EKONOMİ - 27 Ocak 2013 Pazar 11:38

Ibis Adana Otel açıldı

A
A
A
Ibis Adana Otel açıldı

Akfen GYO ve Accor işbirliğinin Adana’da gerçekleştirdiği Ibis Adana Otel, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in de katıldığı törenle açıldı.

SEZGİN PANCAR-EREN BOZKURT/ADANA


Açılışa hükümet, kamu, iş dünyası ve sektörün ileri gelenleri ile Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ve Accor Türkiye Genel Müdürü Murat Kadaifcioğlu katıldı.
Adana Milletvekili Ömer Çelik’in Kültür ve Turizm Bakanı olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi, Adana için önemli bir şans olduğunu vurgulayarak kendisine başarılar diledi. Akfen GYO olarak Türkiye genelinde ciddi anlamda eksikliği hissedilen uluslararası standartlarda kaliteli “ekonomik şehir otelciliği” konseptini ülkemizde yaygınlaştırmak için çalıştıklarını ifade ederek, “Akfen GYO’nun geliştirip, yatırımını yaptığı; uluslararası Accor Grubu’nun dünya üzerindeki en başarılı iki markası olan 3 yıldızlı İbis ve 4 yıldızlı Novotel'lerle Türkiye ve Rusya’da toplam 3.124 oda kapasiteli 18 otelden oluşan bir portföye ulaştık” dedi. Akın, sözlerine şöyle devam etti:

“Akfen GYO olarak kısa bir süre önce 2012 operasyonel sonuçlarımızı açıkladık. Son 5 yılda, sadece Türkiye’deki otellerimizde yaklaşık 2 milyon 100 bin misafirimizi ağırladık. 2012 yılında ortalama doluluk oranı bir önceki yıla göre yüzde 3 artış göstererek, yüzde 66 olarak gerçekleşti. Kira gelirlerimiz ise 31 Aralık 2012 itibariyle yine bir önceki yıla göre yüzde 15,3 oranında artarak, toplam 13,6 milyon Euro oldu. 2012 yılında elde ettiğimiz kira gelirlerinin yüzde 57’si Türkiye, yüzde 33’ü KKTC ve yüzde 10’u ise Rusya’daki otellerden geldi.”
Son yıllarda Anadolu’da kentleşmenin hızla arttığına da dikkat çeken Hamdi Akın, “Yükselen orta sınıf, daha iyiyi istiyor; daha bilinçli tüketiyor. Giderek artan ve zenginleşen orta sınıfa otelde konaklama alışkanlığının kazandırılması lazım. Bunun da en iyi yolu orta segment otelleri daha fazla hayata geçirmek. Türkiye'nin 2, 3 ve 4 yıldızlı ve kurumsal otellere ihtiyacı var. Accor ile yaptığımız anlaşma çerçevesinde yeni yatırımlar yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Akın’dan sonra kürsüye gelen Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Çukurova’nın nüfusu 10 milyona yaklaşan tarihi ve turistik bir bölge olduğuna dikkat çekerek “Bu tesislerle birlikte turizmde Adana’nın mesafe kat edecek, 4 yıldızlı otel önemli bir katlı sağlayacaktır” dedi.

ÇAĞLAYAN: “MİLATTAN ÖNCE DEĞİL 10 YIL ÖNCE”
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da tesisin Adana’ya hayırlı olmasını temenni ederek başladığı konuşmasında ülkedeki ekonomik ivmedeki yükselişe dikkat çekti. Bu tür tesislerin Türkiye’nin gelişmesinin göstergesi olduğuna dikkat çeken Çağlayan, şöyle devam etti:
“Belki 10 sene önceki 20 sene önceki ihtiyaçlar çok farklı olabilirdi. İş hayatının sürekli gelişmesi bu ihtiyaçları ortaya çıkarıyor. Milletvekili, bakan olmadan önce iş hayatında Türkiye’de 300’den fazla otelin işlerini yaptıran bir firmaydım. Hizmet sektöründeki gelirlerimiz önümüzdeki dönemde çok önem arz ediyor. 2012 ihracat hedeflerimizi başarıyla kapattık. 11 aylık rakam 152 milyar dolar civarında. Türkiye tarihinde böyle bir rakam yok. 11 ayda 39 milyar dolarlık rakamla hizmet ihracatımız turizm gelirimiz içinde belirleyici oldu. Türkiye’de yılda 153 milyar dolar mal, 41 milyar dolar hizmet ihracı yaparak 194 milyar dolar mal ve hizmetten dolayı bu ülkenin kasasına para koymuş oluyoruz. Bugün 455 milyar dolar toplam dış ticaretimiz var. Milattan önceden değil 10 yıl önce 36 milyar dolar ihracat vardı. 2002 de tüm dünyada aldığımız ihracat rakamı 44 milyar dolardan 244 milyar dolara ulaştık. 10 yılda 200 milyar dolar koyduk. Bunu övünerek ifade etmek istiyorum. Bugün bu otel de ekonomik ve siyasi istikrarın bir neticesidir.”
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik için “Benden çok daha iyi işini yapacak bir bakanınız var artık” diyen Bakan Çağlayan, “Adanamız Çukurova bölgesi tarım, turizm dahil ekonominin her sahasında hak ettiği yere gelecektir” diyerek sözlerini tamamladı.

ÖMER ÇELİK, İKİNCİ BİR OTEL YATIRIMI SÖZÜ ALDI
Daha sonra kürsüye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, otelin açılması konusunu 1-1,5 aydır Hamdi Akın ile görüşüp ertelediklerini anlatarak “Milletvekili olarak açmaya söz verdiğimiz yeri bakan olarak açınca alacağımız var. Hemen yeni bir otel istiyoruz. Bu otelin sözünü burada aldık. Bu toplantının ikinci bir özelliği var. Sayın Bakanımız ile hep havada görüşüyoruz. Bundan önceki ilk yerdeki görüşmemizi Adana’da yapmıştık. Bu da ikincisi oldu. Mersin, Gaziantep, Adana. Bütün bu illerimiz marka iller. Sayın Bakanımızın Adana’ya ilgisinin özellikle sürmesini bekliyoruz. Onun ilgisi herhangi bir başkası ile ikame olmaz” diye konuştu.

KARAİFCİOĞLU: “OTEL YATIRIMLARI GELİŞEN TİCARET HACMİYLE ORANTILI ARTIYOR”
Accor Türkiye Genel Müdürü Murat Kadaifcioğlu konuşmasında, “Hızla gelişmekte olan ülkeler arasında olan Türkiye’de otel yatırımlarının gelişen ticaret hacmi ile doğru orantılı olarak ihtiyaca göre artmakta olduğunu belirtti. Accor Grubunun Türkiye’deki stratejisi ;2020 yılına kadar işletme ve isim hakkı verme yönetim şekilleri ile minimum 50 otele ulaşmak, Novotel, Ibis ve Mercure markalarını Türkiye’nin her bölgesine yaymak ve Accor Grubunun delux ve 5 yıldızlı markalarından Pullman ve Sofitel’i de Türkiye’de faaliyete geçirmektir” dedi.
Konuşmaların ardından toplantı salonunda topluca temsili kurdele kesimi yapıldı.

Törene Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in yanısıra AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, AK Parti Yerel Yönetimler Başkanı Menderes Türel, Gaziantep Milletvekili Hüseyin Çelik, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, Emniyet Müdürü A. Zeki Gürkan ve protokol üyeleri davetliler katıldı.
Avrupa’nın lider, dünyanın ise üçüncü büyük otelcilik grubu “ACCOR Hotels” ile stratejik iş ortaklığının yeni halkası ibis Adana; 165 odası ile hizmet vermeye başladı. Bu stratejik işbirliği çerçevesinde; ACCOR Grubu ibis Adana ile Türkiye’de 7 ayrı şehirde; özellikle iş amaçlı seyahat eden misafirlere ekonomik fiyatlar ile, yüksek kalitede hizmet sunmaya devam ediyor. Dünya genelinde toplam 1900 oteli bulunan ve büyük başarı ile hizmet veren ekonomik oteller zinciri “İbis”, Adana’da, kendi kategorisinde rakipsiz olmayı hedefliyor.

IBIS OTEL ADANA
İbis ailesi büyümeye devam ediyor. Accor grubunun tüm ekonomik otelleri “Ibis” markası altında birleşti. Ibis Otelleri artık 1900 oteli ile 92 ülkede hizmet veriyor.
Etkin ve farklı personel politikaları ile kendi personelinin geleceğine büyük yatırımlar yaparken, misafirlerine çok uygun fiyatlara çok yüksek kalitede bir ürün ve servis sunan ve kendi kategorisinde rakipsiz olan Ibis Adana, 165 odası ile 3 Eylül 2012’de Adana merkezdeki otelinde ilk konuklarını ağırlamaya başladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "İyilik Elçisi" Projesi gençlere yardımlaşma ve tarih bilinci aşılıyor Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında Beydağı Anadolu Lisesi öğrencilerine yönelik anlamlı ve farkındalık dolu bir program düzenlendi. Programda gençlere yardımlaşma, paylaşma ve toplumsal dayanışmanın önemi anlatılırken, sosyal sorumluluk bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Yeşilyurt Belediyesi, "iyiliğin izinde, bilinçle büyüyen gençler" yetiştirmek amacıyla sosyal, kültürel ve eğitici projelerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında gerçekleşen gezi ve inceleme ziyaretine katılan Beydağı Anadolu Lisesi öğrencileri, Yeşilyurt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Hayır Çarşısını ziyaret etti. Burada yürütülen yardım faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan öğrenciler, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan desteklerin nasıl organize edildiğini yerinde görme fırsatı buldu. Emanet Çarşı’nın, dayanışma kültürünü güçlendiren ve iyiliği çoğaltan bir sosyal hizmet modeli olduğuna dikkat çekildi. Programın devamında öğrenciler için Savaş Müzesi, Tekstil Müzesi ve Cezaevi Müzesi gezileri düzenlendi. Gerçekleştirilen müze ziyaretleriyle gençler, Malatya’nın ve ülkemizin yakın tarihine, kültürel ve sosyal mirasına yakından tanıklık etti. Savaş Müzesi’nde milli mücadele ruhu ve fedakârlık duygusu ön plana çıkarken, Tekstil Müzesi’nde kentin üretim kültürü ve emeğin değeri anlatıldı. Cezaevi Müzesi gezisinde ise geçmişten günümüze toplumsal hafıza ve insan hikâyeleri üzerinden önemli mesajlar paylaşıldı. ‘İyilik Elçisi’ Projesi ile öğrencilerin hem sosyal sorumluluk bilinci kazanması hem de tarih ve kültürle bağ kurarak bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedefleniyor. Program sonunda öğrenciler, yardımlaşmanın ve paylaşmanın toplumsal birlikteliğin temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha idrak ederken, tarih bilinciyle geleceğe daha güçlü adımlarla yürümenin önemini kavradı.
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.
Gaziantep Baba-oğul kalaycılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor Gaziantep’te kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden Ömer Çetinkaya, oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Kentte yaşayan 59 yaşındaki Ömer Çetinkaya, son yıllarda az sayıda ustanın ayakta tutmaya çalıştığı kalaycılık mesleğini 23 yaşındaki oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte sürdürüyor. Çelik mutfak eşyalarının kullanımının yaygınlaşması ve teknolojik yenilikler karşısında çok az kişinin yaptığı meslekler arasında yer alan kalaycılığa çocuk yaşında 45 yıl önce Şahinbey ilçesindeki tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda çırak olarak adım atan Ömer Çetinkaya, kalfalık ve ustalık sürecinin ardından kendi iş yerini açtı. Mesleğini oğlu Halil İbrahim Çetinkaya’ya öğreten Ömer Çetinkaya, oğlu ile birlikte kale altındaki iş yerinde mesleğini yaşatmaya çalışıyor. İlkokul öğrencisi olduğu dönemden bu yana babasına destek olan ve okuldan arta kalan zamanlarda da iş yerinde çıraklık yapan Halil İbrahim Çetinkaya, babasından mesleğin tüm inceliklerini öğrendi. Oğluna mesleği yaşatmaları için nasihatler veren ve aynı zamanda da mesleği her yönüyle uygulamalı olarak öğreten Çetinkaya, oğlu ile birlikte müşterilerden gelen bakır eşyaları kalaylıyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini yaşatmaya çalışan baba-oğul, birlikte hem ekmek paralarını kazanıyor hem de mesleklerini ayakta tutup gelecek nesillere aktarmanın mücadelesini veriyor. Yıllardır aynı çatı altında omuz omuza ocak başında bakır eşyaları kalaylayan baba-oğul, mesleklerini geleceğe taşımak için adeta bir köprü görevi görüyor. 45 yıldır mesleğini severek yapan Çetinkaya, çocuğuna adeta miras olarak bıraktığı mesleğini 15 yıldır oğluyla beraber devam ettiriyor. Mesleğinde çırak bulamazken oğluyla aynı işi yapıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Ömer Çetinkaya, başkalarının çocuklarına miras olarak para bıraktığı bir devirde kendisinin oğluna meslek bıraktığını söyledi. 45 yıl önce kendi iş yerini açtığı mesleğe aralıksız devam ettiğini belirten Ömer Çetinkaya, "1980’de bu mesleğe başladım. Bu meslekte çok değerli bir ustam vardı, mesleğimi ustamdan öğrendim. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Ustamın benim üzerimde büyük emeği var. Mesleğimiz kalaycılık ve bakır eşyaları kalaylıyoruz. Meslekte 40-45 yıl geride kaldı. İlkokulu bitirdim, 1980 yılında başladığım mesleğimi yıllardır severek yapıyorum. 1980 yılından beri Allah’a çok şükür başka bir meslek yapmadım. Bu meslekte bir çırağın yetişmesi için 15-20 yıl geçmesi lazım. Eleman sıkıntısı olduğundan dolayı ben de oğlumu getiriyordum. Yıllardan beri oğlumla beri beraber çalışıp mesleğimize devam ediyoruz" dedi. Babasının yetiştirdiği Halil İbrahim Çetinkaya da ilkokul öğrencisi olduğu dönemden beri babasının yanında çalıştığını belirterek, "Ben 8-9 yaşından beri bu meslekteyim. Okuldan sonra gelir babamın yanında çalışırdım. Tatillerde babamın yanında çalışırdım. Mesleği babamdan öğrendim. Babamın bana öğrettiği mesleği devam ettiriyorum. Eleman yoktu. Bende babamı yalnız bırakmak istemedim. Liseye kadar okudum. Lisedeyken okulu bıraktım. Babamla birlikte mesleğimize devam ediyoruz. Çok şükür bir ekmeğimizi yiyoruz. Kalay yapıyoruz. Çaydanlık, sürahi ve eski bakırları kalaylıyoruz. Baba mesleğini yapmak güzel. Babama yardımcı olduğum için çok mutluyum. Babamla birlikte güzel bir şekilde çalışıyoruz. Mesleğimiz çok güzel" diye konuştu.