EKONOMİ - 19 Aralık 2019 Perşembe 16:25

'HORECA’da hedefimiz, 3,5 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak'

A
A
A
'HORECA’da hedefimiz, 3,5 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak'

Antalya'da düzenlenecek HORECA (Hotel, Restaurant, Cafe) buluşması öncesi konuşan Ali Bıdı, ''Bu yıl minimum 3,5 milyar dolar ticaret hacmi bekliyoruz. En az 49 ülkeden alım heyeti geliyor.50 bin ziyaretçi bekliyoruz'' dedi.

Türkiye’nin büyük konaklama, ağırlama, yiyecek ve içecek endüstrilerinden olan HORECA (Hotel, Restaurant, Cafe) buluşması 15-18 Ocak tarihleri arasında ANFAŞ tarafından Antalya'da gerçekleştirilecek. Büyük HORECA buluşması, katılımcılara daha verimli olanaklar sağlamak amacıyla, 31'inci ANFAŞ Hotel Equipment Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı ve 27'nci ANFAŞ Food Product Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı ile eş zamanlı olarak düzenlenecek. Toplam 600’ün üzerinde katılımcı firmanın, 3 bin 700’den fazla markasını sergileyeceği HORECA buluşmasını, 50 binden fazla yerli ve yabancı profesyonelin ziyaret etmesi öngörülürken, fuar sonunda 3,5 milyar dolarlık iş hacminin oluşması bekleniyor.

Sektör temsilcileri Antalya'daki büyük buluşma öncesi İstanbul'da bir araya geldi. Yapılacak fuarlar hakkında bilgiler verildi. Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz başta olmak üzere; Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Güçlü Kaplangı, Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Başkanı Ali Can Aksu, Marmara Bölge Satınalma Yöneticileri Platformu (MARSAP) yönetim kurulu üyesi İsmail Hakkı Kaya, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı ile ANFAŞ Genel Müdür Yardımcısı Münevver Duran Karahasan'ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda, B2B görüşmeleri sayesinde her iki fuarda toplam 3,5 milyar dolarlık ticaret hacmi beklendiği vurgulandı.

''Bu yıl minimum 3,5 milyar dolar ticaret hacmi bekliyoruz''

Fuar beklentileri hakkında konuşan Ali Bıdı, ''3 yıl önce ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanlığını devraldım, şu anda iki fuarımız yüzde 100 doldu. İnşallah 2021'de dışarıya çadır kuracağız. 2022'de fuarları ayırmayı düşünüyoruz. Çünkü çadır kursak da alanımız yetmeyecek. Bu yıl minimum 3,5 milyar dolar ticaret hacmi bekliyoruz. En az 49 ülkeden alım heyeti geliyor. 50 bin ziyaretçi bekliyoruz" dedi.

Turizm sektörüne değinen Bıdı, ''Turizmdeki krizler atlatıldı, 2018-2019 sezonu çok iyi geçti. Yatırımlar hızla artıyor, otellerde yenileme de başladı. Bu arada iç sektörde canlanacak, dışarıdan kaliteli daha fazla turist gelecek. Bize gelen turistler 650-700 dolar harcarken, Avrupa ülkelerine giden turistler harcamalarında bin 700 ve 2 bin eurolara kadar çıkıyor. Bu durum arz talebe göre değişiyor. Fiyatlarımızı arttırırsak ülkemize daha fazla döviz girer. Antalya'da buna müsait. Fuarımızı da büyüttük. 2023'de hedefimiz 7-8 milyar dolar olur. Bu fuar, dünyaya açılan bir kapı. Buraya gelen insan 2-3 gün fuarı geziyor. Kaldığı zaman zarfında etrafı görüyor. Bir anlamda Antalya'dan Türkiye'yi, tüm dünyaya tanıtıyoruz. Fuarımızda 3 bin 700 marka kendini tanıtacak'' şeklinde konuştu.

"Dernek olarak bu fuara çok önem veriyoruz ve destekliyoruz"

Melih Şahinöz ise şöyle konuştu: "Fuar ile ilgili düşüncemiz; Fuarlar sektörde ev dışı tüketim tedarikçilerini, kullanıcılarını, otelcilerini ve bütün satın almacılarını bir araya getiren ortam. Lokasyon itibariyle alternatifsiz bir fuar olduğu için dernek olarak bu fuara çok önem veriyoruz ve bu fuarları destekliyoruz. Dernek olarak sektöre katma değer sunan ve fayda sağlayan fuarlara destek oluyoruz. Bu fuara üyelerimizin katılmalarını ve müşterileri ile buluşmaları için doğru ortam olduğunu söylüyoruz''.

''Fuar, metrekarede rekor seviyede katılım ile gerçekleşecek''

Bu sene fuarın metrekarede rekor seviyede katılım ile gerçekleşeceğini vurgulayan Güçlü Kaplangı, ''Fuarın hem işin ekipman tarafı hem de gıda tarafı olacak. Yaklaşık 40 bin metrekarelik alan satılmış durumda. Bu durumun son yıllara turizm sektörünün olumlu geçmesinde etkisi var. Hem mevcut yatırımların revizesi hem de yeni yatırımları düşünecek olursak; sektör olarak fuardaki potansiyelleri değerlendirmek ve sektöre katkıda bulunmak istiyoruz'' ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin satın alma profesyonelleri bir arada

Fuarda, Türkiye’nin sektördeki satın alma platformları bir araya gelecek. ANFAŞ tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda; 2020 yılında yatırım ve renovasyon gerçekleştirecek otel, restoran, kafe hastaneler ve yurtlar için satın alma müdürü ve yöneticileri, katılımcılarla buluşma imkanı yakalayacak. Aynı zamanda Türkiye’nin 81 ilinde misafirhaneleri bulunan kamu kurumlarında görev yapan satın alma yöneticileri ve ihale komisyon üyeleri de fuar boyunca alımlar gerçekleştirecek.

Yüksek katılımlı aşçı buluşması

Fuar kapsamında, Türkiye Aşçılar Federasyonu, Antalya Gastronomi Eğitimcileri Birliği Derneği ve ANFAŞ iş birliğiyle, turistik tesislerde yerli malı kullanımını teşvik etmek amacıyla başlatılan 'Yaşasın Anadolu' teması Food Show’da sanata dönüşecek. Endüstriyel mutfak ekipmanlarından gıda ürünlerine kadar tamamen yerli malı ürünler kullanılarak yarışma, şov, workshop ve gösteriler gerçekleştirilecek. Türkiye’nin en yüksek katılımlı aşçılık buluşması olması hedeflenen organizasyonda 4 binden fazla şef fuarda yerini alacak.

Latte Art Yarışması kahve etkinliği

Fuar kapsamında 'Otel Baristaları Derneği Latte Art Yarışması' kahve etkinliği düzenlenecek. Kahve sektörünün otel kanadı profesyonellerini bir araya getirecek 'Latte Art Şampiyonası; Türkiye’de ciddi bir gelir getirisine sahip ve önemli bir kaynak olan turizme destek sağlama amacı taşıyor. Türkiye turizmindeki barista sayısının ve niteliğinin artması ve iletişimin güçlenmesi anlamında önem taşıyan etkinlik; ayrıca otel yöneticileri için çalışan personelin eğitilmesi ve personele destek sağlanması anlamında da bir farkındalık oluşturmayı hedefliyor.

8'inci Uluslararası Housekeeping Olimpiyatları

Fuar çerçevesinde Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği tarafından 8'nci Uluslararası Housekeeping Olimpiyatları düzenlenecek. Konaklama sektörünün aynası Housekeeping mesleğinde farkındalık oluşturmak ve mesleğin renkli yüzünü sergilemek için organize edilen olimpiyatlar, Housekeeping mesleği ve Türk turizmi adına önemli bir gelişme olarak nitelendiriliyor. Yarışma ayrıca, sağlıklı yaşamın korunması ve geri dönüşüm turizminin yegane teminatı housekeeping mesleğinin turizmde sürdürülebilirlik için her yönüyle geliştirilmesi, çıtasının yükseltilmesi turizm camiası adına büyük önem arz ediyor.

Elektrik maliyetini azaltmanın yolları konuşulacak

Eş zamanlı gerçekleştirilecek her iki fuarda da ENEREX Enerji temalı özel oturumlar da düzenlenecek. ''Çatılarımızda Güneş Toplayalım'', 'Endüstriyel Yapılarda ve Otellerde Enerji Verimliliği', 'Enerji Depolama ve Elektrikli Şarj İstasyonları', 'Gıda ve Yeşil Atığın Enerji Üretimi Yoluyla Değerlendirilmesi' başlıkları altında düzenlenecek oturumlarda elektrik maliyetlerini azaltmak isteyen, enerjinin verimli kullanımıyla ilgili soruları olan tüm kurumsal ve bireysel katılımcılar yer alacak.

Adem Gürer
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Kaçak göçmenlerin umuda yolculuğu, Yunan unsurlarının ölüme terk etmesiyle son buluyor Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinden yasadışı yollarla Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçiş yapmak isteyen kaçak göçmenlerin umuda yolculukları, Yunan unsurlarınca lastik bottaki motorlarının sökülüp, Türk karasularına geri itilerek ölüme terk edilmeleriyle son buluyor. Denizin ortasında çaresizce kurtarılmayı bekleyen kaçak göçmenleri, Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri kurtarıyor. Sahil Güvenlik ekiplerince paylaşılan görüntülerde, kaçak göçmenlerin lastik bottaki motorunun söküldüğü ve deniz ortasında yağmur altında mahsur kaldığı görülüyor. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinden lastik bot ile denize açılan ve umuda yolculuk için Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçiş yapmak isteyen kaçak göçmenler, iddiaya göre Midilli Adası’na yaklaştıkları sırada Yunan Sahil Güvenlik ekiplerince durduruldu. Lastik bottaki motoru söken Yunan Sahil Güvenliği, kaçak göçmenleri, Türk karasularına geri iterek, ölüme terk etti. Sahil Güvenlik Kuzey Ege Grup Komutanlığı ekipleri, Ayvacık ilçesi açıklarında lastik botlar içerisinde kaçak göçmen olduğu bilgisi üzerine harekete geçti. Sahil Güvenlik Botu ‘TCSG-8’ tarafından Yunan Sahil Güvenlik ekiplerince Türk kara sularına geri itilerek ölüme terk edilen lastik botlar içindeki 17 kaçak göçmen kurtarıldı. Kaçak göçmenler, işlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi. Yunan unsurları tarafından Türk karasularına geri itilerek ölüme terk edilen kaçak göçmenlerin, Sahil Güvenlik ekiplerince paylaşılan görüntülerde, kaçak göçmenlerin lastik bottaki motorunun söküldüğü ve deniz ortasında yağmur altında mahsur kaldığı görülüyor.
Bursa İznik Belediyesi’nden tarih arşivine anlamlı proje İznik Belediyesi tarafından Süleyman Paşa Medresesi’nde oluşturulan tarih arşivi ve okuma odaları, yeni projelere de ev sahipliği yapıyor. İznik Anadolu Lisesi tarafından gerçekleştirilen, ’Medresedeyim Projesi’ ile her hafta belirlenen gün ve saatlerde öğrenciler tarih arşivine gelerek okumalar gerçekleştiriyor. İznik’in köklü ve zengin belge birikiminin sosyal, kültür, eğitim, ekonomi, tarım, turizm, tarih ve benzeri alanlarda ele alıp araştırmak isteyen vatandaşların yanı sıra akademisyenler, öğrenciler yerli ve yabancı turistlerin faydalanabileceği İznik tarih arşivi kurulmuştu. Orhan Gazi’nin en büyük oğlu Süleyman Paşa tarafından yaptırılan Osmanlı Dönemi’nin ilk medreselerinden Süleyman Paşa Medresesi’nde yer alan arşiv geçmişe ışık tuttuğu kadar gelecek nesillerin gelişmesine de katkı sağlayacak. İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta, “Binlerce yıllık tarihi, medeniyetlere başkentlik yapmış önemli dönüm noktaları, doğası, tarımı, sanatı, kültür ve turizmiyle köklü zengin belge ve bilgi birikimine sahip İznik ilçesinin bu zenginliğini bir arada toplayarak geleceğe aktarıyoruz. İznik Belediyesi Meclis Üyesi Zeliha Peşte koordinatörlüğünde yürütülen tarih arşivi çalışmamız bugün akademisyenlere, öğretmen, öğrenci ve tüm vatandaşlarımıza hizmet veriyor. Gerçekleştirdikleri “Medresedeyim Projesi” vesilesiyle İznik Anadolu Lisesi’ni tebrik ediyorum” diye konuştu.
Ankara TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Peynirde taklit ve tağşişe müsaade edilmemesi gerekiyor" Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Haksız kazanç sağlamak ve birim maliyetleri düşürmek için peynir yapımında değişik yöntemlere başvuruluyor" dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı basın açıklamasıyla Türkiye’deki peynir üretimi ve taklit tağşiş sorununa dikkat çekti. Peynirde çok fazla çeşidin bulunmasının, taklit ve tağşiş yapmanın boyutlarını artırdığını vurgusu yapan Bayraktar, son 2 yılda peynir fiyatlarında 4 kata varan artışların olması tüketicinin alım gücünü azalttığını ve bu durumun sahtecilik oranlarını artırdığını söyledi. Bayraktar şu ifadeleri kulandı: "Haksız kazanç sağlamak ve birim maliyetleri düşürmek için peynir yapımında; süt yağı haricinde yağ kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, ürün yapısını sertleştirmek için nişasta kullanımı, küf ve maya oluşumunu engellemek amacıyla izin verilen miktardan fazla natamisin kullanımı gibi değişik yöntemlere başvuruluyor. Özellikle piyasada tost peyniri, üçgen peynir ve kahvaltılık peynir gibi eritme peynirler sorunu çok daha önemli hale getiriyor. Bu peynirler birçok peynir çeşidinin süt tozu ve tereyağı bazlı süt ürünlerinin ve homojenliği sağlayıcı kimyasal maddelerin karıştırılması ile yüksek sıcaklıklarda işlenerek elde edildiği için tağşişe en açık ürünlerdir." "Peynirde dünya üretiminde 9’uncu sırada olan ülkemizde 200’e yakın peynir çeşidi bulunuyor" Dünyada yaklaşık 22 milyon ton peynir üretildiğini ve 39,3 milyar dolarlık ihracat yapıldığına dikkati çeken Bayraktar, “Türkiye 723 bin ton üretim ile dünyanın 9’uncu, Avrupa Birliği ülkeleri arasında 6’ncı sırada yer alıyor. Dünya peynir üretiminde ABD 6,4 milyon ton ile ilk sırayı alırken, ABD’yi 2,5 milyon tonla Almanya, 1,7 milyon tonla Fransa, 1,2 milyon tonla İtalya, 1,1 milyon tonla Rusya takip ediyor. Türkiye gerçekleştirilen üretim ile dünyanın en büyük peynir üreticilerindendir. Ülkemizin yöresel zenginliği peynirde çeşit sayısını artırıyor. Üretimi yapılan peynir çeşidinin 200’e ulaştığı biliniyor. Türkiye’de tüketimi en yaygın olan peynirler; beyaz peynir, deri peyniri ve kaşar peyniri olmakla birlikte, yöresel peynirler yönünden de ciddi bir çeşitlilik bulunuyor” ifadelerini kullandı. "Peynirde markalaşma ve tanıtıma önem verilmesi gerekiyor" Türkiye’nin çeşitli yörelerinde üretilen zengin bir peynir kültürü bulunduğunu söyleyen Bayraktar, "Her çeşit peynirimizin kendine özgü üretim yöntemi, benzersiz bir lezzet profili var. Bu peynirlerden 40’ı coğrafi işaret alarak tescillenmiş, 18’i için de tescil başvurusu yapılmıştır. Ezine peynirimiz ise Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan ilk Türk peyniri olmuştur. Ancak ülkemiz tüm bu zenginliğe rağmen dünya peynir ihracatından binde 5 oranında pay alıyor. Bu durum markalaşmanın ve tanıtımın ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Ülkemizdeki peynir çeşitlerinin her biri AB tescili alabilecek kalitededir. Amacımız bu lezzetleri dünya tüketicisiyle buluşturmak, Türk mutfağının vazgeçilmez bir parçası olan bu peynirleri bir marka haline getirerek sınırlarımızın dışına çıkarmak olmalıdır" diye konuştu. "Üretimdeki sorunlar çözülmeden, dış pazarlarda rekabet etmek mümkün değildir" "Üretimde yaşanan sorunların çözülememesi halinde dış pazarlarda rekabet etmenin mümkün olmayacağını da sözlerine ekleyen Bayraktar, “Hedefimiz 200’e yakın çeşit peynirimizi dünya tüketicisiyle buluşturmak olmalıdır. Önceliğimiz; yem başta olmak üzere girdilerdeki fiyat artışlarına yönelik etkili tedbirler almak, üreticilerimize sürdürülebilir gelir, tüketiciye ulaşılabilir fiyattan gıda sağlayacak politikaları hayata geçirmek olmalıdır. Çiğ süt fiyatları değişen piyasa koşullarına göre güncellenmeli, süt üreticilerimiz mağdur edilmemelidir. Ülkemizde üretilen sütün büyük bir kısmı, çiftçilerimizi kırsalda tutan, küçük aile işletmeleri tarafından üretiliyor. Bu sektörü ayakta tutan aile işletmeleridir. Bu işletmeler üretime küstürülmemeli, ayakta kalması sağlanmalıdır" açıklamasında bulundu. Türkiye’de süt ürünlerinde tüketim alışkanlığı kazandırmak için okul sütü programının tekrar hayata geçirilmesi gerektiğini de belirten Bayraktar, "Peynir gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilerek, sosyal yardımlarda peynire de yer verilmesi gerekiyor. Peynir tüketiminin artırılması için üretim maliyetleri düşürülmeli, uygun fiyatlı sağlıklı ürünlerin tüketici sofrasına ulaşması sağlanmalıdır" ifadelerine yer verdi.