GÜNDEM - 06 Mart 2019 Çarşamba 11:49

Gündüz ev kadını, gece iş kadını

A
A
A
Gündüz ev kadını, gece iş kadını

Diyarbakırlı 2 çocuk annesi Yasemin Ayverdi Gülseran, gündüz evde kalmaktan sıkılınca mikrokrediye başvurdu. Buradan aldığı parayla kendisine seyyar tezgah alan Gülseran, gece saatlerinde açtığı tezgahta ciğer yapıp satarak aile ekonomisine katkı sunmaya başladı.

Yaklaşık 12 yıldır evli olan Gülseran, çocuklarına daha güzel bir gelecek sunmak için farklı işlerde çalıştı. Bir süredir çalışmayan ve gündüz evde kalmaktan bunalan Gülseran, mikrokrediye başvurdu. Buradan aldığı bir lira ile seyyar araba, mangal ve ciğer alan Gülseran, gece saatlerinde açığı tezgahında ciğer yapıp satmaya başladı. Mesaisi gece 23.00’te başlayan Gülseran’ın yaptığı ciğerleri yemek isteyen vatandaşlar, tezgahın önünde sıra oluşturuyor. Gülseran’ın en büyük hayali, kendisine ait bir dükkanda ciğer yapıp kadınlara istihdam sağlamak.

“Ciğeri sevdiğimden dolayı aklıma bu işi yapmak geldi”

Özverili çalışması ile ilgili konuşan Gülseran, ciğeri sevdiği için bu işe giriştiğini söyledi. Eşine destek olmak için tezgahı açmaya karar verdiğini kaydeden Gülseran, “Bu iş, ciğeri sevdiğimden dolayı aklıma geldi. Eşlerimiz de çalışıyor iyi kötü ama 2 çocuk okutuyoruz, biraz daha şartlarımız ağır, eşime destek olma ihtiyacı duyuyorum. İlk defa kadın ciğerci görüyorlar takdir ediyorlar, hiç yadırganmadık, herhangi bir olumsuz tepkilerde karşılaşmadık.

Gündüz ev kadını, gece iş kadını

Gençler baya bir koruyucu davranıyor bize karşı, ciğerimi tadanlar tarif istiyor, baharatları soruyorlar ama vermiyorum. Arabayı getirip götürmek çok sorun oluyor, çevreden olumlu tepkilerle beraber yardımlarda alıyoruz da en azından sabit bir yerde durmak istiyorum. Kendi işimi daha düzgün bir yerlerde daha sabit yapmak istiyorum. Gece konusunda ısrarlıyım 2 çocuk annesiyim, gündüzümüz çocuklara ait kendi gecemizden ödün veriyor bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda biraz destek istiyoruz. Bütün masraflarımız çıkarttıktan sonra 100-150 lira kalıyor, bölüşüyoruz” dedi.

Eşi en büyük destekçisi

Ciğer ustası Yasemin Ayverdi Gülseran’ın eşi Muharrem Gülseran da eşinin sabah ev işleriyle, gece ise ciğer işiyle uğraştığını kaydederek, uyku uyumadığını dile getirdi. Gülseran, “İlk bu işi yapacağım dediği zaman, yapabilirim mücadelemi verebilirim dedi, ben de deneyelim dedim. Birkaç sefer denedikten sonra belli bir kitleye ulaştı, buradaki gençler havalar güzel olduğunda Yasemin’e hem destek hem de yardımcı olurlar, bende işim bitince yanına gelip destek veriyorum. Sabah uyanıp çocukları hazırlıyor okulun yolunu tutuyor, okuldan döndükten sonra evde temizlik yapıyor çocukları okuldan tekrar alıp yemekleri ve derslerine yardımcı oluyor. Daha sonra ciğer tezgahını hazırlıyor, gelip kurduktan sonra ciğer yapmaya başlıyor” diye konuştu.

“Gece rahat bir şekilde ciğer yemeye gelebiliyorum”

Gündüz ev kadını, gece iş kadını

Daha önce kadın ciğerciye rastlamadığını kaydeden Burcu Tekeş isimli müşteri, 2 haftadır aralıksız ciğer yemeye geldiğini aktardı. Tekeş, “Burayı yeni keşfettim, daha önceden kadın ciğerciye rastlamamıştım. Buraya geldiğim zaman daha rahat bir şekilde ciğer yiyebiliyorum. Kız başıma gece saatlerinde erkek ciğercide ciğer yemek bu rahatlığı vermez bize. Gayet lezzetli ciğerleri çok beğeniyorum, 2 haftadır aralıksız geliyorum. Bazen Yasemin ablayı arıyor, yardımına geliyorum. Çok cesaretli bir durum gecenin bu saatinde gelip ciğer yapması beni çok etkiledi, destek olmak istiyorum” şeklinde konuştu.  

Murat Başal- Aydın Yorat


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Hizan’ın gönüllü arama kurtarma ekibi eğitimini tamamladı BİTLİS (İHA) – Bitlis’in Hizan Kaymakamı Nurhalil Özçelik, muhtemel bir doğal afete hazırlıklı olunması amacıyla Hizan Kaymakamlığı ve Bitlis İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) koordinesiyle yapılan çalışma doğrultusunda Hizan Arama ve Kurtarma (HAKUT) Derneğinde eğitimini başarı ile tamamlayan 28 gönüllü vatandaşa belgelerini verdi. Öğretmenevinde düzenlenen kahvaltı programında Hizan Arama ve Kurtarma (HAKUT) Derneği Ekibi ile bir araya gelen Kaymakam Özçelik, “Ülkemizde yaşanan afetler gönüllük sisteminin ne kadar gerekli ve önemli olduğu göstermiştir. Doğal afetlerde AFAD’ın yanı sıra gönüllü arama kurtarma ekiplerinin de çalışmaları büyük önem arz ediyor. Asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depreminde ilçemizdeki gönüllü arkadaşlarımızla deprem bölgesinde birlikte çalışma fırsatımız oldu ve güzel sonuçlar elde ettik. Gönüllü olarak oluşturulan bu ekiplerimizin sayısının zamanla artacağını düşünüyorum. İlçemiz, bölgemiz ve ülkemiz için nerede ve ne zaman ihtiyaç duyuluyorsa HAKUT ekibinin her zaman hazır olacağına inancım tamdır. Bizler de kaymakamlık olarak ilçemizdeki bu tür örnek çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz. Katılım sağlayan tüm vatandaşlarımıza teşekkür ederim” dedi. Düzenlenen programa Kaymakam Nurhalil Özçelik, Hizan Belediye Başkanı Yahya Şam, Bitlis İl Afet ve Acil Durum Müdürü (AFAD) Erdal Tunçtan, Kızılay Bitlis Şube Başkanı Ali Cengiz ve Hizan Arama ve Kurtarma (HAKUT) Derneği ekibi katıldı.
Samsun Karadeniz’in tek teknoloji lisesi geleceğin gözde mesleklerine öğrenci yetiştiriyor Geleceğin gözde meslekleri arasında gösterilen yazılım geliştirme, siber güvenlik, savunma elektronik sistemleri ve elektrikli araçlar bölümlerinin bulunduğu Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL), Karadeniz’in tek teknoloji lisesi olarak eğitim veriyor. 2023-2024 eğitim-öğretim döneminin başında Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde açılan lise puanla öğrenci aldı. Mevcut 120 öğrenci bulunan okulda öğrenciler yazılım geliştirme, siber güvenlik, savunma elektronik sistemleri ve elektrikli araçlar alanlarında dersler alıyor. Eğitim sürecinde öğrenciler üniversitenin laboratuvarlarından yararlanabilirken, kimi zaman da üniversitede öğretim elemanlarının derslerine giriyor. "Biz öğrencilerimizin mesleki anlamda rahatlıkla iş bulabileceği alanları tercih ettik" Lise hakkında bilgi veren OMÜ MTAL Müdürü Doç. Dr. Kemal Özcan, "Lisemiz 2023-2024 yılı eğitim-öğretim döneminin başında 4 bölümle açıldı. Bu bölümler yazılım geliştirme, siber güvenlik, savunma elektronik sistemleri ve elektrikli araçlar olarak güncel 4 bölümümüzle açıldı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortak çalışması neticesinde eğitim hayatına başladı. Puanla öğrenci aldık. ’Karadeniz’in tek teknoloji lisesi’ diyoruz. Çünkü Karadeniz’de üniversite ortaklığıyla açılmış tek lisedir. Bu tür liselerin çoğalacağını düşünüyoruz" dedi. Lise hakkında bilgi veren Özcan, "Lisemizde özellikle Türkiye’de çok önemli dediğimiz savunma sistemlerine yönelik bölümler var. Elektrikli araçlar çok yaygınlaştı. Bunlara yönelik teknik elemanların ihtiyaçlarına yönelik bölümlerin açılması gerekiyordu. Üniversitemiz bu altyapıya sahip olarak bu bölümlere de destek sağlıyor. Öğrencilerimiz OMÜ’nün imkanlarını kullanıyorlar. OMÜ Mühendislik Fakültesi’nin laboratuvarlarında eğitim alıyorlar. Üniversitemizdeki öğretim üyeleri mesleki derslerde öğrencilerimize takviye ederek derslere giriyorlar. Yabancı dil konusunda OMÜ Yabancı Diller Yüksekokulu’nun desteğini alıyoruz. Bunların yanı sıra OMÜ’nün tüm sosyal imkanlarını öğrencilerimiz kullanıyor. Okulumuzda fen lisesinden gelen öğrenciler var. Biz öğrencilerimizin mesleki anlamda rahatlıkla iş bulabileceği alanları tercih ettik. Şu anda zaten Samsun’da savunma sanayiye yönelik ciddi yatırımlar var. Türkiye’de de aynı şekilde. Buna benzer bölümler tercih edildi. 12. sınıfımızı tamamen akademik yetiştirmeye ayıracağız. Üniversite eğitimini göz ardı etmiyoruz. Öğrenciler stajlarını da yine 2’li anlaşmalarla savunma sanayisine yönelik bazı firmalarla şimdiden anlaşmalarımızı yaptık. Elektrikli araçlarla ilgili anlaşmalarımızı yaptık. Siber güvenlik ve yazılımla ilgili anlaşmalarımızı yapıyoruz" diye konuştu. Fen lisesinden okula nakil aldıklarını belirten bazı öğrenciler ise okulun imkanlarının çok iyi olduğunu ifade etti.
İzmir Uzmanından bebek isteyen çiftlere beslenme önerileri Jinekolog Kağan Açıkgözoğlu doğurganlığı etkileyen faktörlere dikkat çekerken, hamile kalmada sperm ve yumurta kalitesinin, sperm ve yumurta kalitesinde de beslenmenin önemli rolü olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Akıçgözoğlu, “Kadınlar hayatı boyunca oluşacak tüm yumurta sayısı genetik olarak belirlenmiş olarak dünyaya gelirler. Sonradan bu sayıyı artıracak önlemler alamazlar. Ancak yumurtalarının kalitesini iyileştirmek ve bunu yaparak doğal olarak gebe kalmayı kolaylaştırmak için atabilecekleri adımlar var” diyerek önerilerde bulundu. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Açıkgözoğlu, kadın ve erkekte üreme sağlığı konusunda önerilerinin de yer aldığı bilgiler verdi. Açıkgözoğlu, doğurganlığı olumsuz etkileyen faktörleri; sigara kullanımı, kontrolsüz kilo alımı, ileri yaş, kafein, çevresel zararlı maddeler, stres, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar olarak sıraladı. Bunların dışında beslenmede yapılan yanlışların da sperm ve yumurta kalitesini azalttığını kaydeden Açıkgözoğlu, “Gebelik planlayan çiftler, üreme hücrelerinin sağlığını koruyabilmek için sadece karbonhidrat içeren gıdalardan, trans yağlardan, salam, sosis, jambon gibi işlenmiş et ürünlerinden, aşırı tuzlu veya şekerli gıdalardan uzak durmalı” diye konuştu. “35-50 dakika arası kardiyo egzersizleri yapmalarını tavsiye ediyorum” Jinekolog Açıkgözoğlu, bebek sahibi olmak isteyen çiftlere daha az kırmızı et, daha fazla deniz ürünü ve taze meyve sebze tüketme önerisinde bulundu. Açıkgözoğlu, çiftlerin öğünlerine böğürtlen, çilek, nar, karadut, zerdeçal, keklik otu, zencefil ve kimyon gibi antioksidan zengini ürünlerini eklemelerinin de yararlı olacağını söyledi. Çiftlere her gün olmasa da haftada en az 4 gün düzenli egzersiz yapmayı tavsiye eden Açıkgözoğlu, “Yumurta ve sperm kalitesi açısından egzersiz çok önemli. Anne ve baba adaylarının kendilerini zorlamadan 35-50 dakika arası kardiyo egzersizleri yapmalarını tavsiye ediyorum” dedi. Kadınlar için öneriler Yumurta rezervi ve kalitesinin genetik faktörlerden etkilendiği için bazı durumlarda tamamen kontrol dışı olabileceğini kaydeden Uzm. Dr. Açıkgözoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve profesyonel yönlendirme ve tedavi ile bu konuda olumlu adımlar atılabilir. Benim önerim; antioksidanlar vücudu serbest radikallerden korur ve yumurta kalitesini artırabilir, C vitamini, E vitamini, beta-karoten gibi antioksidanları içeren yiyecekler tüketin. Nar, avokado, muz, brüksel lahanası, brokoli, havuç, karides gibi kabuklu deniz ürünleri, somon, badem, kuzu ciğeri, incir yumurta kalitesini artıran yiyeceklerdir. Uykusuzluk ve sürekli stres, hormon seviyelerini etkiler ve yumurta kalitesini düşürebilir. Yeterince dinlenmek, stresi azaltmak önemlidir. Özellikle folik asit, D vitamini ve omega-3 yağ asitleri, Çinko, Selenyum, CoQ10 gibi fertilite destekleyici takviyeler yumurta sağlığını destekleyebilir, güvenle kullanabilirsiniz. Yumurtalık Uyarım Tedavisi’nden destek alabilirsiniz, bu tedavi yumurta üretimini artırmak için kullandığımız bir yöntem. Yumurtalık uyarım tedavisinde hormonal bazı ilaçları kullanarak yumurtalıkların daha fazla yumurta üretmesini teşvik edebiliyoruz. IVF (Tüp Bebek) veya diğer üreme prosedürleri için yumurta toplama işlemi öncesinde sıklıkla kullanılmaktadır. Hamilelik istiyorsanız 12 aylık denemeden sonra (veya 6 ay – 35 yaşın üzerindeyseniz) hala hamile kalamıyorsanız, olası sebeplerin belirlenmesi ve tedavi seçeneklerinin uygulanması için bir kadın doğum uzmanından destek almanız gerekir.” Erkekler için öneriler Açıkgözoğlu, baba olmak isteyen erkeklere de sperm kalitesini artıracak 10 besin önerisinde bulundu. Bunları; yaban mersini, yağsız dana eti, kabak çekirdeği, keçiboynuzu, somon, bitter çikolata, istiridye, yumurta, fındık, domates olarak sıraladı. Her bireyin farklı olduğunu ve bireyin özelinde tedavi seçeneklerinin de farklı olacağını ifade eden Açıkgözoğlu, “Rutin kontrolleri aksatmamak ve herhangi bir tedaviye başlamadan önce uzman bir doktora danışmak oldukça önemli” bilgilerini verdi.