DÜNYA - 12 Mart 2017 Pazar 13:39

Hollanda’nın kepazeliğini Avrupa basını böyle gördü

A
A
A
Hollanda’nın kepazeliğini Avrupa basını böyle gördü

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Hollanda’da skandal bir uygulamaya ve eziyete maruz kalması, Avrupa basınında da yer buldu.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Hollanda’da skandal bir uygulamaya ve eziyete maruz kalması, Avrupa basınında da yer buldu.

ALMANYA

Türk siyasilerin Almanya’da Türk vatandaşlarıyla bir ara gelmesini çeşitli nedenler ortaya sürerek engelleyen Almanya’da medya, Hollanda’da yaşananlara geniş yer verdi. Haber siteleri olayı manşetten verirken, televizyonlar da Hollanda polisinin Türklere uyguladığı şiddet görüntülerini yayınladı.

Bild Gazetesi, yaşananları “Hollanda ile Türkiye arasındaki anlaşmazlık gerginliğe neden oldu”, “Dışişleri Bakanının Hollanda’ya girişi engellendi”, “İstanbul’da protestolar. Rotterdam’da çatışma ve Türk Bayan Bakan Almanya’ya sınır dışı edildi”, “Hollanda Büyükelçisine gelme denildi”, “Hollanda polisi Rotterdam Başkonsolosluğu önünde toplanan Türkleri tazyikli su sıkarak ve şiddet kullanarak dağıttı. Arbede yaşandı” başlıklarıyla verdi.

Spigel Online’da ise Hollanda ile Türkiye arasında yaşananlara, “Ankara ve Lahey arasında tartışma, beklenilen fırsat krize dönüştü. Her iki tarafta sert protestolar var. Türkler her istedikleri yerde seçim propagandası yapmak istiyor. Hollanda buna sert bir şekilde karşı koydu. Başbakan Mark Rutte ve rakibi ırkçı Geert Wilders dün gece yaşananları seçime yansıtabilecekler mi?” yorumu ile sayfalarında yer verdi.

Focus Dergisi’nin online sayfası, “Hollanda Türk bakanı Almanya’ya sürdü“ başlığını kullanarak Hollanda’da yaşanılanları sayfalarına taşıdı. Sitede, “Hollanda, Türk Aile Bakanını önce Almanya-Hollanda sınırında durdurdu ve gerginlik yaşandı. Daha sonra Rotterdam’da durdurarak vatandaşlarıyla buluşması engellendi. Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb, ’O geldiği ülkeye sınır dışı edildi. Müzakerelerimiz netice vermeyince bakanı sınır dışı ettik’ dedi” açıklamalarına yer verildi.

Stern Dergisi olayı “Hollanda polisi Türk bakanı durdurdu ve sonra sınır dışı etti”, N24 haber kanalı da “Diplomatik tartışma yerini dün gece gerginliğe bıraktı“ başlıkları ile verdi. Hollanda ile Türkiye arasındaki gerginliğin zirveye taşındığı belirtilen haberde, Hollanda polisinin Rotterdam Tük Başkonsolosluğu önünde toplanan Türkleri şiddet kullanarak dağıttığına yer verildi.

N-TV haber kanalı da, iki ülke arasında yaşananlar yüzünden bakanlarının Hollanda polisi tarafından durdurulması ve Türk Başkonsolosluğuna girmesine müsaade edilmemesini protesto eden Türklere polisin şiddet kullandığını belirtti. Haberde, Türk bakanın Hollanda hükümetince istenmeyen kişi ilan edilerek sınır dışı edilmesine karşılık Hollanda halkının herhangi bir tepki göstermediğine vurgu yapıldı.

BELÇİKA

Belçika basını, Hollanda ile Türkiye arasında yaşanan diplomatik krize geniş yer verdi. Haberlerde Bakan Kaya’nın bazı korumalarının gözaltına alınarak Almanya’ya gönderildiği, polisin aracından çıkarmaya çalıştığı Bakan Kaya’nın daha sonra polis eskortluğunda Almanya’ya götürüldüğü bilgisine yer verildi. Haberlerde ayrıca Bakan Kaya’nın “’Bu faşist uygulama karşısında demokrasi adına dünyanın tavır alması gerekiyor. Bir kadın bakana yapılan bu muamele asla kabul edilemez” sözlerine de yer verildi.

Het Laaste Nieuws gazetesi, “Rotterdam’da bakanın sınır dışı edilmesi ile ayaklanma” başlığı ile verdiği haberde şu ifadelere yer verdi:

“Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb, ’Bakan Fatma Betül Sayan Kaya’nın Hollanda’dan sınır dışı edilmesinin nedeni ise topraklarımız içinde istemeyen kişi idi. Yaklaşık 5 saat süren bekleyişin ardından Bakan Kaya, Hollanda polisinin eskortluğunda Almanya’ya götürüldü’ dedi. Hollanda polisi ise konsolosluk önünde toplananlara müdahale etti. Hollanda emniyet güçleri sert biçimde göstericileri dağıttı. Göstericiler emniyet güçlerine taşlarla saldırdı.”

De Morgen gazetesi ise, “Rutte bilek güreşi ile Erdoğan karşısında yenilmek istemiyor” başlığıyla verdiği yorumlu haberde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan haftayı en iyi şekilde kapattı referandum kampanyası çerçevesinde. Başkanlığa giden yolda emin adımlarla ilerlemekte ve hiç kimse tarafından yolunda engel olmasına müsaade vermiyor. Pek ya Hollanda Başbakanı Rutte? Onun seçim kampanyası nasıl? Irkçı PVV lider Geert Wilders karşısında puan kazandı. Hiç kimsenin Hollanda’da istediğini yapamayacağı sinyalini verdi” dedi.

Het Belang Van Limburg gazetesi ise, “Türk Bakanı Hollanda tarafından ‘istenmeyen yabancı” başlığına yer verdi. Haberin içeriğinde, Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb’ın “Türkiye’nin Nazi suçlamalarından bıktık. Hollanda ve Türkiye yetkilileri ortak noktada buluşamadılar. Türkler bilmeli ki Naziler tarafından bomba ile saldırılan ülkenin belediye başkanıyım” sözlerine yer verdi.

Nieuwsblad gazetesi ise, “Diplomatik kriz Türk bakanı sınır dışı edildi’ başlığı ile verdiği haberde şu ifadelere yer verdi:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan Hollanda’ya karşı atağa geçti. Yaşanan çatışmalara Türkiye sessiz kalmayacak. Rotterdam’da Konsolosluk binasının çevresi bin kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan taraftarları tarafından kuşatıldı. Türkler bakanına sahip çıkıyorlardı. Emniyet güçlerine taşkınlık eden Türkler karşılığını buldu.”

De Standaard gazetesi de, “Türkiye yanıtı: ‘Karşılığı misliyle verilecek” başlığını kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Üsküdar’da Osmanlı yönetim sistemi sempozyumunda tarihçiler bir araya geldi Osmanlı devletinin kuruluşunun 725. yılında tarihçiler Üsküdar’da bir araya geldi. Osmanlı’nın günümüzdeki gelişmiş ülkelere de ilham kaynağı olan idare sisteminin ele alındığı sempozyumda Osmanlı hanedan mensupları, akademisyenler ve öğrenciler buluştu. Üsküdar’da Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde "Kuruluşunun 725. Yılında Osmanlı Yönetim Sistemi" adlı sempozyumda birbirinden değerli tarihçiler bir araya geldi. Uzman tarihçiler Osmanlı yönetim anlayışını öğrenciler ve akademisyenler ile paylaştı. Sempozyuma Prens Abbas Hilmi, Harun Osmanoğlu ve Selahattin Osmanoğlu gibi hanedan mensuplarının yanı sıra Prof. Dr. Mehmet İpşirli, Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Prof. Dr. Beşir Atalay, Abdülkadir Özcan, Dr. Kemal Tekden, Prof. Dr. Feridun Emecen gibi isimler konuşmacı olarak katıldı. “600 yılı aşkın böyle bir yönetim istisnadır” Eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Ecdadın kurduğu bu büyük imparatorluk, büyük bir medeniyet. Müslüman Türklerin, bütün tecrübelerinden sonra en olgun medeniyet sistemi olarak görüyorum. Son zamanlarda bu büyük medeniyet ile ilgili çok çalışmalar yapıldı ve bu çalışmaların sayısı arttı. Osmanlı’yla mukayese edebileceğimiz örnek bile azdır. 600 yılı aşan böyle bir sistem çok istisnadır. Bunun diğer bir boyutu da aynı hanedanın bu kadar uzun süre bir imparatorluğu yürütmesidir. Bunun örneği yok, Osmanlı’nın en orijinal, en özgün yönlerinden birisi budur. Osmanlı medeniyetine baktığımızda bu kadar çoğulcu bir yönetimi hiçbir yerde göremiyoruz. Her kesim kendi dinini, dilini yaşayarak uzun yıllar ayakta kalmıştır” diye konuştu.
Bursa Osmangazi Belediyespor’da yeni başkan Fatih Karayılan oldu Osmangazi Belediyespor Kulübü’nün yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında yeni başkan Fatih Karayılan oldu. Osmangazi Belediyesi’ne ait Sukaypark Tesisleri’nde gerçekleştirilen Osmangazi Belediyespor Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’na kulübün önceki dönem ve yeni dönem yöneticileri katıldı. İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan kongrede, faaliyet ve denetim kurulu raporu okunarak kabul edildi. Daha sonra gerçekleştirilen açık oylamada kulübün yönetim kurulu üyeleri ve denetim kurulu üyeleri belirlendi. Tek liste halinde yapılan oylamada Fatih Karayılan yeni başkan seçildi. Fatih Karayılan başkanlığındaki yeni yönetim kurulunda; Burak İleri, Özlem Bodur, Kemal Yetişen, Bülent Akça, Kemal Güzelvardar, Sinan Nergiz, Bakır Taşer, Aykut Büyükdere yer alırken, denetim kurulu ise Erdinç Sümer, Necati Gezer ve Ayhan Döner’den oluştu. Kongrede konuşan Osmangazi Belediyespor Kulübü Başkanı Fatih Karayılan, önceki dönem yönetim kuruluna yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür ederek, “57 ilden büyük Osmangazi ilçemizin çocuk ve gençlerinin spor yapabilmeleri için gerekli şartlar oluşturmayı amaçlayan kulübümüz, 20 yıldan beri birçok başarıya imza atmıştır. Bu başarılarda katkısı olan tüm yönetici, antrenör ve sporcularımıza teşekkür ediyorum. Teslim aldığımız bu görevi, yönetim kurulundaki arkadaşlarımla birlikte en iyi şekilde yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Açacağımız yeni branşlar ve hizmete kazandıracağımız yeni tesislerle daha geniş sporcu kitlelerine ulaşmayı hedefliyoruz. Bunun neticesinde sportif başarıların da geleceğine inancımız tamdır. Bizi bu göreve layık gören Osmangazi Belediye Başkanımız Sayın Erkan Aydın’a da çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Bitlis YÖK Başkanı Özvar Bitlis’te tarihi mekanları gezdi Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Bitlis ve Ahlat’ta tarihi mekanları gezdi. Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) ev sahipliğinde düzenlenen ‘Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı’na katılmak üzere kente gelen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, beraberindeki 25 üniversite rektörü ile birlikte tarihi mekanları gezdi. İlk olarak Bitlis merkezde bulunan İhlasiye Medresesi’ni ziyaret eden Özvar, ardından ‘Dere Üstü Islah Projesi’ kapsamında gün yüzüne çıkarılan tarihi yapılar ve köprüleri gezdi. Daha sonra Ahlat’ta Selçuklu Meydan Mezarlığını ziyaret eden Özvar, BEÜ Ahlat Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi İlter İgit’ten mezar taşları hakkında bilgi aldı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, burada gazetecilere yaptığı açıklamasında, Bitlis’in tarihi dokusunu koruduğu nadide illerden biri olduğunu belirtti. Özvar, “Bitlis’te ihtisas sahibi üniversitelerle bir araya geldik. Bilhassa bölgesel kalkınma konusunda çalışmalar yapan 25 üniversitemiz bir araya gelmek suretiyle yıllık olarak bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Biz Türkiye’de üniversitelerimizin bir kısmının bölgesel kalkınma konusunda odaklanmalarını arzu ediyoruz. Pek çok alanda bölgesel kalkınmaya hizmet eden üniversitemiz var. Çay konusunda, tuz konusunda, termal sular konusunda, zeytin ve fındık konusunda uzmanlık tespit etmiş ve bu alanda bilimsel ve teknolojik araştırmalar yapan üniversitelerimiz var. Geçtiğimiz sene itibariyle Bitlis Eren Üniversitesi de “Bölgesel Kalkınma Misyonu İhtisaslaşma Programı” içine dahil edilmiş bir üniversitemizdir. Bitlis Eren Üniversitesi, bilhassa turizm potansiyeliyle dikkat çeken bir üniversitemiz. Şehrin merkezinde bulunan pek çok sayıda cami, türbe, kervansaray veya hanın gerek yurt içi faaliyetleri noktasında gerekse yurt dışı turizm açısından çok kıymetli bir potansiyel taşıdığını fark ettik. Bu sebeple de turizm konusunda odaklanan bir üniversite olarak Bitlis Eren Üniversitesi’ni tespit ettik ve ilan ettik. Üniversitemize kadro desteği veriyoruz ve program desteği veriyoruz. Dolayısıyla kadroların bir kısmını ve programların bir kısmını turizme, bölgesel turizmi geliştirmeye yönelik faaliyetlere başladı. YÖK olarak Bitlis Eren Üniversitesi’nin turizm konusunda ihtisas sahibi olması ve bölgenin kalkınmasına hizmet etmesini önemsiyoruz. Bundan sonra da İnşallah bu desteklerimiz devam edecek” dedi. Bitlis’in tarihi dokusunu muhafaza eden illerden bir tanesi olduğunu belirten Özvar, “Bilhassa şehrin merkezinde yer alan yapılar gördüğümüz kadarıyla Türkiye’de pek çok ilin, pek çok ilde çalışan, yaşayan insanların ilgisini çekecek mahiyettedir. Şehrin içinden geçen çayın, nehrin, suyun fevkalade önemini hep beraber fark etmiş olduk. Dini maneviyat turizmi açısından da önemli bir gelişme kaydettiğini memnuniyetle izlemiş olduk. BEÜ’nün 13 binden fazla öğrencisi var. Öğrencilerimizle yaptığımız toplantılardan almış oldukları kalite eğitimden fevkalade memnun olduklarını fark ettik. Bu çok önemli. Bunun yanında öğretim elemanlarıyla bir araya geldik. Genç, dinamik, yayın yapmaya çalışan, kaliteli üretim yapmaya çalışan kıymetli öğretim elemanları olduğunu fark ettik. Ama bence Bitlis Eren Üniversitesi’ni diğer üniversitelerimizden ayıracak bir başka vasfı ve hususiyeti var. Onu da bu vesileyle sizlerle paylaşmak isterim. Bir üniversiteye bölge, şehir sahip çıktığı zaman o üniversite çok hızlı kalkınıyor ve gelişiyor. Biz Bitlis Eren Üniversitesi’nde bunu fark ettik. Bitlisli hayırsever, iyiliksever, Bitlis’in önde gelen ticaret, sanayi insanları, üniversitemize sahip çıkıyorlar. Bu çok önemli. Bitlis Eren Üniversitesi’nin bu vasfıyla diğer illere de örnek olmasını bekliyoruz. Çünkü sadece üniversite bölgenin gelişmesine katkı vermiyor, aynı zamanda bölgenin ileri gelenleri, tüccarı, esnafı, sanayicisi sahip çıktığı ölçüde üniversitede gelişiyor. Dolayısıyla burada karşılıklı olarak bir kazançtan söz etmek mümkündür” şeklinde konuştu.