadelerine yer verdi. "Ülkemizin sahip olduğu refahı, toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlıyız" Yılmaz, daha adil paylaşım ekonomik istikrar ve sosyal kalkınmanın da temel taşlarından birisi olduğuna işaret ederek, "Gelir eşitsizliğindeki gelişmeleri takip etmek açısından kullanılan toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı bir önceki yıla göre 0,2 puan azalarak 7,5’e gerilemiştir. Ayrıca, Gini katsayısı da, bir önceki yıla göre 0,003 puan azalış ile 0,410 olarak tahmin edilmiştir. Tüm bu göstergeler, toplam gelirimizin arttığı bu dönemde, gelir dağılımının da iyileşmeye devam ettiğini göstermektedir. Sosyal devlet ilkesiyle, kapsayıcı kalkınma yaklaşımıyla ve ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ şiarıyla, ülkemizin sahip olduğu refahı, toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlıyız" açıklamasında bulundu. "Sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz" Gelecek yıl bütçesinde toplumun tüm kesimlerini gözeten ve koruyan vatandaş odaklı bir yaklaşım sergilediklerinin altını çizen Yılmaz, "Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olarak sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Böylece, 2002 yılında yüzde 0,4 olan sosyal yardım ve desteklerin GSYH’ya oranını 2026 yılında yüzde 1,2’ye yükseltiyoruz. Vatandaşlarımızın daha ucuz elektrik ve doğalgaz kullanabilmeleri için 2026 yılı bütçesinde 373 milyar lira kaynak ayırdık. 2022 yılı Ocak ayından itibaren asgari ücreti vergi dışı tutmakta olup bu imkândan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda yeni açıklanan asgari ücrete göre, 2026 yılında 1 trilyon 166milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz. Doğalgaz ve elektrik sübvansiyon destekleri ve asgari ücretin vergi dışı tutulmasını da dikkate aldığımızda sosyal harcamalara ayırdığımız kaynaklar 2 trilyon 456 milyar liraya ulaşmaktadır" ifadelerine yer verdi. Yılmaz, eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal destekler başta olmak üzere, kapsayıcı sosyal politikalar ile beşeri sermayeyi güçlendirmeye ve gelir dağılımında kalıcı iyileşme sağlamaya devam edeceklerini kaydetti. Enflasyona karşı kararlı bir mücadele verdiklerini de belirten Yılmaz, sağlanacak kalıcı düşüşlerin, vatandaşımızın refahının artmasına ve gelir dağılımında daha dengeli bir yapının oluşmasına katkı sağlayacağını dile getirdi.
Eskişehir Başkan Önür’den CHP’li Çifteler Belediyesi’ne kandil eleştirisi AK Parti Çifteler İlçe Başkanı Yakup Önür, CHP’li Çifteler Belediyesi’nin kandili tebrik mesajı yayınlamayıp İsmet İnönü’yü anma mesajı yayınlamasını eleştirerek, "Bu toprakların ruhunu yok sayan hiçbir yaklaşım, halkın vicdanında karşılık bulamaz. Unutulmasın: Milletin değerleriyle kavga edenler, er ya da geç milletin vicdanında kaybeder" diye belirtti. Önür, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Çifteler Belediyesi’nin, mübarek kandil gecelerinde tek bir tebrik mesajı dahi paylaşmaması, buna karşın bu milletin inancıyla yıllarca problem yaşamış bir ismi "saygı ve rahmetle" anmayı tercih etmesinin derin bir çelişkinin açık göstergesi olduğunu belirtti. İlçe Başkanı Yakup Önür, "Bu tutum, basit bir protokol tercihi değil; bir zihniyetin yansımasıdır. Bu ülke, nüfusunun ezici çoğunluğu Müslüman olan bir Türk yurdudur. Kandiller, bu milletin asırlardır yaşattığı manevi duraklardır. Kandil gecelerinde sessiz kalmak, milyonların inanç dünyasını yok saymak anlamına gelir. Buna karşılık, tek parti döneminde dini hayatın kamusal alandan silinmeye çalışıldığı, camilerin kapatıldığı, ezanın susturulduğu bir dönemin baş aktörlerinden birini övgüyle anmak, toplumsal hafızaya karşı ciddi bir saygısızlıktır. İsmet İnönü dönemi, müslüman Türk toplumu için sadece bir tarih başlığı değil; baskıların, yasakların ve inancın ötekileştirildiği yılların sembolüdür. Bu gerçeği görmezden gelerek yapılan "rahmet ve saygı" paylaşımları, bugün hâlâ aynı çizgide ısrar edildiğini göstermektedir. Türkiye, İsrail’i 28 Mart 1949 tarihinde devlet olarak tanıdı. Türkiye, İsrail’i tanıyan ilk Müslüman nüfuslu ülke olmuştur. Dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü’dür. Belediyeler ideolojik vitrinler değil, hizmet ve temsil makamlarıdır. Çifteler Belediyesi’nin, halkının inanç değerlerine bu denli mesafeli durup, toplumun büyük bir kesiminde karşılığı olmayan bir hassasiyeti ön plana çıkarması kabul edilemez. Bu tavır, ne çoğulculuktur ne de tarafsızlık; bu açık bir seçiciliktir. Biz Müslüman Türk toplumu olarak şunu net söylüyoruz: İnancımıza saygı talep etmek bir ayrıcalık değil, en temel haktır. Kandilleri görmezden gelen, milletin değerleriyle bağı kopuk anlayışlara sessiz kalmayacağız. Bu toprakların ruhunu yok sayan hiçbir yaklaşım, halkın vicdanında karşılık bulamaz. Unutulmasın: Milletin değerleriyle kavga edenler, er ya da geç milletin vicdanında kaybeder" diye kaydetti.