DÜNYA - 31 Mayıs 2022 Salı 22:27

İngiltere, yasa dışı göçmenleri 14 Haziran'da Ruanda'ya göndermeye başlayacak

A
A
A
İngiltere, yasa dışı göçmenleri 14 Haziran'da Ruanda'ya göndermeye başlayacak

İngiltere, ülkeye yasa dışı yollarla giren düzensiz göçmen ve mültecileri 14 Haziran'da Ruanda'ya göndermeye başlayacağını duyurdu.

İngiltere İçişleri Bakanlığı, insan kaçakçılığı ve yasa dışı göçmenlik sorununun önüne geçebilmek için tasarlanan göçmenlik uygulamasının bir parçası olarak, ülkeye yasa dışı yollarla giriş yapan göçmen ve mültecileri Ruanda'ya gönderme planını 14 Haziran'da gerçekleştirmeyi planladığını duyurdu.

Yetkililer, Doğu Afrika ülkesi Ruganda'ya gönderilecek ilk mültecilere resmi sınır dışı etme bildirimleri vermeye başlandığını belirtti. İçişleri Bakanlığı, Ruanda'ya gönderilen sığınmacıların oradaki konaklama ve sağlık hizmetlerine yardımcı olacak desteğin verileceğini belirtirken, Ruanda'ya yapılacak ilk sınır dışı etme uçuşunda kaç sığınmacının yer alacağı ise henüz belirtilmedi.

İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel yaptığı açıklamada ise, "Ruanda'ya ilk uçuşun önümüzdeki ay, 14 Haziran'da gerçekleşmesi bekleniyor" ifadelerini kullandı. Ruanda ve İngiltere arasında yapılan göçmenlik ortaklığını "düzensiz sığınma sistemini kontrol etme stratejisi" olarak nitelendiren Patel, "Ruanda ile ortaklığımız, düzensiz sığınma sistemini kontrol etme ve insan kaçakçılarının iş modelini kırma stratejimizin önemli bir parçasıdır. Bugünkü duyuru, bu ortaklığı gerçekleştirmeye yönelik bir başka kritik adımdır. Süreci engellemek ve göndermeleri geciktirmek için girişimlerde bulunulacağını bildiğimiz halde, yılmayacağız. İngiliz halkının beklediği şeyi sunmaya tamamen bağlı kalacağım" dedi.

İngiltere hükümeti geçtiğimiz nisan ayında İngiltere'ye yasa dışı yollarla gelen ve sığınma talebinde bulunan mültecilerin bir kısmını 5 yıllık deneme programı çerçevesinde Ruanda'ya göndermeyi planladığını duyurmuştu. Hükümet, sığınma talebi başvurularını işleme almak üzere mültecilerin Ruanda'ya gönderilmesinin insan kaçakçılığını ve Manş Denizi üzerinden yasa dışı göçmen akışını durdurmasını önleyeceğini ifade etmişti.

Resmi kayıtlara göre geçtiğimiz yıl 28 binden fazla mülteci küçük teknelerle Avrupa'dan İngiltere'ye geçiş yaptı.
Öte yandan geçtiğimiz nisan ayında İngiltere Başbakanı Boris Johnson tarafından açıklanan plan, iktidardaki bazı Muhafazakar Parti milletvekilleri de dahil olmak üzere, birçok hayır kurumu tarafından eleştirilmiş, Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri ise, hareketin uluslararası Mülteci Sözleşmesi'ni ihlal edeceği uyarısında bulunmuştu.

Aylin Albayrak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Türkiye’deki üniversitelerin 73’ü kurumsal akreditasyona sahip” Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından düzenlenen “Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı” Ankara’da gerçekleştirildi. Kongrenin açılış konuşmasını yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye’deki üniversitelerin 73’ünün kurumsal akreditasyona sahip olduğunu bildirdi. Özvar, 2027’ye kadar üniversitelerin tamamına yakınının akreditasyon sürecini tamamlamasını beklediklerini söyledi. Ana teması "Yükseköğretimde Kalitenin İçselleştirilmesi ve İyileştirilmesi" olan konferansın amacı, yükseköğretimde kalite güvencesi alanındaki bilimsel gelişmeleri, yenilikleri, deneyimleri ve farklı bakış açılarını bir araya getirmek olan “Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı” düzenlendiği Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde tamamlandı. Türkiye’den ve dünyadan birçok bilim insanını, ulusal ve uluslararası akreditasyon kuruluşları temsilcilerini bir araya getiren kongrede yükseköğretimin geleceği tartışıldı, bildiriler sunuldu. Kongrenin açılış konuşmasını yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye’deki üniversitelerin 73’ünün kurumsal akreditasyona sahip olduğunu bildirdi. Özvar, 2027’ye kadar üniversitelerin tamamına yakınının akreditasyon sürecini tamamlamasını beklediklerini söyledi. “Yetkilendiren 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu var” Program bazındaki akreditasyonların YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütüldüğünü hatırlatan Özvar, “Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" diye konuştu. “En önemli konulardan biri öğrencilerin beklentileri” Konferansın açılış konuşmacılarından bir diğeri ise Avrupa Yükseköğretimde Kalite Güvencesi Birliği (ENQA) Başkan Yardımcısı Doris Herrmann oldu. Herrmann, “Avrupa’da eğitim standartlarını ve yönergelerimizi güncelliyoruz. Eğitimde reformlar yapacağız. 2027 yılında yeni eğitim standartlarını yayınlamayı amaçlıyoruz. Mayıs ayında Avrupa eğitim bakanları Tiran’da toplanıyor. Yükseköğretim alanında 2030 yılına kadar yaşanacak gelişmeler hakkında bilgilendirileceğiz. Altı çizilen en önemli konulardan biri, üniversite öğrencilerinin beklentileri, yaşantıları ve sosyal hayatları” şeklinde konuştu. “Gerçek performanslar daha doğru şekilde değerlendirilebilir” Kongreye “Yükseköğretimde Kalitenin Tamamlayıcı Haritası: Eksik Veriler ve Değerlendirme Stratejileri” başlıklı, İstanbul Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel ile hazırladığı bildiri ile katılan akademisyen Dr. Gözde Bozkurt, Yükseköğretim Kalite Kurulu resmi internet sitesinde paylaşılan Gösterge Değerlendirme Raporunu inceledi. Üniversitelerde eksik veriler olduğu sonucuna varan Bozkurt, “Eksik veriler dikkate alınarak daha etkili ve bilgi temelli kararlar alınabilir. Bu da Yükseköğretim kurumlarının gerçek performanslarını daha doğru bir şekilde değerlendirmesine ve kaliteyi artırmak için daha etkili stratejiler geliştirmesine yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı. Kongrede ayrıca kurumsal akreditasyon almaya hak kazanan üniversitelerin rektörlerine ise belgeleri teslim edildi. Akreditasyon belgelerini İstanbul Beykent Üniversitesi adına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kazım Sarı aldı.
Kayseri Başkan Büyükkılıç: “Bu fuar, iş arayan ile işverenleri buluşturacak” Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri Valiliği ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi himayelerinde gerçekleşecek olan Kayseri İstihdam Fuarı’nda iş arayan ile işverenlerin buluşacağını duyurdu. İş arayan ve işveren arasında köprü kuran büyükşehir belediyesinin Kayseri Kariyer Merkezi, faaliyetlerine hız kesmeden devam ederken, şimdi de 14-15 Mayıs günlerinde vatandaşları, Kayseri İstihdam Fuarı’nda buluşturuyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “Valimiz Gökmen Çiçek ve büyükşehir belediyemiz himayelerinde ve öncülüğünde 14-15 Mayıs 2024 tarihlerinde Kayseri OSB Fuar Merkezi’nde istihdam fuarı yapılacak. Bu fuar, iş arayan ile işverenleri buluşturacak” dedi. Başkan Büyükkılıç, iş arayan kişilerle çalışacak eleman arayan işletmeleri buluşturacak olan fuarın, Kayseri’de istihdam artışına da katkı sağlayacağını belirterek; "Her zaman ve her platformda sanayicilerimizin ve iş arayan vatandaşlarımızın yanında yer almaya devam edeceğiz. Fuarımız, şimdiden şehrimize, vatandaşlarımıza ve ülkemize hayırlı olsun” diye konuştu. Büyükkılıç, iş arayan ve işveren arasında köprü kuran Büyükşehir Belediyesi’nin kariyerden sorumlu kuruluşu Kayseri Kariyer Merkezi’nin istihdama büyük katkı sağlamaya devam ettiğini de hatırlattı.
Nevşehir 50 yıldır dönen tezgahta çamura şekil veriyor Nevşehir’in Avanos ilçesinde tarihi Hititlere dayandığı bilinen ve birçok kişinin geçim kaynağı olan çanakçılık, kuşaktan kuşağa aktarılmaya çalışılıyor. Asırlardır toprağın sanata dönüştürüldüğü ilçede, artık çanak yapımı el ile değil otomatik makineler ile üretiliyor. İlçede mesleğini kuşaktan kuşağa aktaran çanak ustaları günümüzde çırak bulamıyor. 11 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini bütün zorluklara rağmen geleneksel yöntemler ile devam ettirmekte kararlı olan çanak ustası Osman Arkun, dedesinden kalan ve 50 yıldır dönen çanak tezgahında çamura şekil veriyor. Arkun yaptığı açıklamada, "Ben çok küçük yaşlarda dedemin bu tezgahta çanak yaptığını hatırlıyorum. Babam da yanındaydı. Ben de yanlarında çamurla oynarken 10-11 yaşlarındaydım. Daha sonra dedemden babama, babamdan da bana geçen bu atölyede çanak çömlek işiyle uğraşmaya başladım. Her geçen gün işimi ilerlettim" dedi. 20 yıldır çanak çamur ile uğraştığını söyleyen Arkun, "Bu yaşıma kadar çanakla, çömlekle uğraştım. Kendimi mutlu hissediyorum. Çamurla uğraşmak tamamen stresimi alıyor" şeklinde konuştu. Çırak yetişmiyor Eskiden her çanak tezgahının başında bir çırak olduğunu söyleyen Arkun, "Eskiden insanlar çanak ustalarının yanına çocuklarını, yeğenlerini gönderiyorlardı. Yetişen çıraklar ileride usta oluyordu. Günümüzde üretimler fabrikasyon olduğu için modern makineler çıktı. Bu nedenle işimiz çok gerilemeye başladı" dedi. "Çömlek yapamayana kız vermezlerdi" Avanos bölgesinde yaşayan gençlerin evlenebilmek için testi yapımını öğrenmeleri gerektiğini söyleyen çanak ustası Osman Arkun, "Eskilerde su tesisi yapmayana kız vermezlerdi. Kız istemeye giderken ’çocuğunuz testi yapabiliyor mu’ diye sorarlar ve testi yaptırırlardı. Kızın babası eğer testi yapabiliyorsa kızı veriyordu. Artık bunlar çok eskide kaldı" diye konuştu. Mutfakta kullanılabilecek birçok ürünü yaptıklarını ve toprağın günümüzde kullanılan birçok ürüne göre daha sağlıklı olduğunu belirten Arkun, "Yaptığımız ürünler toprak olarak kaldığı için, içinde herhangi bir kanserojen madde bulunmuyor. Son zamanlarda toprak ürünler daha çok ilgi görmeye başladı. Çünkü plastik, cam gibi ürünler tamamen kimyasallarla yapılıyor. Toprağımız bu bölgeye has bir topraktır. Kapadokya bölgesine özgü topraktır. Ürünlerimiz tek çeşit toprakla olmuyor. Biz bunu üç dört çeşit topraklarla belli oranlarda havuzlarımıza karıştırıyoruz. 10-15 gün dinlenen çamurlar daha sonra tezgahlarda işlenmeye başlıyor" ifadelerini kullandı. Çanak yapımının eğlenceli bir iş olduğunu söyleyen Arkun, "Bizim işimiz çok güzel, eğlenceli ve sanatsal bir iş. Çünkü böyle baktığımız zaman bu işe ilgi gerçekten çok. Bu nedenle yeni yetişenlere bu işlerle uğraşmasını tavsiye ederim. Ben kendim şu an genç olmama rağmen çok mutluyum. Yeni yetişen arkadaşlara, gençlere, abilerime, kardeşlerime bu işlerle uğraşmalarını tavsiye ederim. Şu an bizim Kapadokya bölgesinde bütün turistlerin ilgi odağı. Bölgeye gelen her turist bunu denemek istiyor. Yani bu tezgâha oturup, bu çamurla bütünleşmek istiyor. Çok da mutlu oluyorlar" dedi.