EKONOMİ - 11 Temmuz 2017 Salı 13:58

İhracatçılar 2023 hedefine odaklandı

A
A
A
İhracatçılar 2023 hedefine odaklandı

Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini normalleşmesi ihracatçıların yüzünü güldürüyor.

Türkiye İhracatçılar Merkezi koordinatörlüğünde 2023 hedefinde 500 milyar dolarlık ihracat için yatırıma devam ettiklerini ifade eden Ulaş Gümrük Müşavirlik Firması sahibi Mustafa Çakır, " Hükumetimizin yaptığı yatırım ve politikalar ile üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Biz özel girişimciler, şirketler elimizi taşın altına koymalıyız" diye konuştu.

Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkilerin düzelmesinin ardından ihracatçılar endişeli günlerini geride bıraktılar. Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkilerin her geçen gün artmasının ardından ihracatçıların da yüzü gülmeye başladı. İlişkilerin normalleşmesinin meyvelerini vermeye başladığını ifade eden Ulaş Gümrük Müşavirlik Firması sahibi Mustafa Çakır, Türkiye'nin ihracata yönelik hedeflerine dikkat çekti.

"Limanlar uluslararası ticarette önemli yere sahip"

Limanların uluslararası ticarette önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Mustafa Çakır, limanların bölgesel ve ulusal ekonomiye büyük katkı sağladığına dikkat çekti. Rusya ile yaşanan krizin ihracatı sekteye uğratmış olmasına rağmen ilişkilerin yeniden düzelmesinin meyvelerini vermeye başladığının altını çizen Çakır, şöyle devam etti:

"Dünya ticaretinin büyük oranda deniz taşımacılığıyla yapılmasından ötürü limanlar uluslararası ticarette önemli bir yere sahiptir. Hem bölgesel hem de ulusal ekonomiye büyük katkı sağlayan limanlar sanayinin ve ticaretin gelişmesi açısından önemli bir fonksiyonu yerine getirmektedir. Bu bağlamda Zonguldak Limanı Rusya, Ukrayna, Gürcistan ve Bulgaristan ülkelerine yapılan ticarette önemli katkıları bulunmaktadır. Zonguldak Limanı 2007-2015 yıllarında 14 adet düzenli Ro-Ro, Ropax bunlara ilaveten kuru yük gemileriyle ülkemize kazandırdığı döviz açısından ve katma değer oluşturma özellikleri açısından büyük etkisi olmuştur. Yalnız bilindiği üzere Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi, Rusya ile yaşamış olduğumuz uçak krizi büyük önemde tonaj olarak sayısal olarak ihracatı sekteye uğratmıştır. O senelerde iki bin ila dört bin ihracat beyannamelerinden krizden sonra adetler dört yüz ila bin arasına düşmüştür. Yalnız son dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın nezdinde Rusya ile aramızın düzelmesi meyvelerini yavaş yavaş vermeye başladı. Bu olayı değrelendirirken özellikle Zonguldak Limanı, Ukrayna ve Rusya ağırlıklı olarak bir kapıdır. Kırım’da eskiden Ukrayna’ya dahil olduğu için oradaki şehirler Ukrayna pazarı olduğu için ihracatımız daha yüksek çaplardaydı. 100 bin tonlarda yaş sebze meyve ihracatı vardı. Ama Kırım’ın işgali bu pazarların Ukrayna açısından elinden çıkmasına sebep oldu. Bu olayda düşüş yaşanırken ülkemizin politikalarıyla veya yatırımlarıyla alakalı değil. Bu olay tamamen Kırım’ın işgalinden dolayı Ukrayna pazarının daralmasıyla alakalı bir durum söz konusu. Bir de özellikle Zonguldak limanından Kırım bölgesindeki limanlara çıkışlar oluyordu."

"2023 için üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz"

Teknolojideki gelişmelerin dünyayı bütünsel bir köy haline getirdiğini ifade eden Mustafa Çakır, bir ülkenin ayakta kalabilmesinin dış ticaret politikaları ve yatırımlarıyla mümkün olabileceğini ifade etti. Türkiye'nin 2023 hedefi için özel girişimcilerin de elini taşın altına koyması gerektiğine vurgu yapan Çakır, 2023 hedefi için çaba gösterdiklerini ifade etti. Çakır, "21. yüzyılın eşiğinde bulunduğumuz şu dönemde üretim ve teknoloji rekabetine dayalı global ve küresel ekonomi kelimelerini sıkça duyuyoruz. Teknolojideki gelişmeler ve bunların ortaya koyduğu iletişim ve bilgi ağındaki ilerlemeler dünyayı adeta global küçük bir köy haline getirdi. Küresel rekabette bir ülkenin ayakta kalabilmesi dış ticareti, dış ticaret politikaları ve yatırımlarıyla mümkündür. Mevcut hükumetimiz izlediği yol haritası ve yatırımları ile takdire şayan bir şekilde görevini yerine getirmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve mevcut hükumetimizin desteği, katkılarıyla birlikte Türkiye İhracatçılar Merkezi (TİM) koordinatörlüğünde 2023 yılında Türkiye’nin ihracatını 500 milyar dolara çıkartacak bütünsel bir eylem planı oluşturmak ve ihracatın sürdürülebilir olmasını sağlamak ulusal bir politika olarak belirlenmiştir. Bu projenin hedefi Cumhurbaşkanından Başbakanına, hükumetten muhalefete, sivil toplum örgütlerinden sokaktaki vatandaşa dek bir milli strateji olarak benimsenmesiydi. Çünkü hedefe ulaşmak toplum olarak hedefe inanmaktan geçer. Hükumetimizin yaptığı yatırım ve politikalar ile üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Biz özel girişimciler, şirketler elimizi taşın altına koymalıyız diye düşünüyorum. 2023 hedefi dedik ya Ben şirketim olarak door to door (kapıdan kapıya teslim) Türkiye’nin herhangi bir köşesinde herhangi bir üretici iseniz belirli bir şey üretiyorsanız artık teknoloji çağı, her şey parmaklarınız altında. Artık internet ağı, yeter ki bağlantıyı kurun. Kapıdan alıp dünyanın öbür ucu da olsa kapıya teslim ediyoruz. Bu bağlamda şirket bünyesine kattığımız, satın aldığımız gemiler, kurduğumuz şirketlerle direk ihracat yapmak, kara, deniz, nakliyesi gibi sektörün bütün ihracat kalemlerinde bulunmak. Biz 2023 için üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Benim tavsiyem, fikrim bütün bu hedef kapsamında herkesin aynı sorumlulukta hareket etmesidir. Çünkü devletimiz zaten gerekli bütün teşvikleri, desteği fazlasıyla sağlıyor" şeklinde konuştu.
Çakır, "Bizim anayasada ve Türkiye kanunlarında bir olayı değerlendirirken şekil ve esas yönü vardır. Şekil yönü olayların kanunlar çerçevesinde hareket edilmesidir. Bizim yaşadığımız en büyük sıkıntılar kanunların şekil yönünden uygulanması kısmında. Tabi ki bürokrasimiz gerekli bu işte yetkililer tabii ki kanunu uygulayacak. Ama olayı bir de esas yönünden değerlendirme var ki olay siyasetçilerimize inisiyatif alacak olan idarecilerimize düşüyor. Çünkü esas yönü nedir olayın bir ülkenin menfaati, vatanın menfaati daha önemliyse olayı esas yönünden değerlendirmek. Burada siyasetçilerimize iş düşüyor. İdarecilerimize iş düşüyor. Allah’a şükür bu konuda gözle görülür bir sıkıntı yaşamıyoruz" diye sözlerini tamamladı. 

Onur Altındağ - Ahmet Hamzaçebi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul MomTalks 8. yılında İstanbul’da ebeveyn ve eğitimcilerle buluştu Ebeveyn-uzman buluşma platformu MomTalks, 8. yılında İstanbul’da ebeveyn ve eğitimcilerle buluştu. Tüm gün süren ve alanının sevilen isimlerini bir araya getiren etkinliğe yediden yetmişe, çocuklarla ilgilenen ve kendini geliştirmek isteyenler katıldı. Ebeveyn-uzman buluşma platformu MomTalks, 8. yılında İstanbul’da hibrit olarak gerçekleşti. Ebeveynleri, eğitimcileri bilinçlendirmeye ve güçlendirmeye odaklanan etkinlik, 4 Mayıs Cumartesi günü Grand Pera’da gerçekleşti. Ebeveynler, ebeveyn adayları ve eğitimciler bir araya geldi Eğitimci Dr. Bahar Eriş ve Aile Çocuk Yazarı Zeynep İşman ortaklığında gerçekleştirilen etkinlikte her yaş grubundan çocuğu olan ebeveynler, ebeveyn adayları ve eğitimciler için zengin içerikler sunuldu. Girişimci Yazar Gamze Cizreli ve Başarı Uzmanı Mümin Sekman, İlham Verenler oturumunda “Ateşle Oynamak” ve “Rağmenci Olmak” başlıklı konuşmalarını yaptılar. Matematikçi ve eğitim girişimcisi Burcu Haboğlu Baba “Matematiksel hayat becerileri” başlıklı sunumuyla matematik öğrenimi üzerine kritik bilgiler verdi. Geleceğe Dokunan Anneler ev sahipliğinde gerçekleşen diğer oturumda ise Prof. Dr. İsmihan Çetin Artan, toplumda çok yaygın olan ancak fark edilmeyen çocuklukta duygusal ihmal konusunu anlattı. Artan, aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerini erken yaşta kazandırmanın ve aile kültürünün önemine dikkat çeken Evde Eşitlik Var projesinden bahsetti. Öğleden sonra ise Klinik psikolog Damla Til, Boşanma ve Ebeveynlik, Klinik psikolog Şule Önce “Kendini Doğurmak” konularında konuştu. Günün son oturumunda Eğitimci Prof. Dr. Soner Yıldırım, "Her Çocuk Öğrenir Ama Nasıl?" başlıklı konuşmasını yaptı. Tüm oturumların sonunda soru cevap bölümleri yapıldı. “MomTalks bilgi küratörlüğü hizmetiyle ayrışıyor” MomTalks’un fikir annesi Dr. Bahar Eriş, “Bilgiye erişimin çok kolay hale geldiği bu çağda, bilgi kirliliği de ciddi bir sorun. Ebeveynlerin kafası çok karışık. Özellikle çocuk yetiştirme gibi hassas bir alanda, doğru kişilerden kaliteli bilgiye ulaşabilmek büyük önem taşıyor. MomTalks 8 yıldır alanın en değerli uzmanlarını ebeveynler ve eğitimcilerle buluşturarak kaliteli içerik küratörlüğü hizmeti sunuyor. Geleceğin aileden başladığını düşünürsek, anne baba eğitiminin bir memleket meselesi olduğunu görebiliriz. Sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunun bilincindeyiz ve etkinliğimizi her yıl daha çok sayıda aileye ve eğitimciye ulaştırmayı hedefliyoruz” dedi. “Mutlu çocuklar mutlu aile ortamında yeşerir” MomTalks’un ortağı, Aile ve Çocuk Yazarı Zeynep İşman ise aile eğitiminin her geçen zaman daha da kritik hale geldiğini söyleyerek, “Mutlu, ahlaklı, değerleri olan bireyler yetiştirmek, sağlıklı bir toplum için olmazsa olmaz. Aile bir çocuğun ilkokuludur ve pek çok değer ailede yeşerir. Bu inançla, bugüne kadar binlerce ebeveyn ve eğitimciye dokunduk. Etkinliklerimizi hibrit yaparak yurt içi ve yurt dışından aileler ile de buluştuk. MomTalks artık bir aile ve ülkemizin her yanına bu güzel platformu taşıyacağız” dedi. Gün boyu fuaye alanında markaların standları katılımcılarla buluştu. Ürün tanıtımları ve çeşitli atölyeler gerçekleştirildi.
Eskişehir Kayı Boyu’ndan bugüne gelen ‘kös oyunu’ Türk Ocağı’nda öğretildi Eskişehir’deki Türk Ocağı’nda, Kayı Boyu’ndan bugüne gelen ve geleneksel bir tahta oyunu olan ‘kös’ katılımcılara öğretildi ve tarihçesi anlatıldı. Yaklaşık 8 asırdır Anadolu’da varlığını sürdüren ve Kayı Boyu’nun Kara Keçeli Yörükleri’nden kaldığı öğrenilen kös oyununun oynanışı Türk Ocakları’nda katılımcılara öğretildi ve tarihçesi anlatıldı. Çocukluğundan beri kös oynadığını belirten Bekir Ok, bu oyunu öğreten az sayıda kişilerden biri olduğunu dile getirdi. Kütahya’dan Eskişehir’e sırf kös oyununu anlatmak için geldiğini belirten Ok, bu oyuna geçmiş nesillerin sahip çıktığı gibi günümüzdeki vatandaşların da sahip çıkması gerektiğini söyledi. “Bu oyun genellikle Ramazan aylarında oynanıyor” Kös oyununu öğretmek ve tarihçesini anlatmak için Eskişehir’deki Türk Ocağı’na gelen Bekir Ok, bu oyunun Kayı Boyu’nun Kara Keçeli Yörükleri’nden günümüze geldiğini belirterek, “Oyunun kökü, Türklere dayanıyor. Tabii bu oyun zamanla köyde, halk arasında hayvan otlatmak için mi gittiklerinde meralarda oralarda zaman geçirmek için oynanan bir oyun. Bu oyun stratejiye dayalı zihin geliştirmeye yönelik bir oyun. Çünkü oyunun içerisinde plan yapılması gerekiyor. Burada maksat karşılıklı erlerimizi yok etmek. Bir nevi küçük savaş diyebiliriz bu oyuna. Şu anda ben 51 yaşındayım. Bundan 30 sene önce daha çok oynanıyordu bu oyun. Köy odalarında Ramazan aylarında bayan, erkek, gençler arasında oynanıyordu. Ama son 10 yıldır 15 yıldır bu oyun ekseriyetle Ramazan aylarında oynandı. Ramazan gecelerinde ve gündüz oruçluyken zaman geçirmek için oynanan bir oyun haline geldi. Ramazan gecelerinde ise sahura kadar gruplar halinde oyun oynanmaya devam ediyor. Bu oyunu oynayan ortalama yaş şu anda 35 ila 80 yaş arasında” ifadelerine yer verdi. "Amacımız bu köslerle çomaklık atış şekillerine göre bu erleri yok etmek" Kös oyununun tarihçesinin yanı sıra nasıl oynandığını da katılımcılara anlatan Bekir Ok, “Kös oyununun oyun aletleri 4 tane çomaktan oluşur. Bunların en uzunu 23 santimden fazla olmayacak şekildedir ve bombelidir. Ağaçların bir tarafı düz, uç kısımları da biraz çeltiktir. Bu 4 çolakla oynanır. Bu 4 çomağı havaya atarak onların geniş şekillerine göre onların isimleri var. Kös, iki linç, üçü lünç, ak dört ve altı. Bunun geliş şekline göre bir de bizim savaş alanımız var. Orada alanın sol tarafında 20 delik, sağ tarafında yine bir 20 delik. Burada 10 tane çomak vardır. Biz bunlara er yani asker deriz. Oyunda amacımız bu köslerle, çomakların atış şekillerine göre bu erleri yok etmek” dedi.
Niğde ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ sloganı ile pedal çevirdiler Niğde’de ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ sloganıyla 11. Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu gerçekleştirildi. Yeşilay’ın öncülüğünde Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliği ile düzenlenen bisiklet turunda Niğde Valisi Cahit Çelik ve bisikletçiler, Ömer Halisdemir Meydanı’nda toplandı. Vali Çelik, Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Yeşilay Niğde Şube Başkanı Hayri Yıldız, Gençlik ve Spor İl Müdürü İlker Ötgünlü ve bisiklet tutkunları Şehit Ömer Halisdemir Meydanı’ndan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’ne kadar yaklaşık 10 kilometrelik mesafede bisiklet sürdü. Niğde Valisi Çelik burada yaptığı açıklamada, amaçlarının sağlıklı yaşam bilinci oluşturmak olduğunu ifade ederek, "Türkiye’nin dört bir yanındaki bisiklet severleri bir araya getirerek sağlıklı yaşam bilincini artırmayı hedefleyen Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu’nun 11’incisine kıymetli vatandaşlarımızla birlikte katılmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu yıl ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ sloganıyla düzenlenen bisiklet turu bugün Türkiye genelindeki 81 ilde eş zamanlı olarak şehrimizde de gerçekleştirilmektedir. Yeşilay’ın öncülüğünde Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen etkinlik, bağımlılıkların zararlarına dikkat çekmek ve sağlıklı yaşam bilincini artırmak amacıyla icra edilmektedir. Yeşilay’ın yıl boyunca düzenlediği bisiklet turlarıyla spor yaparak bağımlılıklarla mücadeleyi ve sağlıklı yaşamı teşvik etme çabalarına katkı sağlayacak vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Dileğimiz ve isteğimiz tüm vatandaşlarımızın her türlü bağımlılıktan uzak keyifli bir şekilde spor yaptıkları, doğayla çevreyle uyumlu bir şekilde bir hayat sürmeleridir. Bisiklet turuna katılan tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Kazasız belasız bir bisiklet turu diliyorum" dedi. Bisiklet tutkunları ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ ve ’Arabadan in, bisiklete bin’ sloganları ile pedal bastı.