GÜNDEM - 26 Temmuz 2017 Çarşamba 10:21

Harun Kolçak'ın cenazesinde selfie şoku!

A
A
A
Harun Kolçak'ın cenazesinde selfie şoku!

Müzik dünyasının önemli isimlerinden Harun Kolçak, geçtiğimiz hafta içerisinde tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yummuş ve Bursa’nın Gemlik içerisinde toprağa verilmişti. Kolçak’ın cenazesinde, tabutu başında selfie (öz çekim) çekenler sosyal medyada büyük tepkiye neden oldu.

SOSYAL MEDYADA CENAZE ÖZÇEKİMLERİ TOPLUMSAL YOZLAŞMANIN ESERİ

Prostat kanseri tedavisi gördüğü İstanbul Maslak'taki özel bir hastanede hayata gözlerini yuman Harun Kolçak’ın cenazesinde alışılagelmemiş olaylarla karşılaşıldı. Kolçak’ın tabutu başında selfie çeken, poz veren ve sosyal medya üzerinden canlı yayın yapan insanlar büyük tepkilere neden oldu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Genel Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık selfie bağımlılığı konusuna açıklık getirdi.

CENAZE ÖZÇEKİMLERİ KAÇINILMAZ HAL ALDI!

Toplumsal yozlaşmanın tezahürünün Harun Kolçak’ın cenazesinde yaşandığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık; “Artık hemen hemen her ünlü ismin cenazesinin ardından birbiriyle fotoğraf çekme yarışına giren insanları görebiliyoruz. Ne yazık ki bu manzaralar her cenaze töreni ardından yaşanıyor. Mevtaya saygı Müslümanlık açısından da büyük önem arz etmektedir. Ancak teknolojinin hızlı gelişim göstermesi ve sosyal medyanın varlığı bu tarz manzaraların sıkça yaşanmasına neden olmakta hatta cenazeden, kabristandan konum belirtilmektedir. Sosyal medyada beğeni almak, kişinin kendini farklı gösterme çabası yozlaşma sorununu da beraberinde getirmektedir. Cenazelerde bu tarz vakaların yaşanması maneviyatın da zedelenmesine neden olmaktadır.'' dedi

Harun Kolçak'ın cenazesinde selfie şoku!

SOSYAL MEDYADA NARSİZM ÖZÇEKİMİ TETİKLİYOR

Ego tatmininin sosyal medya ile farklı bir boyut kazandığını belirten Yrd. Doç Dr. Kırık; “ Bilindiği üzere narsizm sosyal medyada ile farklı boyutlara ulaştı. Özseverlik olarak da ifade edilen narsizm kişinin kendine hayran olması, kendine tapması, kaba bir tabirle kendine aşık olması olarak ifade edilebilmektedir. Sosyal medyada beğenilerin artması narsizmi tetiklemektedir. Narsizm toplumsal yozlaşmayı da beraberinde getirmekte, egoist bir toplum yapısının oluşmasına neden olmaktadır. Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal paylaşım ağları narsizmin vücut bulmuş halidir. Kullanıcıların beğenebilme adına birbirinden farklı özçekimlere yer verdiği görülmekte, hatta poz verirken kimi zaman kazalar da yaşanabilmektedir''  sözleriyle durumun geldiği noktayı özetledi.

MEDYA OKURYAZARLIĞI HERKES İÇİN ŞART!

Ayrıca medya okuryazarlığına gereken değerin verilmediğini belirten akademisyen Kırık; “Medya okuryazarlığı çok önemli bir potansiyele sahiptir. Gerek geleneksel, gerekse de yeni medya aracılığıyla sunulan mesajların doğru anlaşılması, anlamlandırılması için medya okuryazarlığı artık vazgeçilmez bir durumdadır. Cenazelerde bu tarz olayların yaşanmaması için toplumsal bilincin de arttırılması gerekmektedir. Medyaya da bu noktada önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir.'' dedi.


RIDVAN TURŞAK - İHA
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor Hatay Halk Eğitim Merkezi tarafından depremden etkilenen kadınlar için düzenlenen el sanatları kursları afetzede vatandaşlara moral olurken, aile bütçelerine de katkı sağlıyor. Kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetzede kadınlar, psikolojik travmayı atlatmak için Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan el sanatları kurslarına yöneliyor. Kadınlar kurslarda; amigurumi oyuncaklar ve çantalar gibi ürünler yaparak hem moral buluyorlar hem de aile ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Haftanın 5 günü devam eden kursa gelen kadınlar, yeni beceriler kazanıyorlar. Kadınların elinde ince ince işlenen amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. "Bizim bu depremi atlatabilmemiz için uzun seneler lazım" Kursta revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yaptıklarını söyleyen Halk Eğitim Merkezinden Usta Öğretici Serpil Güven, "Burada bayanlara el sanatları dersi veriyorum. Burada biz bayanlara yönelik onların hem morallerini hem yaşantılarına biraz renk getirmek amacıyla beceri kursları veriyoruz. Bunlardan ürettiklerini satabilme en azından aile ekonomisine katkıda bulunabilmeleri için çeşitli ürünler yapıyoruz. Şu an revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yapıyoruz. Bunları da pazarlıyoruz. Kursumuz haftanın 5 günü var. Kursa öğlen başlıyoruz, ikindin 5 gibi bitiriyoruz. Deprem psikolojisini bir nevi atabiliyorlar. Bizim bu depremi atlatmamıza uzun seneler lazım. Zamanla atlatılacak şu an burası onlar için moral deposu olarak düşünüyorum" dedi. "Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık" Kursun yorucu değil tam tersi iyileştirici olduğunu dile getiren Hatice İnanç ise, "6 Şubat depreminde çok ağır şeyler yaşadık. Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık. Çoğu insan ailesini, çocuğunu, eşini kaybetti. Kendi bedeninden kolunu, bacağını kaybeden insanlar gördük. Çaresizliği gördük. Biz o sabah kıyameti yaşadık. Burada depremzede bayanların kendilerini iyileştirmeleri için Halk Eğitim Merkezi tarafından amigurumi el sanatları kursu açıldı. Peluş ayıcıklar, bebekler, çantalar, sepetler, ceket ve hırka yün olarak her şeyi yapıyoruz. Yaklaşık 5 aydır kursumuz var 5 ayda çıkarttığımız ürünleri burada sergiliyoruz. Fiyat aralığı 300 TL ile başlayıp bin 300 TL civarına kadar çıkabiliyor. Yaptığımız ürünlere göre fiyat aralığı değişiyor. Kurs yorucu değil tam tersi iyileştirici bir iş, biz bunları işleyerek, psikolojik yönden kafamızı biraz toparladığımız için bize yorucu gelmiyor. Severek yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Hayali hostes olmaktı trafik kazası hayatını kararttı Adana’da arkadaşlarının ısrarı üzerine gece dışarı çıkınca bindiği otomobilin tıra arkadan çarpması sonucu hem bedensel engelli kalan hem de konuşma kabiliyetini kaybeden genç kızın hayali hostes olmaktı Edinilen bilgiye göre kaza, Sarıçam ilçesine bağlı Ahmet Zenbilci Bulvarı’nda 10 Aralık günü meydana geldi. Tofaş marka 20 AGR 112 plakalı otomobilin park halindeki 01 CTV 81 plakalı tıra arkadan çarptığı kaza anbean güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araç içerisinde sıkışan 5 kişiyi çıkarttı. Kazada hastaneye kaldırılan bir kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamazken 4 kişi ağır yaralandı. Ağır yaralılardan biri olan Firdevs Erol (16) ise yapılan tedaviler sonucunda hayata tutundu. 10 Aralık tarihinde gerçekleşen kazada ağır yaralanan Erol, en büyük hayali hostes olmaktı. Doktorlardan alınan bilgiye göre kazada ağır yaralanan Erol’un tekrar yürüyebilmesi için 2 yıl boyunca fizik tedavi görmesi gerekecek. Aynı zamanda Erol konuşma kabiliyetini de kaybetti. “İşe giderken izin istedi vermedim, kaza haberini aldım” Olay günü işe giderken kızının kendisinden dışarı çıkmak için izin istediğini fakat izin vermediğini ifade eden Hatice Atay (35), “İzin vermemiştim fakat arkadaşlarının ısrarı ile çıkmıştı. İşyerine vardığımda arkadaşları kazanın olduğunu arayıp bana söylediler. 2 ay yoğun bakımda yattı şu an tedavilerine evde devam ediyoruz” diye konuştu. “Kızımın durumundan kaynaklı işten ayrıldım” Kızının durumundan dolayı ona bakmak için işten ayrıldığını belirten Atay, “Şu an evdeyim, çalışmadığım için de maddi durumumuz biraz kısıtlı ama elimden geldiği kadar kızımı desteklemeye çalışıyorum” dedi. “Kızımın en hızlı şekilde iyileşmesini istiyorum” Çeşitli yardımlarla Firdevs’i fizik tedaviye götürdüğünü ifade eden Atay, “Şu an kızım fizik tedavi alıyor. Fizik tedavi almasının en büyük sebebi çevremin, ailemin yardımcı olması, onların desteği olmasa buralara kadar gelemezdik. Şu an kızımın daha hızlı iyileşmesini istiyorum. Özel doktora götürmek tabi ki isterim fakat imkanlar el vermiyor. Devlet hastanelerinde ki doktorlar da çok güzel ilgileniyor fakat onların vakitleri kısıtlı olduğu için pek fazla ilgilenemiyorlar" ifadesini kullandı “Firdevs’in en büyük hayali hostes olmaktı” Kızının çok hareketli cıvıl cıvıl olduğunu ve en büyük hayalinin hostes olduğunu söyleyen Atay, “Hostes olmak için son senesini dışardan okuyup hostes olmak için hazırlanıyordu. Allah izin verirse tedavilerinin ardından da hostes olacak kızım. Bu hayalini gerçekleştirebilmesi için doktorlar tedavi sürecinin tedaviye bağlı olarak 1-2 sürebileceğini söylediler” diye konuştu.