SPOR - 03 Ekim 2018 Çarşamba 11:20

Hugo Rodallega: 'Karaman'ın bana güveni bende büyük bir değişeme neden oldu'

A
A
A
Hugo Rodallega: 'Karaman'ın bana güveni bende büyük bir değişeme neden oldu'

Trabzonspor'un Kolombiyalı golcü oyuncusu Hugo Rodallega, Teknik Direktör Ünal Karaman'ın sezon başından beri kendisine aşıladığı güvenin büyük bir değişime neden olduğunu söyledi.

Yeni sezona fırtına gibi giren Kolombiyalı oyuncu Hugo Rodallega, Trabzonspor Dergisi'nin ekim sayısına röportaj verdi. Teknik Direktör Ünal Karaman’ın takımın başına gelir gelmez kendisine büyük bir güven aşıladığını belirten Kolombiyalı oyuncu futbol için doğduğunu ve futbolla yaşadığını vurguladı. Trabzonspor forması giymesinin kendisi için büyük bir mutluluk olduğunu belirten Rodallega, "Ancak burada kolay süreçlerden geçmedim. İlk yıllar genelde biraz zor geçiyor; ancak zamanla oyuncu alıştıktan sonra neyi yapıp neyi yapmaması gerektiğini öğrendiği vakit her şey iyi oluyor. Buraya geldikten sonra üç hocayla çalıştım. Hepsinden yeni şeyler öğrendim. Kiminden iyi, kiminden yapmamanız gereken şeyleri öğreniyorsunuz. Tüm bunları yaşadım ve kendimi iyi hissediyorum. Bunların yanında şehrin de sizden çok büyük beklentisi var. Bu beklentiye karşılık verebilmek için bizim de çok çalışmamız gerekiyor" dedi.

"Ünal hoca bana büyük bir güven verdi" 

Teknik Direktör Ünal Karaman'ın kendisine büyük güven verdiğini ifade eden Hugo Rodallega, "Kampın birinci gününden itibaren benimle yaptığı bütün konuşmalarında bu güveni hissettirdi, samimiyetini gösterdi. Bu durum bir futbolcu için çok önemlidir. Ben de hocamızın bu güvenine karşılık olarak çok çalışıp, gol atıp, takımıma yardımcı olmaya çalışıyorum. Hocamız oyna derse oynarım, oynama derse beklerim. Hocamızın duyduğu güven bende çok büyük bir değişime neden oldu. Örneğin, Başakşehir maçında takım olarak iyi bir futbol ortaya koyamadık. Ben de bireysel olarak çok iyi oynadığımı düşünmüyorum. Kaleye sadece iki şutum vardı. Bu durumda belki hocamız beni oyundan alabilir veya bir sonraki maçta oynatmayabilirdi, ama yapmadı. Beni oynattı ve güvenimi pekiştirdi. İşimi doğru yaptığım sürece oynayacağımı ve daha fazla fırsat bulacağımı biliyorum" ifadelerini kullandı.

"Kadro kalitemiz çok yüksek" 

Takımın kadro kalitesi hakkında düşüncelerini açıklamayan golcü oyuncu, "Kadro kalitemizin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Bunu zaten sonuçlardan ve oyuncularımızın kariyerlerinden anlayabilirsiniz. Deneyimli oyuncularımızın kalitesinden ziyade genç oyuncularımızın kalitesine ihtiyacımız var. Çünkü onların önünde büyük bir gelecek var. 11 yıldır burada bulunan kaptanımız Onur ile Onazi, Kucka, Sosa, Burak Yılmaz ve benim gibi deneyimli oyuncuların onlara yardım etmesi gerekiyor ve ediyoruz da. Kadroya baktığınızda hem genç, hem de deneyimli oyuncuların kaliteli olduğunu görüyorsunuz. Bunu da alacağımız sonuçlarla göstermeye devam edeceğimizi düşünüyorum" diye konuştu.

"Avrupa'da yer almalıyız" 

Hugo Rodallega, bordo-mavili takımın her zaman hedefleri olduğunu belirterek, "Kariyerimin başından beri olduğu gibi amacım ilk 11’de sahaya çıkıp, çok fazla gol atmak, her maç üstüne koyup yoluma başarılarla devam etmek. Takım olarak hedefimiz belli. Trabzonspor gibi büyük takımlar her zaman zirveyi hedefler. En kötü ilk dört takım arasında yer alıp, Şampiyonlar Ligi veya UEFA Avrupa Ligi’nde yer almalıyız" değerlendirmesinde bulundu.

"Yedek kalmak zordur" 

Oyuncuların yedek kalmasının zor olduğunu belirten Rodallega, "Bu tür zamanlar oyuncular için çok zor geçer. Yedek kulübesinde beklemek, oynamayacağınızı bilerek antrenman yapmak futbolcuyu çok yorar ve mental olarak düşürür. Şu an ise çok mutluyum" dedi.

"Babamdan dolayı 7 numaralı formayı seçtim" 

Bu yıl 7 numaralı formayı tercih etmesindeki neden de açıklayan Kolombiyalı oyuncu şöyle konuştu:
"Güleceğimiz bir hikayesi var bunun. Trabzonspor’a transfer olduğumda takımda boşta olan numaraların listesini getirdiler. Eşimi arayarak numara seçme konusunda yardım istedim ve evlilik yıl dönümümüz dolaysıyla da 28 numarayı seçtim. Ancak ortada küçük bir hata vardı çünkü bizim evlilik yıl dönümümüz 29’du. Yanlış hatırlamışım. Doğruyu öğrendiğimde ise kulübüm federasyona 28 numarayı bildirmişti. Bu sezon ise babamdan dolayı 7 numarayı seçtim. Çünkü babam futbolculuğunda 7 numara giyiyormuş. Formanın arkasına Huguito yazdırmam ise şuradan kaynaklanıyor; Kolombiya’da futbolu takip eden insanlar beni Rodallega olarak tanıyorlar. Ancak ailem ve arkadaşlarım bana Huguito diye hitap eder. Dolayısıyla onlar için bu değişimi yaptım."

"Cristiano Ronaldo beni tebrik etmişti" 

Kariyerindeki dönüm noktalarını da açıklayan Rodallega, "Profesyonel olarak ilk golüm, ilk kez milli formayı giymem ve gol atmam, İngiltere’ye transfer olduktan iki gün sonra Gerrard’lı, Torres’li Liverpool’a karşı oynamam ve Manchester United’a karşı gol atmak. Maç sonunda Cristiano Ronaldo beni tebrik etmişti. Sonra da formalarımızı değiştirdik. Bu da benim için önemli bir anıdır. Stamford Bridge, Old Trafford ve Santiago Bernabeu Stadyumları'nda forma giymek de aynı şekilde. Ayrıca Kolombiya’da çok sevilen Mondragon’un mücadele ettiği Galatasaray’ın stadında da top koşturduğum için mutluyum" şeklinde konuştu.

"Teofila bana kesinlikle Trabzonspor'a gitmelisin dedi" 

Milli takımdan arkadaşı olan Trabzonspor'lu eski futbolcu Teofilo'nun kesinlikle Trabzon'a gitmem gerektiğini kendisine tavsiye ettiğini belirten Rodallega, "Teofilo'yu Milli Takım'dan tanıyorum, kendisi iyi bir insan ama aynı zamanda zor bir kişi. Eğer arkadaşıysanız sizinle çok iyi bir ilişkisi olur; ama kötü bir ilişkiniz varsa bu sefer tam tersi davranabilir. Benimle arası çok iyiydi. Trabzonspor’dan transfer teklifi aldığımda da kendisini arayıp bilgi aldım. O da bana, 'Trabzonspor çok büyük bir kulüp ve çok güzel bir şehir. Kesinlikle oraya gitmelisin' dedi" diye konuştu.

"VAR'ın kötü tarafı oyunun durması ve beklerken soğumamız" 

Video Hakem (VAR) uygulamasını yorumlayan başarılı futbolcu, "Uygulamanın futbola hem iyi hem de kötü katkıları olduğunu söyleyebilirim. İyi tarafı hakemler artık pozisyonları tekrar izleyebildikleri için daha sağlıklı karar verebiliyorlar. Kötü tarafı ise oyunun durması ve bekleme anında futbolcular olarak soğumamız" dedi.
Trabzonspor'daki sezon performansın sana Kolombiya Milli Takımı'nın kapılarını açar mı? sorusuna ise Rodallega, "Umarım, istediğim bu. Önce kendi takımımda yapmam gerekenleri yapıp daha sonra milli takımda boy göstermek istiyorum" diye cevap verdi.

"Futbol benim çocukluk aşkım" 

Futbolun çocukluk aşkı olduğunu vurgulayan Hugo Rodallega, "Ailemde benim dışında futbolcu yok. Sadece babam gençliğinde futbol oynamış ama profesyonel olamamış. Ancak anlatılanlara göre çok iyi bir futbolcuymuş. Belki de kan yoluyla ondaki yetenek bana geçmiş olabilir. Benim ise futbola karşı ilgim çok küçük yaşlara dayanıyor. Kendimi bildim bileli futbolu seviyorum. Futbol topuna karşı duyduğum aşkı gördükten sonra ailem de beni bu konuda desteklemeye başladı. Sonrasında sokak aralarında arkadaşlarımla oynamaya başladım. Kısaca futbol benim çocukluk aşkım" açıklamasında bulundu.

"Doğduğumdan beri yapmaya çalıştığım tek iş futbol" 

Kendisini 'Muhtemelen annemin karnındayken bile futbol oynuyordum' diyerek nitelendiren Kolombiyalı futbolcu, "Doğduğumdan beri yapmayı planladığım tek iş futboldu. Bunun dışında başka bir şeyi hiç düşünmedim. Şu an 33 yaşındayım ve halen futbol dışında başka bir iş düşünemiyorum, nasıl yapılır bilmiyorum. Ülkemdeki birçok insan da benim gibi futbolcuyu olmayı hedefliyor ve futbola karşı büyük bir aşk duyuyor. Tabii ki herkes futbolcu olamıyor. Geçmişe dönersek 1980’li yıllarda ülkemizde hayat kolay değildi. Savaş ve sürekli devam eden çatışmalar oluyordu. Ülkede huzurlu bir şekilde yaşam sürmek çok zordu. Uzun zamandır ülke dışında futbol oynayan bir futbolcu olarak dışarıdan baktığımda son yıllarda insanların daha huzurlu ve mutlu olduğunu görüyorum. Ülkemiz hem ekonomik, hem de politik açıdan çok büyük bir gelişim gösterdi. Güzel ülkemizde mutlu bir yaşam var" dedi.

"Burada çalınan basit fualleri İngiltere'de görme şansınız yok" 

Premier Lig ile Türkiye Ligi özelinde bir karşılaştırma yapan golcü oyuncu şunları söyledi:
"İki ülkenin çok farklı kültürlere sahip olduğunu söyleyebilirim. Buradaki kültüre hem ben, hem de ailem çok iyi uyum sağladı. Ülkede nereye gidersek gidelim sevgi ve saygı görüyoruz. İnsanların yardımcı olma çabaları beni bu ülkeye aşık etti. İstanbul’a gittiğim zamanlarda başka takım taraftarları bana sevgi ve saygı gösterip, fotoğraf çekilmek istiyorlar. Bu da çok takdir edilmesi gereken bir durum. İki ülke arasındaki futbolu karşılaştırırsak çok büyük farklar görüyoruz. Şöyle örneklendirebiliriz; mesela İngiltere’de çok sert ve hızlı bir futbol oynanıyor. Takımlar genellikle hafta içi çalışmalarını duran top, kontratak ve hızlı oyun üzerine yapıyorlar. Aradaki en büyük fark ise bence hakemler. Burada çalınan basit faulleri İngiltere’de görme şansınız yok. Hakemler sertliğe rağmen oyunun devam etmesini istiyorlar. Türkiye’de en ufak dokunuşta düdük çalıyor. Özetlemek gerekirse İngiltere’de kontratağa yatkın daha hızlı bir oynanıyor ve oyun hakemler tarafından durdurulmuyor."

"Oğlum iyi bir Trabzonsporlu" 

Trabzondaki hayatıyla ilgili olarak ise Kolombiyalı oyuncu, "Trabzon aile açısından zor bir karar almama sebep oldu. Çocuklarım İzmir’de uluslararası bir okulda öğrenim görüyordu. İlk planımıza göre okuldan dolayı ailem orada kalacaktı; ama zamanla hasret çekmeye başladık ve onlar da buraya geldiler. Çocuklarım dört ay okula gidemedi. Yaşanan bu durumdan dolayı tekrar geri döndüler. Onun dışında özellikle yemek anlamında burayı çok seviyorum. Sürekli gidip balık yediğim yerler var. Her gittiğim yerde çok güzel ağırlanıyorum. AVM’ye gittiğimde de taraftarlarımızın sıcak ilgisiyle karşılaşıyorum. Oğlumun odası komple bordo-mavili renklerle kaplı. Kendisi İzmir’de yaşıyor; Çarşaflarına kadar Trabzonspor ürünleriyle dolu. Okula Trabzonspor armalı kıyafetlerle gidiyor. Trabzonspor’u çok seviyor ve biz konuştuğumuzda, 'Baba başka takımlarda da oynadın. Onların da çok büyük taraftarları vardı ama buradakiler çok çılgın' demişti. Hatta stadyuma geldiğinde çıkan gürültüden korkuyor, ama çok seviyor. İyi bir Trabzonspor taraftarı olduğunu söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.

"Maçı kazandıran golü atıp fırça yediğim anım oldu" 

Şehirde gezerken yaşadıklarını anıları anlatan Hugo Rodallega, "Şu an hatırlayamadığım bir maçta benim attığım gol sonrası 2-1 kazanmıştık. Bu maç sonrası mutlu bir şekilde AVM’ye gittiğimde birisi beni durdurup, neden tek bir gol attığımı sordu. Bir gol atmama sinirlenip en az 2-3 gol atmam gerektiğini söyledi. Maçı kazandıran golü atıp fırça yediğim bir anım oldu. Son olarak kitap yazdığımda mutlaka bahsedeceğim bir anımı anlatacağım: Yine kazandığımız bir maçtan sonra eşimle birlikte balık yemeye gittik. Bizimle ilgilenen garson adımın Rodallega olduğunu öğrenince bizimle ilgilenmeyeceğini söyledi. Çok şaşırmıştım. Sonra arkadaşım nedenini öğrenip bize anlattı. Garson Trabzonlu değilmiş ve o hafta onun desteklediği takıma gol attığım için böyle yapmış. Sanırım Trabzon’da Trabzonsporlu olmayan tek kişiyle karşılaşmış oldum" şeklinde konuştu.

Gökmen Şahin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç’tan Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Khan’a "Gazze çağrısı" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan’a, "Acilen soruşturma açılmalı, tedbir kararları alınmalı, suçluların tutuklanması sağlanmalıdır" çağrısında bulundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, X hesabından yaptığı paylaşımda, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan’a Gazze’de yaşanan olaylara ilişkin çağrıda bulundu. Bakan Tunç, "Khan’ın Filistin’de işlenen insanlık suçları karşısında soruşturmayı tamamlayarak davayı açmaması Gazze’deki dramın giderek artmasına, çocuk katliamının devamına neden olmaktadır. Davanın gecikmesi İsrailli saldırganları cesaretlendirmekte, Uluslararası Hukuka olan güveni ortadan kaldırmakta, UCM’yi etkisizleştirmektedir" ifadelerini kullandı. "Lütfen çocuklar öldürülmesin, suçlular adalet önünde hesap versin" "15 bini çocuk 37 bin sivilin öldürüldüğü 77 bin masum insanın yaralandığı" ifadesini kullanan Tunç, paylaşımında şunları aktardı: "Milyonlarca insanın açlık ve susuzluğa maruz bırakıldığı, hastanelerin, ibadethanelerin, okulların, mülteci kamplarının bombalandığı saldırılarda harekete geçilmeyecekse ne zaman geçilecektir. Tüm suç delilleri ortada iken davayı açmamakta direnmek, katliama sessiz kalmak, işlenen suça ortak olmak anlamına gelecektir. Artık tahammül kalmamıştır, insanlık vicdanı dünyanın her yerinde, üniversitelere, sokaklara, meydanlara taşmaktadır. Çocukların katlini önlemek UCM’nin elindedir, soykırım suçunu önlemek UCM’nin varlık sebebidir, UCM bunun için kurulmuştur, bu yetkisi vardır. Suçlular da bellidir, acilen soruşturma açılmalı, tedbir kararları alınmalı, suçluların tutuklanması sağlanmalıdır. Bir gün bile gecikmek, yüzlerce çocuğun hayattan koparılması demektir. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan, beklemeniz için hiçbir neden yok, dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak değil; insan haklarını ve adaleti savunan biri olarak geçmek istiyorsanız bir dakika bile beklememeniz gerekir. Lütfen çocuklar öldürülmesin. Suçlular adalet önünde hesap versin."
Ankara CHP lideri Özel: (Kılıçdaroğlu ile görüşmesi) "Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmeyle ilgili kendisine bilgi verdim, detayların önemli bir kısmını paylaştım" Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin, "Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmeyle ilgili kendisine bilgi verdim. Detayların önemli bir kısmını paylaştım, kendisinin görüşlerini aldım" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ı 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin ardından ilk kez ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından Özel ve Yavaş, Belediye Meclis Salonunda CHP’nin Ankara ilçe belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri ile bir toplantı yaptı. Toplantının çıkışında ise Özel ve Yavaş basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. ABB Başkanı Mansur Yavaş, Özel’in seçimlerin ardından hayırlı olsun ziyaretinde bulunduğunu ve kendisine belediye olarak yaptıkları çalışmalar ile finansal raporlara ilişkin bilgiler verdiğini kaydetti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise ziyarette Yavaş’ın kendisine Ankara’nın 5 Beyazı’nı temsil eden Ankara tavşanı, Ankara balı, Ankara keçisi, Ankara kedisi ve Ankara güvercinini simgeleyen bir plaket takdim ettiğini, kendisinin ise Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne yaptığı bağışın sertifikasını hediye ettiğini bildirdi. "Ben de olumlu buluyorum" Açıklamaların ardından Özel ve Yavaş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Mansur Yavaş, Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki görüşme hatırlatılarak, "Bu görüşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmeniz gerçekleşecek mi?" şeklindeki soruya, şu yanıtı verdi: "Kamuoyu gibi ben de olumlu buluyorum. Genel Başkanımızın yaptığı konuşmada belediyelerimizin sorunları da Cumhurbaşkanımıza anlatıldı. Önümüzdeki günlerde bizim de bakanlıklarla ilgili bazı bekleyen yazılarımız var. Onlarla ilgili eğer görüşmenin sonucu olumlu olursa biz de olumlu sonuç bekliyoruz. Olumlu sonuçlanmazsa ondan sonra tekrar bir randevu istemeyi düşünebilirim. Görüşmenin sonucu inşallah olumlu olur iki taraftan da diye bekliyorum eğer hükümet kanadından olumlu bir yaklaşım olursa zaten problemlerimiz çözülecek o zaman görüşmeye gerek kalmayacak." "Yargı talimatı kendi vicdanından alsın" Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinde Gezi Parkı Davası tutuklularının gündeme gelip gelmediği ve atılacak olumlu bir adım konusunda umutlu olup olmadığı sorulan Özel, "Bu konuda en yoğun beklenti, iş adamlarından tutun Türkiye’nin ekonomisi iyiye gitsin isteyen herkesin beklentisidir. Gezi Davası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı ve Anayasa Mahkemesi kararı ayrı ayrı uygulanmadığı için Türkiye’de hukukun üstünlüğü olmadığını, hukuki öngörülebilirlik olmadığını, insanların önünü göremediğini böyle bir ülkeye yatırım yapılamayacağını, kredi verilemeyeceğini, verilen kredinin riskinin yüksek olduğunu ve doğrudan ekonomiye dahi olumsuz etkisi olan bir durum olduğunu bir kere bu yönüyle hatırlatalım. Yargı talimatı kendi vicdanından alsın. Yeniden yargılama mı? yargılamanın yenilenmesi mi? En doğrusunu hukukçular bilir ama bu bir yol bulunsun, Türkiye bu cendereden kurtulsun" dedi. "Cumhurbaşkanının düşüncelerini ifade etmek bana düşmez" Erdoğan ile görüşmesinde hasta tutuklular konusunun gündeme gelip gelmediği sorusunu yanıtlayan Özel, "Ben tabii kamuoyuna mal olmuş konularda kendi düşüncelerini söyleyebilirim ancak Cumhurbaşkanının düşüncelerini ifade etmek bana düşmez bu sorunun muhatabı kendisi. Ben büyük dramı anlattım ve bu konuda kendisinin gerekeni yapmasının çok yerinde olacağını nezaketli bir dille kendisinden talep ettim. Ancak kendisinin değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaşmaya ben yetkili değilim" ifadelerini kullandı. "Çok defa yemek yedik, bu kadar keyifli bir yemek yememiştik" Dün Ahlatlıbel’de CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede Kılıçdaroğlu’nun 31 Mart’taki seçimleri ve Erdoğan’la görüşmesini nasıl değerlendirdiği sorulan Özel, şunları aktardı: "Genel Başkanımızla hem çok faydalı hem de bugüne kadar en rahat ve en keyifli yemeğimizi yedik. İki taraf da kazanan tarafta sonuçta. CHP kazanınca mevcut genel başkanı da bir önceki genel başkanı da keyifleniyor. Çok keyifli bir sohbet oldu. Hem Sayın Meclis Başkanı ile hem de Sayın Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmeyle ilgili kendisine bilgi verdim. Detayların önemli bir kısmını paylaştım, kendisinin görüşlerini aldım. O Twitter meselesiyle ilgili ben onu hiç üstüme almamıştım almamakla doğru yapmışım. Sayın Genel Başkanı telefonla aradığımda görüşmeyle ilgili zaten bunu önerilerde bulundu. ’Şu söylenebilir, şunu söylerlerse bunu hatırlatmayı unutmazsak iyi olur’ dediğine göre, görüşmeyi yanlış bulmuyor. Yoksa ’benim söyleyecek bir sözüm yok ne gidiyorsunuz?’ derdi. Genel Başkanlar her tweeti üstüne almazlar. İkincisi, dün de kendisiyle yaptığım görüşmenin değerlendirmesinde kendisinin son derece yapıcı, son derece katkı, verici geleceğe dönük ışık tutucu bir yaklaşımı vardı. O yüzden böyle bir sorun alanımız yok. Bundan sonra partiyle ilgili, partinin geleceğiyle ilgili partinin iktidara gelmesi ile ilgili umutlarımız var. Çok defa yemek yedik, bu kadar keyifli bir yemek yememiştik."
İstanbul Başakşehir’de Modern Birleşmiş Milletler konferansı yapıldı Başakşehir’de Akif İnan Fen ve Sosyal Bilimler Anadolu İmam Hatip Lisesi öncülüğünde gençliğin dünya sorunlarına çözüm önerileri sunacağı, Modern Birleşmiş Millet Konferansı’nın açılışı yapıldı. 7 Mayıs tarihine kadar devam edecek olan Modern Birleşmiş Millet Konferansı’nda 25 farklı okuldan 150 öğrenci, dünya sorunlarını masaya yatırarak çözüm önerileri sunacak. Başakşehir’de Akif İnan Fen ve Sosyal Bilimler Anadolu İmam Hatip Lisesi öncülüğünde, gençliğin dünya sorunlarına çözüm önerileri sunacağı “Modern Birleşmiş Millet Konferansı” başladı. Dünyanın dört bir yanındaki lise ve üniversitelerde faaliyet gösteren bir konsept olan Modern Birleşmiş Millet Konferansı’nda katılımcı öğrenciler, danışman öğretmenler eşliğinde Birleşmiş Milletler Delegesi rolünü üstlenerek, uluslararası alandaki problemleri deneyimleme imkanına sahip olacak. 25 farklı okuldan 150 öğrenci Modern Birleşmiş Millet Konferansı’nın açılışı Başakşehir Belediyesi Şehir Sanat’ta gençlerin katılımıyla yapıldı. 7 Mayıs tarihine kadar devam edecek olan konferansta 25 farklı okuldan 150 öğrenci katılım sağlayacak. INANMUN ’24 ismiyle düzenlenen ve bu yılın teması olarak “Mükemmelin Sınırlarını Zorlamak” olarak belirlenen konferansta gençler dünya sorunlarını masaya yatırarak çözüm önerileri üretecek.