SAĞLIK - 17 Ocak 2018 Çarşamba 14:10

Hava kirliliği artıyor, ağzınızdan nefes almayın!

A
A
A
Hava kirliliği artıyor, ağzınızdan nefes almayın!

Türkiye’de son açıklanan rapora göre artan hava kirliliği ve hastalık mevsimi olarak bilinen kışın gelmesi ile birlikte özellikle üst solunum yolu rahatsızlıkları da arttı. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Emrah Çelik de asıl sorunun burnumuzdan değil de ağzımızdan nefes almak olduğuna dikkat çekti.

2017 hava kirlilik raporuna göre Türkiye’de sadece 6 ilin havası temiz. En kirli havalara sahip olan illerin başında ise İstanbul, Ankara ve Adana geliyor. Yani nüfus ve sanayi yoğunluğunun olduğu bölgeler. Bununla birlikte hem hava kirliliği hem de hastalık mevsimi olarak tabir edilen kışın gelmesiyle birlikte, soğuk algınlığı, grip ve üst solunum yolu rahatsızlıkları arttı. Herkes kendine göre tedbir almaya çalışırken en basit ve en etkili çözüm noktasını Türkiye Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Emrah Çelik verdi ve “Burun sizin için havanızı temizler ve nemlendirir, bu yüzden burnunuzdan nefes alın. Ağzınızdan nefes almakla birlikte ciğerlerinize filtreden geçmeyen havayı almış olursunuz ve birçok hastalığa davetiye çıkarırsınız” dedi.

Hava kirliliği artıyor, ağzınızdan nefes almayın!

Hava burun tarafından ciğerler için uygun hale getiriliyor

Öncelikli olarak burun fonksiyonlarını detaylı bir şekilde anlatan ve bu anlamda herkesin iyice bilgilenmesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Emrah Çelik açıklamalarına şu şekilde devam etti; “Burnumuz yaratılış gereği havayı nemlendiriyor ve havanın içindeki bütün partikülleri temizleyerek genzimize iletip akciğerimize indiriyor. Burnumuzun içindeki ince tüyler sayesinde de en ufak mikroplar bile elenebiliyor. Hava kirliliği ile birlikte burnumuzun bu fonksiyonu artık daha önemli hale geldi. Havadaki toz miktarı arttığı için solunum yollarımız da aynı şekilde olumsuz olarak etkileniyor. Bu yüzden açık havadayken mutlaka aldığımız havayı burnumuzdan önce de filtreleyecek atkı veya maske gibi bir şeyler kullanmalıyız. Çünkü bunlar hem bizim temizleme fonksiyonumuza yardım eder hem de burnumuzun ısıtma fonksiyonuna da katkı sağlayacaktır. Dışarıdan direk olarak soğuk hava gelmediğinde burnumuzun nemlendirme fonksiyonu daha rahat çalışacaktır.”

“Ağızdan alınan hava hastalıklara sebep oluyor”

Bununla birlikte burundan değil de ağızdan alınan havanın ciğerler için hastalık getirdiğini söyleyen Emrah Çelik, “Ağzımızın burun gibi havayı filtreleme ve temizleme gibi bir fonksiyonu olmadığı için kesinlikle ağzımızdan nefes almamalıyız. Kronik farenjite, bademcik iltihaplanmasına, diş eti çekilmelerine kadar büyük iltihaplara ve enfeksiyonlara neden olmaktadır. Akciğere direk hava gitmesini engellemek amacıyla ağzımızı ve burnumuzu kapatarak hareket etmemiz ve en önemlisi de burnumuzdan nefes almamız çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Burundan neden hava alamıyoruz?

Burundan alınan havanın yetersiz kalması durumunda birçok kişi ağızdan nefes alarak hareket ediyor. Bu durumun da burundaki hava yollarındaki herhangi bir sıkıntıdan kaynakladığını söyleyen Dr. Çelik olabilecek olan rahatsızlıklardan bahsederek, “Burun etlerimiz yukarıdaki bahsettiğim fonksiyonları sağlamada majör görevli bir parçadır. Bu etlerinin farklı sebeplerden dolayı büyümesi hava pasajlarını tıkar. Tıkandığı zaman da nefes alma sorunu oluşuyor ve kişi ağızdan nefes alma ihtiyacı hissediyor. Başka bir etken de burun kemik eğrilikleridir. Tedavi edilmezlerse hem havanın türbülansına sebep olmaktadırlar, hem de hava pasajını daralttığı için hava geçişini engellemektedir. Diğer bir etmen de son yıllarda ülkemizde ve dünyada artan alerjik durumlardır. Alerjik durumlar sadece ev tozu ve bahar ayarlarında görülen alerji olmayabilir. Bu alerjik etmenler kanıtlanmasa bile önlemler alınmalı çünkü burun etlerimizin büyümesine sebep oluyorlar. Bu durumlarda bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmaları ve burundan nefes almamaya neden olan faktörleri düzeltmeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.

Evdeki hava için ne yapmalı?

Son olarak da özellikle kışın ev ortamındaki havanın daha elverişli olması için tavsiyelerde bulunan Dr. Çelik, “Evdeki havanın sağlıklı olabilmesi için de mutlaka her gün evi detaylı bir şekilde havalandırmalıyız. Evdeki hava birikimi havanın içindeki partikül sayısının artmasına neden oluyor. Bu yüzden evde nefes aldığımızda burnun işlevini yapması daha zor hale geliyor. Özellikle alerjik hastaların yorganlarını ve yastıklarını haftada bir değiştirmeleri hatta özel süpürgelerle evdeki tozları minimuma indirmesi gerekiyor. Havanın nemlendirilmesi için yapılacak birkaç şey var, mesela klimadan uzak durmalıyız. Çünkü hava sirkülasyonu fazla olduğundan burundaki tüy fonksiyonu azalmaktadır. Filtrelerin bakımlarının çok iyi yapılması gerekiyor. Petekler konusunda da yüksek derece açmaktansa kısıkta ama sürekli açmakta fayda var. Ayrıca peteklerin üzerine yardımcı bir aparatla su koyarak ortamı nemlendirmek de burun fonksiyonumuza yardım olacaktır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

ŞEYDA CEYLAN GÖRGENÇ

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Başkan Yalım’dan Tarhana Festivali ve Murat Dağı ile ilgili açıklama Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, Gediz Belediye Başkanı Necdet Akel’in açıklamalarına karşılık olarak sosyal medya hesaplarından açıklamalarda bulundu. Bu karara istinaden Gediz Belediye Başkanı Necdet Akel gerçekleşen toplantıda alınan karara yönelik sosyal medya hesaplarından kamuoyuna açıklamalarda bulundu. Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’da yapılan açıklamaya karşılık olarak sosyal medya hesaplarından bir açıklama yayınladı. İşte Özkan Yalım’ın açıklamaları; "Komşu ilçemizin Belediye Başkanı Sayın Necdet Akel, hem Murat Dağına hem de tarhanaya sahip çıkması sevindirici olduğu kadar bizi bu kadar yakından takip ve taklit etmesi de işi ehlinden öğrenme gayreti içerisinde olduğunu göstermektedir ki bu da bizim açımızdan sorun teşkil etmemektedir. Uşak Tarhanamız coğrafi işaret olarak 209 Tescil numarası ile; 31.07.2016 tarih ve 29787 sayılı Resmi Gazetede ilan olunup, 21.03.2017 tarihinde coğrafi işaret olarak tescil edilmiştir. Dolayısıyla coğrafi işaret olarak tescil ettirdiğimiz bir değerimizle ilgili festival yapmamız sizleri neden rahatsız etmiştir anlamış değiliz. Temmuz ayında yapacak olduğumuz Tarhana festivalimizde stant talebiniz olursa da yardımcı olacağımızdan şüpheniz olmasın. Keşke el birliği güç birliği ile ortak değerlerimizi nasıl tanıtabiliriz bununla ilgili ortak ne gibi çalışmalar yapabiliriz kaygısı gütmeniz memleket namına daha faydalı olabilirdi. Ayrıca Yine ortak değerimiz olan Murat dağının Uşak ilimiz sınırları içerisinde etekleri bulunmaktadır. Bizde ilimizin bir doğal güzelliği olan Murat dağının yok olmaması talan edilmemesi ile ilgili maddi manevi katkılar sunarken eylemler yaparken sizi yanımızda göremedik. Uşaklı ve Gedizli hemşerilerimiz bu eylemlerimizde bize destek olurken Murat Dağına sahip çıkmak şimdi aklınıza gelmiş olmalı. Yine de bu açıklamanız talihsiz ve acemice bir açıklama olarak görerek ortak değerlerimizle ilgili yapılacak her türlü çalışma ve işbirliğine açık olduğumuzu bildiriyor kolaylıklar diliyorum." ifadelerini kullandı.
Gümüşhane Türkiye’nin 33. Fabrika Voleybolu Gümüşhane’ye açıldı Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) tarafından 6-12 yaş çocukların voleybol ile tanıştırılması ve lisanslı sporcu sayısının artırılması amacıyla kurulan voleybol okulu Fabrika Voleybol’un 33.’sü Gümüşhane’de açıldı. Yaz aylarında yüksek rakımlı yaylalarında ve kış mevsiminde de köylerinde kar üstünde voleybol oynanan, bir zamanlar voleybol süper liginde ve birinci ligde hem erkek hem de kadın takımları olan Gümüşhane’de Fabrika Voleybol düzenlenen törenle faaliyetlerine başladı. Aydın Doğan Spor Salonu’nda gerçekleştirilen program, saygı duruşunda bulunulması İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. “Bu bizler için, Gümüşhanemiz için çok önemli bir proje” Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından gönderilen tshirt, file, top gibi malzemelerin dağıtıldığı törende konuşan Gümüşhane Gençlik ve Spor İl Müdürü Mücahit Atalay, “Fabrika Voleybol 2013 yılında federasyonumuz tarafından başlatıldı. 6-12 yaş grubundaki çocuklarımız hedef kitlemizdi. Türkiye’de 33. okul Gümüşhane’mizde açıldı. Bu bizler için, Gümüşhanemiz için çok önemli bir proje. Milli takımımıza bu çocuklarımızdan sporcular kazandırmış, iyi voleybolcular yetiştirmiş olacağız, sporu hayat tarzına dönüştüren bireyleri de yetiştirmiş olacağız. Türkiye’nin birçok yerinde bu okullar ücretli olarak açılırken federasyonumuz bize jest yaptı ve Gümüşhane’de sosyal sorumluluk projesi kapsamında ücretsiz oldu. Federasyonumuza bu konuda teşekkür ediyorum. Projemiz hayırlı olsun” dedi. Federasyon temsilcileri, antrenörler ve velilerin de katıldığı programda daha sonra çocuklar tarafından çeşitli gösteri antrenmanları ve maçlar yapıldı. Gümüşhane Voleybol İl Temsilcisi Atilla Ayvaz da Fabrika Voleybol’un 1 Temmuz 2013 tarihinde Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesinde faaliyetlerine başladığını ve 6-12 yaş grubundaki çocukların sporla tanışmalarını ve sporu severek yaşamlarının bir parçası haline getirmelerini sağlamayı amaç edindiğini söyledi. “Gümüşhane Fabrika Voleybol, 33. fabrika voleybol okulu olarak faaliyetlerine başlamıştır” Fabrika Voleybol Okullarının eğitim sisteminin uygulanan çalışma planlarının yaşa özgü olması ve her öğrencinin kendi yaş grubundaki bireyler ile çalışmasına yönelik hayata geçirilmiş bir eğitim sistemi olduğunu ifade eden Ayvaz, “6-12 yaş gurubundaki çocukların voleybol ile tanışmalarını sağlamak, sporu severek hayatlarının bir parçası haline getirmelerine yardımcı olmak ve sporcu sayısını arttırmak amacıyla Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesinde hayata geçirilen Fabrika Voleybol Okulları 32 merkezde faaliyetlerini sürdürmektedir. Fabrika Voleybol projesinin uygulamaya konulması hazırlanmış modüller aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Fabrika Voleybol modülleri çocukların farklı yaş ve gelişim özelliklerine (6-7 Yaş Temel Hareket Eğitimi, 8-9 Yaş Mini Voleybola Geçiş, 10-12 Yaş Mini Voleybol) göre gelişimsel ve bütüncül olarak üç düzeyde hazırlanmıştır. 32 ayrı merkezde faaliyet gösteren Fabrika Voleybol Okullarının bünyesinde özenle ve bölgesel olarak seçilmiş toplamda 114 antrenör görev yapmaktadır. Fabrika Voleybol okullarında 2024 yılı itibariyle aktif olarak çalışmalarına devam eden yaklaşık 4 bin 100 öğrenci bulunmaktadır. 5 Mayıs 2024 tarihi itibariyle Gümüşhane Fabrika Voleybol 33. Fabrika Voleybol okulu olarak faaliyetlerine başlamıştır” ifadelerini kullandı. “Bu proje Türkiye’de çeşitli illerimizde var fakat biz bunu sosyal bir proje olarak aldık” Gümüşhane’nin voleybol duayenlerinden, Fabrika Voleybol proje koordinatörü ve Beden Eğitimi öğretmeni Ümit Terzi de, “Fabrika Voleybol projesinin asıl amacı Türkiye’de voleybol oynayan oyuncu sayısını artırmak. Bu proje Türkiye’de çeşitli illerimizde var fakat biz bunu sosyal bir proje olarak aldık. Bizim ilimizde 7. sosyal proje olarak açıldı. Daha önce ücretli olan bu projeyi biz Gümüşhane’ye federasyon başkanımızın ve İl Müdürümüzün çabasıyla tüm öğrencilere fırsat eşitliği doğması için ücretsiz olarak getirdik” dedi. “Fabrika Voleybol projesi bizim için voleybol geliştirilmesi için iyi bir fırsat olmuş oluyor” Tecrübeli antrenörlerle amaçlarının Gümüşhane’de yıllardır var olan erkek voleybolunun yanında kadın voleybol oynayan sayısını artırmak olduğunu kaydeden Terzi, “Onun için de Fabrika Voleybol projesi bizim için voleybol geliştirilmesi için iyi bir fırsat olmuş oluyor. Projeye baktığımızda Gümüşhane için en önemli güzelliği ise 2006 yılında başlayan voleybol marka olma yönünde çalışmalarımız oldu. Daha önce efeler liginde oynayan kulüplerimiz vardı. Şimdi birinci ligde 2 tane kulübümüz var Gümüşhane’de. Bunun gururunu yaşıyoruz. Bunun gururunu yaşarken de gelecek nesillerin de voleybola devam etmesi için Fabrika Voleybol projesini de başlatmış olduk. İnşallah nesillere daha iyi ve hayırlı olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Sporculardan 6. sınıf öğrencisi Berra Turgut ise “Voleybolu çok seviyorum. Gümüşhane’ye Fabrika Voleybol açıldığı için çok mutlu olduk. İlerde de voleybolcu olmayı hedefliyorum” ifadelerini kullanırken Öykü Okumuş ise “Gümüşhane’ye voleybol okulu açıldığı için mutluyum. Fabrika Voleybol inşallah bize katkılar sunar. Büyüdüğümde voleybolcu olmak istiyorum” dedi.
Eskişehir ESO model fabrika ile firmalarda yüzde 200 verimlilik artışı sağlandı Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğinde sanayide verimliliği artırmak ve dijital dönüşümü hızlandırmak amacıyla kurulan ’ESO Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi-Model Fabrika’nın 1’inci Öğren-Dönüş Programı Sonuç Toplantısı gerçekleştirildi. ESO Model Fabrika projesi çerçevesinde ilk Öğren-Dönüş Pilot Uygulaması, farklı sektörlerden gelen 4 katılımcı firmayla Nisan 2024’te tamamlandı. Proje çerçevesinde, 4 aylık süreçte firmalar, yüksek verimlilik oranlarını, program sayesinde kazandıkları yalın üretim yetkinliklerini Eskişehirli firmalar ile paylaştı. "Öğren-Dönüş kazanımlarını değerlendireceğiz" Toplantının açılışında konuşan ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Pilot uygulama programına katılan 4 firmamız, yaklaşık 4 ay süren program boyunca yalın üretim ve kaynak verimliliği alanlarında yoğun bir eğitim danışmanlık sürecine dahil oldular. Bugün elde edilen sonuçları ve verimlilik artışlarını bizzat kendilerinden dinleyeceğiz. Kazanımları siz değerli sanayicilerle paylaşmak, vermiş olduğumuz bu hizmeti sizlerden gelecek tavsiyelerle ileriye taşımak ve sonuçları yaygınlaştırmak ESO olarak en temel vazifemiz” dedi. "Kalkınma için verimlilik şart" Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürü Abdullah Başar, yaptığı konuşmada Öğren-Dönüş programı hakkında bilgi vererek, “Verimlilik bir ülkenin kalkınması adına oldukça önemli, hatta şarttır. Ülkemiz olduğu kadar firmalarımız için de önem arz etmektedir. İsrafın önlenmesi, zamanın doğru kullanılması ve verimliliğin artırılması adına büyük kazanımlar sağlayan bu programa katılan, Eskişehir Sanayi Odası üyesi 4 firma, 4 aylık edindikleri tecrübeleri paylaşacak ve sizlerin daha sağlıklı değerlendirme yapmanıza katkı sunacaklar. Tüm katılımcılarımıza şimdiden teşekkür ediyor, verimli bir toplantı olmasını diliyorum” diye konuştu. "Yüzde 200 verim artışı" Açılış konuşmalarının ardından programı başarıyla tamamlayan firma temsilcileri, Yalın Liderler tarafından elde edilen kazanımlar anlatıldı. Firmalarda program sonucuna göre, yüzde 200’e varan üretkenlik artışları, fazla mesai ihtiyacında yüzde 99 azalma ve zamanında teslimat oranlarında yüzde 40 iyileşmeler ile yüzde 50’ye varan makina ekipman verimliliği (OEE) artışı, Model Değişim (setup) sürelerinde yüzde 90 azalma sağlandı ve firmalar üretim alanlarından yüzde 40 tasarruf elde etti. Toplantı sonunda düzenlenen törenle katılımcı firmalara plaketleri ve katılım belgeleri takdim edildi. ESO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya; Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürü Abdullah Başar, Verimlilik Uygulamaları Daire Başkanı Dr. Yücel Özkara, ESO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Fatih Düş, Sinan Özeçoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Korkmaz, Meclis Üyeleri Mehmet Eren, Evren Şahin, ESO Model Fabrika Direktörü Sema Şahin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Muhammet Taha Güven, KOSGEB İl Müdürü Tarık Yılmaz, sanayici ve iş insanları katıldı.