SPOR - 10 Ocak 2019 Perşembe 10:16

Hakan Keleş: 'Zidane gelirse yardımcısı olmayı kabul ederim!'

A
A
A
Hakan Keleş: 'Zidane gelirse yardımcısı olmayı kabul ederim!'

Demir Grup Sivasspor Teknik Direktörü Hakan Keleş İHA'ya samimi açıklamalarda bulundu. Roberto Carlos, Robinho, Cicinho ve Zidane'ın yer aldığı bir fotoğraf hatırlatılan Keleş, "Bu fotoğraftaki 3 kişi Sivas'ta yaşadı. Eğer Zinedine Zidane da Sivas'a gelirse, seve seve yardımcılığını yaparım" dedi.

Spor Toto Süper Lig’in 2. yarı hazırlıklarını Antalya Belek’te sürdüren Demir Grup Sivasspor’da Teknik Direktör Hakan Keleş, İhlas Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulundu. Belek’te havanın kendileri gibi iyi başladığını belirten Keleş, “Fakat şimdi biraz sıkıntı yaptı havalar. Ama biz Sivas’tan alışkınız bir sıkıntımız yok. İklim iyi diye geldik. İnşallah düzelir. Elimizden geleni yapıyoruz. Öncelikle geçen sene başarımız vardı onun üstüne iyi transferler yaptık. Tamer hocayla uyum yakalayamadık. Görevi bana verdiler. İyi bir çıkış yakaladık, oyuncularla uyum sağladık. İkinci yarı hazırlıkları başladı. Eksiklerimiz var. 5 oyuncuyla yolları ayırdık. Takıma yeni oyuncular da gelecek. Onlar da uyum sürecini atlatacaktır. Önümüzdeki ikinci yarı iyi bir Sivasspor izletmek için çalışıyoruz. Giden oyuncuların yerine aynı bölgelere oyuncu alacağız” diye konuştu.

“Hedefimiz ilk 10 içerisinde kalabilmek” 

11 maçta 11 puan aldıktan sonraki süreçte iyi bir seri yakaladıklarını anlatan Hakan Keleş, "Bizi bu seri 24 puana getirdi. Hedefimiz olan 24 puanda tamamladık. Önümüzde deplasman serilerimiz var. Onlardan iyi çıkıp bitirmek istiyoruz. Seriyi yakaladığımız sürece üstlere doğru çıkarız. Hedefimiz ilk 10 içerisinde kalabilmek" dedi. Avrupa hedefleri olup olmadığı sorulan Hakan Keleş "İlk 10 içerisinde her sayı var" ifadelerini kullandı.

“Sivasspor benim için bir şans” 

Sivasspor’un kendisi için bir şans olduğunu dile getiren 47 yaşındaki teknik adam, "Bu kulüpte bir karar alırken doğru adımlarla cesur kararlar alınıyor. Bu da benim gibi teknik direktörleri sevindiriyor. Sivasspor birçok hocayı Türk futboluna kazandırdı. Aynı zamanda kulübün mali istikrardan yana sıkıntısı da yok. İnşallah bu şekilde devam ederiz. Türk futbolu gelişiyor, yeni yeni hocalar çıkıyor. Bu da lige heyecan getiriyor. Umarım yeni yüzlere ligimiz hazırlıklı olur" şeklinde konuştu.

“Robinho’nun buraya gelmesi bir başarıdır” 

Takımdan ayrılan ve Başakşehir'e transfer olan Robinho'yla ilgili konuşan Teknik Direktör Hakan Keleş, "Robinho’nun Sivasspor’a gelmesi önemli bir başarıdır. Kendisinin gelmesinin ardından bir süreç yaşandı. Robinho’ya inanılmaz bir ev sahipliği yaptık. O da bizi çok mutlu etti. İyi bir uyumumuz vardı. Ancak şöyle de bir durum var, 4 ay sonra sözleşmesi bitecekti. Kendisine teklifimiz vardı. Belli bir süreç geçti ancak olmadı. Kulübümüzün şartları ve ikili ilişkileri bunu getirdi. Yollarımızı ayırdık. Robinho önemli bir futbolcu. Ama biz belli bir kararlar alırken önümüze de bakıyoruz. Hazırlıklıyız. Eksikliğini hissetmemek için çalışacağız. Robinho, Başakşehir’e oyunsal anlamda çok olumlu yansıyacaktır. Problem yapmayan bir oyuncu. Pozitif bir etkisi olacak. Bu tip oyuncuları belli bir kalıplara sokmamız çok zor. Ben ona sahada özgürlük vermiştim. Orada da umarım zevk aldığı bir yerde oynar" dedi.

"Zidane'ın yardımcılığını yaparım!" 

Real Madrid'de yaşanan bir gol sevincinin fotoğrafında yer alan Robinho, Roberto Carlos, Cicinho ve Zidane dörtlüsünden 3'ünün Sivas'ta yaşadığının hatırlatılması üzerine de konuşan Sivasspor Teknik Direktörü Hakan Keleş, "Bir tek Zidane gelmedi. Ama o gelirse birlikte çalışırız. Seve seve yardımcılığını yaparım, benim için hiç sorun değil” diye konuştu.

Ozan Buğra Koşar - Bozhan Memiş - Oğuzhan Ort - Mehmet Şirin Topaloğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmirli ‘Müslümcülerden’ Mustafa Keser’e tepki: “Özür bekliyoruz” Şarkıcı Mustafa Keser’in Müslüm Gürses ile ilgili söylediği sözlere İzmir’de ‘Müslümcülerden’ tepki geldi. Müslümcüler, “Mustafa Keser’den özür bekliyoruz” dedi. Sanatçı Mustafa Keser, yaptığı bir röportajda şarkıcı Orhan Gencebay ve Müslüm Gürses’e yönelik, “Orhan Gencebay iyi bir müzisyendir ama iyi bir ses sanatçısı değildir. Müslüm Gürses Türkiye’nin en lezzetli seslerinden biridir ama hayatımda dinlemedim çünkü kötü okuyor” ifadelerini kullanmıştı. Keser’in bu sözlerine İzmir’de ‘Müslümcüler’ tepki gösterdi. Bornova’da bulunan Müslüm Gürses Arşiv Evi’nde toplanan ‘Müslümcüler’ arasından kendisini ‘radikal Müslümcü’ olarak tanıtan Mehmet Kara, “Geçtiğimiz günlerde Mustafa Keser abimizin bir röportajına denk geldik. Bahsettiği kelimelerde Müslüm Baba için ‘kötü okuyor’, Orhan Gencebay için ‘müzisyenliğini sevmiyorum’ gibi yorumlarda bulunmuş. Biz buna üzüldük. Mustafa Keser’den öncelikle özür bekliyoruz. Müslüm Baba gibi bir sanatçı daha da gelmez” diye konuştu. “Müslüm camiası olarak özür bekliyoruz” 35 yıldır Müslüm Gürses’in müziklerini dinlediğini belirten Nuri Alptekin ise şöyle konuştu: “Müslüm Baba’nın arşiv evi ve müzesi var. Müslüm Baba’nın mumyası yapıldı. Müslüm Baba’nın burada milyonlarca evladı var. Onu sahipsiz bırakmayız. Lütfen ‘Müslüm camiası’ olarak bir özür bekliyoruz.” Müslüm Gürses’in ‘sadece müziklerime saygı duyun’ dediğini aktaran Mustafa Aldanoğlu, “Müslüm Baba, garibanların yanında olan bir insandı. Allah rahmet eylesin, yattığı yeri cennet etsin. Onun üstüne gelmiş geçmiş bir sanatçı daha tanımıyorum. Laflarıyla herkes kendinden sorumludur. Böyle iftiralar atılmaması gerekiyor. Her sanatçıya kendince saygı duyarım. Herkes yaptığından utanır” ifadelerine yer verdi.
Eskişehir Bu hastalığın çaresi hijyene dikkat ve stresten uzak durmak Yaklaşık 50 yıldır Eskişehir’de berberlik yapan Tahsin Bıyıkoğlu, mikrop ve stresten kaynaklanan bir deri hastalığı olan saçkıranın önüne geçilebilmesi için tavsiyelerde bulundu. Son zamanlarda erkek kuaförlerinin hijyene önem vermemesinden ve bireylerin stresli bir hayat sürmesinden kaynaklı saçkıran hastalığının yaygınlaştığı iddia edildi. Bu hastalığın bir deri hastalığı olduğu ve tedavisinin aylar sürdüğü öğrenildi. Saçkıranın, sağlığa herhangi bir negatif etkisinin bulunmadığı fakat vatandaşların, görüntü olarak hoş bir izlenim vermediği için tedaviye başvurduğu gözlendi. “Bu hastalık bir mikroptan bir de stresten olur” Saçkıran hastalığına yakalanan bireylerin kafalarının belirli kısımlarında zaman içerisinde kelliğin meydana geldiğini dile getiren erkek kuaförü Tahsin Bıyıkoğlu, ”Bu hastalık bir mikroptan geçer bir de stresten olur. Bu iki tür oluyor. Birisi dişi birisi erkektir. Bunun tedavisi için cildiyeye gidiyorlar. Ayriyetten jiletle ve sarımsakla kanatarak mikrobu öldürüyorlar. O şekilde dökülen saçın tekrar çıkma durumu oluyor ama erkek olanlarda saçın çıkması biraz daha zor oluyor. İlk başlarda saç olarak beyaz çıkıyor. Arkadan tekrar siyahlaşıyor. Ama bu biraz zaman alıyor tabi. En az 5 - 6 ay sürüyor” ifadelerine yer verdi. “Berberlerin kullanmış olduğu malzeme çok önemli” Saçkıran hastalığının sadece stresten değil, aynı zamanda tercih edilen erkek kuaförlerinin de hijyene dikkat etmemesinden kaynaklı olabileceğini belirten Bıyıkoğlu, “Kullanmış olduğun malzeme çok önemli. Tıraştan sonra kullanılan bütün malzemelerin ilaçlanması çok önemli. Ama tabii ki dikkat edilmiyor bu tür şeylere. Ciltte ne olduğunu bilemeyiz. Çünkü her türlü insan geliyor. Soramayız biz müşteriye saçkıran hastalığın var mı diye. Onun tedbirini berberler kendileri almalı, başka türlü olmaz. Bu saçkıran hastalığının sağlığa bir zararı yoktur. Sadece bir cilt bozukluğu yapar. Saçkıran sakalda ve saçta çıkar. Saç kıranı olan bir müşteriyi tıraş etmek için sandalyeye oturttuduğumuzda düşünerek alırız. Çünkü sonuçta bir sıçrama da olabilir. Tedavi olmadan olmuyor gerçekten. Kullanmış olduğumuz malzemeyi böyle bir durumda yıkamaya mecburuz. Başka bir müşterinin cildine atlama durumu var” şeklinde konuştu. “Hastalığı olan kişinin şansı varsa sarımsak ile saçı ve sakalı tekrar çıkar” Bazı vatandaşların cildiyeye gitmeyip çözümü kuaförlerde aradığını ve bazen dertlerine çözüm bulduklarını söyleyen kuaför Tahsin Bıyıkoğlu, “Önce bir kolonya ile saçkıran olan bölge silinecek sonra kullanılmamış temiz bir jiletin ucuyla iyice kanatılacak. Kanattıktan sonra o bölgeye tuz ve sarımsak sürülecek. Biraz yakar tabi cildi haliyle. Bu şekilde bir deneyecek. Eğer olmazsa mecburen cildiyeye gidilecek. Ama bizim sürdüğümüz sarımsak ve tuz ile geçerse şansına çıkar saçı, sakalı. Bilemeyiz biz, cildin nasıl bir mikrop aldığını bilemeyiz” dedi.