GÜNDEM - 09 Aralık 2019 Pazartesi 22:10

İlk Türk kadın mitingini anlatan resim sergisi açıldı

A
A
A
İlk Türk kadın mitingini anlatan resim sergisi açıldı

Anadolu’nun işgaline karşı haklı seslerini duyurmak amacıyla 10 Aralık 1919’da ilk kadın mitinginin gerçekleştirildiği Kastamonu’da 100. yıl etkinlikleri kapsamında Dünya Mirası Kastamonu İnisiyatifi tarafından “Milli Mücadele ve Kastamonu/Kastamonu’dan Dünyaya Açılan Kadın Ufku” konulu resim sergisi açıldı.

Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Milli Mücadele’yi başlatmasından birkaç ay sonra Anadolu’nun yabancı kuvvetler tarafından işgalini protesto etmek amacıyla 10 Aralık 1919’da Kastamonu’da bir miting düzenlendi. Milli Mücadele tarihine ilişkin kayıtlarda ülkenin ilk kadın mitingi olduğu belirtilen miting, yörenin aydın kadınları öncülüğünde 3 bin kadının katılımı ile gerçekleşti. Miting, dönemin yerel gazetelerinde de geniş yer buldu. İlk Türk kadın mitinginin 100. yıl etkinlikleri kapsamında Dünya Mirası Kastamonu İnisiyatifi (DMKİ) tarafından Kastamonu Saray Hamamı Kültür ve Sanat Merkezi'nde “Milli Mücadele ve Kastamonu/Kastamonu’dan Dünyaya Açılan Kadın Ufku” konulu bir sergisi düzenlendi.

Dünya Mirası Kastamonu İnisiyatifi Proje Sözcüsü Zeynep Esen, “Grubumuz bir sivil toplum kuruluşudur. Kastamonu’nun sürdürülebilir gelişimi için farklı projeler hazırlıyoruz. Bugün bizi bir araya getiren projede Kastamonuluların ilk kadın mitinginin 100. yıl kutlamalarına hazırladığımız bir çalışmanın ilk ayağıdır. Bildiğiniz üzere 100 yıl önce Kastamonulu kadınlar Milli Mücadele döneminde bir araya gelip hem halkı bilinçlendirmek hem de Milli Mücadele'ye katkıda bulunmak üzere bir miting düzenliyorlar. 3 bin kadının katılımıyla yapılan bu miting, dönemi için çok öncü bir hareket. Şehit Şerife Bacı gibi o dönemde ülkemiz için canlarını feda eden kadın kahramanlarımızın yanında bu isimsiz kadınlar da o dönemin şartlarında Aralık ayında soğukta 3 bin kişiyi bir araya getiriyorlar ve Anadolu’da Milli Mücadele ruhunun genişlemesi ve büyümesi için önemli bir adım atıyorlar” dedi.

Serginin Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminden başlayıp Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasındaki süreci anlattığını söyleyen Esen, “Bizde bugün yıllardır farklı şekilde kutlanmakta olan hem Cumhuriyetimizin 100. yılına giderken bugünü tekrardan anmak hem de konuyu kültür ve sanatla birleştirip daha geniş bir kamuoyu oluşturabilmek için farklı paydaşlarla birlikte bir araya geldik. Kastamonu’dan dünyaya açılan kadın ufku dedik projemizin adına. Yerelde yapılan bir hareketin dünyaya nasıl etkilerinin olabileceğini esasında bu ülke bunu gösterdi. Kastamonu ve İnebolu yani tüm bu bölge Milli Mücadele döneminde çok büyük bir önem taşıyor. Atatürk buraları tesadüfen seçmedi. Anadolu’dan başlayan bu hareket ilerledi ve büyüdü ve Milli Mücadele'de Cumhuriyet'in kurulmasında önemli bir adım olmuş oldu. 1900’lü yılların başında bu topraklarda önemli okurlar var, okumuş bir kitle var, eğitimli kadınlar var ve kadınların da canlandırdığı toplumsal önemli bir hayat var. Bugün burada açmış olduğumuz ve şuan gezilen sergi, tüm bu anlatmış olduğumuz geniş perspektifi Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden başlayarak Cumhuriyet'in kurulduğu tarihe kadarki olan süreci bizlere anlatıyor. Burada 6 bölümden oluşan bir sergi yaptık. Büyük bir imparatorluktan bahsediyoruz. Balkanlar'dan başlıyor Ortadoğu’ya kadar giden geniş bir sinerjisi var. Güç kaybıyla beraber İtilaf Devletleri'nin ülkeyi işgale tutmasıyla beraber farklı bölgelerde başlayan milli direniş ruhu Atatürk ile beraber ülkeyi bir araya getiriyor ve tüm bu süreç bu salonda göreceğiniz gibi bizi kurtuluşa götüren ve akabinde Cumhuriyet'in kurulmasına götüren süreci anlatıyor” diye konuştu.

Serginin açılışına Vali Yaşar Karadeniz, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ziver Kaplam, İl Milli Eğitim Müdürü Cengiz Bahçacıoğlu ile kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Küratörlüğünü İzzeddin Çalışlar’ın, proje tasarımını ise Cubis Art İstanbul’un üstlendiği sergi, 10 Ocak 2020 tarihine kadar açık olacak.

Vedat Yunus İkizoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Deniz kaplumbağaları Alanya sahillerinde yumurtlamaya başladı, ’Telefonunuzun ışığını açmayın’ uyarısı geldi Antalya’nın Alanya ilçesindeki sahillerde deniz kaplumbağalarının yumurtlama dönemi başlarken, konuyla ilgili konuşan Alanya Çevre Eğitim ve Mavi Bayrak Derneği Başkanı Şerefnur Kayhan, "Onların yerine kendimizi koyarak doğanın dengesini bozduğumuz zaman sadece onların dengesini bozmuyoruz, insanların da dengesini bozuyoruz. O yüzden nesli tükenmiş olan bu canlıların koruma altına alınması gerekiyor" dedi. Deniz kaplumbağalarının önemli yuvalama yerlerine sahip turizm bölgelerinden olan Alanya sahillerinde yumurtlama dönemi başladı. Nesli tükenme tehlikesi altında olan deniz kaplumbağalarının doğanın dengesinin bozulmadan uygun şartlar altında yumurtlama yapmaları gerekiyor. Alanya Çevre Eğitim ve Mavi Bayrak Derneği Başkanı Şerefnur Kayhan, konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak Alanya bölgesinde yumurtlama yerlerinin yavaş yavaş çıktığını ifade etti. Sahilde deniz kaplumbağalarının yeterli alana sahip olması gerektiğine dikkat çeken Başkan Kaydan, "Deniz kaplumbağaları bölgemizde daha çok görülüyor. Onların artık yumurtlama dönemleri başladı. Bu süreçten sonra da devam edecek. Bölgemizde bir tane çıktı ama tam olarak Alanya bölgesinde değil Yeşilöz taraflarında. Onların yerine kendimizi koyarak doğanın dengesini bozduğumuz zaman sadece onların dengesini bozmuyoruz, insanların da dengesini bozuyoruz. O yüzden nesli tükenmiş olan bu canlıların koruma altına alınması gerekiyor. Bunlar uzun süre yaşıyorlar ama bölgemizde daha çok turizm bölgesi olduğu için şezlonglar ve kafelerin bulunması işgal edilmesi sonucunda zorluklar çekiyorlar. En azından sahilde yumurtlayabilecekleri yerlere kadar şezlongların geri çekilmesi gerekiyor. Özellikle akşamları, sabaha karşı saatlerde çıkıyorlar yumurtlamak için. Yumurtladıktan sonra da yine sabaha karşı denize ulaşıyorlar. O yüzden mümkün olduğu kadar şezlongları geri almamız gerekiyor" dedi. "Telefon ışıklarıyla üzerine gittiklerinde ürkerek denize dönüyorlar" Vatandaşlara uyarıda bulunan Başkan Kayhan, telefonun flash ve benzeri ışıklarının deniz kaplumbağalarını ürküttüğünü belirterek, "İnsanların caretta carettaların yumurtlama anında yetkililere haber vermesini rica ediyoruz. Onlar o heyecanla o güzelliği seyretmek için telefon ışıklarını yakıp onların üzerine gittikleri zaman maalesef ürkerek tekrar denize dönüyorlar. Yumurtasını bırakabilmek için geliyorlar ama yine aynı şeylerle karşılaştıkları zaman maalesef denize tekrar dönüp yumurtalarını denize bırakıp gidiyorlar" şeklinde konuştu. "Bin 500 yavrudan ancak bir veya ikisi erişkin hale geliyor" Vatandaşların sahilde caretta carrettaların yumurtlamalarını izlerken daha dikkatli olması gerektiğini ifade eden Başkan Kayhan, kırmızı ışığın önemine vurgu yaparak, "Çok severek izliyorlar, takip ediyorlar biliyorum ama mümkünse kırmızı ışıklarla takiplerinin yapılması lazım. Çünkü kırmızı ışığı hissetmiyorlar, görmüyorlar ve onlara zarar vermiyor. Mümkün olduğunca sahillerimizdeki yumurtlama döneminden sonra yavru çıkışlarında bütün kafelerin tüm ışıklarının kapatılması gerekiyor. Çünkü ışığa doğru giderek birçok yavrunun ölmesine sebep oluyoruz. Bin 500 yavrudan ancak bir veya ikisi erişkin hale geliyor. Buradan çıkan yavrular erişkin hale geldiği zaman yumurtlamak için yine aynı yere geliyorlar. Eğer yavruları elimize alıp denize bırakmadan, kendiliğinden denize ulaştıkları zaman mutlaka geliyorlar çıktıkları yere yumurtlama yapıyorlar. O yüzden kovalara koyup denize ulaştırmak için çaba sarf etmeyelim. Kendiliğinden denize ulaşmalarını sağlayalım. Elimize alarak denize bırakmayalım. Bunun gibi şeyleri dikkat edersek gerçekten onları samimiyetimize koruruz" diye konuştu.
Ankara RTÜK’ten 30. yıl özel resepsiyonu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 30. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla resepsiyon düzenledi. 1994 yılında kurulan RTÜK, 30. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla ana hizmet binasında resepsiyon düzenledi. Resepsiyona Arnavutluk Görsel-İşitsel Medya Otoritesi (AMA) Başkanı Armela Krasniki, KKTC Yüksek Yayın Kurulu Başkanı Feyzi Hansel ve Azerbaycan Yayıncılık Otoritesi Başkanı İsmet Sattarov, Üst Kurul Üyeleri Deniz Güçer, İlhan Taşcı, Necdet İpekyüz, Birlik Haber-Sen Başkanı Ömer Budak, Haber-İş Başkanı Veli Solak da katıldı. Resepsiyon RTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler ile konuk otorite başkanlarının konuşmalarıyla başladı. “Kuruluşundan bugüne kadar görev yapan tüm RTÜK Başkanlarımıza, üyelere, halen çalışan veya emekli olmuş personelimize teşekkür etmeyi borç biliyorum.” Üst Kurul çalışanlarına hitap eden RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, kurumun tarihçesini özetledi. 30 yıl boyunca yapılan çalışmalardan övgüyle bahseden Şahin, emeği geçen herkese teşekkür ederek, “Üst Kurulumuz 30 yıl önce kuruldu. Her geçen gün artan kabiliyetleri ile büyüyen RTÜK, ek hizmet binası ve 4 farklı ildeki temsilciliklerinde görevli 800’ün üzerinde çalışanıyla hizmet veriyor. Malumlarınız 1990 yılında ilk özel radyo ve televizyonların ülkemizde yayına başlamasıyla birlikte bu alanı regüle edecek bir otoritenin gerekliliği ortaya çıktı. 1994 yılında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu adıyla Üst Kurulumuz teşekkül ettirildi. RTÜK çatısı altında bugüne kadar çok güzel çalışmalar hayata geçirildi. Kuruluşundan bugüne kadar görev yapan tüm RTÜK Başkanlarımıza, üyelere, halen çalışan veya emekli olmuş personelimize teşekkür etmeyi borç biliyorum” ifadelerini kullandı. Milli ve manevi değerlerin korunması adına önemli projelerin hayata geçirildiğini anlatan RTÜK Başkanı Şahin, Üst Kurul çatısı altında özellikle çocuklar için yürütülen çalışmaların artarak devam edeceğinin sinyalini verdi. “Radyo ve televizyon yayınlarını düzenleyen, zararlı içeriklere yönelik tedbirler alan RTÜK, toplumsal ve kültürel hassasiyetleri her şeyin önünde tutuyor. RTÜK, bizi biz yapan milli ve manevi değerlerimize sahip çıkıyor” diye konuşan Şahin, RTÜK’ün 30 yıldır çocuk ve gençlerin ruhsal ve fiziksel gelişimlerine olumsuz etki edebilecek zararlı yayın içeriklerine geçit vermediğini vurguladı. Ebubekir Şahin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere kurum çalışmalarına destek veren herkese teşekkür ederek, “30. kuruluş yıl dönümümüz vesilesiyle bizlere desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a, tüm devlet büyüklerimize, bizleri bu mutlu günümüzde yalnız bırakmayan Arnavutluk, Azerbaycan ve KKTC’nin siz değerli medya otoritesi başkanlarına, büyük bir özveriyle görev yapan kıymetli Üst Kurul Üyelerimize ve çalışkan mesai arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Kurumda 30 yılını dolduranlara plaket Konuşmaların ardından RTÜK’te 30 yılını dolduran 15 çalışana plaket takdim edildi. RTÜK Başkanı Şahin ve RTÜK üyelerinin yanı sıra Arnavutluk, Azerbaycan ve KKTC yayıncılık otoriteleri başkanları da hak sahiplerine plaketlerini takdim etti. Program çekilen anı fotoğraflarının ardından sona erdi.