ÇEVRE - 21 Kasım 2022 Pazartesi 09:37

İklim değişikliğinin İzmir’e etkileri araştırıldı

A
A
A
İklim değişikliğinin İzmir’e etkileri araştırıldı

İzmir özelinde iklim analizleri yapan Dr. Çağla Ercanlı, “İklim değişikliğine bağlı deniz seviyelerindeki artışların uzun vadede kıyı kentleri üzerinde oluşturacağı baskının yanı sıra, yoğun ve sık aralıklı yağışlar sonucu ani fırtına kabarmaları da su seviyelerinde yükselmelere neden olarak kıyı kentlerinin düşük kotlu alanlarında tehdit oluşturabilir” dedi.

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından her yıl Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirvesi’nde yayınlanan yıllık "Küresel İklim Durumu" raporuna göre, deniz seviyesindeki yükselme oranı 1993’ten bu yana iki katına çıktı. Ocak 2020’den bu yana ise yaklaşık 10 milimetre yükselerek 2022’de yeni bir rekor seviyeye ulaştı. İklim değişikliğine bağlı deniz seviyesindeki yükselmenin ve aşırı yağışlar sonucu ortaya çıkan taşkınların etkilerini temel alan makalesiyle Dr. Çağla Ercanlı, İzmir özelinde mevcut durum analizleri yaparak değerlendirmelerde bulundu. Ercanlı, “İzmir’in bir kıyı kenti olarak avantajları ve dezavantajları ele alındığında, en önemli avantajı coğrafi konumu fakat iklim değişikliği etkileri arasında sayılan kentsel ısı adası, yoğun yağışlara bağlı deniz seviyesi yükselmesi ve taşkınlar kentte sıkça yaşanıyor” diye konuştu.

“Sulak alanların restorasyonuna öncelik verilmeli”
“Kullanımı yoğun kentsel alanları takiben taşkın riskini artıran varsa sulak alanların restorasyonuna öncelik verilmeli” diyen İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi Çağla Ercanlı, “Örneğin, İzmir Körfezi’nin kuzey bölümünde yer alan ve Akdeniz Havzası’nın önemli sulak alanlarından biri olan Gediz Deltası, nitelikli arazilere sahip olmasına karşın yoğun bir kentleşme baskısı altında olup, dönem dönem yapılaşma riski ile karşılaşmaktadır. Çiğli ile Balçova’yı birbirine bağlamayı hedefleyen Körfez Geçiş Projesi gibi projeler, bu alanın doğal niteliklerini bozacağından ve kent için de bir risk unsuru oluşturacağından, bu tür alanların sürdürülebilir yönetim planlarıyla kontrollü bir şekilde korunmaya devam edilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

“Altyapı sistemlerinin güçlendirilmesi için finansal kaynaklar bulunmalı”
İzmir için daha uzun vadede gerçekleştirilebilecek stratejilerin belirlenmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Ercanlı, “Yenilenmesi zor olan yüksek katlı yapıların planlanmasında ve tasarım aşamalarında gelecek projeksiyonları göz önüne alınarak, uygun malzeme ve teknik donanımla inşa edilmeleri planlanmalıdır. Uzun vadede altyapı sistemlerinin güçlendirilmesi için finansal kaynakların bulunmasını ve koordine edilmesini sağlamak öncelikli olmalıdır. Ayrıca, demografik ve ekonomik olarak dengeli sosyal çevrelerin sağlanması bir diğer önemli konudur. İzmir kıyı bandına bu açıdan bakıldığında kıyı boyunca gelir grupları ve sosyal çevreler arasındaki farkın gün geçtikçe arttığı görülmektedir. Özellikle, yeni yapılaşma alanlarının ortaya çıktığı kıyı bölgelerinde bu tür ayrımların oldukça netleştiğini söylemek mümkündür” dedi.

“Halkın görüşleri alınmalı ve bilinçlendirilmeli”
Kentsel kıyı alanlarının iklime bağlı ani deniz kabarmaları, taşkınlar ve deniz seviyesindeki artış karşısındaki avantaj ve dezavantajlarının farklılaştığını söyleyen Dr. Ercanlı, “Dolayısıyla, yerele özgü coğrafi/morfolojik ve mekansal/işlevsel nitelikler, kentsel alanlarda küresel ve ulusal düzeyde kurulacak yasal-yönetsel yapı, yerel düzeyde yönetsel süreçlerde halkın görüşlerinin alındığı ve konu hakkında bilinçlendirildiği katılımcı anlayış ile sürdürülmelidir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kırıkkale Valisi Makas’tan fabrika yangınıyla ilgili açıklama: "Tamamen kontrol altına aldık" Kırıkkale’de kimya fabrikasında çıkan büyük yangın, 10 saat süren yüksek riskli müdahalenin ardından tamamen kontrol altına alındı. Vali Mehmet Makas, termal kameralı dronlarında kullanıldığını belirterek, fabrika yangının da 462 personelin görev yaptığını söyledi. Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesindeki Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Bahadır Kimya Fabrikası’nda öğle saatlerinde başlayan yangın, yaklaşık 10 saatlik müdahalenin ardından tamamen kontrol altına alındı. Ekiplerin su ve köpükle yapılan soğutma çalışmalarının sabaha kadar devam edeceği belirtildi. Yangın süresince olay yerinde bulunan Kırıkkale Valisi Mehmet Makas, müdahalenin yüksek risk altında gerçekleştirildiğini belirtti. "Üst düzey bir çalışma yürütüldü" Vali Makas, kimyasal üretim yapılan bir tesiste çıkan yangının ciddi bir tehlike oluşturduğunu vurgulayarak, "Öğle saatleri itibarıyla Kırıkkale OSB’de başlayan ve an itibarıyla tamamen kontrol altına aldığımız, soğutma çalışmalarının sürdüğü fabrikamızdaki yangın mahallinin tam önündeyiz. Önce şunu belirtmek istiyorum: Çok yüksek riskli bir müdahaleydi. Çünkü kimya sektörü üzerine çalışan bir fabrika olduğu için gerek araç gerekse personel noktasında üst düzey bir çalışma yürütüldü. Yangın tamamen söndürüldü, soğutma çalışmaları ise sabaha kadar sürecek" dedi. "Çevre vilayetlerimizin büyük katkısı oldu bize" AFAD Başkanlığı Acil Durum Yönetim Merkezi koordinasyonunda yürütülen çalışmalara çok sayıda kurum ve çevre illerden ekiplerin destek verdiğini belirten Makas, "Çevre vilayetlerimizin büyük katkısı oldu bize. Koordinasyon, AFAD Başkanlığı Acil Durum Yönetim Merkezi tarafından sağlandı. Sayın İçişleri Bakanımızın talimatları doğrultusunda, Sayın AFAD Başkanımızın koordinasyonunda ekipçe bir çalışma gerçekleştirdik" diye konuştu. "462 personelle müdahale ettik." Yalnızca yangın söndürme faaliyetlerinde görev alan 262 personelin 52 araçla sahada olduğunu ifade eden Makas, "An itibarıyla sabahtan bu yana 262 personel ve 52 araçla müdahale ettik. Özellikle belirtiyorum; bu verdiğim rakamlar yalnızca yangın söndürme üzerine görevli itfaiye söndürme personeline aittir. Bunun dışında sağlık personelimiz, UMKE, Kızılay, emniyetimiz, jandarmamız ve diğer paydaş kurumlarımızdan toplamda yaklaşık 200 personel daha görev yaptı. Böylece 462 personelle müdahale etmiş olduk" şeklinde konuştu. "Termal dronlar kullandık" Açıklamasında çevre illerden gelen desteklere de dikkat çeken Makas, Ankara başta olmak üzere Çankırı, Kırşehir, Yozgat, Çorum, Sivas, Samsun, Kayseri ve Kayseri OSB’den itfaiye ve AFAD ekiplerinin bölgeye sevk edildiğini belirtti. Makas, yangına müdahalede ilk kez termal dronlar ve kule sistemiyle sıcaklık tespiti yapıldığını, bu yöntemle müdahalenin daha etkin şekilde gerçekleştirildiğini aktardı. "Ekiplerimize teşekkür ediyorum" Vali Makas, "Sayın İçişleri Bakanımızın şahsında, AFAD Başkanımıza, ilgili bakan yardımcımıza, AFAD başkan yardımcımıza teşekkür ediyorum. Çevre illerden gelen tüm itfaiye ve AFAD teşkilatlarına teşekkür ediyorum. Millî Savunma Bakanlığına da teşekkür ediyorum; burada hem MKE itfaiye teşkilatını hem de Mühimmat Garnizon Komutanlığının şoförlerini kullanmış olduk, büyük destek verdiler. Çok riskli, çok tehlikeli bir yangını sıfır zayiatla tamamladık. Alın teriyle rızık peşinde koşan 70 işçi kardeşimizin birinin bile burnu kanamadan tahliyesi bizim için en büyük tesellidir. Devletimizin tüm kurumlarıyla gösterdiği güçlü dayanışma, yangının büyümeden kontrol altına alınmasında etkili olmuştur" dedi.