GÜNDEM - 11 Mayıs 2021 Salı 15:12

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati: "Filistin Filistinlilerin davası değil, Müslümanların davasıdır"

A
A
A
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati: "Filistin Filistinlilerin davası değil, Müslümanların davasıdır"

Parlamentolar Arası Kudüs Platformu ve Ümmetin Temsilcileri Vakfı (ÜTEV), İsrail polisinin Doğu Kudüs'te Filistinlilere yönelik saldırıları ile Mescid-i Aksa baskınını kınayarak, Filistin için dayanışma çağrısında bulundu.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, "İşgalci terör devleti İsrail’in zulümle dolu tarihine alçakça bir sayfa daha açtı. Mübarek Ramazan Ayı’nda, Kadir Gecesi’nde ve sonrasında, Mescid-i Aksa’da namaz kılmakta olan masum sivillere saldırdılar. Filistin Filistinlilerin davası değil, Müslümanların davasıdır" dedi.

Parlamentolar Arası Kudüs Platformu ve Ümmetin Temsilcileri Vakfı (ÜTEV), İsrail polisinin Doğu Kudüs'te Filistinlilere yönelik saldırıları ile Mescid-i Aksa baskınını kınayarak, Filistin için İslam dünyasına dayanışma ve ortak eylem planı çağrısında bulundu. Basın açıklamasına, Parlamentolar Arası Kudüs Platformu Genel Başkanı Hamid El Ahmar, bazı AK Partili milletvekilleri ile Parlamentolar Arası Kudüs Platformu ve ÜTEV üyeleri ile temsilcileri katıldı.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı, ÜTEV Başkanı ve Parlamentolar Arası Kudüs Platformu Türkiye Başkanı Dr. Nureddin Nebati, yaptığı basın açıklamasında, "İşgalci terör devleti İsrail’in zulümle dolu tarihine alçakça bir sayfa daha açtı. Mübarek Ramazan Ayı’nda, Kadir Gecesi’nde ve sonrasında, Mescid-i Aksa’da namaz kılmakta olan masum sivillere saldırdılar" dedi.

Kudüs için Filistin halkının onurlu mücadelesini tüm dünyaya duyurmaya mecbur olduklarını dile getiren Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati, "İşgalci terör devleti İsrail’in zulümle dolu bir tarihine alçakça bir sayfa daha açtı. Mübarek Ramazan Ayı’nda, Kadir Gecesi’nde ve sonrasında, Mescid-i Aksa’da namaz kılmakta olan masum sivillere saldırdılar. Bugün tüm dünya şahittir ve şahit olsun ki, Filistinli kardeşlerimizi içine alan ateş dolu çember giderek daralmaktadır. Masal dinleyecek yaştaki çocuklar, kurşun ve bomba sesi altında can veriyorlar. Filistinli kardeşlerimiz orada taşlarla, sopalarla kendilerine tutulmuş namlulara karşı bir onur mücadelesi veriyor. Nesillerdir yaşadıkları evlerinden sürüklenerek çıkarılıyorlar. Devlet eliyle yapılan gerçek bir teröre maruz kalıyorlar. Mermilerle, özellikle başları hedef alınarak ateş altında kalıyorlar. Aksa’ya baskın çağrıları yaparak şiddeti daha da körüklüyorlar. İsrail’in alçakça saldırıları neticesinde, aralarında durumu ağır olan yüzlerce yaralımız var" ifadelerini kullandı.

"Masal dinleyecek yaştaki çocuklar, kurşun ve bomba sesi altında can veriyorlar"

Nebati, "İsrail'in Gazze’ye düzenlediği hava saldırısında 9’u çocuk, 25 şehit vermiş durumdayız. İsrail’in alçakça saldırıları yüzünden masal dinleyecek yaştaki çocuklar, kurşun ve bomba sesi altında can veriyorlar. Elbet bir gün mazlumlar, zalimleri ayak altına alacaklardır. Onlar biliyorlar ki, komutanları Hz. Muhammed (SAV) olan bir ümmet asla boyun eğmez. Biz ki Haçlı Seferleri saldırılarında bize Mescid-i Aksa’da namaz kılmayı yasaklayan zalimleri muzaffer komutan Selahaddin eliyle ıslah etmişiz. Yapmamız gereken tek bir şey var, birleşip birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Ebrehe ordusu Kabe'mize saldırdığında Rabb'imiz onu koruyacak bir ümmet olmadığı için ebabil kuşlarını göndermişti. Şimdi bizler 1,7 milyarlık ümmetimizle evimizi bile korumaktan aciz olmayı kendimize yakıştırıyor muyuz? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, egemenlere meydan okudu. Kudüs kırmızı çizgimizdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi hayatının başından bugüne kadar Filistin’in özgürlüğü için mücadele etmiş, gerek yurtiçi gerekse yurtdışında uluslararası platformlarda kararlı bir duruş sergilemiştir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın insani ve vicdanı olmayan İsrail'in işgalci tavrını dünya kamuoyunun gözleri önüne en güzel ve en güçlü sesle duyurduğunun altını çizen Nebati, "Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi biliyorsunuz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyoruz. Bu sözler Türkiye’nin Filistinli kardeşlerimizin acısına ortak olduğunun işaretçisi olarak tarihe geçmiştir. Şimdi buradan yalın bir sesle gür sesle açık bir çağrıda bulunuyoruz. Tüm İslam dünyası hükümetlerine yöneticilerine sesleniyoruz. Bugün egemenlere boyun eğmekten zalimlerin çıkarları için sözde demokrasi tacirliği yapanlara biat etmekten vazgeçin. Ümmetine vurulan prangaları parçalamak için gelin hep beraber silkinin ve ayağa kalkın. Gün diriliş günüdür, gün birleşme günüdür, gün basit kınamalarla ve palyatif çözümlerle olayları geçiştirmek yerine çözümler üretmenin ortak eylem planları ortaya koymanın günüdür ve gün yönetimlerin halklarıyla yönetilenleriyle birlikte hareket etme günüdür. Gün Müslüman olma günüdür, gün özgürce düşünme günüdür, gün bugün vefat etmiş şehit olmuş insanlar için ağlamak yaralı çocuklar için gözyaşı dökmek ve gün kendisini sorgulama günüdür" açıklamalarında bulundu.

"Filistin Filistinlilerin davası değil, Müslümanların davasıdır"

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati, sözlerini şöyle tamamladı: "Filistin halkının onurlu direnişi için gözlerimizin önünde süren bu vahşete katliama dur demek için herkese ve her platforma ihtiyacımız var. Büyük küçük demeden her türlü dayanışma ve destek bizler için hayati önemdedir. Bu haklı davayı kazanmak için zalimlerin katıksız zulmünü engellemek için bebeklerin evlatların annelerin babaların hasılı kelam Filistinli kardeşlerimizin yaşaması için bütün ebabil kuşlarına ve büyük küçük demeden onların taşıdığı bütün taşlara ihtiyacımız var. Çünkü şuna inanıyoruz ki büyük üstat Cemil Meriç’in dediği gibi zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur. Filistin meselesinde tarafsızlık kisvesi altında sesini çıkarmayan kim varsa insanlık onurundan haysiyetinden yoksundur. Unutmayalım ki Filistin meselesi varlığı ve tüm temel hakları yok sayılan işgal altındaki bir halkın kendi kaderini tayin etme mücadelesinin nurlu bir tarihidir. Filistin işgal, sömürgecilik, savaş, katliam ve yerinden edinmek gibi insanlığın tanık olabileceği tüm acı hadiselerin yaşandığı bir yerin adıdır. Bugün burada sizlerin huzurunda Filistin halkının sonuna kadar yanında olduğumuzu İsrail'in gerçekleştirdiği bu zulüm ve vahşet bitinceye dek tek vücut ile tek yürek olarak Filistinli kardeşlerimizin haklı davasında onurlu mücadelesini tüm dünyaya haykırmak istediğimizi belirtmek istiyoruz. Özgür Kudüs ve Aksa davası rüzgara göre yön değiştirecek bir dava değildir. Her şart altında savunulması gereken her an zihnimizde kalbimizde taşımamız gereken bir davadır. Eğer bu gece sahurda bu akşam iftarda Filistinli kardeşlerimizin bayram elbisesi giyecekken kefen giyen yavrularımızın acısını hissetmediyseniz onların yaşadığı büyük zulmü sizde yaşamadıysanız o zaman kulluğunuzun ve imanınızın sorgulanma vakti gelmiş demektir. Müslüman olmak demek tek bir Müslüman acı çekiyorsa dünyanın öbür ucunda da olsa aynı acıyı yüreğimizde hissetmek demektir. Filistin Filistinlilerin davası değil, Müslümanların davasıdır".

Muhammed Fırat Aksoy
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Tetik: “Hıdrellez Bayramımız kutlu olsun” Baharın getirdiği bereketin tüm dünyada daim olmasını ve hiçbir ülkenin yoklukla mücadele etmek zorunda kalmamasını dileyen Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Hıdrellez Bayramı dolayısı ile kutlama mesajı yayımladı. Tetik, mesajında dünyanın döngüsü ve devamlılığı için büyük önem arz eden, baharın sembolü, ekinlerin ve çiçeklerin gelişinin müjdeleyicisi Hıdırellez’in ülkede sevinç ve coşkuyla kutlanmakta olduğunu belirtti. Hızır ile İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları inancının da yaşatıldığını hatırlatan Belediye Başkanı Tetik, mesajının devamında “Halk inancına göre, Hızır ile İlyas peygamberler her yıl sadece bir kez Hıdrellezde buluşabiliyorlarmış. Hızır peygamberin karada, darda kalan kişilere yardımda bulunduğuna, onlara kılavuzluk ettiğine, aynı zamanda bolluk ve bereket getirdiğine, İlyas peygamberin de suların koruyucusu olduğuna inanıla gelmiş. Bununla birlikte 5-6 Mayıs tarihi de baharın başlangıcı olarak değerlendirilmiş. Zengin kültürümüzün bir parçası olan bu gün, geçmişle geleceğimiz arasında köprü vazifesi görmüş, kültürümüzü oluşturan örf, adet ve geleneklerimizin nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Bolluk ve bereketin arttığı, bizlere baharı müjdeleyen Hıdırellez Bayramımızı en içten duygular ile kutlarken, tüm dua ve dileklerinizin kabul olmasını dilerim” ifadelerine yer verdi.
Bursa Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne gastronomi ödülü Bursa Büyükşehir Belediyesi, şehrin sahip olduğu zengin mutfak kültürünü turizme kazandırmak amacıyla yaptığı çalışmalar dolayısıyla Gastro Bursa Dergisi tarafından ödüle layık görüldü. Osmanlı saray mutfağının doğduğu şehir olan ve günümüz gastronomi lezzetlerinin önemli duraklarından olan Bursa’nın tescilli lezzetlerini dünyaya duyurmak amacıyla önemli çalışmalara imza atan Bursa Büyükşehir Belediyesi, sektörün bileşenlerine desteklerini de sürdürüyor. Gastro Bursa Dergisi tarafından düzenlenen ‘Dergiye Değer Katanlar’ töreninde, Bursa Büyükşehir Belediyesi de ödüle layık görüldü. Şehir yöneticileri, kamu kurumlarının yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, gastronomi turizmi bileşenleri ve sosyal medya fenomenlerinin katıldığı geceye, Büyükşehir Belediyesi adına Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız katıldı. Genel Sekreter Yardımcısı Yıldız, ödülünü Gastro Bursa Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İhsan Önder Uçar’ın elinden aldı. “Marmara’da ilk sıradayız” Bursa’nın, Türkiye’nin köklü tarihini ve kültürel zenginliğini en iyi şekilde temsil eden şehirlerden biri olduğunu söyleyen Mehmet Yıldız, “Şehrimizin lezzetli yemekleri, tarih boyunca yaşanan göçler ve kültürel etkileşimlerle birleşerek benzersiz bir çeşitliliğe dönüşmüştür. Bursa kebabı, İnegöl köfte, Mustafakemalpaşa tatlısı, pideli köfte, cevizli lokum, tahinli pide, cendere baklavası, Bağdat hurma tatlısı ve kestane şekeri Bursa ile anılan lezzetlerden bazıları. Şehrimizde coğrafi işaretle tescil edilmiş 30 farklı kategoride ürün ve yemek bulunması, Bursa’mızın tarım ve gıda alanındaki zenginliğini ve kalitesini de gözler önüne sermektedir. Bir lokmanın içinde binlerce yılın hikâyesi gizlidir. Sahip olduğumuz coğrafi işaret sayısıyla Marmara Bölgesi’nde ilk sırada yer alıyoruz. Şehrin marka değerini yukarılara taşıyan çalışmalarımızı Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak devam ettireceğiz. Bursa’yı dünyanın önemli gastronomi merkezlerinden birisi hâline getirmek istiyoruz” dedi. Gastro Bursa Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Araştırmacı-Yazar İhsan Önder Uçar ise, gastronomi turizmiyle ilgili bütün birleşenleri bir araya getirmek ve Bursa’daki gastronomi turizminin sıkıntılarının konuşulması amacıyla dergiyi kaleme aldıklarını ifade etti. Bursa mutfağının çok zengin olduğunu dile getiren Uçar, dergiyle Bursa gastronomisine ve gastronomi turizmine değer katmak istediklerini belirtti.