DÜNYA - 07 Mart 2017 Salı 09:59

'Hiçbir Azerbaycanlı Türkiye’nin imha edilmesine kayıtsız kalamaz'

A
A
A
'Hiçbir Azerbaycanlı Türkiye’nin imha edilmesine kayıtsız kalamaz'

Azerbaycanlı Milletvekili Mirkişili, Azerbaycan-Türkiye ilişkileri ve bölgede yaşanan son gelişmelere dair çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili ve AGİT heyeti üyesi Tahir Mirkişili, Azerbaycan-Türkiye ilişkileri ve bölgedeki son gelişmeleri Türkiye gazetesinden İsmail Okan Ukav’a değerlendirdi.

15 Temmuz darbe girişimine de değinen Mirkişili, “FETÖ’nün darbe girişiminin başarılı olması demek Türkiye devletinin yok edilmesi demektir. Hiçbir Azerbaycanlı Türkiye’nin trajik bir şekilde imha edilmesine kayıtsız kalamaz.” dedi.

“KARABAĞ SORUNU ERMENİSTAN HÜKÜMETİNİN DEVAM KAYNAĞI”

Azerbaycan toprağı Dağlık Karabağ'da Ermenistan'a bağlı işgalcilerin provokasyonları sürüyor. Azerbaycan'ın bu tahrik edici terör eylemlerine cevabı ne olacak?

Erivan yönetimi için Dağlık Karabağ sorunu hükümetin devam kaynağı olarak kabul ediliyor. Bu açıdan barış görüşmelerini sabote etmek ve askeri çatışmalar çıkarmak Serj Sarkisyan rejiminin çıkarlarına hizmet eden bir araç niteliğinde. Siyasi amaçlarına uzanmak isteyen politikacılar cephe hattındaki provokasyonlarla Ermenistan halkının dikkatini farklı bir yöne çekmeye çalışıyor. Ancak her defasında işgalci güçler büyük hezimete uğruyor.

“ÖLMEK İSTEMİYORLARSA İŞGAL ETTİKLERİ TOPRAKLARI TERK ETMELİLER”

2016'daki çatışmalarda sivillerin de bulunduğu bölgeye saldıran Ermenistan güçlerine karşı harekete geçen Azerbaycan ordusu geniş bir bölgeyi kısa sürede özgürleştirdi. Ermenistan'ın provokasyonlarına Azerbaycan'ın en sert şekilde cevap vereceği açıktır. Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'in de söylediği gibi, Ermeni askerleri ölmek istemiyorsa işgal ettikleri toprakları terk etmeli. Aynı zamanda Azerbaycan sorunun barışçıl yollarla çözülmesinden yana olduğunu defalarca ifade etmiştir.

'Hiçbir Azerbaycanlı Türkiye’nin imha edilmesine kayıtsız kalamaz'

Karabağ konusunda alınan kararların uygulanmasında sıkıntılar yaşanıyor. Sorunun çözümü yönünde atılan adımlar neler?

Ermenistan'a bağlı işgalci güçlerin Azerbaycan topraklarından çıkarılması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından alınan 4 karar var. Ancak bütün bu kararlar kâğıt üzerinde kaldı. Uluslararası teşkilatlar bu kararların hayata geçirilmesi konusunda çifte standart uyguluyor. Bazen alınan kararlar birkaç saat içinde uygulanırken bazı kararların uygulanması on yılları buluyor. Ermenistan'a ciddi yaptırımlar uygulanmalı ama bunun tam tersini görüyoruz. Ermeni diasporasının etkisi altındaki bazı ülkeler Ermenistan güçlerinin işgalini meşrulaştırarak Azerbaycan'ı tahrik ediyor.

“AZERBAYCAN ORDUSU TOPRAKLARINI GERİ ALACAK GÜCE SAHİPTİR”

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorun yalnız iki ülkeyi değil tüm dünyayı ilgilendiriyor. Azerbaycan olarak sorunun çözülmesi yönünde Birleşmiş Milletler (BM) ve AGİT de görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Heyetimiz Ermenistan'ın uluslararası hukuk normlarını kabul etmesi için çalışıyor. Azerbaycan Milli Meclisi, AGİT'e, Ermenistan'a yaptırım uygulanmasını ısrarla öneriyor. Bu durumun Avrupa'nın güvenliğini de tehdit ettiğini ifade ediyoruz. Dağlık Karabağ'daki işgal daha fazla devam edemez. İşgal altındaki Azerbaycan toprakları özgürleştirilmeli. Görüşmeler sonuç vermezse Azerbaycan ordusu tüm imkânları ile topraklarını geri alacak güce sahip.

“ERMENİSTAN MİLLİ İDEOLOJİSİ 1915 OLAYLARI ÜZERİNE KURULU”

Dünyanın, 1915 olaylarına ilişkin soykırım yalanlarıyla Türkiye'yi suçlayan Ermenistan'a yaklaşımı ve bölgedeki Türk/Azerbaycanlılara yönelik katliamları görmezden gelen tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Soykırım" iddiası Erivan yönetiminin siyasi ideolojisi haline dönüştü. Yani Ermenistan milli ideolojisi, vatanseverlik, bağımsızlık, egemenlik gibi değerler üzerine değil yüz yıl önceki olaylar üzerine kuruldu. Ermenistan'ın Türkiye'nin ortak komisyon kurma önerisini reddetmesi de bu durumun kanıtı. Ermenistan yönetimi Ermeni halkını bu ideolojiyle zehirleyip kendi terörist ve işgalci faaliyetlerini haklı göstermeye çalışıyor. 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıyan devletler ise bunu Ermenistan halkına acıdığı için değil, Türkiye'nin güçlenmesine engel olmak için yapıyor.

'Hiçbir Azerbaycanlı Türkiye’nin imha edilmesine kayıtsız kalamaz'

“HOCALI’DA YAPILANLAR SOYKIRIMDIR”

25 yıl önce Ermenistan'ın işgal ettiği topraklardaki Hocalı'yı imha ederek 600'den fazla kadın, çocuk ve yaşlıyı sadece Azerbaycanlı olduğu için katletmesi soykırımdır. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan bu cinayete önderliğini bizzat itiraf etti. Ama bütün bu olgulara rağmen Hocalı soykırımı dünyanın büyük çoğunluğu tarafından tanınmadı. Bu acıların tekrar yaşanmaması için güçlü olmalıyız.

TANAP’A 1 BUÇUK MİLYAR DOLARLIK DESTEK

Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak çalışması TANAP'ta son durum ne?

TANAP'ın inşasında ilk aşama sona erdi, şimdi ikinci aşama üzerinde çalışılıyor. 1810 km uzunluğundaki TANAP'ın Eskişehir'e kadar olan bölümünün 2018 yılı ortasında hizmete girmesi öngörülüyor. Azerbaycan'ın Güney Gaz Koridoru projesine bu yıl 2 milyar 809 milyon dolar kaynak ayırması bekliyoruz, bunun 1 buçuk milyar doları TANAP'a harcanacak. Bu doğrultuda 2 milyar metreküplük gaz 2018 Haziran sonunda Türkiye'ye nakledilmeye başlanacak ve her yıl kademeli olarak artırılacak.

“AZERBAYCAN’IN TÜRK EKONOMİSİNE GÜVENİ TAM”

SOCAR'ın Türkiye'deki projeleri hakkında bilgi verir misiniz?

SOCAR, Türkiye'deki faaliyetlerini TANAP boru hattının inşası, STAR petrol işleme fabrikası ve 2008'de satın aldığı Petkim ile sürdürüyor. Türkiye'deki ekonomik gelişmeler Azerbaycan'da yakından takip ediliyor. Türkiye'ye yapılan yatırımlar Azerbaycan'ın Türkiye ekonomisine olan güveninin kanıtıdır. SOCAR'ın Türkiye'deki projeleri uzun vadelidir. Tüm çalışmaların zamanında ve yüksek kalite ile hayata geçirileceğine inanıyoruz.

EKONOMİNİN PETROLE BAĞIMLILIĞI AZALTILIYOR

Azerbaycan'da gerçekleşen devalüasyon sonrası ortaya çıkan ekonomik krize dair alınan önlemler neler?

Ülkenin döviz gelirleri petrol satışından elde ediliyor. Dolaylı olarak petrol fiyatlarının düşmesi Azerbaycan'ın döviz gelirlerini önemli ölçüde azalttı. Bu nedenle Azerbaycan ekonomisinin petrole bağımlığını azaltmak için 2008'den başlayarak çeşitli tedbirler uygulanmaya başlandı. 

'Hiçbir Azerbaycanlı Türkiye’nin imha edilmesine kayıtsız kalamaz'

Azerbaycan ürünlerinin ihracatının teşvik edilmesi, tarım üreticilerinin vergiden muaf tutulması, üreticilere gübre ve donanım desteği sağlanması, girişimcilere kredi verilmesi, devlet organlarının kendi ihtiyaçları için milli ürün alım sisteminin oluşturulması, vergi borçlarının affedilmesi vb. uygulamalar da hayata geçirilen önlemler arasında bulunuyor. 

“RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE CİDDİ ADIMLAR ATILIYOR”

Azerbaycan'da öğrenim gören bazı Türk öğrencilerin eğitimcilerle yaşadığı sıkıntılar hakkında ne düşünüyorsunuz? Söz konusu öğrencilerin, eğitimciler tarafından ücret karşılığında not değerlendirmesine tabi tutulduğu iddia ediliyor.

Azerbaycan eğitiminde ciddi reformlar yapılırken, hem içerik hem de kalite açısından değişikliklere gidiliyor. Birçok üniversitenin yöneticileri yenilendi. Rüşvet ve yolsuzlukla mücadelede ciddi önlemler alınıyor. Eğitim sisteminin elektronik ortama entegrasyonu sağlanıyor. Tüm bu sistemler, söz konusu olumsuzlukların önüne geçmek için şeffaflaştırılıyor. Yani bu hususlar konusunda mücadele ediyoruz ve eminim ki yakın gelecekte bu tür şikâyetler olmayacak. Aynı zamanda belirtmek isterim ki öğretim görevlilerine rüşvet teklif eden öğrenciler de kanun önünde sorumludur.

“TÜRK HALKI CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ETRAFINDA KENETLENDİ”

FETÖ ile mücadelede Türkiye'ye destek veren en etkin ülkesiniz. Azerbaycan'daki FETÖ yapılanması ne durumda?

Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev kardeş Türkiye'de meydana gelen tüm terör olaylarını, özellikle de 15 Temmuz darbe girişimini şiddetle kınadı ve Azerbaycan'ın her zaman kardeş Türk halkının yanında olduğunu, halkın tercihine saygı duyulması gerektiğini belirtti. Bu olaylar sırasında bazı devletlerin önyargılı yaklaşımına rağmen, Türk halkı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafında kenetlendi ve tarihin en ağır denemesinden alnının akıyla çıktı. Azerbaycan, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere tüm terörist oluşumların karşısındadır ve bundan sonra da öyle olacak. Devletimiz daima hak ve adaletten yanadır.

'Hiçbir Azerbaycanlı Türkiye’nin imha edilmesine kayıtsız kalamaz'

“FETÖ’NÜN DİNLE HİÇBİR İLGİSİ YOKTUR”

FETÖ'nün Azerbaycan'da belirli uzantıları olabilir ancak burada güçlü bir ideolojik dayanakları yok. Bu örgüt, devlet bağımsızlığımızı restore ettiğimiz ilk yıllarda oluşan kaotik ortamdan faydalanarak ülkemize girdi. Diğer ülkelerde olduğu gibi Azerbaycan'da da önce eğitim sistemine nüfuz etti. Sovyet sisteminden kalma eğitimle karşılaştırıldığında daha rahat çalışabileceklerini biliyorlardı. Fakat devletimiz güçlendikçe diğer radikal akımlar gibi onlarında önlenmesi yönünde çalışmalar başlatıldı. 2009 yılında Fetullah Gülen ve örgütüne ait kitap, video ve kayıtların Azerbaycan'a sokulmasına yasaklandı. FETÖ'nün dinle hiçbir ilgisi yoktur. Bu oluşum dini bir kurum değil, din adı ile maskelenmiş siyasi bir örgüttür.

“DARBENİN BAŞARILI OLMASI DEMEK, TÜRKİYE DEVLETİNİN SONU DEMEKTİR”

15 Temmuz darbe girişimi sırasında neredeydiniz? O gece neler hissettiniz?

Darbe girişimi sırasında evdeydim, Türkiye'de olup bitenleri televizyondan öğrendik. Önce yaşananların doğru olduğuna inanmak istemedim, çünkü bu girişimin başarılı olması demek Türkiye devletinin sonu demekti. Hiçbir Azerbaycanlı bizim için kardeş olan Türkiye'nin trajik bir şekilde imha edilmesine kayıtsız kalamaz.

Türkiye'de yaşayan dostlarımla görüştüm, sürekli olarak olayların hangi yönde cereyan ettiğini öğrenmeye çalıştım. Allaha şükürler olsun ki bu darbe girişimi başarısız oldu. Türk halkı tarihinde olduğu gibi bir kez daha büyük bir tehlikenin üstesinden başarıyla geldi. Azerbaycan halkı ve Cumhurbaşkanı Aliyev bu anlarda da Türkiye'nin yanında oldu. Güçlü olmak Azerbaycan ve Türkiye'nin var olmasının tek şartı. İnanıyorum ki devletlerimiz güçlü oldukça, halklarımız huzur ve refah içerisinde yaşayacak.

'Hiçbir Azerbaycanlı Türkiye’nin imha edilmesine kayıtsız kalamaz'

TAHİR MİRKİŞİLİ KİMDİR?

Tahir Mirkişili, 7 Haziran 1977'de Sovyet Azerbaycan'ında dünyaya geldi. Dünya çapında lise öğrencilerinin katıldığı en eski bilim yarışması olan Uluslararası Matematik Olimpiyatları'nda Azerbaycan'ı temsil etti. Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Fakültesi'ni onur derecesiyle tamamladı. Azerbaycan Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen Ekonomi Olimpiyatlarında birinci oldu. Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi'nde Uluslararası Ekonomi alanında yüksek lisans yapan Mirkişili, ABD'nin Standford Üniversitesi'nde Ekonomi Yönetimi üzerine eğitim alarak uzmanlaştı. 2006 yılında "Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Dış Ticaret Politikası ve İyileştirme Yolları" konulu doktora tezini başarıyla savunarak iktisat bilimleri üzerine felsefe doktoru ünvanı aldı. 2016 yılında İngiltere'de Oxford Üniversitesi Uluslararası Ekonomi ve Uluslararası Politika programını bitiren Mirkişili, İngilizce Rusça, Türkçe ve Almanca biliyor. Azerbaycan'da ekonomi-bilim alanında üstün başarı gösteren kişilere verilen Terakki Madalyası sahibi Mirkişili, evli ve 2 çocuk babasıdır. 

Türkiye gazetesi / İsmail Okan Ukav

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Boğazından bıçaklanan kadının saldırıya uğradığı anlar kamerada Ankara’nın Sincan ilçesinde bir kadının ölümüne sebep olan bıçaklı saldırı an be an güvenlik kamerasına yansıdı.Sincan’da dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda S.K. (34) isimli şahıs, bilinmeyen bir nedenden dolayı kavga ettiği Edanur K.’yi (28) boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Edanur K., hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Saldırgan S.K. ise polis ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Dün yaşanan olay ise çevredeki güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde S.K.’nin Edanur K.’ye saldırdığı anlar an be an kaydedildi.“Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı”Öte yandan, Edanur K.’nin arkadaşı olan Kader Düzgün, olayın ardından açıklamalarda bulundu. Düzgün, Edanur’un psikolojik sıkıntıları olabilir fakat hiçbir insan bu şekilde öldürülmeyi hak etmiyor. Cinayete kurban giden birçok kadınlarımız, çocuklarımız var. lütfen kadınlarımıza ve çocuklarımıza sahip çıkalım. Edanur daha 27 yalındaydı. Arkadaşları tarafından sevilen, sayılan bir kızdı. Ailesi paramparça durumda, eşi de aynı şekilde. Tabi ki hepimiz hata yapabiliyoruz. Hepimizin psikolojik olarak sorunlarımız var. Kendisi de aynı şekilde psikolojik destek de alıyordu. Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı” açıklamasında bulundu.
Karabük Geleceğin Baristaları ve Kahve Tutkunları KBÜ’de “Temel Barista Eğitimi” Aldı Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KABÜSEM) bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi akademisyenleri tarafından kahve sektöründe kariyer yapmayı hedefleyenler ve kahve severler için “Temel Barista Eğitimi” verildi. KABÜSEM bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz tarafından kahveye ilgi duyan her bireye alanında önemli bir başlangıç yapmak amacıyla 17 kişiye “Temel Barista Eğitimi” verildi. Kursiyerler, kahve sanatları ve endüstri: yetiştirme, işleme, kavurma ve sunum, makine ekipman eğitimi, temel barista hijyen kuralları, espresso alım tekniklerini kavrama, aspresso bazlı sıcak kahveler yapım ve sunum teknikleri, espresso bazlı soğuk kahveler yapım ve sunum teknikleri, 3. nesil kahve yapım ve sunum teknikleri, latte art teknikleri ve uygulamaları, milkshake, smoothie ve kokteyl grubu içeceklerin yapım ve sunum teknikleri, yöresel kahvelerin yapım ve sunum teknikleri ile gıda güvenliği ve hijyen eğitim gibi konularda toplamda 38 saat eğitim aldı. Karabük Üniversitesi bünyesinde KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın destekleriyle kurulan atölyede Safranbolu Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ile beraber barista eğiticiliği yaptıklarını ifade eden Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz, geçekleşen eğitim süreci ile ilgili konuştu. Yılmaz, “Burada birinci nesil, ikinci nesil ve üçüncü nesil olmak üzere kahvelerimiz var. Bunları tek tek bizzat kursiyerlerimize gösteriyoruz, yapıyoruz, yaptırıyoruz” dedi. Yılmaz, bütün kursiyerlere ilgi gösterdiklerini dile getirerek, “Espresso makinesinde yeni olarak öğüttüğümüz kahveyi temperlemesinden, espressonu nasıl alınacağına kadar bütün aşamaları tek tek göstererek kursiyerlerimize öğretiyoruz. Aynı zamanda da ‘Süt nasıl köpürtülür, kreması nasıl alınır, latte kreması, cappuccino kreması nasıl olur?’ Bunların hepsini tek tek detaylı bir şekilde izah ediyoruz” diye konuştu. 17 kursiyerin eğitim aldığını ve taleplerin her geçen gün arttığını, farklı alanlardan ve bölümlerden kursiyerlerin olduğunu, kahveye ilgi duyan, kahve kültürünü benimsemiş herkesin ilgi ve talepte bulunduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu kursta kahve üzerine kahve hazırlama noktasında birçok deneyimi elde ediyorlar. e-Devlet’ten taranan sertifikalarımız var. Üniversite bünyesinde bunları biz veriyoruz. Bu sertifikayla kafelerde barista olarak çok rahat bir şekilde kursiyerlerimiz çalışabiliyorlar, iş bulabiliyorlar. Şu anda kahve yeni bir trend, ciddi bir eğilim var bu alanda. Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu yerlerde birçok kafe mevcut. İnsanlar buralara gidip zaman geçiriyorlar. Dolayısıyla bu yoğun olan kafelerde kursiyerlerimiz de çok rahat iş bulabilme imkanına sahip oluyorlar. Kalifiyeli eleman yetiştiriyoruz. Bütün kahvelerimizi her şeyi tek tek gösteriyoruz, yaptırıyoruz. Dolayısıyla onlar da deneyim kazanmak kaydıyla çok rahat bir şekilde iyi bir barista olabiliyorlar” dedi. Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2. sınıf öğrencisi Fatma Güler, 38 saatlik bir eğitim aldıklarını ifade ederek, “Burada her çeşit kahve türünü öğrendik. Sıcakları, soğukları, frozenları, meyvelileri, smoothieleri hepsini öğrendik. Kahveleri çok seviyorum. Hepsinin nasıl yapıldığını öğrenmek istedim. Böylelikle hocalarımızın sayesinde bir eğitime tabi tutuldum. Kahvelerin aslında zor bir şekilde yapılmadığını, kolay bir şekilde olduğunu ama el becerisi gerektirdiğini görmüş oldum. Aslında biz tüm öğrenciler için bu, avantaj oldu. Çünkü baristalık ilerideki mesleklerin başında geliyor. Herkes artık kahve içmeye başladı ve ileride büyük bir alanı kaplayacağını düşünüyorum. Bu yüzden iş imkânının daha fazla olduğunu, bu alanda ilerlemek isteyen kişilere öncülük ettiğini, hocalarımızın sayesinde büyük bir şekilde bize katkıda bulunduklarını düşünüyorum. O yüzden ileride iş hayatında önemli yere sahip olacağını düşünüyorum” diye konuştu. (YE-
Erzurum Çığlık: “EİT 2025 Erzurum’a çok şeyler katacak” Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü olarak atanan Muharrem Çığlık, 2025 Turizm Başkentliği süresince yürütülecek proje ve faaliyetlerle ilgili açıklamalar yaptı. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 4. Turizm Bakanları Toplantısı’nda "2025 EİT Turizm Başkenti" olarak ilan edilen Erzurum’da kollar sıvandı. Erzurum’un 2025 EİT Turizm Başkenti seçilmesi ve diğer turizm hareketliliklerini değerlendirmek üzere oluşturulan çalışma geçtiğimiz aylarda başlatılmıştı. EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık, turizm sektörünün dünya genelinde sağladığı istihdam ve ulaştığı hacim ile dünyadaki en aktif sektörlerden biri olduğu dile getirerek, “Orta ve uzun vadede şehrimizde turizm sektörünün ekonomik büyümeyi yönlendirmesi ve iş imkânları oluşturması bakımından öncü sektörlerden olması beklenmektedir.” dedi. “Turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi önemli” 2025 Erzurum Turizm başkenti süreci şehrin turizmi çeşitlendirme hedefi doğrultusunda gerçekleştirilen alt yapı, çevre, tanıtım ve yatırım faaliyetlerine önemli ölçüde katkı sağlayacağını dile getiren Çığlık, “Erzurum, coğrafi konumu itibariyle doğal güzellikleri, yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmasına bağlı olarak tarihi ve kültürel zenginlikleri, zengin bitki örtüsü, gastronomisi, insanımızın sıcakkanlılığı ve misafirperverliği gibi birçok artısıyla ulusal ve uluslararası turizminde rekabet üstünlüğü sağlayacak potansiyele ve avantajlara sahiptir. İhtiyaç ve beklentilerin hızla değiştiği turizm sektöründe, potansiyelin avantaja dönüştürebilmesi, Erzurum gibi birçok turistik ürün çeşidini bünyesinde barındıran ve halen daha bakir sayılabilecek turizm bölgelerinde turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesine bağlıdır.” şeklinde konuştu. “Şehrimizle özdeşleşmiş ürünlerimiz korunacak” Erzurum’un; tarihi geçmişi ve bulunduğu konum itibari ile olarak Türkiye’nin en zengin gastronomi, tarihi ve ticari geçiş güzergâhında bulunması sebebi ile sahip olduğunu anlatan EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık, şöyle konuştu, “Zenginliklerin farkında olduklarını hatırlatan ve şehrimizle özdeşleşmiş ürünlerimizin korunarak ileriki dönemlere aktarılabilmesi için çalışmalarımızı ve planlamalarımızı bu doğrultuda yapmaya çalışıyoruz. 2025 Erzurum Turizm Başkenti hedefleri ve turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi doğrultusunda EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti ana komisyonu tarafından; EİT 2025 İstişare Kurulu , EİT 2025 Danışma Kurulu ve EİT 2025 Alt Komisyon Kurulu oluşturulmuştur. EİT 2025 Alt Komisyon grubu süreç içerisinde gerçekleştirdiği istişare ve değerlendirme toplantıları ile 2025 yılı içerisinde düzenlenmesi planlanan etkinlik ve organizasyonların takvimini oluşturmaya çalışmıştır.” Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) nedir Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, 1985 yılında İran, Pakistan ve Türkiye tarafından kurulan uluslararası bir kuruluş olup üye sayısı Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan’ın da katılımı ile 10’a ulaştı. Teşkilatın amacı üye ülkelerin kalkınmalarına katkıda bulunmak, EİT Bölgesi içindeki ticari engelleri kaldırarak bölge içi ticareti geliştirmek ve EİT bölgesinin küresel pazarlarla bütünleşmesini teşvik etmek suretiyle üye ülkeler arasındaki kültürel ve tarihi bağları güçlendirmek olarak ifade ediliyor. Bu bakımdan EİT, Türkiye’yi Orta Asya Cumhuriyetleri ve Güney Asya ülkeleri ile bir araya getiren önemli bir platform niteliği taşıyor. (MEK-NK)
İstanbul sigortaladım.com’dan yeni sigorta ürünü sigortaladım.com, yeni ürünü Aracıma Garanti Sigortası’nın başladığını duyurdu. Sigorta, araçların en önemli aksamların da oluşabilecek arızaları güvence altına alıyor. Dijital sigorta platformu sigortaladım.com, yeni ürünü Aracıma Garanti Sigortası’nın başladığını duyurdu. Garantisi biten tüm araçlara yapılabilen sigorta, araçların en önemli aksamların da oluşabilecek arızaları güvence altına alıyor. Yeni ürün, sigortanın yürürlükte olduğu süre içinde araçta meydana gelen arıza sonucu; aracın doğru şekilde çalışmasını sağlamak için sigorta kapsamına giren parçaların onarılması ve gerektiği durumlarda değiştirilmesi sebebiyle oluşan masrafları kapsıyor. Sigorta ile araçları motor, manuel/otomatik şanzıman, aks, aktarma grubu, direksiyon, fren aksamı, yakıt sistemi, elektrik, konfor elektrik, soğutma sistemi, klima sistemi, egzoz grubu veya güvenlik sistemlerinde oluşabilecek mekanik ve elektrik arızalarını teminat altına alıyor. Verilen bilgiye göre; araç sahipleri, Aracıma Garanti Sigortası poliçesi satın aldıklarında, poliçe kapsamındaki D-Ekspert’den ücretsiz full ekspertiz hizmeti alıp, garanti sigortasını aktif hale getirebiliyorlar. Poliçe şartlarından tam olarak faydalanabilmek için 1 ay içerisinde ücretsiz ekspertizin yaptırılması zorunlu olan sigortadan 8 yaşını ve 160 bin km’yi geçmemiş araçlar faydalanabiliyor. Bu ürünle poliçe sahipleri, yılda 2 kez ve olay başına 2 bin TL’ye kadar araç çekici hizmetinden de yararlanarak arızalı araçlarını en yakın yetkili servise çektirebiliyorlar. Ayrıca arızanın 10 iş günü içerisinde giderilememesi halinde, poliçe kapsamında sigorta şirketi tarafından ikame araç da temin ediliyor. Aynı zamanda bu ürünü satın alanlara özel 1.000 TL’lik ücretsiz yakıt çeki de hediye ediliyor. Poliçe ücretleri araç modeline, markasına, kilometresine ve motor hacmine göre değişiklik gösterirken satın alındıktan sonra 12 ay veya 20 bin km süresince geçerli olacak. Sigorta, yalnızca otomobiller için değil, hafif ticari ve suv’lar için de geçerli olacak. sigortaladım.com’un Genel Müdür Yardımcısı Orçun Kızıltepe, “Sıfır araçların yüksek maliyetleri sebebiyle ikinci el araçlarımızın değeri daha da artmaya devam ediyor. Pazardaki ticaretin yoğunluğu, kimi zaman istenmeyen olaylara da yol açabiliyor. İkinci el araçlarda ortaya çıkabilecek mağduriyetleri engellemek ve yaşanan olumsuz durumları sonlandırmak öncelikli hedefimiz. Bu nedenle tüm araç sahiplerinin, özellikle aracının garantisi biten kullanıcıların, Aracıma Garanti Sigortası’nı yaptırarak araçlarını güvence altına almalarını öneriyor ve önemsiyoruz. sigortaladım.com olarak gelişmiş teknolojimiz ve altyapımız ile müşterilerimize güncel, doğru ve avantajlı sigorta seçenekleri sunuyoruz. Kullanıcılarımız, sunduğumuz teklifler arasından ihtiyaçlarına en uygun poliçeyi tercih ederek daha güvenli bir sürüş sağlayabilirler” dedi.
Zonguldak Taksi durağında dehşet anları kamerada Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde evinin geçimini sağlamak için taksi şoförlüğü yapan oğlunun durakta darp edildiğini öğrenen anne şikayetçi oldu. Darp anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. İddiaya göre, Karadeniz Ereğli ilçesinde taksi şoförlüğü yaparak geçimini sağlamaya çalışan 19 yaşındaki Özay Kızıl, aynı durakta taksicilik yaptığı öğrenilen T.Y. ve M.A.’nin şiddetiyle karşılaştı. Daha önce geçirdiği motosiklet kazası sebebiyle iki kez beyin ameliyatı geçiren Kızıl, durağın güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerinde bir tartışma sonrası darp edildi. Evini geçindirmek için çalışan oğlunun şiddete maruz kaldığını kendisine ulaştırılan güvenlik kamerası görüntüleriyle öğrenen anne Özlem Ak, 2 kişi hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulundu. Yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatan anne Ak, “Oğlum eve alın teriyle ekmek getiriyor sanıyorduk meğerse kan teriyle getiriyormuş” dedi. Oğlu Özay Kızıl’ın saldırganlardan korktuğunu söyleyen anne Ak, “Görüntüler elime geldi. Daha önce de çocuğuma üç kez yapılmış aynı kişiler tarafından, benim çocuğum korkuyor. Neyle tehdit ediliyor bilmiyorum. Ben yardım istiyorum. Çocuklarıma hem annelik hem babalık yaptım. Çocuğum küçüklüğünden beri çalışıp bize bakıyor. İki kız kardeşi var. Ben bir yerde çalışmıyorum. Çocuğumun getirdiği parayla geçiniyoruz. Çocuğum alın teri getiriyor derken kan teri getiriyormuş. Neden yani bu, bütün annelere, bütün büyüklere sesleniyorum. Bana yardımcı olun. Çocuğum neden dayak yiyor” diye gözyaşı döktü. Oğlu Özay Kızıl ile görüştüğünde “Konuyu kapat anne” dediğini söyleyen Ak, “Çocuğum korkuyor. Üç aydır çocuğumu tanıyamıyorum. Savcılığa gittik şikayetçi olduk. Ben çocuğumun hayatından endişeliyim. İki yıl önce motosiklet kazası geçirdi. İki kere beyin ameliyatı oldu. Ameliyatlı olduğu halde çalışmaya çalışıyor. Bu dayağın sebebi ne? Benim çocuğum ne yapmış da dayak yiyor. Ben görüntüleri izledikçe içim parçalandı. Anne olarak ne yapacağımı bilmiyorum” dedi. Olay sonrası taksi durağının başkanını aradığını söyleyen anne Özlem Ak, “Durak başkanını aradım. Olay üç gün önce olmuş. Daha hiçbir şey yapmamış. Pazar günü toplantıyı beklediğini ve ceza keseceğini söyledi. Ben de durak başkanına ‘Bu ceza beni tatmin etmez. Bu olayın sebebini öğrenmek istiyorum. Neden benim çocuğum sürekli bunlar tarafından darp ediliyor. Çocuğuma ne yaptırmak istiyorlar. İstedikleri ne, bunu öğrenmek istiyorum’ dedim. Çocuğumu darp edenlerden birinin telefonunu aldım. Kendisini aradım. Çocuğumu neden darp ettiklerini sorup, beyin ameliyatı geçirdiğini hatırlattım. Bana ‘Sen bu konuyu kapat. Sonu iyi olmaz’ deyip kardeşinin de avukat olduğunu söyledi. Ben gariban biriyim ben uğraşamam diye düşündüler. Kardeşi avukat olan önüne geleni darp mı etsin” ifadelerine yer verdi.