UNESCO ve Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen ‘Kültürlerarası Liderlik için Uluslararası Yaz Okulu’ programına Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ev sahipliği yapıyor. İki hafta sürecek olan Uluslararası Yaz Okulu’nun açılışı Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın katılımıyla gerçekleşti. Ortaylı, yaptığı konuşmada konu başlıklarının önemine değinerek, “Türkiye bugün 3,5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Bu bazı reaksiyonlara neden olabiliyor fakat bu geçici bir durum. Suriyeliler bazı illere yeni üretim teknikleri getirdi” dedi.
Her yaz farklı bir ülkede gerçekleştirilen ‘Kültürlerarası Liderlik İçin Uluslararası Yaz Okulu’ Aladdin Projesi bu yıl BAU’da gerçekleşti. Dünyadan 41 üniversitenin akademisyenleri, lisans ve lisansüstü öğrencileri, uluslararası sorun haline gelen göç, mülteciler ve yabancı düşmanlığı gibi konular üzerine çalışmalar yürütecek. İki hafta sürecek olan Uluslararası Yaz Okulu’nda önemli isimler yer alacak.
‘Kültürlerarası Liderlik İçin Uluslararası Yaz Okulu’ Aladdin Projesi ile ilgili düzenlenen konferansa Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Şenay Yalçın, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cihat Erginay ve Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın yanı sıra, Alaaddin Projesi Yürütücü Direktörü Abe Radkin, Alaaddin Projesi Başkan Yardımcısı Leah Pisar, MBI Grubu Kurucu Başkanı Sheikh Mohamed bin İssa Al Jaber ve Eski Fransa Başbakan’ının eşi, birçok öğretim üyesi ve öğrenci de katıldı.
“Suriyeliler ülkemize yeni üretimler getirdi”
Göçmenlerle ilgili sorunlara değinen Prof. Dr. İlber Ortaylı, ülkemizde bulunan 3.5 milyon mülteciye karşı oluşan reaksiyonları ve mültecilerin ülkemize bilinmeyen katkılarını şöyle açıkladı: Ülkemizde şu an 3.5 milyon mülteci var. Bu da pek çok reaksiyon ortaya çıkarıyor. Suriyeliler ülkemize yeni üretimler getirdi. Hatay’da ayakkabı üretimi yaparak yüzde 35 üretime katkı sağladılar. Kendi şirketlerini kurarak, işsizleri de iş sahibi yaptılar. 2 bin şirket kurup işsizleri iş sahibi yaptılar.”
“Mültecileri çocukları korumak uluslararası bir polis gücü kurmalıyız”
Mültecilerin çoğalmasıyla birlikte insan kaçakçılığının da artmasının vahim bir durum olduğuna dikkat çeken Ortaylı, özellikle organ mafyalarının Suriyeli çocukların organlarını almak için insan kaçakçılığı yaptıklarını dile getirdi. Çocukların suistimal edilmesini engellemek amacıyla, bir teşkilatın, uluslararası çalışan polislerin varlığı çok önemli diyen Ortaylı, “20. yüzyıl, çocukları kale almıyor. İnsanlar göç edebilir, göç kaçınılmaz bir gerçektir. Dünyanın bir noktasından başka bir noktasına gidebilir. Bu bazen çok büyük bir göç dalgasıyla olabilir, bazen de gruplar halinde olur. Dünya kesinlikle bir havaalanına dönüşecek ve hepimiz bu havaalanına aitiz. Bunun istisnası yoktur. Artık yeni dünya düzeni üzerinde düşünmeliyiz. Öncelikle insanlar birbirine askeri duvarlar örmeyi unutmalıdır. Uluslararası bir polis gücü kurmalıyız. Bence bu gerçekten çocuk haklarının suistimal edilmesini ve yasa dışı çocuk kaçakçılığını engelleyebilecek tek çözümdür. Bugün böyle kurumlar olmasından dolayı çok mutluyum. Birbirimizi suçlamak yerine, artık birbirimizi nasıl anlayacağımızı konuşuyor, sorunları tartışıyoruz. Belki bu yöntem ile çözüme ulaşırız” dedi.
“Türkiye mültecilere kapılarını açarak diğer ülkelere model oldu”
Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cihat Erginay göçmen ve yabancı düşmanlığına ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Ülkemizde 3.5 milyondan fazla mülteci var. Suriye krizinden dolayı ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan kadınlara, çocuklara, ailelere Türkiye kapılarını açık tuttu ve etnik ya da din ayrımı yapmadan diğer ülkelere de model oldu. Ülkemiz Dünya’nın mültecilere nasıl davranması gerektiği hakkında dayanışmayı sağladı. 620 bin Suriyeli çocuk okuluna devam ediyor. Ev sahipliği yaptığımız Suriyeli çocukların hayatını kurtarmak, göç politikalarının temelini oluşturuyor. İnsani amaçlarla birlikte göçmen kaçakçılığını önlemek için de çalışıyoruz. Göçmenleri Ege adalarından aldık. Bugün yaptığımız anlaşmalar, yardımlar örnek ve model oldu. Göç için işbirliğine devam ederek, paydaşlara katkı sağlamayı sürdüreceğiz.”
“Şehir efsanelerine inanmayın”
Küresel bir mevzu olan göç, mülteciler ve yabancı düşmanlığı konusu üzerine kurulan konferansın moderatörlüğünü yapan BAU Göç ve Kent Çalışmaları Merkezi (BAUMUS) Kurucu Direktörü Doç. Dr. Ulaş Sunata, “Suriyeliler bedava üniversite okuyor, sürekli parasal yardım yapılıyor gibi şehir efsaneleri yayılıyor. Aslında böyle bir şey yok. Yabancı öğrenciler için açılan sınavlar var. Yabancı düşmanlığı en çok okullarda ortaya çıkıyor. Bu nedenle entegrasyon politikası başladı. Suriyeli vatandaşların da Türk okullarında okumaları için çalışmalar başlatıldı” dedi.
NİHAN KAYRAK- UĞUR GÜLBOY
