MAGAZİN - 14 Mart 2011 Pazartesi 09:20

İnşaat işçiliğinden imparatorluğa

A
A
A
İnşaat işçiliğinden imparatorluğa

Türkiye'nin en ünlü şarkıcılarından İbrahim Tatlıses, 1 Ocak 1952 yılında Urfa'da dünyaya geldi.

Kalabalık ve yoksul bir ailenin çocuğuydu. Küçük yaşlarda çalışmaya başladı. İnşaatlarda soğuk demir ustalığı yaptı. Adanalı bir sinemacının, inşaatta türkü söylerken onu fark etmesiyle Tatlıses'in büyük yolculuğu başlamış oldu. Önce Adana'da ardından Ankara'da çeşitli gazinolarda sahneye çıktı. Sesinin güzelliği ve güçlülüğü şöhretini kulaktan kulağa yaydı. Yetmişli yılların ortalarına doğru artık İstanbul'a gelmişti.

1977 yılında çıkardığı "Ayağında Kundura" adlı kırkbeşlik plakla tüm Türkiye'ye sesini duyurdu. Ardından "Sabuha", "Dom Dom Kurşunu", "Bir Mumdur" gibi türküleriyle kendine geniş bir hayran kitlesi yarattı. Seksenli yıllarda tüm Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri de İbrahim Tatlıses ile tanıştı. Bu yıllarda çıkardığı "Allah Allah", "Kara Zindan", "İnsanlar" ve "Fosforlu Cevriyem" gibi albümlerinin satışı milyonları aştı.

İbrahim Tatlıses, 90'lara da hızlı girdi. Önce "Ah Keşkem" adlı albümüyle çıktı hayranlarının karşısına. Ardından da 1993 yılında birçok bestecinin katkıda bulunduğu "Mega Aşk" albümünü çıkardı.

1994 tarihini taşıyan "Haydi Söyle" albümü Burhan Bayar, Arif Sağ, Özkan Turgay ve Zafer Dalgıç'tan oluşan usta bir ekip eşliğinde yapıldı. "Haydi Söyle", "Nankör Kedi", "Saza Niye Gelmedin", "Tombul Tombul" gibi parçalar herkesin diline dolandı.

İbrahim Tatlıses, eski kırkbeşliklerde kalan ünlü parçalarını, biraz da temizleyerek 1995 yılında "Klasikleri" adını taşıyan albümde bir araya getirdi. 1996 tarihli "Ben De İsterem" adını taşıyan albüm geleneği bozmayarak yine satış rekoru kırdı. Özellikle albümdeki "Fırat" türküsü uzun süre akıllarda kaldı. Hatta bu isimle bir dizi bile çekildi.

Tatlıses ertesi yıl Kayahan'ın "Odalarda Işıksızım", Sezen Aksu'nun "Erkekler" gibi şarkılarını yorumladığı "At Gitsin" albümünü piyasaya sürdü.

İbrahim Tatlıses, seksenli ve doksanlı yıllar boyunca çevirdiği sinema filmleriyle de gündeme geldi. Aslında sinemanın baştan sona her alanında bir şeyler yaptı. Talk show programları hazırladı, çeşitli sanatçılara video klip yönetmenliği yaptı.

İlerleyen süreçte önemli bir ekonomik güç haline gelen Tatlıses, albümler yayınlamaya da devam etti. Ama öne çıkan yanı artık eskisi gibi sadece müziği ve sesi değil, müzik dışında yaptığı işlerdi.

İbrahim Tatlıses, seksenli ve doksanlı yıllar boyunca çevirdiği sinema filmleriyle de çok yönlü bir sanatçı olduğunu kanıtladı. Sinemanın baştan sona her alanında yeteneklerini sergiledi. Talk show programları hazırladı, çeşitli sanatçilarin video klip yönetmenliğini yaptı. Tatlıses, bugün, yalnız sanatçı kişiliğiyle değil, yanında çalıştırdığı ikibin kişiyle ve hâlâ insanlara iş alanlari açan başarili işadami kimligiyle de Türkiye'nin sayili isimleri arasinda yer aliyor.

Tatlıses, yönetmen, oyuncu, senarist, söz yazarı, besteci ve yorumculuk yaptı. İbrahim Tatlıses'in sahip olduğu şirketler grubu; gıda, prodüksüyon, turizm, havacılık ve yayıncılık dallarında faaliyetlerde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaşlılar ikebana sanatıyla buluştu Beşiktaş Belediyesi, ilçede yaşayan 65 yaş üstü komşularını Japon çiçek düzenleme sanatı ikebana ile buluşturdu. Beşiktaş Belediyesi ve Sumitomo Mitsui Banking Corporation Shaka Kachi iş birliğinde düzenlenen etkinlikte katılımcılara ikebana sanatı hakkında uygulamalı eğitim verildi. Prof. Dr. Aykut Barka Deprem Parkı’nda gerçekleşen etkinlikte katılımcılar; dallar, çiçekler ve saksılar kullanarak estetik düzenlemeler yaptı. Katılımcılar uygulamalı çalışmanın yanı sıra ikebananın felsefesi, doğayla kurduğu bağ ve sanatsal yaklaşımı hakkında da bilgi edindi. İkebana uygulamalı gösterim eğitmeni Neslihan Noyan, bu sanatın Türkiye’de tanınması için çalışmalar yürüttüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı: "İkebana, Japonca’da ‘yaşamak’ anlamına gelen, canlı çiçeklerle yapılan bir sanat olarak bilinir. Esasen doğaya duyulan saygının sanata dönüşmüş halidir. Japonların çok eski, geleneksel ve kadim bir sanatıdır. Bu sanatın Türkiye’de tanınması için çalışmalar yapıyorum. Teknolojiyle çevrili bir dünyada yaşıyoruz; doğayla bağ kurmanın önemini yeniden hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu kapsamda Zen bahçeleri kurulması için de çalışmalar yürütüyorum." Sumitomo Mitsui Banking Corporation adına konuşan Esra Aksoy ise etkinliğin amacına ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Bankamızın vizyonlarından biri, yaş almış bireyleri sosyal hayata daha fazla katmak ve onlarla birlikte üretmek. Bu doğrultuda Beşiktaş Belediyesi ile ortak bir çalışma gerçekleştirdik. Japonların doğayı hayata katma sanatı olan ikebanayla, yeni yıla dair güzel dileklerin paylaşıldığı küçük saksılar hazırladık. Katılımcılar kendi çiçek düzenlemelerini yaparak yeni yıl dileklerini yazdı. Yeni yılın herkes için güzellikler getirmesini diliyoruz."