KÜLTÜR SANAT - 08 Aralık 2022 Perşembe 17:43

İçli köfteyi yedi, içinden çıkan altını kaptı

A
A
A
İçli köfteyi yedi, içinden çıkan altını kaptı

Ankara’da Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen lezzet festivalinde 1 metre uzunluğunda cevizli sucuk (orcik) ve içli köfte yeme yarışması renkli anlara sahne oldu. İçli köfte yarışmasında birinci olan vatandaş ise içinden çıkan altının sahibi oldu.

Elazığ Tanıtım Günleri çerçevesinde düzenlenen etkinlikte, Elazığ’ın yöresel lezzetleri başkentlilerin beğenisine sunuldu. Festivalde 1 metre uzunluğunda orcik yeme yarışması renkli anlara sahne olurken, birinci gelene altın verilen içli köfte yeme yarışması da ilgi gördü. Festivale gelenler coğrafi lezzetlerin tadına bakarken, 1 metre uzunluğundaki cevizli sucuğu yemek için 4 yarışmacı kıyasıya yarıştı. Orcik yeme yarışmasında rakiplerini eleyerek erzak ödülünün sahibi olan Sadık Özkan, “Çok mutluyum yarışmaya katıldığım için. Şekerim, hiçbir şeyim yok, sapasağlamım” dedi.

“Taze peynir sadece Elazığ’da bulunuyor”

Lezzet festivaline Elazığ’ın yöresel şekerli peynirli ekmeğini sunmak üzere geldiğini ifade eden pide ustası Ahmet Yılmaz, “Elazığ’ın tarihinden beri kendine has bir lezzetidir. Elazığ’a has ve yöresel olmasının nedeni taze peynirden yapılmasıdır. Taze peynir her şehirde kolay bulunmuyor, sadece Elazığ'da bulunuyor. Peynirli ekmeğin şekerle tatlanmasından oluşan bir lezzet var, künefeyi andırıyor” diye konuştu.

Festivali çok beğendiğini ve yöresel günlere daha çok katılmak istediğini belirten Selma Ural adlı vatandaş, “Henüz yeni geldim, menengiç kahvesi aldım. Şimdi de gün kurusu alıyorum. Mekan daha önceki senelere göre daha güzel olmuş, derli toplu” ifadelerini kullandı.

Evren Doğru - Mert Cerrahoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten “enflasyon hedefi” açıklaması İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Enflasyonla mücadele çok önemli. Bu süreçte aynı zamanda ihracatçının rekabetçiliğini zora sokacak ve ithalatın cazibesini artıracak kur politikasının oluşturduğu riskleri de yakından takip etmek ve bu konuda gerekli tedbirleri almak çok önemlidir” dedi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, enflasyon hedefleriyle ilgili değerlendirmede bulundu. İstanbul Ticaret Odası’ndan (İTO) yapılan yazılı açıklamaya göre Avdagiç, TCMB’nin 2024 yıl sonu TÜFE tahminini yüzde 36’dan yüzde 38’e çıkarmasını, "Merkez Bankası’nın yaptığı bu yukarı yönlü güncelleme ekonomik programın başarısına gölge düşürecek boyutta değildir. Bilakis, cari piyasa koşullarını eş zamanlı olarak programa ve hedeflere yansıtan bu dinamik ve tutarlı yaklaşım hem yurtiçi hem de uluslararası piyasada ekonomi programına olan güveni pekiştirecektir. Enflasyonun temmuz ayı ile birlikte baz etkisinin de desteğiyle zirve seviyesinden hızla geri çekilmesini bekliyoruz. Böylece Türkiye dezenflasyonist sürece girmiş olacaktır." diye konuştu. “Yeni ekonomi programını yeni bir kalkınma hikayesine dönüştürmeliyiz” Enflasyonla mücadeleye dikkati çeken Avdagiç, enflasyonun baz etkisi ile yıllık bazda düşüyor olmasının önemli olmakla beraber, asıl takip edilmesi gereken verinin aylık enflasyon oranları olduğunu vurguladı. Avdagiç, “Önemle üzerinde durduğumuz bir husus da, daha evvel de ifade ettiğimiz gibi döviz kuru ile enflasyon arasındaki korelasyonun bozulmaması gerektiğidir. Enflasyonla mücadele çok önemli. Bu süreçte aynı zamanda ihracatçının rekabetçiliğini zora sokacak ve ithalatın cazibesini artıracak kur politikasının oluşturduğu riskleri de yakından takip etmek ve bu konuda da gerekli tedbirleri almak çok önemlidir.” değerlendirmesini yaptı. "Yeni ekonomi programını yeni bir kalkınma hikayesine dönüştürmeliyiz" diyen Şekib Avdagiç, sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirmek için, ’yüksek teknolojiye dayalı üretim ve ihracat stratejileri geliştirmemizin’ zorunlu hale geldiğini kaydetti. “Son gelişmeler de iyimser beklentilerimizi artırıyor” Avdagiç, "Biz Türkiye’nin, sadece rakamsal büyümeyi değil, gerçek refahı tesis edecek kalkınma hikâyesini yazacağına inanıyoruz" dedi. Bu hikâyenin iki temel unsurunun, ’iyi yönetişim’ ile ’kaynak-harcama dengesi’ olduğuna inandıklarını kaydeden Şekib Avdagiç, "Bu kapsamda yatırım ortamını iyileştirecek iklimin tesisi, eğitim sisteminin yüksek teknolojili üretimi ve mesleki eğitimi güçlendirecek şekilde yeniden kurgulanması, rekabetçi üretimin desteklenmesi, denk bütçe ve hukuksal reformlar da son derece önemli başlıklar" diye konuştu. Avdagiç, mevcut ekonomi programının iyi çalışmasının gelecek için iş dünyasını ümitlendirdiğini kaydetti. Avdagiç, "Son gelişmeler de iyimser beklentilerimizi artırıyor. Ayrıca uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not artışları, enflasyonla mücadele ve finansal istikrar programına güveni teyit ediyor. Fitch Ratings’in ardından S&P de Türkiye’nin kredi notunu yükseltti. İlave olarak her iki kuruluşun değerlendirmesinde de görünümün “pozitif” olması, bir sonraki notun potansiyel olarak artışa işaret etmesi bakımından ayrıca önem taşıyor." değerlendirmesinde bulundu. “Temmuz ayı ile Türkiye dezenflasyonist sürece girmiş olacaktır” Avdagiç, hem IMF hem de Dünya Bankası yetkililerinin “Türkiye’nin doğru yolda ilerlediği” yönündeki beyanlarının, programın uluslararası alanda da kabul gördüğünü ortaya koyduğunu belirtti. Avdagiç, şunları söyledi: "Bunları çok önemsiyoruz. Çünkü bize iki fayda sağlıyor: Birincisi Türkiye’nin ve Türk şirketlerin yurtdışı borçlanma maliyetini aşağı çekiyor. İkincisi de yabancı yatırımcı girişinde önemli bir katalizör işlevi görüyor. Bunlar bileşik kaplar gibi birbiriyle bağlantılı. Gerek yabancı sermaye girişi, gerekse dış kaynak maliyetindeki ucuzlama döviz kurundaki oynaklıkları da azaltacaktır."
Muğla Türkiye Yüzyılı maarif modeli Muğla’da tanıtıldı Millli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Türk eğitim sisteminde köklü değişiklikler öngören "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli", Muğla’daki eğitim yöneticilerine tanıtıldı. Toplantının ilk yarısında, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin farklı başlıklar altında masaya yatırılarak eğitim yöneticilerine tanıtıldığı belirtildi. Yapılan sunumda, modelin beceri odaklı, sadeleştirilmiş içeriğe sahip olduğu ve öğrenciyi zihinsel, sosyal, duygusal, hissi, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören bütüncül eğitim yaklaşımını benimsediği vurgulandı. Maarif Modeli’nin uygulanmasıyla birlikte, temel eğitim süresinin 12 yıla çıkarılması, anaokulu eğitiminin zorunlu hale getirilmesi, mesleki eğitime daha fazla önem verilmesi, yabancı dil eğitiminin geliştirilmesi, öğretmenlik mesleğinin statüsünün yükseltilmesi gibi gelişmelerin kaydedileceği ifade edildi. Toplantının ikinci yarısında ise Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin başkanlığında, Ankara’da düzenlenen toplantının gündem maddelerinin görüşüldüğü belirtildi. İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çay, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olduğunu ve Türkiye’nin vizyonuna uygun bireyler yetiştirmeyi amaçladığını belirterek, modelin bireysel farklılıklara ve yetkinliklere dayalı eğitim sistemine geçişi sağlayacağına vurgu yaptı. Yeni müfredatın, 2024-2025 eğitim öğretim döneminden itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanacağı belirtildi. Tanıtım toplantısı, İl Millî Eğitim Müdürü Emre Çay başkanlığında, il müdür yardımcıları ve ilçe millî eğitim müdürlerinin katılımıyla gerçekleştirildi.