GÜNDEM - 22 Nisan 2015 Çarşamba 14:14

Hakan Çeken: 'Paralel Yapının gazabına uğradım'

A
A
A
Hakan Çeken: 'Paralel Yapının gazabına uğradım'

’Suç işlemek için örgüt kurma, yönetme ve örgüte üye olma’ suçlamalarından yargılandığı davada kendine kumpas kurulduğunu dile getiren İş adamı Hakan Çeken, "Bağış yardımlarını geri çevirdiğim için beni hedef aldılar" dedi.

İzmir’in Urla ilçesinde, öğretmen olan eşinin görev yaptığı okula kültür merkezi ve Anadolu lisesi yaptırarak hayırsever işadamları arasında yer alan, ancak 2011 yılında ’suç işlemek için örgüt kurma, yönetme ve örgüte üye olma ile dolandırıcılık, yağma ve tefecilik’ tefecilik yaptığı gerekçesiyle yargılanan Hakan Çeken, operasyonun yapıldığı dönemdeki polislerin kendisine kumpas kurduğunu ve kendisinden şikayeti olan kişileri koruduklarını ileri sürdü. 2001 yılından itibaren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) bağlı olmak üzere finans faktoring hizmetleri ile uğraştığını dile getiren Çeken, "Orta ölçekli esnafın can simidiydik. Bu süre zarfında 9 sene boyunca İzmir vergi rekortmenler listesinde hep ilk 10 sıradaydım. İzmir Ticaret Odası tarafından altın madalya ile ödüllendirildim. Sonra 2008’de petrol istasyonları işine girerek petrol istasyonları almaya başladım. Ne zamanki 150 TIR’ı olan bir lojistik firmasına mazot vermeye başladık, ondan sonra film koptu. Çeklerin ödeme günü geldiğinde her türlü yalan dolan, polisi de arkalarına alarak bana bir sürü iftiralarda bulundular. Bu süre zarfında çok sayıda hayır yaparak okul, kültür merkezi, spor salonları yaparak vatandaşın hizmetine verdik. Bunların duyulmasının ardından benden bazı isteklerden bulunulmaya başlanıldı. Emniyetten olsun, emniyet dışından olsun hayır yapmamı istediler. Öğrencilere destek, para yardımı, Kurban Bayramı’nda yüzlerce koyun gibi istediler. Ben şu cevabı verdim; ‘Ben kendi hayrımı kendim yaparım. Gittiği yeri de görürüm.’ Bunların sonunda BDDK’dan müfettişlerden biri ‘Kalemini kırdık, bu kadar parayı kendi kendine götürttürtmeyiz sana’ dedi. Bir faksla faktoring firmam kapandı. Benim piyasada 100 milyona yakın alacağım var, nasıl alacağız. Sonra dilekçe verdik, yeni bir fatura kesmemek kaydıyla faaliyetlerimize devam iznini aldık. Bu izni almama rağmen polis arkadaşlar defalarca evimi, işyerimi bastı. Ayrıca bana borcu olan petrol istasyonu çalıştıranları da polis himayesine almış, adamalar beni dövüyor, tehdit ediyor. Polise gidiyorum şikayetimi almıyor. Yalan dolanlarla 380 sayfalık suçlarla kendimizi 4 gün nezaretin ardından mahkemede bulduk. Sonra paldır küldür hapishaneye girdim. 15 ay yattım" dedi.

"KİMLE KONUŞTUYSAM ÇETE ÜYESİ YAPMIŞLAR"

"Benle telefonda kim konuştuysa, polis çete üyesi yapmış" diyen Çeken, "Oğlum üniversitede okuyor İstanbul’da, onu çete üyesi yapmışlar. Eşimi, ortaklarımı, müdürlerimi, çalışanlarımı çete üyesi yapmışlar. Özel Yetkili Mahkemeler kapanınca Ağır Caza Mahkemsi’nde dava görülmeye başlandı. İnşallah adalet yerini bulur. Tekrar itibarımı kazanmak istiyorum. 2011 yılında o dönemin Mali Şube Müdürü, İzmir’e geldiği ilk gün ‘Hakan Çeken’i bitireceğiz’ demiş. ‘Hakan Çeken düzgün adam’ diye karşı çıkan polisleri de başka ilçelere sürdürmüş. Sonra öğrendik ki Paralel Yapı’nın gazabına uğradım. İnşallah adalet yerini bulur. Devletimizin son dönemde yaptığı ‘Paralel Yapı’ operasyonları ile artık polis de mahkemede bizi dinlemeye başladı" ifadelerini kullandı.

SES KAYITLARINI ADLİ TIP DA ONAYLADI

İşadamı Hakan Çeken, borçlu oldukları halde kendisini asılsız iddialarla yargılattıklarını iddia ettiği M.U. ile M.G.’nin şantaj içerikli ses kayıtlarını mahkemeye delil olarak sundu. Kayıtları delil niteliğinde sayan mahkeme heyeti, ses kayıtlarını incelenmek üzere adli tıpa gönderdi. Davanın seyrini değiştirecek ses kayıtlarını inceleyen Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi, CD’deki seslerin M.U. ile M.G.’ye ait olduğunu mahkemeye gönderdiği raporda belirtti. Adli Tıp’tan gelen rapor şikayetçi M.U. ile M.G.’yi şok etti. M.U. ile M.G.’yi zor durumda bırakacak Adli Tıp raporunun davanın seyrini ne şekilde değiştireceği merakla bekleniyor.

HAYIR İŞLERİ YAPTI

Hakan Çeken, emekli öğretmen olan eşinin 19 yıl görev yaptığı İzmir’in Urla ilçesine 2006 yılında 2000 metrekare kapalı alan içinde bünyesinde 800 kişilik bir tiyatro salonu, bilgisayar odası, ilçe kütüphanesi ve sergi salonu barındıran "Hakan Çeken Kültür Merkezi"ni yaptırmıştı. Bunun ardından 2007 yılında adını taşıyan 24 derslikli, "Urla Hakan Çeken Anadolu Lisesi"ni yaptırıp Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlayan Hakan Çeken, 2008 yılında Urla Lisesi bahçesine eşi Yılay Çeken’in adını taşıyan ek bina, 2009’da da Urla Hakan Çeken Çok Amaçlı Salonu’nu yaptırmıştı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Bingöl’de gençlere ve ailelere yönelik farkındalık konferansları düzenlendi Bingöl’de 2025 Aile Yılı faaliyetleri kapsamında, gençlere ve ailelere yönelik farkındalık konferansları düzenlendi. 2025 Aile Yılı faaliyetleri kapsamında, Bingöl Valiliği himayelerinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde gençlere ve ailelere yönelik bir dizi farkındalık etkinlikleri gerçekleştirildi. Programların ilk ayağı, merkezde lise öğrencilerine yönelik olarak düzenlendi. ’Ben Gelmiyorum, Sen Getiriyorsun’ başlıklı konferansta Ahmet Sula, emniyet teşkilatındaki mesleki birikimini sanat, edebiyat ve insan psikolojisiyle harmanlayarak gençlerle paylaştı. Programda; içsel yolculuk, yaşam farkındalığı, değerler, öz saygı ve kişisel sorumluluk konuları ele alındı. Aynı başlıkla düzenlenen ikinci konferans ise farklı liselerden öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Programda gençlerin özgüven kazanmaları ve hayatlarına bilinçli şekilde yön vermeleri vurgulandı. Öğrencilere yönelik konferansların ardından ailelere özel olarak "İnSANA Yolculuk" başlıklı bir program düzenlendi. Programda aile içi iletişim, empati, kuşak farklılıkları, dijital çağın aile yapısına etkileri ve değer aktarımı konuları ele alındı. Konferans dizisinin son ayağı ise Genç ilçesinde gerçekleştirildi. "Ben Gelmiyorum, Sen Getiriyorsun" başlıklı konferansta Ahmet Sula, gençleri düşünmeye, sorgulamaya ve üretmeye teşvik etti.
Çanakkale Çanakkale’de 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan kaza genç çifti birbirinden ayırdı Çanakkale’de 5 kişinin hayatını kaybettiği ve 1 kişinin yaralandığı kaza, 5 ay önce evlenen Neslihan ve Mustafa Soysal çiftini birbirinden ayırdı. Kaza, gece saat 02.30 sıralarında Lapseki-Çanakkale kara yolunda meydana geldi. Sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 35 APD 325 plakalı otomobil, iddiaya göre polisin ’dur’ ihtarına uymayarak kaçmaya başladı. Polisle kovalamacaya giren otomobil Kangırlı sapağında ters yöne girip, o sırada Lapseki istikametinden gelen 17 LP 800 plakalı otomobile çarptı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu 112 Acil sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Kaza sonucunda iki otomobildeki 5 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi ise yaralandı. Kazada, 35 APD 325 araçta bulunan Nuray Tekin, Osman Göksu, Doğuran Samet Eğer hayatını kaybetti. Mustafa Soysal idaresindeki 17 LP 800 plakalı araçta bulunan Neslihan Soysal ve Hanife Soysal hayatını kaybederken sürücü yaralandı. Ambulansla hastaneye kaldırılan sürücü taburcu edildi. Genç kadın da hayatını annesi gibi trafik kazasında kaybetti Kazada hayatını kaybeden edebiyat öğretmeni Neslihan Soysal’ın annesi Feray Akın’ı 2017 yılında Muğla’da Anneler Günü gezisinde trafik kazasında, babasını ise 2020’de kaybettiği öğrenildi. Neslihan Soysal’ın 5 ay önce evlendiği eşi Mustafa Soysal ise kazadan yaralı olarak çıktı.
Tekirdağ Tekirdağ’da hamsi izdihamı: 3 ton hamsi dağıtıldı Tekirdağ’da düzenlenen "2. Hamsi ve Mıhlama Festivali"nde yaklaşık 3 ton hamsi ücretsiz dağıtılırken, alanda uzun kuyruklar oluştu. Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nce Karadeniz Mahallesi’nde gerçekleştirilen festival yoğun ilgi gördü. Festival alanına gelen vatandaşlar, Trabzon ekmeği, Akçaabat köftesi, Vakfıkebir tereyağı başta olmak üzere Karadeniz Bölgesi’ne özgü ürünlerin yer aldığı stantları gezdi, kemençe eşliğinde horon oynadı. Hamsi için metrelerce kuyruk Festival kapsamında kurulan ızgaralarda pişirilen yaklaşık 3 ton hamsi vatandaşlara ücretsiz olarak ikram edildi. Hamsiden tatmak isteyenler uzun kuyruklar oluştururken, oluşan kalabalık dronla havadan görüntülendi. Dernek Başkanı Muharrem Akyüz, gazetecilere yaptığı açıklamada, 10 bin kişilik hamsinin festival alanında hazırlandığını söyledi. Akyüz, "Burada hamsi bir temsil. Önemli olan aynı çimende buluşmak. Karadeniz’in gücü, bizim kardeşliğimiz, hamsi ve mıhlamanın birleştiriciliği. Herkesi bekliyoruz" dedi. Etkinliğe İstanbul, Çanakkale, Edirne ve Kırklareli’nden de katılım olduğunu belirten Akyüz, festivalin kente ekonomik katkı sağladığını vurgulayarak, "Bütün oteller dolu. Akşam gezdim, dolaştım. Bu tip hareketin her yere katkısı var. Bunların artması lazım. Her şeyden önemlisi bütün Türkiye burada. Türkiye’nin renklilikleri ve farklılıkları burada herkes aynı horon halkasında buluşuyorlar. Kimse kimseyi ayırmaksızın aynı tencereden mıhlamayı ve aynı ızgarada pişen hamsiyi bölüşüyoruz. Bu çok güzel bir şey" ifadelerini kullandı. Hamsi ve Mıhlama Festivali, bu gece düzenlenecek Selçuk Balcı konseriyle sona erecek.