GÜNDEM - 26 Nisan 2022 Salı 19:13

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 'Afetlerin acı tecrübeleri var'

A
A
A
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 'Afetlerin acı tecrübeleri var'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Afetlerin acı tecrübeleri var, afetlerin şöyle bir sonucu da var; şehirler yenileniyor. Binalar yenileniyor, hem de altyapılarıyla beraber yenilenmiş oluyor. Yeni dönemin hem imar ve inşa açısından hem de ihya açısından modelleri de ortaya çıkmış oluyor" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, programları çerçevesinde Elazığ’a geldi. Elazığ Valiliğine geçen bakanlar şeref defterini imzaladıktan sonra İl Değerlendirme toplantısına katıldı. Toplantı sonrasında Bakan Soylu açıklamalarda bulundu. Ülkenin büyük bir sınamadan geçtiğini dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Elazığ depreminden sonra hepimiz yaşadık ki; seller, yangınlar, depremler, çığ yani peşi sıra gelen afetlerle ülkemiz büyük bir sınamadan geçti, hem de aynı zamanda insanlarımız da büyük bir sınamadan geçtiler. Acılar yaşadık, sıkıntılarla karşı karşıya kaldık. Vatandaşımızın bu süreçlerden sonra beklediği devletimizin kendine el uzatmasıydı. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade, bize verdiği talimatlar, tüm paydaşlarımızla, tüm arkadaşlarımızla her an her meseleyi takip etme konusunda ortaya koyduğu duyarlılık elbette ki bize ayrı bir güç verdi. Sorunlar sıkıntılar olmadı mı, yani özellikle afette her meselenin kendine ait oluşturulabilecek çözümü söz konusu ama Allah’a çok şükürler olsun devletimiz bütün gücüyle beraber bütün kurumlarıyla beraber her sorunun üstesinden gelmek için el birliği ile çalıştı. Sorunu yumak haline getirmeye değil sorunu çözmeye çalışan bir anlayış ortaya konuldu. Biraz önce Sayın Bakanımızda söyledi; 18 bin ev tamamlandı, 17 bin ev teslim edildi ve diğerleriyle ilgili de bütün süreçler anı anına takip ediliyor. Bunun birçoğu belki ifade etmek kolay değil ama ev yapılamayacak yerlerde evler yapıldı. Köyünden, şehrin içerisinde olan yerlerine kadar. Burada tek bir süreç düşünüldü, vatandaşımızın devletine olan itimadın, güvenin sarsılmamasına yönelik adım ortaya konuldu. Hem afet zamanında hem de afetten sonraki süreçlerde. Elazığlı hemşerilerimiz, Malatyalı hemşerilerimiz hakikaten kışın ortasında çok zor günler geçirdiler ama bu el birliğiyle atlatıldı” diye konuştu.

Afetlerin öğretici olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, “Hem kısmen bize güven verdi, cesaret verdi vatandaşımızın o sabırlı davranışı, vakur davranışı hem el birliği ile bütün devletin orada tüm kurumlarının orada el birliği ile ortaya koyduğu süreç bize ciddi bir öğreticilik ortaya koydu. Ondan sonra yaşadığımız her yerde hem vatandaşımızla el ele hem de devletimizin tüm kurumlarıyla el ele bir süreç yaşamış olduk. Afetlerin acı tecrübeleri var, afetlerin şöyle bir sonucu da var. Şehirler yenileniyor. Binalar yenileniyor hem de altyapılarıyla beraber yenilenmiş oluyor. Yeni dönemin hem imar ve inşa açısından hem de ihya açısından modelleri de ortaya çıkmış oluyor. Bu da tekrar söyleyeyim dün Kastamonu Bozkurt'taydık iki gün önce ne başlanmışsa ne söylenmişse ortaya konuldu. Hem afet zamanında hem de afetten sonraki süreçlerde. Elazığlı hemşerilerimiz, Malatyalı hemşerilerimiz hakikaten kışın ortasında çok zor günler geçirdi. Ama bu el birliğiyle atlatıldı. O zorluğun atlatılması buradaki Elazığlı hemşerilerimize de Malatyalı hemşerilerimize de söyleyeyim diğer karşı karşıya kaldığımız afetlerde de bize öğretici oldu. Hem kısmen bize güven verdi, cesaret verdi vatandaşımızın o sabırlı davranışı, vakur davranışı hem el birliği ile bütün devletin orada tüm kurumlarının orada el birliği ile ortaya koyduğu süreç bize ciddi bir öğreticilik ortaya koydu. Ondan sonra yaşadığımız her yerde hem vatandaşımızla el ele hem de devletimizin tüm kurumlarıyla el ele bir süreç yaşamış olduk” şeklinde konuştu.

Konuşmalarını sürdüren Soylu, “Afetlerin acı tecrübeleri var. Afetlerin şöyle bir sonucu da var şehirler yenileniyor. Hem alt yapısıyla yenilenmiş oluyor, binalar yenileniyor, hem de altyapılarıyla beraber yenilenmiş oluyor. Yeni dönemin hem imar ve inşa açısından hem de ihya açısından modelleri de ortaya çıkmış oluyor. Bu da tekrar söyleyeyim dün Kastamonu Bozkurt'taydık iki gün önce ne başlanmışsa ne söylenmişse ortaya konuldu. Tıkır tıkır işler ilerliyor, bütün bakanlıklar ilerliyor, İller Bankası, DSİ, TOKİ, AFAD kendi görevini yapıyor. Tüm bakanlıklar kendi görevlerini yerine getiriyorlar. Sivil toplum kuruluşlarımız keza öyle. Onlara da minnettarız, müteşekkiriz. Onlar kendi görevlerini yapıyor. Yine bir hafta önce İzmir’deydik. Bir AFAD konutu prototipi var. Türkiye’de, renksiz en asgari donanımlı bir AFAD konutu prototipinden. Bir afet konutu değil. Neredeyse orta üst donanım diyebileceğimiz bir konut yapımıyla ve modeliyle karşı karşıya kaldık. Bu da Türkiye’nin geldiği noktanın ve seviyenin neresi olduğunu göstermektedir. Biz vatandaşımıza model ve örnek konut yapacağız. Köyde de şehir de. O model konutlar önemi bir şekilde bundan sonrası içinde örnek teşkil edecek. Şehirlere bir de karakter kazandırıyor. Afet konutu yapıldı bu meseleyi tamamlıyorum, bitirelim diye bir anlayış ortaya konulmadı” diye kaydetti.

Devletin elini uzatmasıyla birlikte ortaya konulacak konutların o şehre de bir karakter kazandırdığını vurgulayan Soylu, “Bir mimari üslupta kazandırıyor. Onun için bu konuda gayret gösteren Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızdan belediyelerimize kadar bütün katkı koyan herkese şükranlarımızı ifade ediyoruz. Çünkü o günleri hatırlıyoruz, bugünleri de görüyoruz. O gün vatandaşımızı teselli ederken biz bugünün olabileceğini düşünüyorduk ama vatandaşımız o acı içerisinde bir ümitsizlik ile karşı karşıyaydı. Allah’a hamd olsun milletimize mahcup olmadık. Biz özellikle gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız onun alt birimleri TOKİ ve diğer genel müdürlükleri olsun İller Bankası olsun, AFAD olsun, belediyeler olsun, jandarmamız her birisi el birliğiyle çalışıldı ve belirli bir noktaya getirildi. Eğer böyle olmasaydı milletimize mahcup olurduk. Allah razı olsun, bu ülkemizin gelişmişlik seviyesinin bir yansımasıdır, ispatı, rüştüdür. Eksikler olur mu, bütün hemşerilerimiz bilsinler ki eksiklikleri telafi edecek kabiliyet ve kapasitemiz de söz konusudur. Bu açıdan da bunu ifade etmek gerekir. Sayın Bakanımız görmemiş olabilir.

Kastamonu Bozkurt'ta sanayi siteleri o kadar mükemmel bir noktaya gelmiş ki \%90’ın üzeri neredeyse tamamlanmış durumda. Ülkemizle de gurur duyuyoruz. Bu vesilelerle iştigal eden ve sorumluluğu üzerine alan bütün arkadaşlarımızla da gurur duyuyoruz. Allah razı olsun teşekkür ediyoruz. Eksiklikler varsa onları da gidermek boynumuzun borcudur. Bunu yapabilme kabiliyetimizde elbette ki vardır. Dediğim gibi sorunları yumak haline getiren değil, çözen bir anlayışı yansıttık. Bu işin başından itibaren mevzuatın bütün sınırlarına kadar geldik. Aştığımız yerler de oldu hep beraber yani risk alan bir anlayış ortaya konulmuş oldu. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Hayatını kaybeden deprem zedelere, sel zedelere ve bütün afet zedelere bu Ramazan hürmetine tekrar Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz. O meseleyle depremle ve afetle karşı karşıya kalan ve bugün hayatta olan o gün belki de yaralanan bütün vatandaşlarımıza da sıhhat diliyoruz, sağlık diliyoruz, afiyet diliyoruz tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.

Kamil Can Kılıç - Sedat Erbak - Ahmet Mücahid Kantarcıoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Üniversite sanayi sektör buluşmaları etkinliğine öğrencilerden yoğun ilgi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili, TİM Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Fikret Kileci Üniversite-Sanayi Sektör Buluşmaları etkinliğinde, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) öğrencileri ile bir araya geldi. GAÜN Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen etkinlikte Ahmet Fikret Kileci, sektöre ve iş yaşamına dair tecrübelerini aktardı. Doku-Kumaş Tasarım Yarışması’na tüm öğrencileri, genç tasarımcıları davet eden Kileci, bu yıl dördüncüsü düzenlenen ödüllü Doku-Kumaş Tasarım Yarışması hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Dünyada çok hızlı bir değişim ve farklılaşma olduğunu belirten Kileci, “Bu farklılaşma öyle bir noktaya gidiyor ki yeni doğruların, dinamiklerin çok farklı olduğu ve akılcı hareket edilmesi gereken bir döneme giriyoruz. Öğrencilere, genç kardeşlerimize bu sistemin dışında kalmamalarını, eğitimlerini nasıl tamamlamaları gerektiğini bu tür etkinliklerle anlatmaya çalışıyoruz” dedi. “Sürdürülebilirliği birinci planda tutacağız” Tekstilin hızlı bir şekilde değişiklik gösterdiğini aktaran Kileci, “Sürdürülebilirliğin, geri dönüşümün en önemli kuralı işi kaynağında araştırmaktır. İşin kaynağında birbirine uymayan malzemeleri bir araya getirip sırf tasarım, moda uğruna yaptığınızda kabul edilmiyor. Malzeme tasarımında, ürün tasarımında diğer tüm yapılan işlerde sürdürülebilirliği, insanın geleceğini birinci planda tutacağız. Buna göre ürün tasarlayacağız” şeklinde konuştu. Katma değeri yüksek tekstil ihracatına katkı sağlamak ve sürdürülebilirlik temasını tasarım ekosistemine kazandırmak adına düzenlenen Doku Kumaş Tasarım Yarışması; ‘dokuma, örme ve baskı’ olmak üzere 3 farklı kategoride düzenlenecek. Son başvuru 12 Temmuz 2024 olan yarışmada başarılı olanlara toplam 1 milyon 950 bin TL para ödülü dağıtılacak.
Gaziantep GAÜN’de MEDEK Çalıştayı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Kalite Geliştirme Koordinatörlüğü tarafından ‘Mesleki Eğitim Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MEDEK) Çalıştayı’ düzenlendi. GAÜN Turizm Uygulama Oteli’nde düzenlenen çalıştayın açılışında konuşan GAÜN Genel Sekreteri Dr. Muhammet Musa Budak, MEDEK Çalıştayı’nın mesleki eğitimin mevcut durumunu değerlendirmek, sorunları tespit etmek ve çözüm önerileri geliştirmek için önemli bir platform olduğunu vurguladı. Dr. Budak, “Akreditasyon kuruluşumuz olan MEDEK’ten aldığımız bilgilere göre bu sene GAÜN olarak başvuruda lider durumdayız. Altı tane meslek yüksekokulumuzdan 13 tane ayrı programımızı bu akreditasyon sürecine dahil ettik. Biz heyecanlıyız ama bu süreçte sadece heyecanlı olmak yetmiyor. Sabır, sebat ve devamlılıkla, hepimiz birlikte dayanışma halinde olursak, el ele verirsek üniversite olarak daha çok başarıya imza atacağız” dedi. GAÜN Kalite Geliştirme Koordinatörü Öğr. Gör. Dr. Derya Özçalışkan ise konuşmasında mesleki eğitimin önemine ve MEDEK’in bu alandaki rolüne vurgu yaparak, GAÜN olarak mesleki eğitimin kalitesini artırmak ve bu alanda uluslararası standartlara ulaşmak için MEDEK ile iş birliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Açılış konuşmalarının ardından çalıştayda; GAÜN Akreditasyon Sorumlusu M. Erkan Toksöz ‘Akreditasyonun Kurumsal Açıdan Önemi’, GAÜN Kalite Geliştirme Koordinatörü Öğr. Gör. Dr. Derya Özçalışkan ‘MEDEK Program Akreditasyonu Genel Ölçütler’ ve ‘MEDEK Program Akreditasyonu Programa Özel Ölçütler’ konularında sunum yaptı. Çalıştayda, GAÜN’deki meslek yüksekokullarının mevcut durumu değerlendirilirken, nitelikli iş gücüne katkı sağlayacak stratejiler ve uygulamalar ele alındı. MEDEK’in misyonuna uygun olarak, meslek yüksekokullarının akreditasyon süreçlerindeki önemi ve bu süreçlerde izlenecek yollar da katılımcılarla paylaşıldı.