EKONOMİ - 01 Temmuz 2021 Perşembe 15:31

Hepsiburada’nın, NASDAQ’taki piyasa değerlemesi 4 milyar dolara ulaştı

A
A
A
Hepsiburada’nın, NASDAQ’taki piyasa değerlemesi 4 milyar dolara ulaştı

20 yılı aşkın süredir Türkiye’de ticaretin dijitalleşmesi için çalışan Türkiye’nin Hepsiburada’sı NASDAQ Borsası’na halka açılarak küresel teknoloji devlerinin arasındaki yerini aldı.

NASDAQ’ta, Hepsiburada’nın hisselerinin işlem görmeye başlaması onuruna dijital gong töreni düzenlendi. Şirketin halka arz hisse fiyatı 12 dolar ve buna göre açılış piyasa değerlemesi yaklaşık 4 milyar dolar düzeyinde olurken, halka arzdan elde edilen gelir 700 milyon doların üzerinde gerçekleşti.

“Başarınız gerçek bir ilham kaynağı”
e-ticaret sitesinin halka arzı için düzenlenen gong töreninde konuşan NASDAQ Başkanı ve CEO’su Adena Friedman NASDAQ’ta işlem görecek ilk Türk şirketi olması nedeniyle Hepsiburada’yı kutladı. Bu halka arzı gerçek bir ilham kaynağı olarak nitelendiren Friedman, şunları söyledi:

“Türkiye’de önde gelen bir e-ticaret platformu oluşturmanın yanı sıra, daha kapsayıcı bir işgücü oluşturma konusundaki kararlılığınız da aynı derecede ilham verici. ‘Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü’ programınız 2017 yılından bu yana 19 binden fazla kadın girişimciye ulaştı. 2020 yılına gelindiğinde e-ticaret sitesinden yer alan işletmelerin yüzde 20’sinden fazlasının sahiplerinin kadın girişimciler olması etkileyici bir başarı. Kurucusu kadın olan bir girişimin, bu alanda çok daha önemli mesafeler kat ederek, sayısız kadının hayatında olumlu değişim oluşturacağından kuşkum yok”.

“Türkiye’nin yerli ve milli şirketi olarak bu halka arz ile gurur duyuyoruz”
Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Hepsiburada CEO’su Murat Emirdağ, “NASDAQ’ta halka açılmamız, Türkiye’nin de küresel e-ticaret haritasında yerinin olduğunu kanıtlaması ve global teknoloji devlerinin arasına bir Türk şirketinin adını yazdırması adına son derece anlamlı bir gelişme” dedi.

Emirdağ, uluslararası yatırımcıların Türkiye’nin ve e-ticaretin gelecek hikayesine inanarak Türkiye’ye yatırım yapmalarının ve yatırım iştahının çok yüksek olmasının, Türkiye’deki diğer tüm şirketlere iyi bir örnek olacağına inandıklarını ifade etti.

Halka arzla birlikte, daha kurumsal bir yapıya kavuşarak, güçlenen sermaye yapısıyla müşteri odaklı iş süreçlerini ve hizmetlerini sürekli geliştirerek büyüme ve başarıyı sürdürülebilir kılmak istediklerini aktaran Emirdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hepsiburada Türkiye’den doğup dünya markası olma yolculuğunda emin adımlarla ilerleyen ilk ve tek yerli ve milli şirket. Platformumuzda yer alan 45 bini aşkın iş ortağımızla birlikte, geçtiğimiz sene yüzde 100’ün üzerinde büyüme kaydederek 17 milyar TL’lik işlem hacmine imza attık. Şirket olarak, Türkiye’deki KOBİ’lerin, işletmelerin ve yeni girişimlerin işlerini büyütmelerine kaldıraç görevi yaparken aynı zamanda sürdürülebilir ekonomik büyümeye katkı sağlamaya devam etmek istiyoruz. NASDAQ’ta teknolojinin devler liginde halka açık olmak, bu yolda bize hem rehberlik edecek hem de güç verecek”.

Verilen bilgiye göre Hepsiburada, ülke genelindeki akıllı operasyon ve lojistik merkezleri, HepsiExpress, HepsiJet, HepsiGlobal, HepsiPay gibi katma değerli servislerden oluşan dev ekosistemiyle, Türkiye’nin ilk süper uygulama platformu olarak gelişimini sürdürüyor. Türkiye’de emsali bulunmayan “Süper Uygulama” ile e-ticaret sitesi, müşterilere geniş bir yelpazede ürün ve hizmetleri (e-ticaret, süpermarket, ödemeler, havayolu biletleri) ve farklılaştırılmış bir kullanıcı deneyimini tek bir uygulama üzerinden sunuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.