SAĞLIK - 28 Temmuz 2018 Cumartesi 10:38

Her baş ağrısı migren değildir

A
A
A
Her baş ağrısı migren değildir

Her baş ağrısının migren olmadığını söyleyen Nöroloji Uzm. Dr. Oguzhan Onultan, migren tipi baş ağrısı, baş ağrılarının sadece bir türü olduğunu, başka türde baş ağrıları ile karışabilecek bulgular verebildiğini kaydetti.

Baş ağrısı olduğunda, etraftan duyulan veya ailedeki başı ağrıyanlarla konuşularak kişinin kendine koyduğu migren tanısı her zaman doğru olmayabilir. Migren tipi baş ağrısı, baş ağrılarının sadece bir türü olup, başka türde baş ağrıları ile karışabilecek bulgular verebiliyor. Medicana Hastanesi Nöroloji Uzm. Dr. Oguzhan Onultan, baş ağrıları ile ilgili bilgi verdi.

Baş ağrısının teşhisi, hastanın anlatacağı detaylı baş ağrısı öyküsüyle konduğunu söyleyen Dr. Onultan, "MR çektirdim, migrenmişim", ya da "MR çektirdim, migren değilmişim" sözleri hastaların sıklıkla kullandığı ancak tıbbi geçerliliği olmayan yanlış yönlendirmeler olduğunu kaydederek, baş ağrısının tanısı için öncelikle hastanın baş ağrısını detaylı anlatması ve hekimin detaylı dinlemesi gerektiğini açıkladı.

Dr. Oguzhan Onultan, baş ağrısını anlatırken en önemli noktaları şöyle sıraladı:

"Baş ağrınız kaç yaşlarından beri var?
Kaç yıldır baş ağrınız var?
Bir çeşit mi yoksa birkaç çeşit mi baş ağrınız var?
Baş ağrılarınız hangi sıklıkta olmakta?
Ailede sizden başka baş ağrısı çeken var mı?
Baş ağrıları çektiğiniz dönemler arasında ne gibi şikayetleriniz oluyor?
Baş ağrılarınız okul ya da iş performansınızı etkiliyor mu?"

Baş ağrısı olduğunda vücutta neler olduğu ve hissedildiği doktorla paylaşılmalı

Baş ağrısı olduğunda vücutta neler olduğu ve hissedildiği doktorla paylaşmanın önemine değinen Dr. Oguzhan Onultan, ağrı, başınızı neresinde olduğu, ne şekilde bir ağrı (sıkıştırıcı mı, zonklayıcı mı, bıçak saplanır gibi mi?) olduğu, baş ağrınıza 10 üzerinden kaç puan vereceği, baş ağrınız ne kadar sürdüğü, baş ağrısı öncesinde başlayacağına ait bazı belirtiler verip vermediği, baş ağrısının genellikle günün hangi saatinde başladığı, baş ağrısının önce görmede bozukluk, kör noktalar ya da parlak ışıklar görülüp görülüp görülmediği, baş ağrısıyla birlikte kuvvetsizlik, bulantı, ses ya da ışığa karşı hassasiyet, iştahta değişiklik, davranışlarda değişiklik olup olmadığı, hangi sıklıkta baş ağrısı çekildiği sorularına cevap verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

"Daha önce gittiğiniz başka doktorların istediği tetkik ya da görüntülemeleri doktorunuza getirmelisiniz"
Daha önce baş ağrısı için kullanılan ilaçların doktorlara detaylı söylenilmesi gerektiğimi belirten Nöroloji Uzm. Dr. Oguzhan Onultan, "Daha önce gittiğiniz başka doktorların istediği tetkik ya da görüntülemeleri doktorunuza getirmelisiniz, bu hem vakitten tasarruf sağlar hem de gereksiz yeni tetkiklerin yapılmasının önüne geçer. Bundan sonra nörolog detaylı bir muayene yapacak ve migren ya da diğer baş ağrılarına sebep olabilecek diğer etkenleri ekarte edecektir. Baş ağrılarının pek çok nedeni iyi huylu, masum nedenlerdir. Baş ağrınızın öyküsü, fizik ve nörolojik muayene sonrasında nöroloğunuz baş ağrınızın türü ile ilgili teşhis yapacaktır. Bu sırada, tanıya yardımcı ek tetkikler istenebilir. Bu tetkiklerin genellikle migren, küme tipi baş ağrısı, gerilim tipi baş ağrısı için tanı koydurucu nitelikte değillerdir. Kan ve idrar tetkikleri, tiroid testleri, şeker hastalığına yönelik tetkikler, bazı enfeksiyonlara yönelik tetkikler baş ağrılarınızın gerçek sebebini bulmaya yönelik olabilir. Bazen de baş ağrınızın gerçek sebebini bulmak için MR, tomografi ya da sinüs radyografileri istenir" dedi.

Uzm. Dr. Onultan, baş ağrılarının en sık görülenlerini şöyle sıraladı:

"Gerilim tipi baş ağrısı: En sık görülen baş ağrısı türüdür. Başın her iki yanında ya da boyunda sıkıştırıcı tarzda olur. Sese ve ışığa hassasiyet de olur. En sık sebepleri oturuşunuzdaki bozukluklar, stres, yoğun iş temposu, atlanmış öğünler, depresyon ve az uykudur.

Migren: Başın tek yanında, zonklayıcı; yürümek, konuşmak veya hareket etmekle artan, bulantının eşlik ettiği, ses, koku ve ışığa hassasiyetin olduğu, ağrı öncesindeki günde yemeğe karşı aşırı ilginin olduğu, bazılarında öncesi- eş zamanlı ya da sonrasında bazı bulguların (aura) olduğu (ışık çakması, görmede dalgalanmalar ya da kör noktaların) olduğu baş ağrılarıdır. Migreni tetikleyen etkenler en başta genetik ve çevresel faktörlerdir. Ayrıca hormonal faktörler, uyku bozuklukları, stres, atlanmış öğünler, sigara, parlak ışıklar ve stres de migreni tetikleyen faktörler olarak sayılabilir. Yiyecekler de (şarap, bazı peynirler, sucuk, salam ve salamura gıdalar) diğer faktörler olarak sayılabilir.

Küme baş ağrısı: Aniden başlar, bir gözün arkasında yoğunlaşır. Genellikle günün aynı saatinde ve aynı yerde ortaya çıkar, haftalarca sürebilir. İlk 5-10 dakika çok şiddetlidir ve 3 saate kadar sürebilir. Ağrının olduğu gözde kızarma ve o taraftaki burun deliğinizden akıntı olabilir. Işığa, sese ve kokuya hassasiyet olabilir. Migrende olduğu gibi ağrı öncesi bulantı ve 'aura' denen bazı belirtiler yaşayabilirsiniz. Genellikle geceleri olur ve uykudan uyandırır. En sık ilkbahar ve sonbaharda olur, bu yüzden de allerji ile karışabilir. Düzensiz uyku, sigara ve alkol en başlıca tetikleyen etkenlerdir, ailenizde varsa sizde de olma olasılığı yüksektir.

Sinüzit ağrıları: Yüzde, gözlerde ağrı yaptığı için sıklıkla kişi migreni olduğunu düşünür. Ancak bu ağrıda ateş ve burunda dolgunluk da eşlik edebilir. Enfeksiyon tedavi edildiğinde ağrınız da geçer.

İkincil baş ağrıları (başka nedenlere bağlı ortaya çıkan baş ağrıları): Sinüzit gibi başka nedenlere bağlı ortaya çıkan baş ağrılarıdır. Bunların arasında kafaya gelen darbeler, bazı damarsal anomaliler (anevrizma, vb), tümörler, kafaya gelen darbeler ve epilepsi sayılabilir".

Nöroloji Uzm. Dr. Oguzhan Onultan, bütün bu ağrıları ayırt etmenin için doktorla yapılacak detaylı bir görüşme ve muayenenin ağrının türünü ortaya koyacağını söyledi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da sağlıklı yaşam için pedal çevirdiler Muğla’da sağlıklı yaşam ve bağımlılıkla mücadeleye dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen bisiklet turunda bir araya gelen vatandaşlar, sağlıklı yaşam için pedal çevirdi. Muğla’da her yıl gerçekleştirilen Yeşilay Bisiklet Turu’nun bu yıl 11.’si gerçekleştirildi. Muğla Valisi İdris Akbıyık’ın startını verdiği etkinlikte, protokol üyeleri ve vatandaşlar, sağlıklı yaşam için pedal çevirdi. Yeşilay’ın 2011 yılından bu yana geleneksel olarak düzenlediği bisiklet turu, bu yıl da Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleştirildi. "Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim" sloganıyla 81 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen etkinlik, Muğla’da da büyük ilgi gördü. Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Muğla Yeşilay Spor Kulübü ve Yeşilay Şubesi’nin işbirliğiyle düzenlenen etkinlik, saat 10.00’da Cumhuriyet Meydanı’nda başladı. Muğla Valisi İdris Akbıyık, etkinliğe katılanlara teşekkür ederek bisiklet turunun startını verdi. Vali Akbıyık’ın yanı sıra, Vali Yardımcısı Murat Kahraman, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ali Gemalmaz, İl Emniyet Müdürü Ali Canbolat, Gençlik ve Spor İl Müdürü Kazım Açıkbaş, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Yakup Kütük, İl Sağlık Müdürü Ali Burak Mülayim, Yeşilay Muğla Şubesi Başkan Yardımcısı Sebahattin Çevikbaş, Yeşilay Muğla Spor Kulübü Başkanı Ebru Uyan, Bisikletçiler Muğla İl Temsilcisi İlker Cömert ve vatandaşlar da etkinliğe katıldı. Bisiklet turu, Muğla Valiliği önünden başlayıp Ortaköy Mahalle kahvesi önünde sona erdi. Bu etkinlikle birlikte, sağlıklı yaşam ve bağımlılıkla mücadele konusunda farkındalık oluşturulması amaçlandı.
Muğla Akdeniz’in suyu bu yıl 23. kez Ege Denizi ile buluşuyor Muğla’nın Datça ilçesinde geleneksel hale gelen etkinlik çerçevesinde Akdeniz’den alınan ve testilerle taşınan deniz suyu, bu yıl 23. kez Ege Denizi ile buluşacak. Ege ile Akdeniz’in birleşme noktası olan Muğla’nın Datça ilçesinde su testilerine doldurulan ve Akdeniz’den Ege’ye sembolik olarak taşınan deniz suyu, Ege Denizi’ne dökülecek. Datça Çevre ve Turizm Derneği’nin (DAÇEV) girişimi, Datça Kaymakamlığı ve Datça Belediyesi’nin katkıları ile her yıl düzenlenen geleneksel Akdeniz’den Ege’ye Dostluk ve Doğa Yürüyüşü’nün bu yıl 23.’sü gerçekleştirildi. Sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda toplanılmasının ardından başlayan törende Ege Denizi’ne götürülmek üzere Çatalmağara önünden Datça testilerine Akdeniz suyu dolduruldu. Datça Kaymakamı Murat Atıcı, Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün tarafından testilere doldurulan Akdeniz’in suyu, belirlenen güzergah üzerinden Gökova körfezi kıyısındaki Gereme koyunda bulunan Katıyalı mevkiine ulaştırmak üzere davul zurna eşliğinde yola çıkarıldı. Testilere doldurulan sular, yürüyüşün ikinci etabı olan Gereme koyu Katıyalı mevkiinde Ege Denizi’ne dökülecek. “İnşallah çocuklarımız torunlarımız devam ettirir” Törenin açılışında kısa bir konuşma yapan Datça Kaymakamı Murat Atıcı, etkinlikten duyduğu heyecanı da dile getirerek, “Ege’nin birleşim yeri Datça’dayız. Bu yıl 23.’sü düzenlenen Akdeniz’den Ege’ye testilerle su taşıma töreni gerçekleştiriyoruz. Artık geleneksel hale geldi. Bu yıl 23.’sü düzenleniyor. Mayıs ayında bu yürüyüşü bu etkinliği hep beraber, ilçe halkımızla yapıyoruz. İnşallah doğaya bir katkımız olur. Bu farkındalığı oluşturmak için şimdiye kadar bu etkinliği yapan herkese teşekkür ediyorum. İnşallah devamı da gelir ve 100.’sünü de çocuklarımız, torunlarımız gerçekleştirir” dedi. “Temsili olarak iki suyu birleştirmiş oluyoruz” Kısa bir konuşma yapan Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ise “Tarihin bize yüklediği misyonla, 3 bin yıldan beri bulunan bu coğrafyada yaşayan insanların tarihsel süreçte oluşturdukları bir kültüre katkı olsun diye DAÇEV sayesinde bir yürüyüş başlatmıştık” diyerek etkinlik sürecini anlatması için sözü DAÇEV kurucusu ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün’e bıraktı. Knidosluların başlattığını kendilerinin sembolik olarak tamamladıklarını ifade eden DAÇEV kurucusu ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün; "2000 yılında rahmetli Turgay Sönmez’in fikriydi bu yürüyüş olayı ve bizler tamam dedik. Yılda bir kere Mayıs ayının ilk Pazar gününde bu yürüyüşü yapma kararı aldık. Datçalıları bir araya getirelim, birlikte dostluk ve doğa yürüyüşünü yapalım. Hem birbirlerini daha yakından tanımış olsunlar hem sonunda da eğlenelim baharın tadını çıkaralım dedik. Böylece bu etkinliği başlattık ama bu arada aklımıza Knidosluların Perslere karşı kendilerini savunmak için Balıkaşıran’da kanal açarak iki denizi birbirine kavuşturma girişimi geldi. Biz de bunun üzerine madem onlar beceremedi, biz bu olaya bir gönderme yapalım Akdeniz’in suyunu alıp Gökova Körfezi’ndeki Gereme koyuna dökeriz ve böylece onların beceremediklerini biz yapmış oluruz, temsili olarak da iki suyu birleştirmiş oluruz dedik” şeklinde konuştu.
İstanbul Büyükçekmece’de lüks villada sır ölüm: 17 yaşındaki genç havuzda can verdi Büyükçekmece’de haftalık kiralık lüks bir villada 17 yaşındaki Mervan İpek arkadaşları eğlenirken iddiaya göre havuza düşerek hayatını kaybetti. Olayla ilgili inceleme başlatan polis ekipleri şüpheli ölümün arkasındaki sır perdesinin polis tarafından geniş çaplı inceleme başlatılırken, hayatını kaybeden İpek’ten geriye ise arkadaşlarıyla birlikte çekildiği fotoğraf kaldı. Olay, 3 Mayıs günü akşam saatlerinde Büyükçekmece Tepekent’te bulunan lüks bir villada meydana geldi. İddiaya göre, 17 yaşındaki Mervan İpek arkadaşlarıyla birlikte haftalık kiralık lüks bir villada eğlence düzenledi. Düzenlenen eğlence sırasında İpek dengesini kaybederek havuza düştü. İpek, havuzda boğularak hayatını kaybederken, durumu fark eden diğer arkadaşları durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Gencin cenazesi yapılan ilk inceleme ardından kesin ölüm nedeni tespiti için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis evde bulunan arkadaşlarını gözaltı alarak savcılık talimatı ile incelemeye başlattı. İpek’ten geriye ise arkadaşlarıyla birlikte havuza girmeden önce çekildikleri fotoğraf kaldı. Öte yandan polis ekipleri tarafından villada yapılan geniş çaplı incelemelerde uyuşturucu ve silah bulunmadığı öğrenilirken, yaşları 18’den küçük kişilerin villayı nasıl kiraladığı ise merak uyandırdı.
Aydın Aydınlı veteriner hekimler gecede buluştu Dünya Veteriner Hekimleri Günü dolayısıyla Aydın Veteriner Hekimler Odası tarafından düzenlenen gecede veteriner bir araya gelirken, doyasıya eğlenerek stres attı. Aydın Veteriner Hekimler Odası, Dünya Veteriner Hekimleri Günü’nü düzenlenen gece ile kutladı. Efeler ilçesindeki bir kır düğün salonunda düzenlenen geceye oda üyelerinin yanı sıra Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, Köşk Belediye Başkanı Nuri Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Altıntaş ve çok sayıda davetli katıldı. Gecede Aydın Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cemil Şahin oda üyeleri ve davetlileri karşılayarak yakından ilgilenip sohbet etti. Aydın Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cemil Şahin yaptığı konuşmada veteriner hekimlerin sürekli özlük hakkı kaybı yaşadığını belirterek, “Burası dert anlatma, yakınma yeri değil tabii ki ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Veteriner Hekimler uzun yıllardır, sürekli özlük hakkı kayıpları yaşıyor, çok fazla sıkıntımız var dolayısıyla bunun aslında kutlanacak bir tarafı da yok. Biz de isteriz ki, Dünya Veteriner Hekimler Günü vesilesiyle, günlerce eğlenelim, 7 gün 7 gece düğün, bayram yapalım ancak maalesef olamıyor. Bu geceyi de, birlik, beraberlik, dayanışma ve moral gecesi olarak değerlendirerek organize ettik. İlerleyen yıllarda inşallah coşkuyla günlerce kutlamalar yapabileceğimiz günleri de görürüz diye umut ediyorum" dedi. Başkan Şahin odanın kuruluşunun 30’uncu yıl dönümü olduğunu hatırlatarak devam ettiği konuşmasında, "Aynı zamanda, Aydın Veteriner Hekimleri Odamızın kuruluşunun da 30. yılı içerisindeyiz. Odamızın bugünlere ulaşmasında büyük emek veren, değerli oda yöneticilerimize, oda kurullarımızda görev yapan meslektaşlarımıza ve maddi manevi her şartta büyük destek aldığımız, temel taşlarımız, meslek örgütümüzün varlık sebebi olan değerli üyelerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Şanla, şerefle, onurla daha nice 30 yıllara erişebilmeyi ümit ediyoruz" diye konuştu. Organizasyonda emeği geçen ve katılarak gecede kendilerini yalnız bırakmayan tüm misafirlerine teşekkür ederek konuşmasını tamamlayan Şahin, “Organizasyonumuza teşrif ederek gecemizi onurlandıran, Efeler Belediye Başkanımız Av. Anıl Yetişkin’e, Köşk Belediye Başkanımız Veteriner Hekim Nuri Güler’e, Veteriner Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Cavit Kum’a ve Dekan yardımcılarımız Prof. Dr. Bülent Ulutaş ve Prof. Dr. Göksel Erbaş’a, Tarım ve Orman İl Müdürümüz Veteriner Hekim İbrahim Altıntaş’a ve İl Müdür Yardımcımız Veteriner Hekim H. Eray Yeşilçayır’a, Buharkent İlçe Tarım ve Orman Müdürümüz Veteriner Hekim İbrahim Selli ’ye, TMMOB Aydın İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Makine Mühendisleri Odası Başkanı Tunç Erlaçin’e, Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu’na, Aydın Diş Hekimleri Odası Yönetim Kuruluna, tüm meslektaşlarımıza ve kıymetli ailelerine, sesi ve harika sahne performansıyla gecemize renk katan müzisyen veteriner hekim İncirliova İlçe Temsilcimiz Mehmet Tokalı’ya şükranlarımızı sunuyor, daha nicelerine hep birlikte ulaşabilmeyi temenni ediyoruz "ifadelerini kullandı. Gecede efelerin sunduğu zeybek gösterisi de büyük beğeni toplarken günün anlam ve önemi dolayısıyla Başkan Şahin, protokol üyeleriyle birlikte pasta kesti. Oda üyeleri canlı müzik eşliğinde doyasıya eğlenerek unutulmaz bir gece yaşarken, üyeler de düzenlediği geceden dolayı Başkan Şahin ve yönetimine teşekkür etti.