EKONOMİ - 08 Ekim 2016 Cumartesi 15:15

İlaçta bilinçli tüketim dönemi

A
A
A
İlaçta bilinçli tüketim dönemi

İlaç Bilincini Geliştirme ve Akılcı İlaç Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, "Türkiye ilacın halka ücretsiz erişimi açısından dünyada en önde gelen ülkelerden bir tanesi ama bu toplumda bir taraftan memnuniyet oluştururken bir taraftan da ilaç bütçesinin son derece büyümesini ve sürdürülebilirliğini zorlaştıran bir faktör olarak ortaya çıkıyor, biz bunu nasıl sürdürebileceğimizi tartışacağız" dedi.

İlaç Bilincini Geliştirme ve Akılcı İlaç Derneği’nin düzenlediği iki gün sürecek olan ’İlaçta Güncel Konulara Akılcı Yaklaşım Sempozyumu’nun açılışı, İlaç Bilincini Geliştirme ve Akılcı İlaç Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vural Kavuncu, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Başkanı Nezih Barut, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Hakkı Gürsöz’ün katılımıyla gerçekleşti. Politikacılar, akademisyenler, bürokratlar ve ilaç sanayiinin önde gelen isimlerinin olduğu sempozyumda İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Başkanı Barut, "Endüstrinin, bakanlık bürokratlarının burada olması, bakanlık yetkililerinin dışında milletvekillerinin olması, hocalarımızın olması, bunların hepsinin bir arada toplanması bakımından çok önemli. Bu toplantının esas amacı gereksiz ilaç kullanımının önlenmesi. Bütün bu paydaşları bir araya getirip burada buluşma yapılmasını çok olumlu karşılıyorum. Doğru ilacın doğru zamanda kullanılmasını sağlamak lazım, bence bu sempozyumun en büyük amacı da doğru zamanda doğru ilacın kullanılmasıdır" diye konuştu.

"Akılcı İlaç Derneği olarak hem topluma dönük hem de hekimlerimize dönük ilaç bilincinin geliştirme ve ilaçların akılcı kullanımı ile ilgili çeşitli etkinlikler yapageliyoruz, broşürler, kitaplar, eğitim materyalleri hazırlayıp veriyoruz ama bugünkü toplantımızda ilacın yönetilebilirliği ile ilgili akılcı politikaları tartışacağız" diyen İlaç Bilincini Geliştirme ve Akılcı İlaç Derneği Başkanı Prof. Dr. Balık şöyle devam etti:
"Konunun tüm paydaşları burada, politikacılarımız, bürokratlarımız, akademisyenlerimiz ve ilaç sanayiinin önde gelen üreticileri yerli ve yabancı olmak üzere buradalar. Türkiye ilacın halka ücretsiz erişimi açısından dünyada en önde gelen ülkelerden bir tanesi ama bu toplumda bir taraftan memnuniyet oluştururken bir taraftan da ilaç bütçesinin son derece büyümesini ve sürdürülebilirliğini zorlaştıran bir faktör olarak ortaya çıkıyor. İşte biz bunu nasıl sürdürebileceğimizi bütün paydaşlar buradayken tartışacağız. Tabii ilacın politikalarının bir taraftan bu derece yaygın bir şekilde kullanımı bize bir takım alternatif bütçeler oluşturma ile ilgili de gündem oluşturmamız gerekiyor. Burada bunları tartışacağız."

Akılcı ilaç kullanımı
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Gürsöz ise, bu sempozyumda ilaçta güncel konuların tartışılacağını söyleyerek, "Güncel konular içerisinde kendine en önemli yer bulan konulardan birisi akılcı ilaç kullanımı. Bizim kurum olarak temel bir hedefimiz var o da halkımıza, hastalarımıza ihtiyaç duydukları etkili, güvenli ve kaliteli ilaçları ulaştırmak. Biz kurum olarak ekibimizle beraber gece gündüz çalışıyoruz, bunların analizlerini yapıyoruz, ruhsatlandırmasını yapıyoruz, etkilerini izliyoruz ilaçlar piyasaya çıktıktan sonra ama işimiz burada bununla bitmiyor. Doğru kullanılmasını, uygun kullanılmasını, yerli yerinde kullanılmasını sağlamamız gerekiyor. Akılcı ilacın tanımında olduğu gibi ilacın kişinin özelliklerine göre ve kliniğine, hastalığının durumuna göre doğru zamanda, doğru sürede ve en uygun maliyetle kullanılması doğrudur" ifadelerini kullandı.

"2 ilaçtan 1’i uygunsuz kullanım"
Akılcı ilaç kullanımı yaklaşımının artık mutlaka gerek halkla gerek doktorlarla gerek eczacılarla, kamuda yerleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Gürsöz, "Çünkü Dünya Sağlık Örgütü (WHO) uyarılarında da görüleceği üzere her iki ilacın birisi yani yüzde 50 uygunsuz kullanım olduğunun altını çiziyor Dünya Sağlık Örgütü. Gerçekten çok ürkütücü rakamlar bunlar hele bu ilaçların antibiyotik olduğunu düşünürsek, direnç geliştiğini ve artık tedavilerin başarısız olduğunu düşünürsek bu daha da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bunu enine boyuna tartışacağız ve sorunlarımıza çözüm yollarını konuşacağız onun için bu sempozyumu çok önemli görüyorum" dedi.

"Akılcı ilaç kullanımı, doğru ilacı, doğru kişiye, doğru dozda kullanmaktan geçiyor"
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Kavuncu da, akılcı ilaç kullanımın Türkiye’nin ve dünyanın en önemli sağlık gündemlerinden biri olduğuna vurgu yaparak, "Doğru ilacı, doğru kişiye, doğru dozda kullanmaktan geçiyor. Tanımlama basit ama bunun bu şekilde yürümediğini biz biliyoruz. Yani dünyada özellikle gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir sorun, öyle ki bazı kullanımlarda bazı alanlarda yüzde 50’ye kadar gereksiz ilaç kullanımına çıkabiliyor. Bu oran yüzde 10 bile olsa bunun ortaya çıkardığı bir takım sorunlar var. Bu maliyetler, mesela ülkemiz çok kuvvetli bir ilaç kullanıcısı senede 2 milyar kutuya yakın ilaç tüketiyoruz. Yaklaşık 20 milyar liranın üzerinde bütçemiz var ama bu sorunu sadece mali portreden incelemekle doğru olmaz. Yanı sıra bu ilaçların yanlış kullanımı veya doğru olmayan kkullanımları sonucunda hastalara verdiği zararlar, organ hasarları, yeni hastalıklar, hastanede etkisiz tedaviler, yatış sürelerinin uzaması ve ilaçlara karşı gelişen dirençler. Bu şekilde bakıldığı zaman dünyada çok önemli bir sorun haline geliyor. Öyle ki bugün Orta Doğu coğrafyasında terör ve savaş kadar önemli bir sorun antibiyotiklere karşı gelişen direnç. Yani hastanın tedavi olması gerekiyor, antibiyotik veriyorsunuz ama cevap alamıyorsunuz, diğer antibiyotiğe de dirençli, belki neredeyse yakında elimizde bununla ilgili ilaç kalmayacak kadar ve bunun neticesinde ciddi sorunlar ortaya çıkıyor. Bu sorunların ortaya konulması, çözüm yollarının araştırılması noktasında bu toplantıda gerek politikacı, siyasetçi olarak bizler yanı sıra akademisyenler, ilgili paydaş enstitüler, yöneticiler, ilaç sektörleri , temsilcileri ve diğer paydaşlar bir arada herkes kendi yönüyle olayı ortaya dökecek belki de önemli kararlar alınacak. Herkes kendi üzerine düşen görevi buradan çıkaracaktır diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir Türk Ocağı 2024 Milli Kültür Bilgi yarışmasının final etapları düzenlendi Eskişehir Türk Ocağı’nın düzenlediği Milli Kültür Bilgi yarışmasında, liselerde Eskişehir Atatürk Lisesi, ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu şampiyon oldu. Eskişehir Türk Ocağı ile Millî Eğitim Müdürlüğünün iş birliğiyle yapılan Millî Kültür Bilgi yarışması final turları düzenlendi. Ortaokullar Arası 17’inci, Liseler Arası 2’inci kez yapılan yarışmaya, Millî Eğitim Müdürü Sinan Aydın, Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Muhammet Büyük, finale kalan okulların idareci, öğretmen ve öğrencilerinin katılımıyla Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi salonunda gerçekleşti. Yarışma sonunda Liselerde, Eskişehir Atatürk Lisesi 1. olurken, Cevat Ülger Uluslararası İmam-Hatip Lisesi 2., Eskişehir Eti Sosyal Bilimler Lisesi 3. ve Eskişehir Anadolu Lisesi 4. oldu. Ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu 1. olurken, Vehbi Koç Ortaokulu 2., Dr. Halil Akkurt Ortaokulu 3. ve Ali Fuat Cebesoy Ortaokulu 4. oldu. Yarışmaların ardından ödül töreni gerçekleştirilirken, Türk Ocağı Başkanı Nedim Ünal, çocukların yetişmesinde emeği geçenlere teşekkür ettikten sonra milli kültürün önemine değindi. Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, "Bu tür yarışmaların çocuklarımızın milli kimlikleri için önemli olduğunu, ister Türk Ocağında ister okulların kendi bünyesinde, ister sınıf düzeyinde olsun bu tür yarışmaların devam etmesi gerekir” dedi. Yarışmacı öğrencilere madalya, başarı belgesi, kitap ve para ödülü verilirken, okul müdürlüklerine ise plaket ve teşekkür beratı takdim edildi.
İstanbul "Hatırla" sergisi Esenler’de kapılarını açtı Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un “Safahat” adlı eserindeki kelimeler kullanılarak dilimizin zenginliklerini tipografi sanatı ile ortaya koyan “Hatırla" sergisinin açılışına ev sahipliği yaptı. Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerini bir araya getirdiği Safahat’ı tipografi sanatıyla buluşturan “Hatırla” adlı serginin açılış programına ev sahipliği yaptı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen serginin açılış töreni, ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ve çok sayıda sanatseverin katılımıyla gerçekleşti. Türk edebiyatında en çok baskısı yapılan eserlerin başında gelen Safahat’taki kelimeler seçilerek Türkçemizin zenginliklerini tipografi sanatıyla ortaya koyan 17 eser, 26 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek. "Kelimelerin bir ruhu var" Serginin açılış töreninde konuşan ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, kültürümüzde dilin çok önemli olduğunu söyleyerek, “Kelimelerin de bir ruhu vardır. Yaşanmışlığın sonucu ortaya çıkan terimlerdir. Anlam taşıyan sözcüklerdir. Ancak geçmişte kullanılan kelimeler hayatın her anını kuşatan kavramlardı. Eğer hayatı, hiçliği, uzayı ve aklımıza gelebilecek her şeyi yaratan Allah ise kelimeleri de Allah’tan bağımsız düşünemeyiz. Geçmişte bu toplumda yaşayan insanlar kavramları Rableriyle irtibatlı kullanmışlardır. Bu kavramları, bu hayat biçimlerini gençlere de anlatmamız lazım. Onların anladığı dille konuşmalıyız. Onların anladığı dil ise sanat, edebiyat, spor. Bunların arasına koyup da vermeliyiz. Bu hususta teşebbüste bulunan Yasin beyi ve sanatçılarımızı tebrik ediyorum” dedi. "Derin anlamlar taşıyor" Eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ise, “Bazı kelimeler günlük kullanımından daha derin anlamlar taşıyor. Eser kelimesi üzerinden bir tanımlama yapmak istiyorum. Eser kelimesinin manası, aslında bir emek sonrası ortaya çıkan üründür. Daha derin manası ayak izi demektir. Yani bir emek sonrası ortaya çıkmasından ziyade eser, dokunduğumuz her şeydir. Dokunduğumuz her şey olduğu için bu nedenle çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü dokunduğumuz her şeyde bizden bir iz kalıyor. Bugün ben de bir ayak izini kaydetmek için böyle bir çalışma içerisine girdim. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘Safahat’ adlı eserinde bulunan 17 kelimeyi tipografi sanatıyla ifade etmeye çalıştım. Serginin açılışına katılan herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.