GÜNDEM - 12 Temmuz 2016 Salı 09:52

İki bin derecede tozu, altın ve gümüşe çeviriyorlar

A
A
A
İki bin derecede tozu, altın ve gümüşe çeviriyorlar

Mersin'de ramatçılık işi yapan ustalar, altın ve gümüş tozunu gal usulü ve asit sistemiyle yeniden saf altın ve gümüşe çeviriyor. Ustalar ayrıca 2 bin dereceyi bulan gal ocakları karşısında çalışarak kavurucu sıcaklara da meydan okuyor.

Mersin Sanayi Sitesi'nde Benim Ramatçılık isimli iş yerinde altın ve gümüş tozlarına yeniden değer katan ustalar görenlerin taktirini kazanıyor. Kendilerine gelen tozları, külçe altın şeklinde sahiplerine teslim eden ramatçı ustaları, 2 bin dereceyi bulan gal ocaklarının başında çalışarak kavurucu sıcaklara da meydan okuyorlar. İş olduğu dönemde günlük ortalama 10 külçe altın üretebilen ustalar, yerlerine usta yetiştirememekten yakınıyor.

Ramatçılık mesleğiyle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulanan 32 yıllık usta Necmetin Aysel, ramatçılığın kimyada temizlik anlamına geldiğini söyledi. Kendilerinin de altın ve gümüş tozlarını temizlediklerini belirten Aysel, "Kaybolan altınları tekrar biz bir araya getirip, işlemeye dönüştürüyoruz. Atölyeci arkadaşlarımız çalıştığı yerde altınları veya gümüşleri makasla keserler küçük parçalar oluşur. Yada eğeyle yertelerler onlar yere dökülür. Orada çalışan arkadaşlarımızın bir takım kayıpları olur. Bunları da süpürürler, 6 aylık, 1 senelik işe göre bize getirirler. Bizde burada bunu temizleriz, isterlerse altın ayrı, gümüş ayrı, yok takoz derlerse külçe şeklinde de yaparız. Bunları biz veririz, onlar ayar evine götürürler, ayar yaptırırlar, o şekilde değerlendirirler. Biz burada fason çalışıyoruz. Biz işçiliğimizi alırız, işi teslim ederiz. Altın ve gümüşte oluşan fire kayıplarını bulmak bizim mesleğimiz. Onun için de bu işte güvenilirlik çok önemli. Güvenilir oldun mu Erzurum’dan bile iş gelebiliyor" şeklinde konuştu.

"İçine koyduğumuz kurşun bütün altın ve gümüşü kendi bünyesine alıyor"
Kendilerine kovalarda, poşetlerde gümüş ve altın tozları geldiğini vurgulayan Aysel, "Bize gelen tozları, parçaları ilk önce yakarak toz haline, yani kül haline getiririz. Külden sonra eleklerde eleriz, yüzünde irileri kalır. İrileri de dövdükten sonra içindeki demirleri mıknatısla alırız. Geri kalan irileri ise potaya koyup, eritiriz. Bunların içine tabi soda, boraks ve kurşun koyuyoruz. Soda sulandırır, boraks da sodanın sulandırdığı ürünü daha çok su gibi eder. Kurşun ise bütün altın ve gümüşü kendi bünyesi içine alır. Her kotaya 3 kilo soda ve boraks, 8 kiloda kurşun koyarız. Kurşun kürkçe şeklinde çıkar. Orada da 1, 1,5 saatlik bir işlemi var. Kurşun bize çanak olarak, toprak olarak geri döner. İçindeki altın, gümüş ortada metal olarak kalır. Onu da aldıktan sonra ayar evlerimiz dediğimiz yerlerde analiz yapılır, ayarı kaçsa, külçe şeklinde rapor verirler, gelen işletmeci arkadaşlarımız da atölyelerinde değerlendirir. Tabi bunların hepsi süreç işi. Sabah 08.00’da başladığınız zaman saat 14.00’da bir müşterinin işi biter" ifadelerini kullandı.

"Sıcaklık 2 bin dereceleri bulabiliyor"
Şimdi kuyumcuların bu yönteme çok daha fazla rağbet ettiğinin altını çizen Aysel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eskiden bu işler sadece İstanbul’da yapılıyordu. 1984’de biz ne zaman Gaziantep’e geldik, orada dükkan açtık işler bu tarafa doğru kaymaya başladı. Çünkü biz ilk dükkanı açtığımızda gece vardiyeli çalıştık. İşlerin yoğunluğundan başa çıkamadık. Baktık talep yoğun olunca Mersin’e 2. şubemizi açtık. Biz geldiğimizde buralarda ramatçılığın ‘R’sini bilen yoktu. Yeni yeni artık ramatçılar İstanbul’dan buraya geliyor. Tabi burada açmak önemli değil, önemli olan güven ve yaptığın işin itinayla olmasıdır. Bilinçsiz, eğitimsiz bir şekilde bu dükkanların açılması var. Biz dışarıda ne kadar da rahat otursak, müşteri geldiği zaman terlemeye başlıyoruz. Bizim 2 yer ocağımız, 2 tane gal ocağımız var. Ayrıca kimya bölümümüz var. Bunların hepsini yaktığımız zaman burada ısıdan duramıyoruz. Bize sorarsanız biz alışığız, bize serin geliyor. Ocaklarımıza üst üste 5 tane döktüğümüz zaman bin 800 ile 2 bin derece arası sıcaklığı buluyor. Ocak tuğlalarımız var. Bunlar bazen erimeye geçebiliyor. Biz onları gördüğümüz zaman, eritmeyi durduruyoruz."

"Buna her usta dayanamaz"
32 yıllık ustalık hayatında çok şey öğrendiğini kaydeden Aysel, "Burada en önce sağlığımıza öncelik veriyoruz. Bunun kontrollerini yapıyoruz. Çalışırken maskelerimizi tanıyoruz. En ufak bir şeyi atlamıyoruz. Ne kadarda olsa ateşle, tozla, toprakla uğraşıyoruz. Bazen istediğimiz her şeyi yapamıyoruz. Bazen maske insanı boğuyor. Bünye ona da alışıyor. Buna her usta dayanamaz. Çok usta değişmiştir. Mahmut usta gibi bunu meslek edinmiş, devam ettiriyor olması bu meslek adına güzel. Ancak bir usta bizde 3 senede 5 senede yetişmez, incelik istiyor. Nasıl ki kuyumculukta el sanatı işlemeyse bizde de çalışmayla. Bunu öğrenmek uzun bir süreç ister" diye konuştu.
 

Koray Ünlü
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Veysel Bilen: "Musaba’nın transferi etik açıdan doğru değil ama Samsunspor yönetiminin başarısıdır" Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, Anthony Musaba transferinin etik açıdan doğru olmadığını ancak kulüp adına bir yönetim başarısı olduğunu söyledi. Bilen, Samsunspor’un yaklaşık 20 yıl sonra ciddi bir gelirle oyuncu satmasının kulüp adına önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Trendyol Süper Lig’de ara transfer dönemine günler kala dikkat çeken gelişmeler yaşanmaya devam ederken, Fenerbahçe Samsunspor’un 25 yaşındaki sol kanat oyuncusu Anthony Musaba için devreye girdi. Musaba’nın sarı-lacivertlilerin ile anlaşmasının ardından Karadeniz temsilcine karşı tutumu kulüp tarafından tepki toplamıştı. Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, konuyla alakalı basın mensuplarına kapsamlı bir açıklama yaptı. Musaba’nın sözleşmesinde sezon başında yurt içi ve yurt dışı transferler için serbest kalma maddesi bulunduğunu hatırlatan Bilen, "Buraya kadar her şey normal. Oyuncunun belirlenen bedel ödendiğinde serbest kalma hakkı vardı. Ancak normal olan, böyle bir talep geldiğinde menajerin ya da oyuncunun kulübü bilgilendirmesidir. Bu yapılmadı" şeklinde konuştu. "Bu durum hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir" Transfer görüşmelerinin perde arkasında yürütüldüğünü ve Samsunspor yönetimi ile teknik heyetin bu süreçten haberdar edilmediğini belirten Bilen, "Birkaç maç öncesinden sözlü bir anlaşma yapılmış, resmiyeti beklenmiş. Bu durum bizim nezdimizde hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir. Oyuncunun hocasına, futbol direktörüne ya da yöneticilerine bunu paylaşması gerekirdi" diye konuştu. "Sorumlular; menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticisidir" Sosyal medya ve ulusal basında yer alan haberlerin ardından transfer sürecinin ortaya çıktığını aktaran Bilen, görüşmeleri yürüten kulübün o ana kadar Samsunspor’a herhangi bir resmi bilgilendirme yapmadığını söyledi. Bilen, "Bu davranış etik değildir. Eksik ve hatalıdır. Bu hatanın sorumluları menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticileridir" ifadelerini kullandı. Fenerbahçe camiasıyla ilgili tepkileri de değerlendiren Bilen, yanlışların camialara mal edilmesinin doğru olmadığını dile getirerek, "Bir kulübün yöneticileri hata yaptığında bunun bedelini tüm camiaya yüklemek doğru değil. İki büyük camiayı karşı karşıya getirecek bir dil kullanılmasını biz de doğru bulmuyoruz" dedi. Kırmızı-beyazlı kulübün transfer politikasını nasıl şekillendirdiklerini anlatan Bilen, "Biz bugüne kadar etik dışı bir transfer sürecinin içinde olmadık, olmayız. Bir oyuncuyla ilgileniyorsak önce kulübünün kapısını çalar, izin isteriz. Futbolun marka değerini korumak bunu gerektirir" dedi. "Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz" Musaba transferinin kulüp için ciddi bir ekonomik getiri sağladığını vurgulayan Bilen, "Altı ayda Samsunspor, oyuncusunu vitrine koyup satabilecek bir noktaya geldi. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz. Bu, yönetimimizin ve başkanımızın başarısıdır. Samsunspor yeniden sahnelere döndü" ifadelerine yer verdi. "Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz" Samsunspor’un bundan sonra da oyuncular için cazip bir vitrin olmaya devam edeceğini ve bu doğrultuda transfer politikasını kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Bilen, "Oyunculara ‘gel, oyna, Samsunspor’da vitrine çık’ diyebileceğimiz bir noktadayız. Bu kulübümüzün imajı açısından çok değerlidir. Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz. Biz kendi yolumuza bakacağız" sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Bingöl Bingöl’de depremlere karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor Bingöl’de muhtemel bir deprem riskine karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor. . Üç büyük fay zonunun kesişim noktasında bulunan Bingöl’de muhtemel depremlere karşı hazırlıklar hız kesmeden sürüyor. Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta öncülüğünde merkez başta olmak üzere ilçelerde konteyner kentler sürüyor. Merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanı hazır hala getirilirken Yedisu ilçesinde ise 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi ile 42 konteyner kullanıma hazır duruma getirildi. Diğer ilçelerde de hazırlıkların yapılacağı bildirildi. Vali Usta, "Muhtemel bir depreme hazırlık anlamında Bingöl merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanını hazır hale getirmiştik. Benzer şekilde ilçelerimizde de konteynır kent alanları yapıyoruz. Bu kapsamda Yedisu Kaymakamlığımız tarafından Yedisu ilçemizde kurulan konteyner kentte, afetlere hazırlık kapsamında altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanmıştır. Mevcut durumda 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi, 42 konteyner ise vatandaşlarımızın kullanımına yönelik olmak üzere 44 konteyner İhtiyaç olduğu anda kullanıma hazır durumdadır. Tamamlanan bu alana ilaveten; ikinci bir yedek konteyner toplama alanı oluşturulmuştur. Köylerde boş, kullanılmayan ve konutları teslim edilen vatandaşlarımızdan konteynerler toplanmıştır. Toplanan konteynerler toplama alanında nizami şekilde depolanmıştır. Afet durumunda hemen kuruluma geçilebilecek şekilde alan planlanmıştır. Arazi; altyapı ve üstyapı açısından kaba hazırlıkları yapılmış ve kuruluma uygun olarak seçilmiştir. Bu şekilde toplanan 40 yedek konteyner ihtiyaç duyulması halinde hızla kurulum yapılabilecek durumda bekletilmektedir. Kalan 6 ilçemizde de benzer hazırlıkları yapacağız" dedi.