EKONOMİ - 09 Mayıs 2024 Perşembe 11:10

Merkez Bankası yılsonu enflasyon tahminini açıkladı!

A
A
A
Merkez Bankası yılsonu enflasyon tahminini açıkladı!

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, “2024 sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38’e çektik. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz” dedi.

TCMB Başkanı Fatih Karahan, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlenen ‘2024 İkinci Enflasyon Raporu' bilgilendirme toplantısında yurtta ve dünyadaki enflasyon ve ekonomik gelişmelerden para politikası stratejilerine kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu. Karahan, Merkez Bankasının temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu vurgulayarak, 2023 yılı Haziran ayından itibaren güçlü bir tasarruf yaptıklarını hatırlattı. Karahan, “Fiyatlama davranışlarını ve enflasyon beklentilerini yakından takip ediyoruz. Enflasyon, hedeflerimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız” diye konuştu.

2024 yılının ilk çeyreğinde yurt içi talepteki dirençli seyrin sürdüğünü dile getiren Karahan, perakende satış ve ticaret satış hacim endeksleri ile kartla yapılan harcamaların ilk çeyrekte tüketimde ivmelenmeye işaret ettiğini belirtti. Karahan, nisanda kartla yapılan harcamaların reel bazda zayıfladığını, imalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik yurt içi sipariş beklentilerinin de çeyreklik bazda gerilemeye devam ettiğini söyledi. Parasal sıkılaştırmanın iç talebe etkilerini çeşitli göstergeler üzerinden yakından takip ettiklerini vurgulayan Karahan, iç talebe kıyasla yurt içi üretimin daha ılımlı bir seyir izlediğini sözlerine ekledi.

“PMI verileri, nisan ayı itibarıyla ikinci çeyrekte üretimde ılımlı bir zayıflama ima etmektedir”

Mart ayı itibarıyla açıklanmaya başlanan Hizmet Üretim Endeksi'nin ise ilk çeyrekte nispeten yatay seyrettiğini söyleyen Karahan, “İlk çeyrekte artış gösteren PMI verileri, nisan ayı itibarıyla ikinci çeyrekte üretimde ılımlı bir zayıflama ima etmektedir. Kapasite kullanım oranı ise yılın ilk çeyreğindeki ılımlı düşüşün ardından, nisan ayı itibarıyla tarihsel ortalamalarının sınırlı miktar üzerindeki seyrini sürdürmüştür. İç talep ve üretime ilişkin görünüm, toplam talep koşullarının enflasyonist bir düzeyde seyrettiğine işaret etmektedir” diye konuştu.

“Cari dengedeki iyileşmenin devam edeceğini öngörüyoruz”

Karahan, yakın dönemde talebin zayıflaması ve beklentilerin iyileşmesiyle birlikte cari dengede düzelme gerçekleştiğini de söyleyerek, “2024 yılı ikinci yarısında parasal aktarımın gecikmeli etkisiyle iç talepte zayıflama olacağını ve bu sayede grafikte gördüğünüz cari dengedeki iyileşmenin devam edeceğini öngörüyoruz” diye konuştu.

“Son üç ayda enflasyonun öngörülerimizden de yüksek bir seyir izlediğini görüyoruz”

Enflasyona ilişkin yakın dönemdeki gelişmeler ve enflasyon üzerinde etkili olan unsurlar hakkında değerlendirmelerde bulunan Karahan, “Son üç ayda enflasyonun öngörülerimizden de yüksek bir seyir izlediğini görüyoruz. Nitekim tüketici enflasyonu nisan ayını yüzde 69,8 ile bir önceki Enflasyon Raporu’nda sunduğumuz tahmin aralığının 0,9 puan üzerinde tamamlamıştır” bilgisini aktardı.

“Yıl sonu beklentileri Enflasyon Raporu tahminlerimizin üzerinde seyretmiştir”

Eylül ayından itibaren azalan enflasyonun ana eğiliminin geçmiş enflasyona endeksleme eğiliminin yanı sıra, ücret güncellemelerinin de etkisiyle ocak ayında artışa döndüğünü hatırlatan Karahan, buna neden olan ekonomik görünümü özetleyerek, “Küresel emtia fiyatları rapor döneminde enerji grubu öncülüğünde yükselmiştir. Son üç aylık dönemde gıda fiyatlarında güçlü artışlar gerçekleşmiş, özellikle kırmızı et fiyatları bu gelişmede öne çıkmıştır. 12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentileri gerilerken, yılsonu beklentileri Enflasyon Raporu tahminlerimizin üzerinde seyretmiştir. Öngörülerimizin aksine yılın ilk çeyreğinde toplam talep koşulları güçlü seyretmiş, kredi kullanımında artış gerçekleşmiştir. Reel ücretlerdeki artış yurt içi talep koşullarını destekleyen bir unsur olmuştur. Geçmiş enflasyona endeksleme davranışı, hizmet enflasyonunda ataletin korunmasını beraberinde getirmiş, kira alt grubu bu bağlamda öne çıkmıştır” şeklinde konuştu. Karahan, enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak, politika faizinde güçlü bir artış ve parasal koşullarda ek sıkılaşma yaptıklarını söyledi.

“Konut fiyatlarında artış eğilimi yavaşlıyor”

Konut piyasasındaki gelişmeleri öncü gösterge olarak yakından takip ettiklerini belirten Karahan, “Türkiye’de hizmet enflasyonundaki yüksek seyrin önemli bir bileşeni de kiralardır. Bu doğrultuda, konut piyasasındaki gelişmeleri öncü gösterge olarak yakından takip ediyoruz. Enflasyondan korunma saiki ile artan talep ve depremin yol açtığı arz-talep dengesizlikleri konut fiyatlarında yüksek oranlı artışlara sebep olmuştu. Söz konusu gelişmelerin etkileri, kiralara gecikmeli ve belirgin bir şekilde yansımaktadır. Parasal sıkılaştırma sonrasında ise, konut fiyatlarındaki artış hızı önemli ölçüde yavaşlamıştır. Konut fiyatlarının artış eğilimi tüketici enflasyonundaki eğilimin altında seyretmektedir. TCMB bünyesinde yapılan çalışmalar, diğer unsurların yanı sıra konut fiyatları değişiminin, kira enflasyonunu aynı yönde etkilediğine işaret etmektedir. Dolayısıyla, konut fiyatlarındaki yavaşlamanın, ilerleyen dönemde gecikmeli olarak kira artışını sınırlayabileceğini değerlendiriyoruz” açıklamasında bulundu.

“Beklentiler, yıl sonu enflasyon tahminimize üç ay gecikmeyle gelineceğine işaret etmektedir”

Parasal sıkılaştırmanın kısa vadede mal enflasyonu üzerindeki etkisinin daha belirgin olduğunu söyleyen Karahan, şu ifadelere yer verdi:

“Türk lirasındaki istikrarlı seyir, finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talebin zayıflaması, önümüzdeki dönemde dayanıklı tüketim malları başta olmak üzere mal grubunda fiyat artışlarının yavaşlamasına neden olacaktır. Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığına yakınsaması, dezenflasyon açısından kritik önemdedir. Enflasyonda yaşanan yukarı yönlü sürprizlerin de etkisiyle beklenti eğrisinin şubat ve mart aylarında yukarıya kaydığı gözlenmiştir. Mart ayındaki parasal sıkılaştırma sonrasında ise bu eğilim sona ermiştir. Birinci çeyrekte anket katılımcıları 3,8 puanlık yukarı yönlü enflasyon sürprizi yaşamış, ancak yıl sonu enflasyon beklentilerini 2,1 puan ile daha sınırlı bir oranda güncellemiştir. Mevcut durumda beklentiler bir önceki Enflasyon Raporu'ndaki yıl sonu enflasyon tahminimize üç ay gecikmeyle gelineceğine işaret etmektedir.”

Mart ayındaki faiz artışı ve makroihtiyati düzenlemeler sonrasında ticari kredi faizinin yaklaşık 14 puan, tüketici kredisi faizinin 18 puan ve mevduat faizinin 15 puan arttığını söyleyen Karahan, kredi faizlerinin geldiği seviyenin kredi büyümesinin yavaşlamasına ve iç talebin dengelenmesine katkı vereceğini kaydetti.

“Para politikası duruşumuz, TL mevduata geçiş eğilimine katkı vermeye devam edecektir”

Ticari kredilerin ise şubat ayına kadar istikrarlı seyrettiğini fakat mart ayında öngörülerin üstünde bir kredi talebi görülmesiyle birlikte kısa sürede ticari kredi büyümesinin güçlendiğini söyleyen Karahan, “Beklentilerin de etkisiyle oluşan bu talebi dengelemek amacıyla, faiz artışının yanı sıra, ihtiyaç kredisinde olduğu gibi kredi büyüme sınırını aşağı çektik ve zorunlu karşılık tesisi uygulamasını başlattık. Bu adımlar sonrasında TL ticari kredi büyümesi gerilerken, son dönemde yabancı para kredilerin arttığını gözlemliyoruz.

Şubat ve mart aylarındaki yabancı para mevduata yönelik güçlü talep, mart ayında alınan kararlarla, hızlı bir şekilde ortadan kalkmıştır. Nisan ayında TL mevduat 539 milyar TL artarken, parite etkisinden arındırılmış yabancı para mevduat ve kur korumalı mevduat, sırasıyla 6,2 milyar dolar ve 19 milyar TL azalmıştır. Böylece, son 8 ayda Türk lirası mevduat payı yaklaşık yüzde 32’den yüzde 44’e yükselirken, Kur Korumalı Mevduatın payı yüzde 26’dan yüzde 14’e gerilemiştir. Para politikası duruşumuz ve uygulamakta olduğumuz makroihtiyati çerçeve, TL mevduata geçiş eğilimine katkı vermeye devam edecektir” dedi.

“2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38’e çektik”

TCMB’nin orta vadeli tahminlerini de açıklayan Karahan, dış talebe ilişkin varsayımlarını 2024 yılı için sınırlı bir miktar yukarı yönlü güncellediklerini ve 2025 yılı için ise sabit tuttuklarını belirterek, “Konuşmamın başında bahsettiğim petrol ve emtia fiyatlarındaki görünüm çerçevesinde, 2024 ve 2025 yıllarına ilişkin ham petrol ve ithalat fiyatları varsayımımızı yukarı yönlü güncelledik. Son dönemde gıda fiyatlarındaki görünümü göz önünde bulundurarak, gıda fiyatları varsayımımızı 2024 yılı için yaklaşık 1 puan artırdık. Orta vadeli tahminler oluşturulurken, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği ve ekonomi politikalarındaki eşgüdümün korunacağı bir görünüm esas alınmıştır. Bu çerçevede, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38’e çektik. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 34 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir” şeklinde konuştu.

“Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altına gerileyeceğini öngörüyoruz”

Para politikasındaki kararlı duruşlarının yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceğine dikkati çeken Karahan, “Böylelikle yılın geri kalanında enflasyonun istikrarlı olarak gerileyeceği dezenflasyon dönemine gireceğiz. Bu dönemde, olumlu yöndeki baz etkileri ve daha önemlisi enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün devamı etkili olacaktır. Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altına gerileyeceğini öngörüyoruz. Sıkı parasal duruşun sürdürülmesi ve hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla enflasyonun ana eğiliminde gerileme 2025 yılında da devam edecektir” ifadelerini kullandı.

“Belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz”

Para politikasındaki sıkı duruşlarını fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayan Karahan, bu süreçte iki ana koşul gözeteceklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin belirgin ve kalıcı bir düşüş göstermesidir. Bu kapsamda ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz. İkincisi ise, enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsamasıdır. Bu çerçevede geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz. Mart ayında attığımız adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Bu durumun etkisini krediler üzerinde görmekteyiz. Önümüzdeki dönemde bunun talebi zayıflatacağını, fiyatlama davranışlarına olumlu yansıyacağını ve dezenflasyon sürecini güçlendireceğini öngörüyoruz. Bu süreçte maliye politikalarının katkısı ve yönetilen-yönlendirilen fiyatların eşgüdüm halinde belirlenecek olması, dezenflasyon sürecini destekleyecektir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde, belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri, öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise, para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız.”

Bilgilendirme toplantısı, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın basın mensuplarının sorularını yanıtladığı soru-cevap bölümü ile devam etti.

Kemal Diri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0’lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe’ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy’e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs’ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski’ye gerek Ferdi Kadıoğlu’na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray’ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe’ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, ’Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.’ Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum. Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez. Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum. Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz. Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek’in, "Ali Koç’un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız. Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor’un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe’nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi. Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı. Fenerbahçe’nin Trabzon’da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi. Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı.