GÜNDEM - 28 Kasım 2020 Cumartesi 18:32

İçişleri Bakanlığından 'Konaklama tesislerindeki restoranlar' konulu genelge

A
A
A
İçişleri Bakanlığından 'Konaklama tesislerindeki restoranlar' konulu genelge

Korona virüs tedbirleri kapsamında yapılan denetimlerde ve vatandaşların ihbar/şikayetlerinde; bazı otel ve konaklama tesislerinin restoran ve lokanta kısımlarına şartları taşımayan kişileri kabul ettiğinin, kısıtlamaları aşmak için konaklama da eklenerek müzikli-yemekli eğlence programı paketleri sattığının tespit edilmesi üzerine, İçişleri Bakanlığı tarafından valiliklere “konaklama tesislerindeki restoranlar” konulu genelge gönderildi.

İçişleri Bakanlığı 81 il valiliğine “Konaklama Tesislerindeki Restoranlar” konulu genelge gönderdi. Genelgede, korona virüs salgınının yayılımında tüm dünyada ve özellikle Avrupa’da hızlı bir artış yaşandığı ve Türkiye’de de vaka ve hasta sayılarında yükseliş görüldüğü belirtildi.

Daha önce illere gönderilen genelgelerle içerisinde bulunulan kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra salgının seyri ve olası riskler göz önünde bulundurularak, hayatın her alanına yönelik uyulması gereken yeni kurallar ve önlemler belirlenerek valiliklere bildirildiği hatırlatıldı. Bu genelge ile restoran, lokanta, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme-içme yerlerinin 10.00 ile 20.00 saatleri arasında sadece paket servis veya gel-al hizmeti verecek şekilde açık olabileceği, restoran, lokanta veya online yemek sipariş firmalarınca saat 20.00’den sonra sadece telefonla ya da online sipariş üzerine paket servis hizmeti verilebileceğinin hüküm altına alındığı ifade edildi.

Öte yandan, oteller ve konaklama tesisleri içerisinde bulunan restoran ve lokantaların hangi esaslar çerçevesinde faaliyet verebileceklerinin ise İçişleri Bakanlığınca yayınlanan “Sıkça Sorulan Soruların” 9’uncu maddesinde açıklandığı belirtildi.

Genelgede, buna rağmen bazı oteller veya konaklama tesislerinde restoran ve lokantalar için belirlenen kurallara aykırı uygulamalar yapıldığı, şartları taşımayan kişilerin otel veya konaklama tesisi içerisindeki restoran veya lokantalara kabul edildiği ya da kısıtlamaları aşmak adına içerisine konaklama da eklenerek müzikli-yemekli eğlence programı paketlerinin satışa sunulduğuna dikkat çekildi.

İçişleri Bakanlığı tarafından valiliklere gönderilen genelge kapsamında alınan kararlar şu şekilde belirtildi:

“Bu doğrultuda; yeme-içme yerleri için getirilen kısıtlamalardan istisna tutulan otel ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranlar sadece konaklama yapan müşterilerine yönelik yemek hizmeti verebilecek. Otel ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranların dışarıya paket servisi yoluyla satış yapmalarına müsaade edilmeyecek.

Bu yerlere yönelik denetim faaliyetleri yoğunlaştırılacak ve etkinliği artırılacak. Kolluk kuvvetlerince yapılan denetimlerde, otel ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranlarda bulunan müşterilerin ‘Kimlik Bildirme Kanunu’ çerçevesinde bildirimde bulunulan kişiler arasında olup olmadığı muhakkak kontrol edilecek. Kimlik Bildirme Kanunu çerçevesinde yapılan bildirimlerle otel ve konaklama tesislerinin kendi kayıtları arasında tutarsızlık olup olmadığı denetlenecek. Otel ve konaklama tesislerinde bulunan restoran, lokanta ve diğer salonlarında saat 22.00’den sonra müzik yayını (canlı müzik, kayıt dinletilmesi vb. her türlü yayın dahil) hiçbir şartta yapılamayacak.”

Genelgede, vali ve kaymakamlarca yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27’nci ve 72’nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararlarının ivedilikle alınacağı ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyeceği vurgulandı.

Öte yandan, belirlenen esaslara aykırı uygulama yaptığı veya eğlence yeri şeklinde faaliyetlerde bulunduğu tespit edilen otel ve konaklama tesislerine Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ve Turizmi Teşvik Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edileceği, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195’inci maddesi kapsamında da gerekli adli işlemler başlatılacağı bildirildi.

Mevlüt Hasgül
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta minik yürekleriyle yazar oldular Tokat’ta ilkokul öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Tokat’tın Artova ilçesinde Gazipaşa İlkokulu öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Gazipaşa İlkokulu Okul Müdürü Göksel Taslıoğlu’nun öncülüğünde ve İlçe Kaymakamı Erkan Atam’ın desteğiyle gerçekleşen proje, ilkokul öğrencilerinin edebi yeteneklerini ortaya çıkarmayı hedefledi. Finale kalan 6 hikâye, özenle derlenerek "Minik Kalplerden Öykü ve Masallar" adıyla basılan bir kitap haline getirildi. 400 adet basılan bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da destekleniyor. Öğrencilerin küçük yaşta yazarlık deneyimi kazanmaları ve eserlerinin basılması, gelecekte ünlü yazarlar olma hayallerini besliyor. Projenin başarıyla tamamlanmasıyla birlikte, Artova Gazipaşa İlkokulu öğrencileri Türkiye’de ilk kez ilkokul düzeyinde kitap yazma ve yayınlama başarısına imza atmış oldu. Bu proje, öğrencilere yaratıcılık ve yazma becerilerini geliştirme fırsatı sunarken dil ve kültür zenginliğinin korunmasına da katkı sağlıyor. “Sadece Artova’da değil Türkiye’de okunması gerekiyor dedik” Proje hakkın da bilgiler veren Artova Kaymakamı Erkan Atam; “Gazipaşa İlkokulu öğrencilerimiz Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma yarışması düzenlemişti. Bu yarışma sonucunda öğrencilerimizin de gerçekten yetenekli olduğunu da görmüş olduk. Bu hikayelerin sadece Artova’da değil tüm Türkiye’de okunması gerektiğini düşündük. Bizler de öğrencilerimize destek olarak bu öykü ve hikayeleri kitaplaştırarak kamu kuruluşlarına ve kütüphanemize dağıttık” dedi. “Çocuklarımız projenin ruhunu kavramış” Projenin dil bilincinin gelişmesi açısından önem arz ettiğini belirten Tokat Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır ise “Küçük çocuklarımızın projenin ruhunu kavramaları ve bu çerçevede de metinler hazırlamaları dil bilincinin gelişmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca bu yapılan çalışmanın okul müdürünün gayretleri, ilçe milli eğitim müdürümüzün organizesi ve ilçe kaymakamımızın da projeye sahip çıkmasıyla kitaplaşması da çok güzel bir ürünün ortaya çıkmasına vesile olmuş” diye konuştu. “Minik yürekleriyle yazılar yazan yazarlarımız var” Kitap hakkında bilgiler veren Artova Gazipaşa İlkokulu Müdürü ve kitabın editörü Göksel Taslıoğlu, “Dilimizin zenginlikleri projesi kapsamında öğrencilerimizle bir yarışma düzenledik. Bu yarışma sonucunda güzel yazılarını ölümsüzleştirmek istedik ve bugüne geldik. Artık onların kitapları var. Minik yürekleriyle kocaman yazılar yazan yazarlarımız var” dedi. Kitabın yazarı ilkokul öğrencileri ise büyüdüklerinde ünlü bir yazar olma hayali kurduklarını ifade etti.
Ankara Avrupa Komisyonu Uyum ve Reformlardan Sorumlu Komiseri Ferreira Türkiye’de ziyaretlerde bulundu Avrupa Komisyonu Uyum ve Reformlardan Sorumlu Komiseri Elisa Ferreira, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüşmeler gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Avrupa Komisyonu Uyum ve Reformlardan Sorumlu Komiseri Elisa Ferreira, 25-26 Nisan tarihlerinde Gaziantep ve Ankara’da temaslarda bulundu. Ferreira, ziyareti çerçevesinde Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerde AB tarafından deprem bölgesindeki illerde kullanılmak üzere AB Dayanışma Fonu’ndan Türkiye’ye sağlanan 400 milyon avroluk fon ve ilerleyen süreçte yapılacak çalışmalar ele alındı. Ayrıca Komiser Ferreira ile Bakan Yerlikaya’nın görüşmede Türkiye-AB ilişkileri çerçevesinde sınır ve göç konularına da değindiği öğrenildi. Ferreira, Gaziantep’te ise Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ile birlikte Gaziantep Valisi Kemal Çeper ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile görüştü. Ferreira, AFAD ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri eşliğinde Nurdağı Konteyner Kenti ve prefabrik hastanelerini de ziyaret etti. AB Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimleri koordinasyonunda yürütülen AB Dayanışma Fonu çerçevesinde Türkiye’ye sağlanan fon, deprem bölgesindeki illerde konteyner kent inşası, su altyapısının inşası ve iyileştirilmesi, hastane ve okul inşası ve kültürel mirasın korunması alanlarındaki projeler için kullanılacak.
Gaziantep Türkiye’nin Uzay Vizyonu GİBTÜ’de konuşuldu Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde (GİBTÜ) "Dijital Dünyada Türkiye’nin Uzay Vizyonu" konulu panel gerçekleştirildi. GİBTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu, programın açılışında panelin konusunun üniversitenin misyonuyla örtüştüğünü söyledi. Dijital Dünyada Türkiye’nin Uzay Vizyonu GİBTÜ’de masaya yatırıldı. Moderatörlüğünü Uluslararası Kalkınma Toplum ve Düşünce Derneği (KATODER) Başkanı Sabiha Doğan’ın yaptığı panelde Prof. Dr. Fuat İnce (Bilişim Enstitüsü Kurucusu) “Yeni Uzay, Yeni Teknolojik Gelişmeler ve Fırsatlar”, Prof. Dr. Mehmet Emin Özel (Eski NASA Çalışanı) “Uzay ve Bilim”, Doç. Dr. Cüneyt Dirican (Astraekonomist-Dünya Gazetesi Yazarı) “Uzayda Ticari ve Ekonomik Fırsatlar, Tehditler ve Türkiye” Mali Müşavir İsmail Tekbaş (Araştırmacı-Yazar) “Uzay Keşifleri Doğrultusunda Yeni Bir Muhasebe Uzmanlığı Önerisi: Uzay Muhasebesi” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler. GİBTÜ öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği ve Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Uluslararası Kalkınma Toplum ve Düşünce Derneği (KATODER) iş birliğinde düzenlenen "Dijital Dünyada Türkiye’nin Uzay Vizyonu" konulu panel Rektörlük Konferans Salonu’nda yapıldı. “Dijital çağda bilgi çok hızlı gelişiyor” Panelin açılış konuşmasını yapan GİBTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu, panelin konusunun üniversitenin misyonuyla örtüştüğünü ifade etti. Uzayın herkesin ilgisini çektiğini ifade eden Tarakçıoğlu, "Uzayla ilgili çalışmalar soğuk savaş yıllarına uzanmaktadır. Bu yıllarda bir taraftan ABD bir taraftan Sovyetler Birliği’nde uzaya gitme çalışmaları başlamış, ülkemizde ise 1985’te bünyesinde uzay araştırmaları merkezi kurulmuştur. Teknoloji çok hızlı ilerlemektedir. Treni bir kere kaçırınca bir daha yakalama şansınız olmuyor. Dijital çağda bilgi çok hızlı gelişiyor ve bu bilgiyi yakalamak hem çok kolay hem de çok zor. Eğer yakalayabilirseniz kopma şansınız olmaz ama treni kaçırırsanız bir daha yakalama şansınız olmayacaktır" dedi. Tarakçıoğlu, sağlıkla ilgili birçok aletin temelinde uzay araştırmalarının yer aldığına dikkati çekerek, "Mesela MR cihazı, bir görüntüleme cihazıdır; uzay araştırmalarının bir parçası olarak ortaya çıkmıştır" ifadelerini kullandı. “Öğrenciler için özel organizasyon” Panelin moderatörlüğünü yapan KATODER Başkanı Sabiha Doğan ise dünyada sivil toplum kuruluşlarının "Beşinci Güç" kabul edildiğini belirtti. Türkiye’de STK ve üye sayısını artırmak için çabaladıklarını dile getiren Doğan, bu organizasyonu da öğrencilere ulaşmak için düzenlediklerini kaydetti. “Uzay para getiren bir alan” Açılış konuşmalarından sonra panelistler söz aldı. Panelist ve Bilişim Enstitüsü Kurucusu Prof. Dr. Fuat İnce, “Yeni Uzay, Yeni Teknolojik Gelişmeler ve Fırsatlar” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. İnce, “Uzay bir prestij alanı değil sadece. Uzay bir bilim alanı da değil sadece. Uzay aynı zamanda bir teknoloji, bir ekonomi, bir ticaret, para getiren bir alan. Uzayın belirli kullanım alanları var. Uzay hukuku diye bir hukuk alanı var” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Mehmet Emin Özel, “Uzay ve Bilim” başlıklı sunumu yaptı. Özel, astroit madenciliğinin henüz çok ilerlemediğini bu alanın önümüzdeki yılarda çok büyük bir gelişme göstereceğinin altını çizdi. Dünya Gazetesi Yazarı ve astroekonomist Doç. Dr. Cüneyt Dirican da, “Uzayda Ticari ve Ekonomik Fırsatlar, Tehditler ve Türkiye” başlıklı sunumunu yaptı. Dirican, robotların artık günümüzün gerçekleri olduğunu ve uzay savaşlarının çoktan başladığını vurguladı. Dirican, Türkiye’nin uzay kuvvetlerini kurması gerektiğini de savundu. “Uzaya kim hâkim olursa vergiyi o alacak” Araştırmacı-Yazar ve Mali Müşavir İsmail Tekbaş ise “Uzay Keşifleri Doğrultusunda Yeni Bir Muhasebe Uzmanlığı Önerisi: Uzay Muhasebesi” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Tekbaş, geleceğin meslekleri arasında en önemli olanlarından bir tanesinin robot tamirciliği olacağını savundu. Tekbaş, “ Matrix filmi gerçek oluyor. Geleceğin meslekleri arasında en önemli olanlarından bir tanesi robot tamirciliği. 2030 yılında 50 milyar cihazın birbirine bağlanılacağı düşünülüyor. Gelecekte bazı insanların metaversede yaşamayı önceleyerek zamanının büyük bir bölümünü bu sanal dünyada geçireceği öngörülmektedir. Uzay insanlık için hep bir merak konusu olmuştur. İnsanlık var olduğu süreden beri uzay merak konusu olmuştur. Uzayda vergi olacak mı? Uzaya kim hâkim olursa vergiyi o alacak. Uzay yeni bir vergi cenneti olabilir” diye konuştu. Panele Büyükşehir Belediye Başkanvekili Feray Yılmaz, GİBTÜ Genel Sekreteri Mehmet Emin Arslan, davetliler ve öğrenciler katıldı.