DÜNYA - 02 Ağustos 2025 Cumartesi 20:43 | Son Güncelleme : 03 Ağustos 2025 Pazar 10:03

İran: "Gazze'deki soykırım, dünyanın stratejik bölgelerini hedef alan daha büyük bir planın parçası"

A
A
A
İran: "Gazze'deki soykırım, dünyanın stratejik bölgelerini hedef alan daha büyük bir planın parçası"

İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından Hamas'ın eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin ölüm yıldönümü dolayısıyla yayımlanan açıklamada, "Gazze'deki soykırım, sadece Filistin'i değil, İslam ülkeleri başta olmak üzere dünyanın zengin ve stratejik bölgelerini hedef alan daha büyük bir planın parçasıdır" denildi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu, Hamas'ın eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin başkent Tahran'da suikast sonucu hayatını kaybetmesinin birinci yıl dönümünde yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Haniye'nin İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak üzere Tahran'da bulunduğu sırada İsrail tarafından suikasta uğradığı hatırlatılarak, kendisinin İran Meclisi ve Dışişleri Bakanlığı'nın resmi davetlisi olduğu vurgulandı. İsrail'in Gazze halkının su, gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaçlara erişimini engellemesinin insan hakları ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğu belirtilen açıklamada, bu durumun "modern bir soykırım" olduğu ifade edildi. Söz konusu insanlık dışı uygulamaların, bazı Batılı ülkelerin sessizliğine rağmen dünya genelinde büyük tepkiyle karşılandığı kaydedildi. Uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunulan açıklamada, "Bu durum, uluslararası kurumların bu Orta Çağ'ı andıran vahşet karşısında harekete geçmesini zorunlu kılarken, onları tarihlerinin en büyük sınavıyla karşı karşıya bırakmaktadır" denildi.

"Filistin'in nihai zaferi yakındır"

Filistin halkına yönelik küresel destek ve İsrail'e karşı artan tepkilerin memnuniyetle karşılandığı açıklamada, bu duruşun ölenlerin döktüğü kan ve Gazze halkının gördüğü zulümün bir sonucu olduğu vurgulandı. Filistin halkının gösterdiği direnişin ve İran başta olmak üzere bölgedeki İslami direniş cephesinin kararlı desteğinin, ABD ve İsrail'deki odaklara güçlü bir mesaj verdiği aktarıldı. Açıklamada, "Siyonizm karşıtı direnişin zaferi kesindir, Filistin'in nihai zaferi yakındır" ifadelerine yer verildi.

"Halkı bilinçli olarak açlığa mahkum etmek savaş suçudur"

Gazze'deki direnişin, Filistin'in ve Kudüs'ün özgürlüğüne olan inancın ve Haniye ile Yahya Sinvar gibi liderlerin mücadelesinin sürdüğünün göstergesi olduğu kaydedilen açıklamada, "Aksa Tufanı" operasyonunun yalnızca tarihi bir olay değil, aynı zamanda direniş stratejisinin bir parçası olduğunun altı çizildi. Açıklamada, Gazze'deki soykırım ve uluslararası toplumun sessizliği sert bir dille eleştirildi. İsrail'in, halkı bilinçli olarak açlığa mahkum etmesi ve kıtlığa yol açması uluslararası hukuka göre, "insanlığa karşı suç" ve bazı durumlarda "savaş suçu" kapsamında değerlendirildiği hatırlatıldı. İnsan hakları kuruluşları ve uluslararası kurumlara, Gazze ablukasının kaldırılması ve soykırımın durdurulması yönünde etkili adımlar atma çağrısı yapıldı.

"Açlığın bir savaş aracı olarak kullanılmasına sessiz kalınmamalı"

İsrail'e yönelik ciddi yaptırımların uygulanması ve bu suçları işleyenlerin, Güney Afrika'daki "apartheid" rejimi sonrasında olduğu gibi Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanması gerektiği vurgulandı. Açlık ve temel ihtiyaçlara erişimin engellenmesinin bir savaş aracı olarak kullanılmasına sessiz kalınmaması gerektiği belirtildi. Son olarak açıklamada, Gazze'deki soykırımın sadece Filistin'i değil, İslam ülkeleri başta olmak üzere dünyanın zengin ve stratejik bölgelerini hedef alan daha büyük bir planın parçası olduğu kaydedilerek, uluslararası toplumun sessizliğini bozması ve dünya genelinde artan Siyonizm karşıtı protestolarla bu planların boşa çıkacağı ifade edildi. İsrail ve ABD destekli güçlerin gizlediği gerçeklerin yakında ortaya çıkacağı vurgulandı.

Aynur Sena Çabuk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. Kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatimi istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beraatini istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bunu da fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatini talep etti. Sanıkların son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e "Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatımı istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beratını istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bununda yoksulluk ve fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise, yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise, silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatını talep etti. Son sözlerini dinleyene mahkeme heyeti sanıklardan Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e " Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırıldı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
İstanbul Sadettin Saran: "Şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir" Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, gündeme düşen konuşmalar ve paylaşımlarla ilgili, "Bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir" açıklamasını yaptı. Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, geçtiğimiz günlerde ifadeye çağrıldığı ’uyuşturucu operasyonu’na yönelik bugün de sosyal medyaya düşen WhatsApp konuşmaları üzerine açıklama yaptı. Saran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin kendisi olmadığını dile getirdi. Saran, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "WhatsApp üzerinden maksatlı şekilde yeniden dolaşıma sokulan; yıllar öncesinden bu yana defalarca tekzip edilmiş, tarafımla hiçbir ilgisi bulunmadığı açık ve kesin biçimde ortaya konmuş bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir. Avukatlarım, bu iftira niteliğindeki içerikleri yayan ve yayılmasına aracılık eden tüm kişi ve kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunacaktır. Öte yandan, bugün bazı medya mecralarında yer alan ve tamamen özel hayata ilişkin olan yazı ve yorumlar da hukuka ve basın etiğine açıkça aykırı olup, kişilik haklarının ağır ihlali anlamına gelmektedir. Bu yayınlar hakkında da gerekli hukuki süreçler derhal başlatılacaktır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım."